Kültür endüstrisi ve kitle toplumunun paradoksları
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 73116
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ALİ RIZA ABAY
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sosyoloji, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1998
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sakarya Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sosyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Kurumlar Sosyolojisi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 171
Özet
Sanayi devriminin ardından büyük şehirler ortaya çıkmış, dolayısıyla toplumsal yapıda da önemli değişiklikler gerçekleşmiştir. Seri üretim başlamış, kişiye özel ürünlerin yerini kitle için üretilen ve standart ürünler almaya başlamıştır. Kitle toplumu oluşmaya başlamıştır. Sanayileşmeyle teknolojinin gelişmesi, doğal olarak iletişim teknolojilerini de geliştirmiş, yüzyüze ve yazılı iletişime, enformasyon devrimi sonrası görsel ve işitsel iletişim araçları da eklenmiştir. Sanayi toplumlarında malların dolaşımını sözkonusu iken, enformasyon teknolojisinin gelişmesiyle ortaya çıkan kitle toplumunda ise, manevi değerlerinin ve imajların dolaşımını sözkonusudur. Dünya 'evrensel bir köy'e dönüşürken, İletişim teknolojileri sayesinde ortak enformasyon üretmek, almak ve göndermek olabildiğince hızlı ve kolay bir hal almıştır. Bireyler geleneklerinden ve kültürlerinden uzaklaştırılmış ve kültür endüstrilerinin ürünlerine mahkum edilmiştir. Kültür endüstrileri bir taraftan hayatımızı kolaylaştırırken, diğer taraftan kişi ve toplum üzerinde bazı problemlerin oluşmasına neden olmaktadır.
Özet (Çeviri)
After the industrial revolution, cosmopolitan cities had occured, consequently, and some important things had changed in the structure of society. Mass production had started. Standart products was settled in spite of the goods which was produced for only one person. The mass society that everything was for everybody had started to become. Industrialiation and the development of technology had improved communication technologies, naturally. Audio-visual communication media had been added to the face to face and written communication after the information revolution. While there was a product circulation in the industrial society; there vas a circulation of moral values and images in the mass society which is occured by the development of information technology. Producing, receiving and sending information by the communication tecnology vas very easy and fast, while the world turned a 'global village'. People had been taken away from their cultures and traditions, and they are obliged to the products of culture industries. Mass media had been making our lives easy, but in the other hand it causes some personal and social problems.
Benzer Tezler
- Meta bolluğunun fantazmagorik teşhiri: Dünya fuarlarının emsali niteliğindeki İzmir Enternasyonal Fuarı'nda tüketim kültürü ve gösterinin tezahürleri
The phantasmagorical display of commodity abundance: The consumer culture's and the spectacle's manifestations in the Izmir International Fair
EMRE HAÇAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
SosyolojiGalatasaray ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLSÜN GÜVENLİ
- Bir popüler kültür ürünü: Çizgi film Pokemon
A Popular culture product: Animated film Pokemon
TANER ÜNVER
Yüksek Lisans
Türkçe
2002
Radyo-TelevizyonGazi ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
PROF.DR. KEZBAN GÜLERYÜZ
- Technoculture and hyperreality in Don Delillo's Americana, Great Jones Street, and White Noise
Don Delillo'nun Americana, Great Jones Street ve White Noise adlı romanlarında teknokültür ve hipergerçeklik
MUHSİN YANAR
Doktora
İngilizce
2018
Amerikan Kültürü ve Edebiyatıİstanbul Aydın Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FERMA LEKESİZALIN
- Kırgızistan'da sinema eğitimi
Кыргызстанда кино тармагында билим беруу
ULYANA KONOVALOVA
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
Sahne ve Görüntü SanatlarıKırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesiİletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEZER AKARCALI
- Modernizmden postmodernizme Türkiye'de kültürel yabancılaşma sorunu
From modernism to postmodernism: The problem of cultural alienation
NİHAT GÜNEŞ