Pulmoner emboli olgularında sağ kalp yetmezliği gelişmesinin risk faktörleri
Risk factors of right HEART failure development in patients with pulmonary embolism
- Tez No: 733671
- Danışmanlar: PROF. DR. BÜNYAMİN SERTOĞULLARINDAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
- Enstitü: İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 92
Özet
Amaç: Pulmoner emboli bazı hastalarda sağ kalp yetmezliğine neden olabilir. Sağ kalp yetmezliği prognozu belirlemede önemli bir yere sahiptir. Bu çalışmamızın amacı, pulmoner tromboembolili olgularda sağ kalp yetmezliği gelişmesinin risk faktörlerini araştırmaktır. Gereç ve yöntem: 2 Ocak 2016 - 6 Ekim 2021 tarihleri arasında İzmir Katip Çelebi Üniversitesi'nde pulmoner emboli tanısı almış, Ekokardiyografi ve Alt Ekstremite Venöz Doppler Ultrasonografi tetkikleri tamamlanmış hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastaların demografik özellikleri, trombüs lokalizasyonu, DVT varlığı lokalizasyonu, sağ kalp disfonksiyonu varlığı kaydedildi. Sağ kalp disfonksiyonu olan ve olmayan olgular karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmaya 163 hasta dahil edildi. Sağ ventrikül etkilenmesi bulunan olgu sayısı 62 (%38) olarak saptandı. Sağ ventrikül etkilenmesi olan ve olmayan olgular arasında yaş ortalaması ve cinsiyet dağılımı farklı değildi. Olguların yaş ortalaması 61,68'di. Trombüs yerleşimi 105 olguda ana pulmoner arterde, 126 (%77,3) olguda lob arterinde, 49 (%30,1) olguda segment arterinde, 21 (%12,9) olguda ise subsegment arterinde saptandı. Trombüs 37 olguda tek akciğerde (%22,7) yerleşirken 126 (%77,3) olguda bilateral yerleşimliydi. Olguların 73'ünde (%44,8) derin ven trombozu saptandı. Derin ven trombozunun tek taraflı ya da bilateral olmasının, distal ya da proksimal olmasının sağ ventrikül disfonksiyonu üzerine bir etkisi saptanmadı. Malignite tanısı mevcut hasta sayısı 39 (%23,9), diabetes mellitus tanısı mevcut 36 hasta (%22,1), hipertansiyon tanısı mevcut 60 hasta (%36,8), kalp yetmezliği tanısı mevcut 27 hasta (%16,6), koroner arter hastalığı olan 26 hasta (%16), kronik obstrüktif akciğer hastalığı olan 5 hasta (%3,1), astımı olan 10 hasta (%6,1) serebrovasküler olay geçirmiş 8 hasta (%4,9) vardı. Sağ ventrikül etkilenmesi olan olgularda ana pulmoner arterde trombüs saptanan ve saptanmayan olguların sıklığı farklıydı (% 82,3, %53,5, p=0,000). Sağ ventrikül etkilenmesi olan olgularda ana pulmoner arterde trombüs varlığı sağ ventrikül etkilenmesi olmayan olgulara göre daha fazlaydı. Sağ ventrikül etkilenmesi olan olgularda bilateral trombüs olan olguların sıklığı daha fazlaydı (%87,1, %71,3 p=0,01). Sağ ventrikül etkilenmesi olan olgularda malignite varlığının daha az olduğu bulundu. (% 9,7, %32,7, p =0,001). Sonuçlar: Çalışmamızda pulmoner emboli geçiren olgularda sağ ventrikül disfonksiyonu gelişmesi için bağımsız risk faktörleri trombüsün ana pulmoner arterde yerleşmesi ve trombüsün bilateral yerleşmesi olarak saptanmıştır. Komorbidite olarak maligniteye sahip olunmasının, sağ ventrikül disfonksiyonu gelişmesi riskini azalttığı saptanmıştır.
