Geri Dön

From a political protest to an art exhibition: Building interconnectedness through dialogue-based art

Bir protestodan sanat sergisine: Diyalog temelli sanat yoluyla ortak bağ oluşturma

  1. Tez No: 725313
  2. Yazar: IŞIL EĞRİKAVUK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ITIR ERHART
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: İletişim Bilimleri, Communication Sciences
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Bilgi Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 160

Özet

Bu çalışmada, 2013 yılında İstanbul'da gerçekleşen Gezi Parkı eylemlerinin bazı özelliklerini seçerek alıyor ve okuru bu özellikleri toplum temelli sanat (yeni tip kamusal sanat) kapsamında tartışılan konular ışığında yeniden düşünmeye davet ediyorum. Bu özellikleri eleştirel diyalog, agonistik (çatışmalı) topluluk ve performatif ifade olarak tanımlıyorum. Bu araştırmada, Türkiye'den altı kolektif ile (beş sanatçı kolektifi ve bir ekoloji kolektifi), işbirlikçi ve katılımcı bir sanatsal araştırma yoluyla, bu özellikleri yeniden geliştirmenin yollarını aradım. İşbirlikçi ve katılımcı sanatsal araştırmamız, 2017 yılında İstanbul'da bir sergi şeklinde sunduğumuz diyalog sürecimizi ve tüm sürecin takip aşamasını oluşturmaktadır. Kolektiflerle derinlemesine diyaloglarım sayesinde şu çıkarımı elde ettim: İfade özgürlüğünün ve kamusal protesto hakkının çok sınırlı olduğu Türkiye'deki mevcut sosyo-politik atmosferde, sanat alanındaki kolektif çalışma modeli ortak bir sanatsal vizyon, ideolojik gündem veya kariyer hedeflerinden ziyade, öncelikle kendini ifade etme, duyulma, kabul edilme ve güvenli hissetme gibi duygusal ihtiyaçlara hizmet ediyor. Bu temel ihtiyaçları karşıladıktan sonra, birlikte sanat üretiyorlar. Bu bulguyu temel alarak, bu araştırmada, kolektiflerle birlikte özgür ifade ve duygusal bağlantı özelliklerini bünyesinde barındıran sanat yapmanın ve sanat pratisyeni olmayan diğer insanlara ulaşmanın yollarını aradık. Sonuç olarak şunu savunuyorum: Son derece sınırlı ifade özgürlüğünün olduğu bir atmosferde, diyalog yoluyla ve diyalog için yapılan sanat, insanları birbirine bağlama, böylece yeni ilişkiler kurma ve toplumu dönüştürme potansiyeli taşıyor. Bu araştırmanın önemli bir amacı, akademiyi metodolojik çeşitliliğe ve çalışmaların sonuçlarına daha açık hale getirmektir. Araştırmanın kapsayıcı bir diğer amacı ise, akademinin duygular ve onların dönüştürücü güçleri hakkında açıkça konuşabilmesini sağlamak ve bunları uygulamak için güvenli alanlar yaratmaktır.

Özet (Çeviri)

In this thesis, I extract certain qualities of the Gezi Park protests that took place in 2013, in Istanbul and invite the reader re-think them in the light of topics discussed under the community art practices (new genre public art). I identify these qualities as critical dialogue, agonistic community and performative expression. Taking these three key issues as my criteria, I then search for ways to redevelop them through a collaborative and participatory artistic research, in which I collaborate with six collectives (five artist collectives and one ecology collective) from Turkey. Our collaborative and participatory artistic research constitutes our dialogical process and its outcomes, which we presented as an exhibition in Istanbul in 2017, and the follow up phase of the whole process. Through my in-depth dialogues with each collective, I found out this: In the current socio-political atmosphere in Turkey, where freedom of speech and the right to public protest is very limited, collective work model within the arts serves primarily for meeting emotional needs, such as expressing oneself freely, feeling heard, feeling accepted, connected and safe, rather than a shared artistic vision, common ideological agenda or career-related goals. Having met these needs first, artists express themselves through art. Acknowledging this as my key finding, together with the collectives, I searched for ways of making art that embodies these qualities of expression and connection, and through it reaching other people, who are not practitioners of the arts. I argue that, in an atmosphere where there is extremely limited freedom of speech, art, which is made through and for dialogue, holds the potential to connect people with one another, and thus transform the society. A significant aim of this research is to make academia more open to methodological diversity and their results. An overarching aim is to make academia speak openly about emotions and their transformative power as well as to create safe spaces to practice them.

Benzer Tezler

  1. Yöresel kültürün sunumunda kent ölçeğinde sergileme: Şanlıurfa örneği

    Başlık çevirisi yok

    ŞEYDA KARAÇİZMELİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    MüzecilikYıldız Teknik Üniversitesi

    Müzecilik Ana Bilim Dalı

    PROF. TOMUR ATAGÖK

  2. Cumhuriyetten günümüze toplumsal değişimin Türk resim sanatında kadın imgesine yansıması

    Reflection of the sosial chance on the image of woman in Turkish art of painting since the fondation of republic

    MERYEM UZUNOĞLU

    Sanatta Yeterlik

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Güzel SanatlarMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    PROF. AYDIN AYAN

  3. Türkiye'de 1980 sonrası protest sanat incelemeleri

    Protest art studies in Turkey from 1980 onwards

    SİNEM PEHLİVAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Güzel Sanatlarİstanbul Kemerburgaz Üniversitesi

    Sanat ve Tasarım Ana Sanat Dalı

    YRD. DOÇ. DR. LÜTFİYE BOZDAĞ

  4. Modernizm bağlamında 2000'li yıllarda Türkiye mimarlığı; ulusal mimarlık sergileri üzerinden bir değerlendirme

    Turkish architecture in the context of modernism in 2000s; an assesment through national architectural exhibitions

    SELİN KARAİBRAHİMOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    MimarlıkKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYHAN USTA