Primer profilaksi için ICD implante edilmiş hastalarda klinik sonlanım ve mortalite belirleyicileri
Evaluation of the relationship between attachment styles and childhood traumatic experiences in patients with psoriasis
- Tez No: 731181
- Danışmanlar: PROF. DR. SEMA GÜNERİ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 78
Özet
En az 3 aylık optimal tıbbi tedaviye rağmen EF'si ≤%35, NYHA sınıf II-III kalp yetmezliği hastalarında primer koruma amaçlı ICD endikasyonu vardır. Ancak bu öneriye temel teşkil eden çalışmalar 20 yıldan öncesine aittir. Bu çalışmalar günümüzdeki kalp yetmezliği hastalarının özelliklerini ve tedavisini yansıtmayabilir. Dolayısıyla primer koruma amaçlı ICD'nin prognoz üzerine etkisi değişmiş olabilir. Yakınlarda yapılan çalışmalar ICD'nin etkinliğinin sorgulanmasına neden olmuştur. Çalışmamızın amacı kliniğimizde primer profilaksi için ICD implante edilen hastaları retrospektif olarak değerlendirmektir. Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde 01.01.2015-01.03.2020 tarihleri arasında primer profilaksi için ICD takılmış hastalar ve ICD endikasyonu olup bu tedaviyi kabul etmemiş hastalar tüm nedenlere bağlı ölüm ve ani ölüm primer sonlanımlarıyla karşılaştırıldı. Kalp yetersizliği nedeniyle primer profilaksi için ICD implante edilmiş 228 hasta ile tedaviyi kabul etmemiş 150 hasta karşılaştırıldı. Primer profilaksi için ICD implante edilen 228 hastanın 175 i (%76,8) erkek hastaydı. Hastaların ortalama yaşı 65,63±11,94, ortalama takip süresi 39,45±18,89 ay, işlem için hastanede yatış süresi 5,49±3,99 gün, sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu ortalamaları %24,30±6,19 saptandı. Primer profilaksi amacıyla implante edilen ICD'lerin 92(%40,4) sinin VVI ICD, 40 (%17,5) ının DDD ICD, 96 (%42,1) sının CRT ICD olduğu görüldü. 228 hastanın 36 sında (%15.8) işlemsel komplikasyon gelişmiştir. Bu komplikasyonlar hastaların cinsiyetlerine göre incelendiğinde, 175 erkek hastanın 21 inde (%12), 53 kadın hastanın 15 inde (%28,3) işlemsel komplikasyon geliştiği saptandı (p:0,004). ICD implante edilen grup ve kontrol grup mortalite açısından karşılaştırıldığında ICD kolundan 228 hastanın 67 (%29,4) sinin, kontrol grubundaki 150 hastanın 39 (%26) unun tüm nedenlere bağlı öldüğü görüldü (p:0,473). ICD implante edilen grup ile kontrol grubu ani ölüm açısından karşılaştırıldığında ICD kolunda 2, kontrol grubunda 8 hastanın ani ölüm yaşadığı görüldü (p:0,017). Çoklu lojistik regresyon yöntemi ile tüm nedenlere bağlı mortalitenin bağımsız prediktörleri olarak yaş, sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu, BNP değeri ve dekompansasyon nedeniyle hastaneye yatış olduğu saptandı. İşlem öncesi dekompanse kalp yetersizliği ile hastaneye yatış yapmış olan hastalarda tüm nedenlere bağlı mortalitenin 3.4 kat fazla olduğu görüldü. ICD implante edilen grupta BNP değeri 508,5 in üzerinde , LVEF değeri %24,5 in altında ve yaşı 68,5 ten fazla olan hastaların tüm nedenlere bağlı mortalitesi diğer hastalara göre 25 kat fazla bulundu. (Wald:9,938 OR(%95 Cl):0,039(0,005-0,293) p:0,002) Koroner arter hastalığı varlığının bağımsız risk faktörü olmadığı görüldü. Hasta populasyonumuz ve bulgularımız güncel yaşam verileri ile uyumludur. Güncel tedavi seçenekleri ile birlikte kılavuzlarda primer profilaksi için ICD implantasyon önerilerinin gerileyebileceğini düşünmekteyiz. Cihaza yanıtsız popülasyonun artması ile birlikte gelecek yıllarda hangi hasta popülasyonunun cihazdan yarar göreceğini belirlemek önemli olacaktır. Çalışmamızın bu konuda literatüre katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Çalışmamız farklı operatörler tarafından iki farklı ICD cihazı ile primer profilaksi için ICD implantasyon deneyimlerimizi paylaştığımız, tek merkezli, kontrol grubu içeren ve mortalite öngördücülerini belirlediğimiz, ortalama 39 aylık izlemle yapılmış bir çalışmadır.
