Radyo televizyon yoluyla yapılan ihlallere karşı kişiliğin korunması
Violation of personal rights throught radio and TV broadcasting and potection of personal rights
- Tez No: 72905
- Danışmanlar: PROF. DR. ŞEREF ERTAŞ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1998
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Özel Hukuk Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 357
Özet
IV ÖZET Teknik gelişmeler, özellikle yaşantımızda etkisi ve önemi yadsınmayacak bir kitle iletişim aracı olan Radyo- Televizyon, başta özel yaşam, şeref ve haysiyet, görüntü üzerindeki hak gibi kişisel değerler olmak üzere, kişilik hakkına karşı son derece ciddi bir saldın ve zarara uğrama tehlikesini içermektedir. İletişim çağı olarak adlandırılan çağımızda, sadece ülkemizde değil, diğer ülkelerde de teknik imkanların gelişmesi, Radyo- Televizyon kuruluşlarının kamuoyunu etkileyen, yönlendiren bir dördüncü erk konumuna erişmesi nedeniyle, kişilk hakkına karşı büyük bir tehdit oluşturduğu kabul edilmekte ve kişilik hakkının Radyo -Televizyon yayınları karşısında korunmsı, gittikçe büyüyyen bir önem kazanmaktadır. Bununla birlikte, Radyo -Televizyon, anayasal kapsamda korunan ifade özgürlüğü ve basın (Radyo-Televizyon) özgürlüğünün bir kullanım biçimi olarak ve bu yönüyle demokratik toplumlarda, demokrasinin vazgeçilmez olan çok seslilik unsuru bağlanımda, mihenk taşı olması nedeniyle, Radyo- Televizyon yayınlarının, anayasal olarak korunan diğer bir hak olan kişilik hakkı karşısında hangi durumlarda ve ölçülerde korunacağı sorunu ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda, uygulama, doktrin ve 3984 sayılı Kanun ile bir takım kriterler getirilmiştir. İfade özgürlüğünün bir görünüş şekli olan Radyo- Televizyon özgürlüğü, herşeyden önce sınırsız değildir.BU özgürlüğün amacı; demokrasinin özelliği olan çok sesliliğin saağlanması, kişilerin bilgi edinme haklarım elde etmelerine hizmet etmesidir. Bunun dışında kalan kar, kin, hırs gibi amaçlarla yapılan yayınların anayasal koruma kapsamında olması söz konusu olamaz. Bu nedenle gerçeğe aykırı, kamu yararı bulunmayan, güncel olmayan, yayın amacını aşan biçimde verilen, hukuka aykırı yollarla elde edilen bir yayın kişilik hakkım ihlal ediyorsa, bu durumda Radyo-Televizyon yayını, Radyo-Televizyon özgürlüğü ve ifade özgürlüğü bağlamında, anaysal korumadan yararlanmayacaktır. Bu tür yayınlarda ülkemiz açısından özel Radyo- Televizyon kuruluşlaarı Anonim Şirket olarak kurulmak zorunda oldukları için sorumluluk (AŞ) tüzel kişilerinin haksız fiil sorumluluğu çerçevesinde değerlendirilecektir. Bu çözümün, Radyo-Televizyon kuruluşlarının,Ticaret Hukuku anlamında AŞ.'den amaçsal anlamda farkı gözönüne alıındığında, özel düzenleme ile sorumlu kişilerin tespitinin gerektiği yadsınamaz bir gerçektir.RadyoTelevizyon yolu ile kişilik hakkı ihlal edilen kişiler, saldırının niteliği ile bağdaştığı oranda, genel olarak kişilik hakkını koruyucu hukuksal yollar olan; Mededni Kanunun 24a maddesinde düzenlenen durdurma, önleme, tespit kararın ilanı, kazancın iadesi ile Borçlar Kanununun 49. maddesi anlamında manevi tazminat ve nadirde olsa, özellikle yoksun kalınan kar şeklinde Borçlar Kanununun 41 vd. maddesi gereğince, maddi tazminat davası açma imkanına sahiptirler. Özellikle Radyo-Televizyon yolu ile kişilik hakkının ihlalinde en çok başvurulan hukuksal yol, manevi tazminat davası olamktadır.Bu anlamda 3984 sayılı Kanun manevi tazminat miktarıı hakkında asgari bir tutar belirtmiş bulunmaktadır.Kişilik hakkını koruyucu bu genel hukuksal yollar dışında, Radyo-Televizyon mevzuatı gereğince, Radyo-Televizyon yayınlan ile kişilik hakkının ihlalinde özel koruma yollan düzenlenmiştir.Bunlardan ilki, kişinin, kendisinin başvurabileceği ve anayasal bir hak olarak düzenlenmiş olan cevap ve düzeltme hakkıdır. Bu koruma yolu niteliği itibariyle pratik, hızlı bir koruma sağlama amacında olmasına rağmen; 3984 sayılı Kanunda cevap ve düzeltme hakkı hakkın amacı, özellikle diğer kitle iletişim araçları ve anayasal düzenleme ile uyuşmayan, aykırı, isabetsiz şekilde düzenlenmiştir. Diğer bir özel koruma yolu ise, RTÜK tarafından kullanılan, ifade, Radyo-Televizyon özgürlüğü ve kişilerin bilgi alma haklan bağlamında, tasvip edilmeyen, yayının durdurulması yoludur. 3984 sayılı Kanunun özel Radyo-Televizyonları düzenleme hususunda, acele çıkarılan bir kanun olması nedeniyle, başta yayın ilkeleri ve koruma yollan hakkındali düzenlemeler olmak üzere, bir çok çelişkileri içinde barındıran yetersiz bir mevzuat olmasından dolayı, yakın bir zamanda bu isabetsiz düzenlemeleri ortadan kaldıracak şekilde, yeniden düzenlenmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Özet (Çeviri)
