Türk müziğinde kadın toplulukları ve bir kadın müzik topluluğu örneği: Âvâze
Women's ensembles in Turkish music and an example of a women's music ensemble: Âvâze
- Tez No: 719322
- Danışmanlar: PROF. DR. GÖZDE SARI ÇOLAKOĞLU
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Müzik, Music
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Müzikoloji ve Müzik Teorisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Müzikoloji ve Müzik Teorisi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 144
Özet
Kadınlar toplumsal ve kamusal alanda erkeklerle birlikte görece varlıklarını sürdürmekte fakat meslek yaşamlarında erkek rakipleriyle yarışmalarının yanı sıra kadınlık rollerini de aksatmamaya çalışmaktadırlar. Bu durum sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde az veya çok görünür biçimde yaşanmaya devam etmektedir. Kadınlar öncelikle evde eş ve annedir. Kadınlık rollerini yerine getirirken, günün moda tabiriyle“kadınlık kaderimizdir”kabullenişi içerisinde ciddi gelgitler de ortaya çıkmaktadır. Çalışan kadın olmak, evli kadın olmak, evli ve çocuklu kadın olmak, bekâr kadın olmak, bekâr ve çocuklu kadın olmak gibi bunlardan herhangi biri kadının yaşamındaki durumlarından biridir. Hangi sosyal konumda olursa olsun her kadın doğumundan ölümüne kadar yaşamı süresince kendisinden istenen kadınlık rolleri ile yapmak istediği iş veya işler esnasında mutlaka ya bir engel ya da çok zorlandığı bazı süreçler yaşamıştır. Biyolojinin yazgıya indirgenmesi ve kadınlığın dezavantaj halinde sunulduğu bu eril düzen içerisinde sorunlu toplumsal yapıyı büyük bir kadın çoğunluğunun da içselleştirerek kabul etmesi, var olan problemi derin bir çıkmazın içerisine itmektedir. Orhan Hançerlioğlu'nun deyişi ile“İnsanların içinden birisi çıkıp, bir toprak parçasının etrafına kazıklar çakıp, 'Burası benimdir!' demiş ve insanlık tarihi artık bu çakılan kazığı yerinden söküp atmak için çekilen acıların tarihi olmuştur”(Hançerlioğlu, 2017, s.300). Yontma Taş Devrinde avlayan ve toplayan, kadın ile erkeğin paylaşıma dayalı günlük yaşamı, zamanla mülkiyet anlayışının ortaya çıkması ile erkeğin egemenliğinin artması, dolayısıyla kadının konumunda sarsılmalar yaşanmasına sebep olmuştur. Sonuç olarak, Hançerlioğlu'nun bahsettiği kazık sadece toprak parçasının etrafına değil kadının özgürlüğüne de çakılmıştır. Üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen kadın hala erkeğin gerisinde bir konumda yer almaktadır. Günümüzde çağdaş kadın, isyan ve direnişlerinin sonucunda birçok alanda özgür hareket edebilme olanağına kavuşmuşsa da, bu hareket alanı yine ataerk kodlar çerçevesinde şekillenmiştir. Kadının toplumsal hayat ile birlikte, müzikte ve Türk müziğinde önemli bir yerinin olduğu bilinmektedir. Müzik içinde etkin roller alan kadınlar müzik toplulukları içinde de yer alarak varlıklarını sürdürmek için önemli çabalar göstermektedirler. Kadının müziğini tespite dair kaynakların azlığı veya müziğin farklı alanlarını ilgilendiren çalışmaların yaygınlaşması ile dünya müzik kültürleri içinde de“Müzikte Cinsiyet”ve özellikle de“Müzik ve Kadın”konusu uzun süredir ilgi çekmekte ve yeni başlıklar altında yeni araştırma alanları oluşturmaktadır. İlgili literatür taramalarında kadınlar tarafından icra edilen müzik türlerinin geniş bir repertuara sahip olduğu bilinmesine rağmen kadınların müzikal aktivitelerini açıklayan ve ortaya koyan çalışmaların azlığı bugün de bilinmektedir. Bundan başka etnomüzikoloji alanının ilk dönemlerinde özellikle Amerika'da kadınların öncüsü olduğu bilinen birçok müzikal yorum ve anlatımın çok az ilgi gördüğü erkeklerin belirlediği yaklaşım ve metotlardaki baskın rollerindendir. Etnomüzikolojide kimlik ve cinsiyet üzerine yapılan çalışmalar, dünyada etkisini görünür biçimde hissettiren 1970'lerden sonraki feminist hareket ve antropolojideki gelişmelerden dolayı kimlik, cinsiyet ve toplumsal cinsiyet çalışmalarıyla hız kazanmıştır. Etnomüzikologlar, kimlik çalışmaları, cinsiyet çalışmaları, kadın çalışmaları ve kültürel çalışmalardan faydalanarak kadın ve erkek kimliklerinin kültürel ve müzikal olarak çeşitli şekillerde yapılandığını görmüşlerdir (Beşiroğlu, 2009:1). Türk musikisinde önemli bir yere sahip olan kadın müzisyenlerimiz, geçmişten günümüze eğitmen, sazende, hanende, güfte şairi, koro şefi, müzik yazarlığı, bestekâr gibi musiki sanatımızı geniş bir yelpaze içerisinde temsil etmişlerdir. Osmanlı yaşam biçiminden Cumhuriyet Türkiye'sine geldiğimizde ise batılı anlamda birçok reformla karşılaşıyor ve kadınları toplumun her alanında görüyoruz. 