Özet (Çeviri)
Primary prevention ICD is indicated in patients with EF ≤35% and NYHA class II-III heart failure despite at least 3 months of optimal medical therapy. However, the studies that form the basis of this recommendation belong to more than 20 years ago. These studies may not reflect the characteristics and treatment of current heart failure patients. Therefore, the effect of ICD for primary prevention on prognosis may be changed. Recent studies have called into question the effectiveness of the ICD. The aim of our study is to retrospectively evaluate the patients who had ICD for primary prevention implanted in our clinic. The primary outcomes of all-cause death and sudden death were compared in patients who underwent ICD for primary prevention at Dokuz Eylul University Hospital between 01.01.2015 and 01.03.2020 and patients with ICD indication but who did not accept this treatment. 228 patients who had ICD for primary prevention implanted due to heart failure and 150 patients who refused the treatment were compared. Of the 228 patients who had ICD for primary prevention implanted, 175 (76.8%) were male. The mean age of the patients was 65.63±11.94 years. The mean follow-up period of the patients was 39.45±18.89 months. The hospital stay for the procedure was 5.49±3.99 days. The mean left ventricular ejection fraction of the patients was found to be 24.30±6.19%. Of the ICD's implanted for primary prophylaxis, 92 (40.4%) were VVI ICD, 40 (17.5%) DDD ICD, 96 (42.1%) CRT ICD. Procedural complications developed in 36 (15.8%) of 228 patients. When these complications were analyzed according to the gender of the patients, complications developed in 21 (12%) of 175 male patients and 15 (28.3%) of 53 female patients. (p:0.004) When the ICD implanted group and the control group were compared in terms of mortality, 67 (29.4%) of 228 patients in the ICD arm and 39 (26%) of 150 patients in the control group died due to all causes. (p:0.473) When the ICD implanted group and the control group were compared in terms of sudden death, it was observed that 2 patients in the ICD arm and 8 patients in the control group experienced sudden death. (p:0.017) Age, left ventricular ejection fraction, BNP value, and hospitalization due to decompensation were found to be independent predictors of all-cause mortality by multiple logistic regression method. It was observed that all couse mortality was 3.4 times higher in patients who were hospitalized with decompensated heart failure before the procedure. In the ICD implanted group, the all-cause mortality of patients with a BNP value above 508.5, a LVEF value below 24.5%, and a age greater than 68.5 was 25 times higher than in other patients. (Wald:9.938 OR(95% Cl):0.039(0.005-0.293) p:0.002) It was seen that the presence of coronary artery disease was not an independent risk factor. Our patient population and our findings are compatible with current life data. We think that the recommendations for ICD for primary prevention implantation in the guidelines may regress with current treatment options. With the increase in the population unresponsive to the device, it will be important to determine which v patient population will benefit from the device in the future. We think that our study will contribute to the literature on this subject. Our study is one of the studies with the largest patient population, with a mean follow-up of 39 months, in which we shared our experience ofICDimplantation for primary prevention with two different ICD devices by different operators, a single-center, contain control group and determine mortality predictors.
Benzer Tezler
- Migren hastalarında arteryel sertlik ve migrenin profilaktik tedavisinin arteryel sertlik üzerine etkisi
Arterial stiffness in migraine patients and the effects of prophylactic regimens of migraine on arterial stiffness
ÖZCAN ÖRSÇELİK
- Hematopoietik kök hücre nakli yapılan çocuk hastalardaki viral enfeksiyonlar
Viral infections in pediatric hematopoietic stem cell transplantation patients
İREM BOZKURT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İKBAL OK BOZKAYA
- Faktör düzeyi ≤%1 olan çocuk ve genç erişkin hemofili hastalarında yaşam kalitesi
Quality of life in pediatric and young adult hemophilia patients with factor level ≤1
ADNAN DENİZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıKocaeli ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NAZAN SARPER
- Hemofili ve nadir faktör eksikliği tanılı olgularımızın retrospektif değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of cases with diagnosis of hemophilia and rare factor deficiency
ZEYNEP KUZU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıNecmettin Erbakan ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HÜSEYİN TOKGÖZ
- Lösemili çocuklarda primer antifungal profilaksi kullanımının retrospektif değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of the USE of primary antifungal prophylaxy in children with leukemia
MUSTAFA HALK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDokuz Eylül ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURŞEN BELET