Akut pulmoner emboli' de nötrofil gelatinaz ilişkililipokalin' in sağ ventrikül disfonksiyonu ve hastane içi prognoz ile ilişkisi
The relationship between neutrophil gelatinase associated-lipocali̇n, right ventricular dysfunction and in hospital prognosis
- Tez No: 412792
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. ALPAY ARIBAŞ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Sağ Ventrikül Disfonksiyonu, Ekokardiyografi, N-T Pro BNP, Hastane İçi Prognoz, Rehospitalizasyon, Hastanede Yatış Süresi, Right Ventricular Dysfunction, Echocardiography, N-T Pro BNP, İn Hospital Prognosis, Rehospitalisation, Hospitalisation Duration
- Yıl: 2013
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Necmettin Erbakan Üniversitesi
- Enstitü: Meram Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 85
Özet
Amaç: Daha önce yapılmış olan çalışmalarda erken bir renal hasar biyobelirteci olan serum ya da plazma nötrofil gelatinaz ilişkili lipokalin (NGAL)?in akut kalp hasarında ve akut kalp yetmezliği ile takip edilen hastalarda klinik kötüye gidiş ve prognoz tayininde önemli bir biyomarker olabileceği gösterilmiştir. Bu çalışmalar NGAL?in, yine direkt iskemiye bağlı olmadan sistemik hipoperfüzyona bağlı olarak oluşan akut kalp hasarının söz konusu olduğu akut pulmoner emboli (APE)?de de tanı aracı olarak kullanılıp kullanılamayacağı sorusunu akla getirmektedir. Literatürde bu konuyu araştıran herhangi bir çalışmaya rastlayamadık. Çalışmamızın amacı; APE izlenen hastalarda da erken dönemde NGAL düzeylerinde anlamlı değişiklik izlenip izlenmeyeceğinin, NGAL düzeylerinin sağ ventrikül (SğV) fonksiyon bozukluğu ile korele olup olmadığının ve ikincil olarak da hastane içi mortalite ile NGAL ilişkisinin araştırılmasıdır. Ayrıca kardiak hasar belirteci olan ve 2008 Avrupa Kalp Cemiyeti (AKC) pulmoner emboli klavuzunda da APE?de kullanılabileceği belirtilen plazma N-terminal proBNP düzeyleri ile NGAL arasında bir ilişki olup olmadığının araştırılması da amaçlanmıştır. Yöntem ve Gereçler: Çalışmaya toraks bilgisayarlı tomografisi (BT) ile pulmoner emboli tanısı kesinleştirilmiş 18-80 yaş arası ve tüm risk gruplarında yer alan 51 hasta (ortalama yaş; 59,51±16,70 erkek:23, kadın:28) ve kontrol grubu olarak da yine aynı bulgularla başvuran ve toraks BT?de akut pulmoner emboli saptanmayan ya da pulmoner emboli ile uyumlu klinik belirtilerle başvuran ancak ekokardiyografi bulgularının emboliyi desteklemediği 18-80 yaş arası 31 adet hasta (ortalama yaş; 57,61±15,88 erkek: 15, kadın:16) v prospektif olarak dahil edildi. NGAL ve N-T Pro BNP için kan örnekleri tüm hastalardan başvuru esnasında alındı. Yine tüm hastalara sol ventrikül (SV) ve SğV fonksiyonlarının değerlendirilmesi açısından ekokardiyografi yapıldı. Hastalar hastane içi prognoz ve taburculuk sonrası 30 günlük prognoz açısından izlendi. Bulgular: Hasta ve kontrol grupları arasında demografik özellikler ve komorbiditeler açısından istatiksel farklılık yoktu. Vaka ve kontrol grubunda yapılan karşılaştırmada ortalama N-T pro BNP değerlerinde vaka grubunda kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı yükselme izlendi (3434,64pg/ml ve 1182,42 pg/ml p değeri0,05). N-T pro BNP değerleri ile PE?de sağ ventrikül disfonksiyon göstergelerinden olan SğV dilatasyonu (p0,05) ne de N-T proBNP değerleri arasında anlamlı korelasyon görülmezken, hastanede yatış süresi ile hem NGAL hem de N-T pro BNP düzeyleri artasında ilişki izlendi. Yeniden yatış, ölüm, akut böbrek hasarı gelişimini içeren kombine sonlanım noktaları ile (combine MACE) N-T pro BNP değerleri ve NGAL arasında istatistiksel olarak anlamı korelasyon izlenmedi (p değeri>0,05). Miyokard hasar belirteçlerinden TnI (r:0,214; p>0,05) ve inflamasyon belirteci olan CRP (r:0,033; p>0,05) ile N-T proBNP ve NGAL arasında anlamlı korelasyon olmadığı görüldü. vi Sonuç: Sonuç olarak çalışmamızda vaka grubunda N-T proBNP değerlerinin SğV disfonksiyonu, prognoz, hastanede yatış süresi ile korelasyon göstermekte olduğu izlendi. Hipotezimizin aksine plazma NGAL düzeyleri ile SğV disfonksiyonu, prognoz, hastanede yatış süresi, ve N-T proBNP değerleri arasında herhangi bir ilişki tespit edilemedi. Daha önce yapılan çalışmalarda NGAL düzeylerinin inflamasyon, akut böbrek yetmezliği, akut kardiak hasar gibi durumlarda artmakta olduğu gösterilmiş olmasına rağmen bu bulgular olmaksızın sadece PE olgularında SğV disfonksiyonu olsun ya da olmasın anlamlı artış göstermediği görülmüştür. Bunun nedeninin hasta grubunun çoğunluğunda inflamasyon ve akut böbrek yetmezliği olmaması yönünde öngörülerimiz olmasına rağmen bu sorunun cevabı net verilememektedir
Özet (Çeviri)