2005 yılında, İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı öğretim üyeleri, mezunları ve öğrencileri tarafından, akademik ve bilimsel bir bakışla ve özgür iradeyle kurulmuş bir kadın topluluğu olan Âvâze Türk Müziği Kadınlar Topluluğu, Harem-i Hümâyun'daki müzisyen kalfalardan hanendelere, kadın saz takımlarından bestecilere, kadın topluluklarından kadın fasıl heyetlerine kadar uzanan ve müzik tarihinde özel bir yere sahip olan kadının Türk müziğindeki önemini vurgulamak amacıyla bir araya gelmiştir. Kadının müzikte ve Türk müziğindeki yerini Âvâze Kadınlar Topluluğu üzerinden ele almak bu tezin temel amacıdır. 2005 yılından beri 16 senedir içinde bulunduğumuz Âvâze Topluluğu'nun var olma ve varlığını sürdürebilmesine ilişkin toplumsal ve istatistiksel değerlendirmeler yapılarak, literatüre bir katkı sunmak hedeflenmiştir. Çalışma, Âvâze Türk Müziği Kadınlar Topluluğu'nun halen faal akademik bir örnek oluşu açısından somut bir önem arz etmektedir. Özellikle kadının müzikte ve Türk Müziği'ndeki konumunu ifade eden tarihsel bağlam ve bu bağlam doğrultusunda Âvâze Topluluğu ele alınmıştır. Konu başlığı“Türk Müziğinde Kadın Toplulukları ve Bir Kadın Müzik Topluluğu Örneği: Âvâze”olan bu çalışmada kadın ve kadınların müzikteki yeri Âvâze üzerinden okunmuştur. Kadının kurumsal/kamusal, sosyal ve müzik alanında varlığı, toplumsal cinsiyet perspektifinde ele alınmış, tüketim toplumuna ilişkin değerlendirmeler de yapılmıştır. Birinci bölümde tezin amacı, kapsamı ve çalışmanın kuramsal temeli açıklanmış, ikinci bölümde Antik Yunan'dan, Orta Çağ'a, Rönesans'tan, sömürge dünyasına ve nihayet 21. yüzyıla dünyada kadın, kadının yeri ve kadınlara bakış ile birlikte tarihsel bağlamı üzerinden toplumsal cinsiyet çalışmaları incelenmiştir. Üçüncü bölümde sırasıyla Osmanlı Devleti, Türkiye Cumhuriyeti ve 21. yüzyıl kadınının yaşayışına ve müziğine odaklanılmış, aynı bölüm içinde ayrı bir başlık olarak Türk müziğinde kadının varlığı üzerine okumalar yapılmıştır. Dördüncü bölümde önce Osmanlı'dan, Cumhuriyet'e kadın müzik topluluklarından, toplulukların varlığından ve sürekliliğinden bahsedilmiştir. Sonra, Âvâze'nin 2005'te kuruluş aşaması, kadrolaşması ve 16 yıllık süreçte konserler, sosyal sorumluluk projeleri, albüm çalışmaları, medya haberleri vb. üzerine okumalar yapılmıştır. Türk müziği ve kadın toplulukları üzerine elde edilen anket verileri ışığında 21. yüzyıl Türk Müziği kadınlar toplulukları değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme içerisinde, konumuzla doğrudan ilişkili olmasa da istatistiksel veriler sonucunda karşımıza çıkan tüketim toplumu bilgileri de yer almaktadır. Günümüz insanının zamanını nasıl değerlendirdiği, popüler olanın nasıl belirlendiği, tüm bunların ışığında bir topluluk / grup halinde icra edilen makam müziğinin ne kadar kabul edilir düzeyde kalıcı olacağı üzerinde incelemeler de yapılmıştır. Sonuç bölümünde toplumsal cinsiyet teorisi doğrultusunda kadın topluluklarının var olmak için ataerkil düzenin isteği ve desteğine ihtiyacı olup olmadığı, sürekliliği ve popülerliği üzerinden değerlendirmeler yapılmıştır.
Özet (Çeviri)
