Geri Dön

Böbrek tutulumu olan kresentik glomerülonefritli hastaların değerlendirilmesi: Tek merkez deneyimi

Evaluation of patients with crescentic glomerulonephritis with renal involvement: Single center experience

  1. Tez No: 720341
  2. Yazar: AHMET DOĞUKAN KANSU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MÜRVET YILMAZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nefroloji, İç Hastalıkları, Nephrology, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 42

Özet

Amaç: Kresentik glomerülonefrit (GN) patolojik veri sonuçlarına dayanan, haftalar veya aylar içinde, hızlı ilerleyen kalıcı böbrek hasarı bırakma riski yüksek bir hastalık grubuna verilen bir tanımlamadır. Nefroloji kliniğinde takip edilen kresentik GN tanılı hastaların demografik, laboratuar, histopatolojik özellikleri ve tedavilerinin, böbrek sağ kalımının değerlendirilmesi ayrıca immunfloresans (IF) bulgularına ve kresent oranına göre gruplara ayrılan hastaların karşılaştırılması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya hastanemiz nefroloji kliniğinde 2016-2021 tarihleri arasında böbrek biyopsisi yapılan ve kresentik glomerül saptanan 80 hasta dahil edildi. Transplantasyon biyopsileri, yetersiz klinik bilgileri olan ve 6 aydan kısa süre takip edilen 5 hasta çalışmadan çıkarıldı. 75 hastanın demografik verileri ile laboratuar, patoloji verileri ve uygulanan tedaviler retrospektif olarak hasta dosyalarından ve hastane kayıt sisteminden alındı. Hastalar IF bulgularına (Tip 1, 2 ve 3) ve böbrek biyopsisindeki kresent oranına (%50) göre gruplara ayrılarak karşılaştırıldı. Bulgular: Hastaların 28'i (%37.3) kadın, 47'si (%62.7) erkek; yaş ortalaması 52.36±16.70 yıl saptandı. En çok tip 3 GN (40 hasta; %53.3) saptanır iken tip 1 GN sadece 1 (%1.3) hastada bulundu. Hastaların yaklaşık yarısında (37 hasta; %49.3) kresent oranı %10-50 iken, 17 (%22.7) hastada kresent oranının %50'nin üzerinde olduğu saptandı. Tip-3 GN olan hastalarda serum üre ve kreatinin değerleri tip-2 GN olan hastalara göre daha yüksek, glomerüler filtrasyon hızı (eGFR) daha düşük bulundu. Hastalar ortalama 24.24±17.49 ay takip edildi. Tip-2 GN'de 5 (%14.7), tip-3 GN'de 6 (%15) hastada renal replasman tedavisine (RRT) başlandı (p=0.972). Takip süresi sonunda RRT ihtiyacı olmayan hastalar karşılaştırıldığında tip-3 GN hastalarında üre, kreatinin daha yüksek, eGFR daha düşük idi. Kresent oranı %50 olan 6 (%35.3) hastada RRT'ye başlandı (p=0.016). Kresent oranı %50'nin üzerinde olan hastalarda renal sağkalım diğer hastalara göre daha düşük idi. Sonuç: Pauci immun GN, en yaygın kresentik GN sebebidir ve bu hastalarda başvuru anındaki böbrek fonksiyonları immun-kompleks GN olan hastalara göre daha kötüdür. Kresentik GN hastalarında renal sağkalım, kresent oranı %50'nin üzerinde olan hastalarda daha kötüdür.

Özet (Çeviri)

Aim: Crescentic glomerulonephritis (GN) is a definition given to a group of diseases with a high risk of rapidly progressive permanent kidney damage within weeks or months, based on the results of pathological data. It was aimed to evaluate the demographic, laboratory, histopathological features and treatments of the patients with crescentic glomerulonephritis followed in the nephrology clinic, to evaluate the kidney survival, and to compare the patients divided into groups according to their immunofluorescence (IF) findings and crescent rate. Materials and Methods: Eighty patients who underwent kidney biopsy in our hospital's nephrology clinic between 2016-2021 and were found to have crescentic glomeruli were included in the study. Five patients who had transplantation biopsies, insufficient clinical information and were followed for less than 6 months were excluded from the study. Demographic data of 75 patients, laboratory, pathology data and treatments applied were obtained retrospectively from patient files and hospital registry system. The patients were compared according to the IF findings (Types 1, 2 and 3) and the crescent rate in the kidney biopsy (50%). Results: Of the patients, 28 (37.3%) were female, 47 (62.7%) were male; mean age was 52.36±16.70 years. While type 3 GN (40 patients; 53.3%) was the most common, type 1 GN was found in only 1 (1.3%) patient. While the crescent rate was 10-50% in approximately half of the patients (37 patients; 49.3%), the crescent rate was found to be above 50% in 17 (22.7%) patients. Serum urea and creatinine values were found to be higher and eGFR lower in patients with type-3 GN compared to patients with type-2 GN. The patients were followed up for a mean of 24.24±17.49 months. Renal replacement therapy (RRT) was started in 5 (14.7%) patients with type-2 GN and 6 (15%) patients with type-3 GN (p=0.972). When the patients who did not need RRT at the end of the follow-up period were compared, urea and creatinine were higher and eGFR was lower in type-3 GN patients. RRT was started in 3 (14.3%) patients with a crescent rate of 50% (p=0.016). Renal survival was lower in patients with a crescent rate above 50% than in other patients. Conclusion: Pauci immune GN is the most common cause of crescentic GN, and those patients have worse kidney function at admission than patients with immune-complex GN. Renal survival in patients with crescentic GN is worse in patients with a crescent rate greater than 50%.

Benzer Tezler

  1. Renal tutulumu olan pauci-immün küçük damar vaskülitlerinde hastalık aktivitesi ve prognozun değerlendirilmesi

    Evaluation of disease activity and prognosis in pauci-immune small vessel vasculitis with renal involvement

    YASEMİN AYDIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Acil TıpKocaeli Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NECMİ EREN

  2. Çocukluk çağında izole proteinürilerin etiyolojik nedenleri ile hastaların klinik izlem, laboratuvar, radyolojik ve patolojik verilerinin değerlendirilmesi

    Ethiological causes of isolated proteinuries in childhood and evaluation of patients 'clinical monitoring, laboratory, radiological and pathological data

    ESRA KESKİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET BÜLBÜL

  3. Renal tutulumu olan henoch-shönlein purpuralı hastalarda anjiotensin konverting enzim gen polimorfizminin prognozla ilişkisi

    Başlık çevirisi yok

    SEVLİYA ÖCAL

    Tıpta Uzmanlık

    İngilizce

    İngilizce

    2004

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MÜFERET ERGÜVEN

  4. Sistemik vaskülitlerde böbrek biyopsilerinde histopatolojik bulgular ve prognoz ilişkisinin değerlendirilmesi

    Description of histopathologic findings and prognosis in kidney biopsies in systemic vasculitis

    CLAUDIA ANDREA GOMEZ GONZALEZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    PatolojiEge Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SAİT ŞEN

    DOÇ. DR. BANU SARSIK KUMBARACI

  5. Böbrek tutulumu olan anca ilişkili vaskülitlerde sağkalım üzerine etkili olan faktörlerin retrospektif analizi

    Retrospective analysis of the factors that affect survival in anca associated vasculitis with renal involvement

    MEHMET FETHULLAH AYDIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    NefrolojiUludağ Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ABDULMECİT YILDIZ