Geri Dön

An empirical study on determining the effectiveness of the statutory derivative claim in UK company law

Birleşik Krallık ortaklıklar hukukunda kanundan doğan pay sahibinin ortaklık adına ortaklık yöneticilerine karşı dava açma hakkının etkinliğinin tespiti üzerine ampirik bir araştırma

  1. Tez No: 738560
  2. Yazar: ALPER ÇOHAZ
  3. Danışmanlar: ÖĞR. GÖR. DABROWKA GRODZ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Hukuk, Law
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2012
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Queen Mary University of London
  10. Enstitü: Yurtdışı Enstitü
  11. Ana Bilim Dalı: Ticaret Hukuku Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 50

Özet

Türevsel dava, bir pay sahibine şirket adına şirketin yöneticilerine karşı dava açma hakkı veren bir kurumsal dava şeklidir. Buna göre, bir pay sahibi şirket yöneticilerine karşı bu davayı başlatırken, şirket yöneticileri hali hazırda şirketi kontrollerinde bulundurmalıdırlar. Bu bağlamda, bu dava hakkı, aydınlatılmış pay sahipliği değeri ilkesi ışığında Birleşik Krallık Ortaklıklar Kanunu 2006'nın 170-177. maddelerinde belirtilen şirket yöneticilerinin görevlerini yerine getirmeleri için pay sahiplerinin sahip olduğu az sayıdaki hukuki yollardan biri olarak görünmektedir. Bu nedenle, yönetim özgürlüğü ile yatırımcının korunması, yani bir taraftan pay sahipleri için kullanılabilecek bir yargı yolu oluşturmak ile şirketin işlerine makul olmayan derecede müdahalelerin önlenmesi arasındaki dengeyi bulmak çok önemlidir. Bu dengeyi bulmak amacıyla, Birleşik Krallık Ortaklıklar Kanunu 2006, Birleşik Krallık'ta işbu dava hakkını yasalaştırdı. Daha spesifik olarak, içtihat hukukundan kaynaklanan bu kuralın yasalaştırılmasının temel amacı, Foss v. Harbottle ve istisnalarındaki kuralın yerine, bir pay sahibinin bu dava hakkına sahip olup olamayacağını belirlemek için daha modern, esnek ve erişilebilir kriterlerle değiştirildiği yaygın olarak belirtilmektedir. Ancak, pay sahiplerinin işbu davayı açma haklarına nasıl daha modern ve esnek bir erişime sahip olacağı konusunda başka bir açıklama yapılmamıştır. Bunun yerine, kuralın oluşumu, kanun koyucuların işbu davayı çok yaygın olarak kullandırtmama ve böylece mevcut durumu koruma eğiliminde olduklarını gösteriyor. Görünürde yeni yasalaşan işbu davanın uygulama alanını genişleten müteakip teklifler ve değişiklikler, yasanın amacına uygun olmadığı ve uygulanması gereken usule uyulmadığı gerekçeleriyle eleştirilmesini engelleyememiştir. Bu nedenle, içtihat hukukunda gelişen işbu dava hakkının yasalaşması süreci tarihsel olarak özetlendikten sonra, bu makale ilgili düzenlemenin amaçlarını belirterek bu düzenlemenin amaçlarını ne ölçüde yerine getirdiğini bu kanun altında hükme bağlanan davalar yardımıyla bulmaya çalışmaktadır. Bu makale, nihai olarak mevcut düzenlemenin istenilen amaca ulaşamamasının nedenlerini belirlemekte ve soruna yönelik birtakım önerilerde bulunmaktadır.

Özet (Çeviri)

Derivative claim is a form of corporate litigation that confers a shareholder the right to sue corporate directors on behalf of the company itself. Accordingly, corporate directors ought to be in control of the company, while a shareholder initiates a derivative claim against them. In this sense, derivative claims appear as one of the very few remedies for shareholders to enforce directors' duties set out in subsections 170-177 of Companies Act of 2016 in light of the enlightened shareholder value principle. For this reason, it is crucial to find the equilibrium between managerial freedom and investor protection, i.e., reliance on a litigation remedy and judicial recourse for the shareholders on the one hand, and prevention of unreasonable interference in the affairs of the company on the other. In an effort to find this equilibrium, Companies Act of 2006 introduced the statutory derivative claim in the United Kingdom. More specifically, the main purpose of the introduction of the statutory rule has been widely said to replace the rule in Foss v Harbottle and its exceptions with more modern, flexible, and accessible criteria for determining whether a shareholder can pursue the action. However, there has been no further statement on how shareholders would have a more modern and flexible access to their right to initiate derivative claims. Instead, the formation of the rule indicates that the lawmakers tend to maintain the status quo by stressing the need to keep the floodgates of litigation closed. Subsequent proposals and amendments, which ostensibly expand the sphere of application of the new statutory derivative claim, failed to prevent the new statutory derivative claim from being criticised due to non-compliance with the objectives of the particular statutory footing and the procedure that needs to be followed. Hence, after summarising the historical construction of the pathway of the common law derivative claim towards statutory provisions, this paper enumerates objectives for such legislation and seeks to find out to what extent the statutory derivative claim has fulfilled these objectives based on case law accumulated under the new statutory provisions. This paper ultimately determines the reasons of failure and gives recommendations accordingly.

Benzer Tezler

  1. Nöropazarlama perspektifinden marka maskotları: Televizyon reklamlarında kullanılan marka maskotlarının dikkat çekiciliği üzerine deneysel bir çalışma

    Brand mascots from the perspective of neuromarketing: An empirical study on brand mascots's ability to attract attention used in television advertisement

    ERDEM GEÇİT

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    ReklamcılıkEge Üniversitesi

    Reklamcılık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SİNEM YEYGEL ÇAKIR

  2. Sağlık kurumlarında örgüt içi iletişim düzeyinin belirlenmesi: Kalite belgesi hastanelerde bir uygulama

    Determination of internal communication level in health organiations: An empirical study on hospital with qualitly certificates

    EVRİM ŞAHİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    HastanelerBeykent Üniversitesi

    İşletme Yönetimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. HAKAN KİTAPÇI

  3. Bütçe kurumlarının mali disiplin üzerindeki etkisi: Avrupa Birliği ülkeleri üzerine ampirik bir inceleme

    Impact of budget institutions on the fiscal discipline: An empirical study on European Union countries

    EBRU KOÇAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    MaliyeÇukurova Üniversitesi

    Maliye Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İLTER ÜNLÜKAPLAN

  4. İş tatmini ve örgütsel bağlılık: Bir insan kaynakları bölümünde uygulama

    Job satisfaction and organizational commitment: An empirical study in a human resources department

    TAMER GÜNDOĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    İşletmeAnkara Üniversitesi

    İşletme Bölümü

    YRD. DOÇ. DR. HALİL BADER ARSLAN

  5. Bilgi yönetimi etkililiği: İzmir'deki hastaneler üzerinde görgül bir araştırma

    Information management effectiveness: An empirical study on the hospitals in İzmir

    TAHİR YEŞİLADA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    İşletmeDokuz Eylül Üniversitesi

    İşletme Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ÖMÜR N. T. ÖZMEN