Progesteron temelli östrus senkronizasyon protokollerinde ECG kullanımının ve koç etkisinin sabit zamanlı suni tohumlama sonrasında koyunlarda fertiliteye etkisi
İnvestigation of ram effect and ECG usage in progesterone based oestrous synchronization protocols on fertility in ewes following fixed time artificial insemination
- Tez No: 724073
- Danışmanlar: PROF. DR. RECAİ KULAKSIZ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Veteriner Hekimliği, Veterinary Medicine
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Balıkesir Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Doğum ve Jinekoloji (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 59
Özet
Sunulan çalışmada; progesteron temelli östrus senkronizasyonlarının kısa ve uzun süreli uygulamalarının, protokollerde sıklıkla kullanılan eCG yerine, alternatif olabilecek koç etkisinin, anöstrus dönemdeki İle de France koyunlara sabit zamanlı suni tohumlama uygulaması yapılarak gebelik oranlarına olan etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. 72 adet İle de France koyun eşit kriterlerde olacak şekilde 4 farklı gruba rastgele ayrıldı (n=18/grup). Grup I (14p+eCG;n=18), 14 gün süreli Fluorogeston asetat (FGA) içeren intravajinal sünger ve süngerin çıkarıldığı gün 400 IU intramuskuler (IM) olarak eCG uygulandı. Grup II (14p+KE;n=18) 14 gün süreli Fluogeston asetat (FGA) içeren intravajinal sünger ve sünger çıkarıldığı gün uyarıcı koçlar sürüye katıldı. Grup III (7p+eCG;n=18) 7 gün süreli Fluogeston asetat (FGA) içeren intravajinal sünger ve süngerin çıkarıldığı gün 400 IU ıntramuskuler (IM) olarak eCG uygulandı. Grup IV (7p+KE;n=18) 7 gün süreli Flugestan asetat (FGA) içeren intravajinal sünger ve sünger çıkarıldığı gün uyarıcı koçlar sürüye katıldı. Tüm gruplara sünger çıkarıldıktan 48 ve 56. saatlerde sabit zamanlı suni tohumlama (SZST) uygulandı. Plazma progesteron düzeylerini belirlemek için süngerlerin takıldığı gün ve 7 gün önce kan örnekleri alındı. Gruplardaki koyunların progesteron değerleri arasında önemli bir fark görülmemiştir (P>0.05). Sabit zamanlı suni tohumlama ile sırasıyla Grup I (%16.7), Grup II (%17.6), Grup III (%17.6) gebelik oranları arasında önemli bir fark bulunamamıştır (P>0.05).Grup IV(%0) ise önemlik arz etme eğilimindedir (P=0.07-Tendency). Sonuç olarak anöstrus dönemde kısa ve uzun süreli progesteron 5senkronizasyonlarında koç etkisinin kullanımının östrus uyarımında yetersiz kaldığı gözlenmiştir. Koç etkisinin özellikle anöstrus dönemde uygulanan kısa süreli protokollerde eCG yerine alternatif olarak kullanılamayacağı kanaatine varılmıştır.
Özet (Çeviri)
In the presented study; It was aimed to evaluate the effects of short and long-term applications of progesterone-based estrus synchronization, ram effect, which can be an alternative instead of eCG, which is frequently used in protocols, on pregnancy rates by applying fixed-time artificial insemination to Ile de France ewes in out of breeding season. Seventy two Ile de France sheep were randomly assigned to one of four treatment 4 different groups (n=18/group). Group I (14p+eCG;n=18) was administered intravaginal sponge containing flugestane acetate (FGA) for 14 days and 400 IU eCG intramuscularly (IM) on the day the sponge was removed. Group II (14p+KE;n=18) Intravaginal sponge containing flugestane acetate (FGA) for 14 days and stimulating rams joined the herd on the day the sponge was removed. Group III (7p+eCG;n=18) Intravaginal sponge containing flugestane acetate (FGA) for 7 days and 400 IU eCG intramuscularly (IM) on the day the sponge was removed. Group IV (7p+KE;n=18) Intravaginal sponge containing flugestane acetate (FGA) for 7 days and stimulating rams joined the herd on the day the sponge was removed. Fixed-time artificial insemination (FTAI) was applied to all groups 48 and 56 hours after the sponge was removed, twice with an interval of 8 hours. Blood samples were collected on 7 day before and on the day of sponge insertion for determining the plasma progesterone levels. Progesterone (P4) concentrations did not differ significantly among groups (P>0.05). There was no difference between Groups I (16.7%), Groups II (17.6%) and Groups III (17.6%) in terms of pregnancy rates. Group IV tends to be more important than other groups (P=0.07). In conclusion, it was observed that the use of ram effect in short and long-term progesterone synchronization in the anoestrus period is insufficient in estrus stimulation. Therefore, the ram effect cannot be used as an alternative to eCG in short-term protocols applied during the anoestrus period.
Benzer Tezler
- İz mineral enjeksiyonlarinin anöstrus döneminde senkronize edilen koyunlarda serum iz mineral seviyeleri ve reprodüktif parametrelere etkisi
The effect of trace mineral i̇njections on serum trace mineral levels and reproductive parameters i̇n ewe synchronized during anoestrus
ATAKAN ÇORTU
Doktora
Türkçe
2021
Veteriner HekimliğiBurdur Mehmet Akif Ersoy ÜniversitesiDoğum ve Jinekoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖRSAN GÜNGÖR
- Holştayn ırkı ineklerde progesterona dayalı senkronizasyonda farklı zamanlarda pgf2α enjeksiyonunun gebelik oranına etkisi
The effect of pgf2α injection in different times on the pregnancy rate in progesterone based synchronization in holstein cows
İBRAHİM ŞAHAN
Yüksek Lisans
İngilizce
2019
Veteriner HekimliğiKafkas ÜniversitesiDoğum ve Jinekoloji (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CİHAN KAÇAR
- Bioinformatics based approach to design a thermophilic p450 for industrial biocatalysis
Endüstriyel biyokataliz için termofilik p450 tasarımında biyoinformatik temelli yaklaşım
EKİN KESTEVUR
Yüksek Lisans
İngilizce
2019
Biyomühendislikİzmir Yüksek Teknoloji EnstitüsüBiyomühendislik Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ NUR BAŞAK SÜRMELİ ERALTUĞ
- Luteinleştirici hormon tayini için elektrokimyasal impedans temelli biyosensör sistemi geliştirilmesi
Development of biosensor system based on electrochemical impedance for determination of luteinizing hormone
FATMA GÜLNAZ GÜLER
- Pleomorfik lobüler meme kanserinin klinikopatolojik özellikleri ve sağkalım sonuçlariı popülasyon temelli seer (surveillance, epidemiology, and end results) çalışması
Clinicopathological features and survival outcomes of pleomorphic lobular breast carcinoma: A population-based seer (surveillance, epidemiology, and end results) study
AHMET NECATİ ŞANLI
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Genel CerrahiAcıbadem Mehmet Ali Aydınlar ÜniversitesiGenel Senoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HALİL KARA