Hastanemizde ICD (implantable cardioverter defibrilator) implante edilen hastaların, EKG parametreleri ile uzun dönem sonuçlar arasındaki ilişkisi
The relationship between ECG parameters and long-term results of patients with ICD (implantable cardioverter defibrilator) implantation in our hospital
- Tez No: 716754
- Danışmanlar: DOÇ. DR. AHMET İLKER TEKKEŞİN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: ICD, kalp yetmezliği, atriyal fibrilasyon, MVP EKG risk skoru, AF prediksiyonu, ICD, heart failure, atrial fibrillation, MVP ECG risk score, AF prediction
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 58
Özet
Amaç: İmplante edilebilir kardiyoverter defibrilatör (ICD) tedavisinin mortaliteyi azalttığına dair çok sayıda randomize kontrollü çalışma yapılmıştır. Her ne kadar mortaliteyi azalttığı gösterilse de, ICD implante edilen kalp yetmezliği hastaları kardiyovasküler olay yaşama oranı açısından yüksek riskli bir gruptur. Bu yüksek riskli hastalarda, atriyal fibrilasyon (AF) tanınmasının basit bir klinik tetkik olan EKG ile önceden belirlemek, klinik açıdan oldukça kullanışlı olacaktır. Morfoloji – Voltaj – P – Dalga süresi (MVP) EKG risk skoru, AF öngörmede yeni kullanılmaya başlanan bir skorlama sistemidir. Bu çalışma ile ICD implante edilmiş kalp yetmezliği hastalarında, uzun dönemde AF gelişiminin, klinikte yaygın kullanılan EKG üzerinden öngörülebilirliği değerlendirilecektir. Materyal – Metod: Çalışma tek merkezli, kesitsel ve retrospektif olarak tasarlanmıştır. Hasta popülasyonu Ocak 2010 ile Nisan 2021 tarihleri arasında Dr. Siyami Ersek Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ICD implantasyonu işlemi uygulanan, kalp yetmezliği tanısı bulunan ve hastane sağlık veri sisteminde değerlendirilebilen EKG'leri bulunan 328 olgunun taranması ile oluşturulmuştur. Hastalar, MVP EKG risk skorlarına göre düşük, orta ve yüksek risk sınıflarına ayrılmıştır. Bu üç grupta uzun dönemde atriyal fibrilasyon gelişimi değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmaya toplam 328 hasta dahil edilmiştir. Düşük risk grubunda 191, orta risk grubunda 114 ve yüksek risk grubunda 23 hasta bulunmaktadır. ICD'ler 133 hastaya primer koruma için takılırken, 195 hastaya sekonder koruma için uygulanmıştır. Uzun dönem AF gelişme oranı MVP EKG risk skoru düşük grupta %12, orta riskli grupta %21,9 ve yüksek riskli grupta %78,3 olarak ölçülmüştür. Buna göre yüksek riskli hasta grubundaki hastaların, düşük riskli hastalara oranla uzun dönem AF gelişme riski 5,2 kat fazla olduğu görülmüştür. Uzun dönem AF tanısını koymada; yaş, sol atriyum anterior - posterior çapı ve MVP EKG risk skoru bağımsız öngördürücü olarak bulunmuştur. Gruplar arasında yüksek riskli grubun ve orta riskli grubun düşük riskli gruba göre AF prediksiyonu değerlendirilirken yapılan MVP EKG risk skor modellemesine, bu bağımsız öngördürücüler katılmıştır. Sonuç: Ucuz, basit ve kolay ulaşılabilir bir tetkik olan EKG üzerinden hesaplanan MVP EKG risk skoru, ICD takılmış kalp yetmezliği hastalarında, uzun dönemde AF gelişimini bağımsız bir öngördürücü olduğu bulunmuştur. Bu risk skoru, AF açısından yakın takip gerektiren hastaları belirlemede kullanılabilir.
