Geri Dön

Sıçanlarda tek taraflı olarak aralıklı ve aralıksız renal iskemi-reperfüzyon modeli oluşturulması ve sonuçlarının karşılaştırılması

The creation and comparison of unilateral intermittent and unintermittent renal ischemia-reperfusion models in rats

  1. Tez No: 732947
  2. Yazar: MUSTAFA SOYTAŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. RAHİM HORUZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Üroloji, Urology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Medipol Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 54

Özet

Böbrek tümörleri, son yıllarda görüntüleme yöntemlerindeki gelişmeler sayesinde daha fazla tanı konulur ve erken evrede tedavi edilebilir hale gelmiştir. Daha önceleri böbrek tümörleri tedavisinde radikal nefrektomi ile böbreğin tamamının çıkarılması standart tedavi yöntemi iken soliter böbrekli hastalarda zamanla hipertansiyon ve kronik böbrek yetmezliği gelişmesi, son yıllarda damar yapılarının ve tümör sınırlarının daha iyi tanımlanabilir olması, onkolojik sonuçlarının benzerliği, tümörsüz böbrek dokusunun fonksiyonel önemi gibi sebeplerle parsiyel nefrektomi tekniği gündeme gelmiştir ve yaygın şekilde kullanım alanı bulmuştur. Parsiyel nefrektomi esnasında renal artere klemp konulması sonrasında böbrekte ortaya çıkan iskemi-reperfüzyon hasarı sorun olarak karşımıza çıkmıştır. Bu çalışmadaki amacımız parsiyel nefrektomi esnasında tümörün çıkarılması ve açıkta kalan böbrek dokusunun onarılması esnasında renal arterin aralıksız (30 dk) klemplenmesi yerine belli periyotlarla açılıp kapatılması ve böbreğin daha kısa aralıklı iskemiye (8 dakika klempli-2 dakika klempsiz şekilde toplamda 30 dakika) maruz bırakılması ve dolayısıyla böbrekte daha az hasara sebep olunup olunmadığının araştırılmasıdır. Çalışmamızda ağırlıkları 200-250 gr olan 8 haftalık 24 adet erişkin erkek WistarAlbino sıçan kullanıldı. Sıçanlar 3 gruba ayrıldı. Sham grubunda böbrek ortaya konuldu ve böbreğe yönelik bir işlem yapılmadan tabakalar kapatıldı. İkinci grupta 8 dakika klempli ve 2 dakika klempsiz şekilde toplamda 30 dakika aralıklı renal iskemireperfüzyon uygulanırken 3. grupta 30 dk. aralıksız deneysel iskemi-reperfüzyon modeli oluşturuldu. İşlem sonrası 24. saatte iskemi-reperfüzyon modellerinin böbrekte yapmış olduğu etkileri serum Neutrophil Gelatinase-Associated Lipocalin (NGAL), serum Kidney Injury Molecule-1(KIM-1), idrar NGAL, idrar KIM-1 ve serum kreatinin düzeyleri ile belirlemek amacıyla sıçanlardan kan ve idrarları alınarak sakrifiye edildi. Aralıksız iskemi grubunda idrar NGAL ve idrar KIM-1 değerleri aralıklı iskemi ve sham grubundan anlamlı (p ˂ 0.05) olarak daha yüksekti. Aralıklı iskemi grubunda idrar NGAL ve idrar KIM-1 değerleri sham grubundan anlamlı (p ˂ 0.05) olarak daha yüksekti. Aralıksız iskemi, aralıklı iskemi, sham grubunda serum NGAL, serum KIM-1 ve serum kreatinin değeri sayısal olarak idrar belirteçlerini desteklese de istatistiksel olarak anlamlı (p> 0.05) farklılık saptanmadı. Sonuç olarak, sıçanlarda deneysel olarak oluşturulan aralıklı iskemi-reperfüzyon modelinde aralıksız oluşturulan iskemi-reperfüzyon modeline göre daha az böbrek hasarı tespit edilmiştir.