VI ABSTRACT Technological developments, especially in Radio and TV broadcasting as a mass-media communication means whose effect is of paramount importance in our life have been causing important problems toward personal rights and values such as human dignity and honor. In our age which is called communication area, the development of technological values not only in our country but also in other countries, the fact that Radio and TV affects public opinion and becomes the fourth power in leading public opinion and constitutes a great threat to personal rights and that the need to protect personal rights against Radio and TV programs are becoming more and important. However, on one hand, Radio and TV is an important means in terms of freedom of expression under the constitutional guarantee and a cornerstone of many voices, on the other hand, there appears a problem on in what ways and to what extend Radio and TV programs should be protected or not against personal rights which are under the constitutional guarantee. In this framework, some criteria have been determined together with the present application, doctrine and the act no 3984 Radio and TV broadcasting, as an apparent way of freedom of expression, is not limited. The goal of this freedom is to enable many voices which is an important characteristic of democracy and to serve people to get their rights in terms of acquiring information. The fact that the programs including grudge, profit and fury shall not be under the constitutional guarantee. For that reason, if any program which is not real, legal or in which there is no public profit violates the personal rights, in that case, this program is not likely to enjoy the constitutional guarantee in terms of freedom of expression. As the private Radio and TV channels are to be found as joint-stock companies, that the responsibility will be evaluated in the framework of tort responsibility of juridical personality. When these channels are distinguished from other joint-stock companies defined in terms of Trade Law, it is absolutely necessary to fix responsible persons with special regulations.VII The persons whose personal rights are violated through Radio and TV programs have the right to Start legal proceedings as long as the way their rights are violated is appropriate to the article 24 a of the Civil Code for suspension, prevention, fixation, and announcement of decision; they can also ask for their moral damages according to Law of Obligations, article 49 and material damages according to the article 41 of Law of Obligations. The most applied legal way in the violation of personal rights through Radio and TV programs, is to sue for moral compensation. In this framework, a minimum amount of compensation has been determined with the act no 3984.Apart from these general legal ways protecting personal rights, in accordance with Radio-TV theme, special protective ways have been defined in violation of these rights. The first of these is the right to answer and correct which is defined as a constitutional right and the one for which the person can apply himself. Even though this way looks practical and quick protective measure; the right to answer and correct in the act no 3984 has been regulated incompatible with the constitutional regulation and the other mass media vehicles. The other protective way is to stop the broadcasting which is incompatible with freedom of expression that the Radio-TV High Council often applies. As the act no 3984 enacted to regulate private Radio and TV channels has been enacted precipitately, we believe that principles of broadcasting and regulations for protecting personal rights should be reviewed again.
Benzer Tezler
- Türk Hukukunda karşılaştırmalı reklamlar
Comparative advertisements under Turkish Law
YELDA ÜREY
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
HukukGalatasaray ÜniversitesiTicaret Hukuku Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HAMDİ YASAMAN
- Siyasal iletişimde şarkı kullanımı: 2019 yerel seçimlerinde AK Parti örneği
The use of songs in political communication: The case of AK Parti in 2019 local elections
HAKAN SİPAHİOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
İletişim BilimleriGalatasaray ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLSÜN GÜVENLİ
- Televizyon yayınlarının kamu malları ve fiyat teorisi açısından analizi
Başlık çevirisi yok
MESUT ÖZDİNÇ