Geri Dön

Rinoplasti cerrahisinde eksternal ve endonasal yaklaşım metod ve endikasyonlarının karşılaştırılması

Comparison of external and endonasal approach methods and indications in rhinoplasty surgery

  1. Tez No: 736903
  2. Yazar: AHMET MERT BİLGİLİ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. BAYRAM VEYSELLER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kulak Burun ve Boğaz, Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2000
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 69

Özet

Rinoplasti cerrahisinin başlangıç evresinde eksternal ve endonazal olmak üzere iki farklı yaklaşım çeşidi şeçilmektedir. Heseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi , Kulak burun boğaz kliniğinde Temmuz 1996 ve Mayıs 2000 tarihleri asasında ameliyat edilen 123 hasta incelenmiştir. Hastalarını nazal muayene bulguları , fasiyal analizleri uygulanmış, yüzlerinin çok yönlü fotoğrafları çekilmiş. Burundaki topografik deformiteler belirlenmiştir. Ameliyat edilen 123 hastanın %38,2' si kadın (n=47) 5 61,8'i erkektir. (n=73). Yaş ortalamaları 23,8'dir. (+/-8). Hastaların %63,3'üne kapalı (n=84) %31,7'sine (n=73). Sadece kemik piramit deformasyonu ya da kemik hump bulunan hastalarda sadece endonazal yaklaşım tercih edilmiştir. Diğer hastalarda deformiteye göre yaklaşıma karar verilmiştir. Olgular incelendiğinde açık teknik yaklaşımın ağırlıklık olarak büyük ve çoklu deformasyonların bulunduğu, birden fazla ve kombine tekniklerin uygulamsının gerektiği olgularda seçildiği görülmüştür. Travma olgularında her iki yaklaşım eşit seviyede tercih edilmiştir. Revizyon ve augmentasyon cerrahileri, septum deviasyonları ilerei düzeyde ve dorsal bölgede olması açık Teknik yaklaşımın tercih sebebi olmuştur. Nazal tip cerrahisi uygulanan vakaların tümüne açık Teknik yaklaşım ile başlanmıştır. Açık Teknik yaklaşım ayrıca bir eğitim araştırma kliniğinde asistan eğitimi ve akademik gelişimi kolaylaştıran bir yöntemdir. Açık Teknik yaklaşımda tecrübesi sınırlı olan cerralarh zorlu ve karmaşık manevraları daha kolay uygulayabilirler ve her iki ellerini daha rahat kullanabilirler. Endonazal yaklaşım ise daha basit deformitelerde hızlı ve çabuk bir ameliyat imkanı sağlamaktadır ve hasta daha hızlı toparlayabilmektedir. Ancak endonasal yaklaşımda manevraları gerçekleştirmek daha zor olduğu için tecrübeli cerrahlara ihtiyaç duyulmaktadır. Eğitiminin erken dönemindeki cerrahlar bu yaklaşım ile zorlanabilmektedir. Rinoplasti operasyonunda yaklaşım teknikleri sadece ameliyatın başlangıcını oluşturur. Önemli olan cerrrahın uygulamasını rahat yaptığı tekniği seçmesidir. Bu Teknik hem hastanını sorunlarını çözmede en uygun görüşü sağlamalı hem de en doğru uygulama vee n az komplikasyona sebep olmalıdır. Dolayısılya bir yöntemi dışlayıp başka bir yöntemin taraftarlığını yapmak bilim adamı da olması gereken bir cerrah için nesnel bir düşünce şekli değildir.

Özet (Çeviri)

In the initial phase of rhinoplasty surgery, two different approaches are chosen, external and endonasal. 123 patients who were operated in Heseki Training and Research Hospital, Ear, Nose and Throat Clinic between July 1996 and May 2000 were examined. Nasal examination findings and facial analyzes were applied to the patients, and versatile photographs of their faces were taken. Topographic deformities in the nose were determined. Of the 123 patients who were operated on, 38.2% were female (n=47) 5 61.8% were male. (n=73). Their average age is 23.8. (+/-8). Closed to 63.3% of the patients (n=84) to 31.7% (n=73). In patients with only bone pyramid deformation or bone hump, only the endonasal approach was preferred. In other patients, the approach was decided according to the deformity. When the cases were examined, it was seen that the open technique approach was mainly chosen in cases where there were large and multiple deformations, and where multiple and combined techniques were required. Both approaches were equally preferred in trauma cases. Revision and augmentation surgeries, septum deviations at an advanced level and in the dorsal region have been the reason for preference for the open technique approach. All of the cases that underwent nasal tip surgery were started with an open technique approach. The Open Technique approach is also a method that facilitates resident training and academic development in an education research clinic. Surgeons with limited experience in the Open Technique approach can perform difficult and complex maneuvers more easily and use both hands more comfortably. The endonasal approach, on the other hand, provides a quick and quick surgery opportunity in simpler deformities and the patient can recover faster. However, experienced surgeons are needed because it is more difficult to perform maneuvers in the endonasal approach. Surgeons in the early stages of their education may have difficulties with this approach. Approach techniques in rhinoplasty operation are only the beginning of the operation. The important thing is that the surgeon chooses the technique that he is comfortable using. This technique should both provide the most appropriate view in solving the patient's problems and cause the most accurate application and the least complications. Therefore, excluding one method and advocating another method is not an objective way of thinking for a surgeon who should also be a scientist.

Benzer Tezler

  1. Açık teknik rinoplasti indikasyonları, avantajları ve dezavantajları

    Başlık çevirisi yok

    HOSSEİN MOAZZEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Kulak Burun ve Boğazİstanbul Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı

  2. Rinoplasti cerrahisinde melatonin premedikasyonun ve subanestezik dozlarda ketamin uygulamasının postoperatif uyku kalitesi üzerine etkilerinin karşılaştırılması

    Comparison of the effects of melatonin premedication and ketamine at postoperative sleep quality in rhinoplasty surgery

    ÖMER KEKLİCEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Anestezi ve ReanimasyonNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ATİLLA EROL

  3. Eğri burunlu hastalarda fasiyal asimetrinin değerlendirilmesi

    Evaluation of facial asymmetry in patients with crooked nose

    ERGİN EROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kulak Burun ve BoğazHacettepe Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖMER TAŞKIN YÜCEL

  4. Liyofilize edilmiş sığır kıkırdak xenogrefti ile sıçan sırtında insan burnu deneysel modeli oluşturulması

    Creation of experimental human nose model with lyophilized and decellularized bovine cartilage xenograft

    CAN İLKER DEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiKocaeli Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT ŞAHİN ALAGÖZ

  5. Kontrollü hipotansiyon uygulamasında kullanılan esmolol ve remifentanilin oksidatif stres parametreleri üzerine etkilerinin değerlendirilmesi

    The effects of the controlled hypotension provided by the use of remifentanil and esmolol on oxidative stress parameters during the middle ear and the nasal surgery

    HÜLYA KAŞIKARA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Anestezi ve ReanimasyonTurgut Özal Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. RÜVEYDA İREM DEMİRCİOĞLU