Özet (Çeviri)
Objective: Pulmonary embolism can cause right ventricle failure. Right ventricle failure is a significant identifier for determining prognosis. This study aims to investigate risk factors of right ventricle failure in the cases with pulmonary embolism. Method: This study involves a dataset that is collected from Izmir Katip Celebi University patients, from January 2nd, 2016 to October 6th, 2021, who are diagnosed pulmonary embolism and have echocardiography as well as lower extremity venous doppler ultrasonography examinations. Patients' demographic information, thrombus localization, DVT localization and existence of right ventricle dysfunction are considered as part of the conducted work. Besides, cases with and without right ventricle dysfunction are benchmarked. Findings: 163 patients are involved in this work. 62 patients (38%) have right ventricle dysfunction. The average age and distribution of sex is not different for cases with and without right ventricle dysfunction. The average age is 61.68. The localization of thrombus is at the main pulmonary artery in 105 cases while 126 (77.3%), 49 (30.1%) and 21 (12.9%) cases pinpoint lobe artery, segment artery and subsegment artery, respectively. 37 cases (22.7%) have thrombus at single lung whereas 126 cases (77.3%) have bilateral localization. 73 cases (44.8%) are identified to have deep vein thrombosis. Being unilateral or bilateral and distal or proximal for deep vein thrombosis has no effect on right ventricle dysfunction. Cases with malignity are counted 39 (23.9%), with diabetes mellitus are counted 36 (22.1%), with hypertension are counted 60 (36.8%), with heart failure are counted 27 (16.6%), with coronary artery disease are counted 26 (16%), with chronic obstructive pulmonary disease are counted 5 (3.1%), with asthma are counted 10 (6.1%) and with cerebrovascular disease are counted 8 (4.9%). Among those cases that have right ventricle dysfunction, there is a difference between the frequency of cases with and without thrombus at the main pulmonary artery (82.3%, 53.5%, respectively; p=0.000). The frequency of thrombus at the main pulmonary artery in cases with right ventricle dysfunction is more than cases without right ventricle dysfunction. Cases with bilateral thrombus have a high frequency with statistical significance (87.1%, 71.35, p=0.01). Finally, the frequency of malignity is determined as lower in cases with right ventricle dysfunction (9.7%, 32.7%, p=0.001). Conclusion: This study identifies the localization of thrombus at the main pulmonary artery and bilateral thrombus existence as the independent risk factors for right ventricle dysfunction in the cases with pulmonary embolism. It has been found that having a malignancy as a comorbidity decreases the risk of right ventricular dysfunction development.
Benzer Tezler
- Akut pulmoner emboli' de nötrofil gelatinaz ilişkililipokalin' in sağ ventrikül disfonksiyonu ve hastane içi prognoz ile ilişkisi
The relationship between neutrophil gelatinase associated-lipocali̇n, right ventricular dysfunction and in hospital prognosis
AHMET ÖZGÜR BAŞARIR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
KardiyolojiNecmettin Erbakan ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ALPAY ARIBAŞ
- Pulmoner embolide risk faktörleri ve çoklu risk faktörü varlığında pulmoner emboli gelişme riskinin belirlenmesi
Başlık çevirisi yok
BİLGEHAN DEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
İlk ve Acil Yardımİnönü ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HAKAN OĞUZTÜRK
- Mortalite açısından orta-yüksek riskli pulmoner tromboemboli tanılı hastalarda ege pulmoner emboli takımı sonrası tedavi yaklaşımı
Treatment approach after ege pulmonary embolism team in patients diagnosed with intermediate/High pulmonary embolism for mortality
ÖMER SELİM UNAT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Göğüs HastalıklarıEge ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. PERVİN KORKMAZ
- Akut pulmoner emboli hastalarında BNP düzeyi ve pulmoner BT'de sağ–sol ventrikül çap oranının mortalite ile ilişkisi
BNP levels and right-left ventricular diameter ratio of pulmonary CT in association with mortality in patients with acute pulmonary embolism
ALİYE NUR GÖKAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
İlk ve Acil YardımNecmettin Erbakan ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BAŞAR CANDER
- Akut pulmoner emboli hastalarında CHA2DS2-vasc skorunun pesi, ekokardiyografik parametreler ve mortalite ile ilişkisi
Relationship between CHA2DS2-VASC score and echocardiographic parameters,pesi, mortality in patients with acute pulmonary embolism
PELİN ALADAĞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
KardiyolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DURSUN ARAS