Purpose: Pulmonary embolism (PE) is a frequent cause of death despite important advances in diagnosis and treatment. In recent studies; neutrophil gelatinase-associated lipocalin (NGAL), which is early biomarker in diagnosis of renal injury, has been shown to be an important biomarker in acute heart failure and injury for survival and outcomes. Hence in pulmonary embolism, which causes acute heart injury and in some cases acute heart failure, NGAL seems to be a useful marker to predict prognosis. The purpose of our trial is to determine if there is significant relatiion with NGAL levels, in hospital prognosis and right ventricular dysfunction in APE Patients. Nevertheless plasma N- terminal Pro BNP, which is one of the biomarkers showing heart damage and also 2008 ESC pulmonary embolism guideline manifests that this marker could be useful in APE, we planned to search if there is a correlation with NGAL levels. Our second purpose is to search the relationship between plasma NGAL levels and in hospital mortality of APE patients. Methods: 51 patients in the age range of 18-80 years, (mean age: 59,51±16,70 female:28, male:23) with confirmed acute PE were prospectively included in this study over three mounts period. Patiens with PE at all risk groups were included in the study. As the control group; 30 patients in the age range of 18-80 years, (mean age: 57,61±15,88 female:16, male:15) who had syptoms and complaints were like APE signs with no evidence of APE in pulmonary CT angiography or echocardiography were included. Plasma NGAL and N-T viii proBNP levels of all participants were quantified by ELISA method. In addition, two- dimensional and Doppler echocardiaographic parameters, tissue Doppler parameters were also recorded. Patients were followed up for in hospital and 30 days mortality after discharge. Results: There were not significant statistical differences between two groups with regard to demographic features and comorbidities. İn comparison with case and control groups there were significant increases in N-T pro BNP levels in case group (3434,64pg/ml vs 1182,42 pg/ml p value0,05). N-T proBNP values were significantly correlated with right ventricular dysfunction parameters like RV dilatation(p0,05). İn addition there were no correlations both NGAL and N-T proBNP levels with in hospital mortality, rehospitalization (p>0,05). But we found positive correlation between both N-T proBNP and NGAL levels with hospitalisation duration. We named combined MACE the combination of the end point features which are rehospitalisation, exitus, acute kidney injury. Neither N-T proBNP levels nor NGAL levels were significantly correlated with this combination feature (p value>0,05). There was no correlation between TnI, which is myocardial injury marker (r:0,214; p>0,05), with N-T ix proBNP levels and NGAL levels and so CRP, which is inflammation biomerker (r:0,033; p>0,05). Conclusion: As the result in the case group the N-T proBNP values were korelated with RV dysfunction but conversely there weren?t any correlations between in hospital prognosis and rehospitalisation. İn opposition to our hypoyhesis; plasm NGAL levels had no correlations between in hospital prognosis, rehospitalisation and N-T proBNP levels. But there were significant correlation between hospitalisation duration with both NGAL and N-T- proBNP levels. Previous studies showed that there were significant increases in NGAL levels in acute renal injury, inflammation and acute cardiac injury. But conversely we saw that there were no significant correlation in alone pulmonary embolism condition, with RV dysfunction evidences or not. Altough our foresight is our study population had no markers of inflammation and renal injury and so there were no significant rise in NGAL levels, we cannot give a distinct answer to this question.
Benzer Tezler
- Akut pulmoner embolide apelin 13, nötrofil jelatinaz ilişkili lipokalin ve hipoksi ile indüklenen faktör 1alfa düzeylerinin yeni biyobelirteç olarak kullanılması ve mortalite gruplarını belirlemedeki rolü
Usage of apelin 13, neutrophil gelatinase associated lipocalin and hypoxia inducible factor 1alpha as new biomarkers in acute pulmonary embolism and their role in classification of mortality groups
NURUBAN DELAL BAYKAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Göğüs HastalıklarıVan Yüzüncü Yıl ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ BUKET MERMİT ÇİLİNGİR
- Renal fonksiyon bozukluğu olan hastalardan nötrofil/lenfosit ve platelet/lenfosit oranlarının pulmoner emboli tanısında kullanabilirliği
The usability of neutrophyl / lymphocyte and platelet / lymphocyte rate in patients with pulmonary embolism in patients with renal function disorders
EZGİ TÜRKOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
UZMAN MEHMET EMİN PİŞKİNPAŞA
- Pulmoner emboli tanılı hastalarda nötrofil lenfosit oranının tanısal değeri ve mortalite ile olan ilişkisi
Diagnostic value of neutrophil lymphocyte ratio in patients with pulmonary embolism and its relationship with mortality
BÜNYAMİN GÜNEY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FUNDA MÜŞERREF TÜRKMEN
- Akut pulmoner tromboembolide nötrofil/lenfosit oranının mortaliteye etkisi
Effect of neutrophil lymphocyte ratio on mortality in acute pulmonary thromboembolism
DENİZHAN AYATAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
UZMAN AYŞE ÖZSÖZ
UZMAN NİMET AKSEL
- Hemogramda immatür granülosit artışının D-dimer ve nötrofil/lenfosit oranı ile korelasyonunun akut pulmoner emboli tanısındaki yeri
The correlation of increased immature granulocytes in hemograms with D-dimer and neutrophil/lymphocyte ratio in the diagnosis of acute pulmonary embolism
ŞEYMA YAPRAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Göğüs HastalıklarıKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURHAN ATİLLA