Women maintain their relative existence together with men in the social and public sphere, but they try not to disrupt their feminine roles in addition to competing with their male rivals in their professional lives. This situation continues to be experienced in a more or less visible way not only in Turkey but all over the world. Women are primarily wives and mothers at home. While fulfilling women's roles, serious tides also arise in the acceptance of“femininity is our destiny”in the fashionable expression of the day. Being a working woman, being a married woman, being a married woman with a child, being a single woman, being a single woman with a child is one of the situations in a woman's life. No matter what social position she is in, every woman, from birth to death, has experienced either an obstacle or some processes during which she has had a lot of difficulty during the job or work she wants to do with the womanhood roles requested from her throughout her life. The fact that biology is reduced to destiny and that a large majority of women internalize and accept the problematic social structure in this masculine order, where femininity is presented as a disadvantage, pushes the existing problem into a deep dead end. In Orhan Hançerlioğlu's words,“One of the people came out and drove stakes around a piece of land and said, ”This is mine!“ (Hançerlioğlu, 2017, p.300). The daily life of men and women, who hunted and gathered in the Paleolithic Age, based on sharing, increased the dominance of men with the emergence of the understanding of ownership over time, and thus caused the women's position to be shaken. As a result, the stake that Hançerlioğlu mentioned was driven not only around the piece of land but also in the freedom of the woman. Although centuries have passed, women still lag behind men. Today, although contemporary women have gained the opportunity to act freely in many areas as a result of their rebellion and resistance, this field of action has been shaped within the framework of patriarchal codes. It is known that women have an important place in music and Turkish music together with social life. Women who take an active role in music make significant efforts to maintain their existence by taking part in musical ensembles. With the scarcity of resources to identify women's music or the spread of studies on different areas of music, the subject of ”Gender in Music“ and especially ”Music and Women“ has been attracting attention for a long time and creates new research areas under new headings. Although it is known that the musical genres performed by women have a wide repertoire in the relevant literature reviews, the scarcity of studies explaining and revealing the musical activities of women is still known today. In addition, it is one of the dominant roles in the approaches and methods determined by men, in which many musical interpretations and expressions, which are known to be the pioneers of women in the early periods of the field of ethnomusicology, received little attention. Identity and gender studies in ethnomusicology gained momentum with the studies of identity, gender and gender, depending on the developments experienced in the feminist movement and anthropology after the 1970s, which made their impacts visible in the world. Ethnomusicologists, benefiting from identity studies, gender studies, women's studies and cultural studies, have seen that male and female identities are culturally and musically structured in various ways (Beşiroğlu, 2009, p.1). Our female musicians, who have an important place in Turkish music, have represented our musical art in a wide range from past to present, such as instructors, instrumentalists, hanende, lyric poets, choirmasters, music writers, composers. When we come to the Republic of Turkey from the Ottoman way of life, we encounter many reforms in the western sense and we see women in all areas of society. Âvâze Turkish Music Women's Ensemble, a women's ensemble that was founded in 2005 by faculty members, graduates and students of the Istanbul Technical University Turkish Music State Conservatory, with an academic and scientific perspective and with free will, consists of female instruments ensembles, from musician journeymen in Harem-i Hümâyun to hanendes. It came together to emphasize the importance of women, who have