Özet (Çeviri)

Renal tumors have been more frequently diagnosed and treated at earlier stages due to improvements in the imaging modalities in last decades. Although radical nephrectomy was the gold-standard in surgical treatment of renal tumors in the past, today, nephron sparing surgery has become a widely accepted surgical method in the treatment of renal tumors as a result of certain facts such as the increased risk of development of hypertension and chronic renal failure in the patients with solitary kidney, data indicating similar oncological outcomes in the radical and partial nephrectomy patients, availability of detailed anatomical knowledge about the tumoral and vascular structures of the kidney in the last 2 decades and a raised awareness toward the functional role of the residual parenchymal tissue of the involved kidney. However, ischemia-reperfusion (I-R) injury resulting from transient blockage of blood flow in the renal artery during partial nephrectomy operations is still a real problem. Our aim in this study was to evaluate whether intermittent (3 sets of 8 minutes clamped and then 2 min unclamped) ligation of the renal artery during tumor resection and tissue repair stages of partial nephrectomy has a beneficial effect on I-R injury in the residual renal tissue or not, when compared to the continuous (30 min clamped) one. The study was conducted on 24 adult 8 weeks-old male Wistar-Albino rats each weighing 200-250 grams. Rats were divided into three groups. In the Sham group, the kidney was surgically exposed and then the wound was closed without any intervention. We designed experimental ischemia-reperfusion models in the second group (a total of 30-minute ischemia model in the manner of 3 intermittent sets composed of 8 minutes clamped and then 2 minutes unclamped) and in the third group (one session of 30- minute continuous ischemia). On the postoperative 1st day the rats had been sacrificed and the effects of I-R models on the renal tissue were comparatively assessed by evaluating serum Neutrophil Gelatinase-Associated Lipocalin (NGAL), serum Kidney Injury Molecule-1 (KIM-1), Urinary NGAL, Urinary KIM-1 and Serum creatinine levels. Urinary NGAL and Urinary KIM-1 levels were significantly higher in continuous ischemia group when compared to the sham and intermittent ischemia groups (p ˂ 0.05). In the intermittent ischemia group, Urinary NGAL and Urinary KIM1 levels were significantly higher than that of Sham group (p ˂ 0.05). Although the results of Serum NGAL, Serum KIM-1 and Serum creatinine levels seemed in accordance with the results of urinary markers, no statistical significance was found. In conclusion, renal injury was significantly less in intermittent I-R model when compared to continuous I-R model in our experimental rat study.

Benzer Tezler

  1. Levo-dopa'ya bağlı diskinezi modelinde kronik dopaminerjik tedavilerin striatumda c-Fos haritalamasıyla kompartmantal aktivite üzerine etkisinin incelenmesi

    Evaluation of the effect of chronic dopaminergic treatment on striatal compartmental activity with c-Fos mapping in a model of levodopa-induced dyskinesia

    GÜRDAL ŞAHİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    NörolojiHacettepe Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BÜLENT ELİBOL

  2. Sıçanlarda tek taraflı ooforektomi sonrası kalan overde follikül dinamiği ve apoptoz'un incelenmesi

    Investigation Of Follicular Dynamics And Apoptosis İn The Remaining Ovary Following Unilateral Oophorectomy İn Rats

    YUNUS AYDIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Kadın Hastalıkları ve DoğumDokuz Eylül Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT CELİLOĞLU

  3. Sıçanlarda tek taraflı obstrüksiyon modelinde apelin ve apelin reseptör antagonisti ala-apelinin renal fibrozis üzerine etkileri

    Effect of apelin and apelin receptor antagonist ala-apelin on renal fibrosis in unilateral ureter obstruction model in rats

    GÜRDAL BİRDAL

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    NefrolojiMarmara Üniversitesi

    Dahiliye Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET KOÇ

  4. Sıçanlarda tek taraflı obstrüksiyon modelinde nesfatin-1 molekülünün renal fibrozis üzerine etkileri

    The effects of nesfatin-1 on renal fibrosis in unilateral ureteral obstruction rat model

    NESLİHAN TEZCAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    NefrolojiMarmara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET KOÇ

  5. Sıçanlarda deneysel böbrek iskemi-reperfüzyonunda naringin'in kaspaz-3, İnterl-1β ve HIF-1α düzeylerine etkisi

    Effect of naringin on caspase-3, il-1β, and HIF-1α levels in experimental kidney ischemia reperfusion in rats

    ESRA GÜLSÜM DANIŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    FizyolojiSelçuk Üniversitesi

    Fizyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RASİM MOĞULKOÇ