Özet (Çeviri)
Background: Various randomized controlled trials have shown that implantable cardioverter defibrillator (ICD) therapy reduces mortality. Although it reduced mortality, heart failure patients undergoing ICD are a high-risk group in terms of cardiovascular events. In these high-risk patients, it will be clinically useful to pre-determine the diagnosis of atrial fibrillation (AF) with an ECG. Morphology – Voltage – P – Wave duration (MVP) ECG risk score is a scoring system that has recently been used in AF prediction. In this study, the predictability of AF development in long-term follow-up, in heart failure patients with ICD implanted will be evaluated based on the ECG that is widely used in the clinic. Methods: The study was designed as a single-center, cross- sectional and retrospective. The population was formed by scanning 328 patients who underwent ICD implantation in our hospital between January 2010 and April 2021, diagnosed with heart failure and had ECG's that could be evaluated in the hospital health data system. The patients were divided into low, medium and high risk categories according to the MVP ECG risk scores. The long-term development of atrial fibrillation was evaluated in these three groups. Results: A total of 328 patients were included in the study. There were 191 patients in the low-risk group, 114 patients in the intermediate – risk group, and 23 patients in the high – risk group. ICDs were applied to 133 patients for primary prevention, while 195 patients were applied for secondary prevention. The long – term AF development rate was 12% in the low risk group, 21,9 % in the medium risk group, and 78,3 % in the high – risk group. Accordingly, patients in the high – risk group were found to be 5.2 times more likely to develop long – term AF compared to low risk patients. In making the diagnosis of long-term AF; age, left atrial anterior-posterior diameter, and MVP ECG risk score were found to be independent predictors. These independent predictors were included in the MVP ECG risk score modeling when evaluating the prediction of AF between the groups in the high-risk group and the intermediate-risk group compared to the low-risk group. Conclusion: The MVP ECG risk score calculated from the ECG, which is an inexpensive, simple and easily accessible test, was found to be significant in predicting the development of AF in the long – term in heart failure patients with ICD implanted. This risk score can be used to identify patients who require close follow – up for development of AF.
Benzer Tezler
- Intrakardiyak defibrilatörü olan hastalarda odak grup görüşmeleri ile hasta deneyimlerinin belirlenmesi ve yaşam kalitesinin incelenmesi
Determining the experiences of patients with intracardiac defibrillator and studying their quality of life through focus group interviews
HATİCE MERT
Doktora
Türkçe
2004
HemşirelikEge Üniversitesiİç Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı
PROF.DR. GÜLÜMSER ARGON
- İmplante edilebilen kardiyoverter defibrilatör (ICD) hastalarında algılanan sosyal destek ve umutsuzluk düzeyleri
Implantable cardioverter defibrillator (ICD) in patients perceived social support, and hopelessness
MELİKE ÇELİK
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Hemşirelikİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURAY ENÇ
- İmplante edilebilir kardiyoverter defibrilatör takılan hastalarda müzik terapinin anksiyete ve yaşam bulgularına etkisinin belirlenmesi
The effect of music therapy on anxiety and physiological parameters of patients with implantable cardioverter defibrillator
BUSE ERGUVAN
- İmplante edilebilen kardiyoverter defibrilatörü (ICD) olan hastaların şok anksiyetesi ve yaşam kalitesinin belirlenmesi
Determination of shock anxiety and quality life inpatients with implantable cardioverterdefibrillator (ICD)
KÜBRA KARAKOÇ
- Kalp içi defibrillatör ve kalıcı kalp pili kullanan çocuk, ergen ve ailelerinde dayanıklılık, yaşam kalitesi ve psikiyatrik semptomların değerlendirilmesi
Evaluating psychiatric symptoms, resiliance and quality of life in children, adolescents and their parents using implantable cardioverter defibrillator and pacemakers
ALİ DİNÇ BOZAT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıHacettepe ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İLKER ERTUĞRUL