a special place in the history of music, ranging from composers, women's ensembles to women's fasıl groups, in Turkish music. The main purpose of this thesis is to consider the place of women in music and Turkish music, together with social life, through the Âvâze Women's Ensemble. It is aimed to contribute to the literature by making social and statistical evaluations regarding the existence and sustainability of the Âvâze group, which we have been in for 16 years since 2005. The study is of concrete importance in terms of the fact that Âvâze Turkish Music Women's Ensemble is still an active academic example. In particular, the historical context expressing the position of women in music and Turkish Music and the Âvâze Ensemble in line with this context are discussed. In this study, the subject of which is ”Women's Ensembles in Turkish Music and An Example of a Women's Music Ensemble: Âvâze", the place of women and women in music is read through Âvâze. The existence of women in the institutional/public, social and musical fields has been handled from the perspective of gender, and evaluations have been made regarding the consumption society. In the first part, the aim and scope of the thesis and the theoretical basis of the study are explained, in the second part, from Ancient Greece to the Middle Ages, the Renaissance, the colonial world and finally to the 21st century, women in the world, the place of women and the perspective of women, as well as the historical context of gender studies were examined. In the third chapter, the Ottoman Empire, the Republic of Turkey and the 21st century women's life and music are focused on, and readings on the existence of women in Turkish music are made as a separate topic in the same chapter. In the fourth chapter, first of all, women's music ensembles from the Ottoman Empire to the Republic, the existence and continuity of the ensembles are mentioned. Then, the establishment phase of Âvâze in 2005, its staffing and concerts, social responsibility projects, album works, media news, etc. in the 16-year period readings have been made.The survey data obtained on Turkish age and women's ensembles were evaluated in the 21st century Turkish Music ensembles. It has also been examined how today's people evaluate their time, how the popular one is determined, and in the light of all these, how long the makam music performed as an ensemble / group will be at an acceptable level. In the conclusion part, evaluations were made on whether women's communities need the will and support of the patriarchal order in order to exist, in line with the theory of gender, on its continuity and popularity.
Benzer Tezler
- Ardahan halk dansları üzerine bir araştırma
A research on Ardahan folk dances
SELAMİ AKIŞ
Doktora
Türkçe
2021
Halk Bilimi (Folklor)Ardahan ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERDOĞAN ALTINKAYNAK
PROF. DR. BÜLENT KURTİŞOĞLU
- Alevi müziği: Bilgi, iktidar ve etik eksenleri üzerinden inşâ edilen bir müzikâl kimlik
Alevi music: A musical identity constructed through the axes of knowledge, power, and ethics
İSMAİL GÜNGÖR
Doktora
Türkçe
2024
Müzikİstanbul Teknik ÜniversitesiMüzikoloji ve Müzik Teorisi Ana Bilim Dalı
PROF. SONGÜL KARAHASANOĞLU
- Cumhuriyet döneminden günümüze Türk halk müziğinde kültürel aktarım sürecinin temsilcileri olarak 'Kadın icracılar'
'Women performers 'As the representatives of the cultural transmission process in Turkish folk music since the Republic period to present
SELDA ARSLAN
- Türk musikisinde çok sesli ve geleneksel olarak topluluk yönetimi, yöntemleri ve repertuarı
Multisound traditional group conducting technics and repartoire in Turkish music
ALP AYGÜN
- İmparatorluk'tan Cumhuriyet'e geçiş sürecinde bir kadın figürü: Safiye Ayla
A woman figure in the transition from the Empire to the Republic: Safiye Ayla
GÜLŞAH SÖNMEZ
Sanatta Yeterlik
Türkçe
2023
MüzikHaliç ÜniversitesiTürk Musikisi Ana Sanat Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLDENİZ EKMEN