Hizan ve çevresinin (Bitlis) jeomorfolojisi
Hizan and its surroundings (Bitlis) geomorphology
- Tez No: 739012
- Danışmanlar: PROF. DR. ALİ FUAT DOĞU
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Coğrafya, Geography
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Coğrafya Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 294
Özet
Çalışma alanı, Türkiye'nin doğusunda, Van Gölü havzasının güneyinde bulunan Hizan (Bitlis) ve çevresini kapsamaktadır. Dicle havzasında bulunan saha, kuzeyde su bölümü çizgisiyle Van Gölü havzasından ayrılmaktadır. Çalışmanın konusu, neotektonik dönemde gelişen etken ve süreçlerin sonucunda gelişimini sürdüren Hizan (Bitlis) ve çevresinin jeomorfolojik özelliklerini içermektedir. Araştırma sahasının doğal ortam özelliklerine bakıldığında; Jeolojik olarak kıta-kıta çarpışma zonunda bulunan saha, Bitlis masifinin orta bölümünün doğu kısımlarında olup güneyde ise kenar kıvrımlarına komşuluk etmektedir. Sahanın ana kayaçlarını metamorfit ve sedimanter kayaçlar oluşturmaktadır. Jeolojik olarak Hizan'ın kuzeyi güneyine göre daha yaşlıdır. Tektonik olarak genç ve dinamik olan saha fay, kıvrım sistemi ve çatlaklı yapılar bakımından zengindir. Doğu Anadolu yüksek platosunun sert karasal iklim özelliklerinin görüldüğü konumda olan sahanın jeomorfolojik özellikleri kısa mesafede değişmektedir. Saha çoğunlukla güneyde Toroslar üzerinden Bitlis gediğine doğru Akdeniz'den gelen nemli hava kütlelerinin etkisinde olup özellikle kış mevsiminde ve bahar aylarında iç kısımlara sokulmasına müsait topoğrafyaya sahiptir. Bunun yanında sahanın bazı yerleri Akdeniz iklimi elemanı özelliklerini taklit eden ve kendine özgü mikroklima adacıkları ve korunaklı yerleri olan özelliktedir. Keza araştırmacıların Türkiye genelinde yaptıkları Akdeniz biyoiklim katlarının ve alt tiplerinin dağılışına bakıldığında araştırma sahası yarı kurak Akdeniz biyoiklim katı ve alt tipi ise kışları çok soğuk olarak analiz edilmiştir. Hidrografya bakımından zengin olan sahanın ana akarsuyu kuzeyden güneye akan Büyükdere'dir. Buna bağlanan birçok daimi ve geçici yan kol mevcuttur. Bunun yanında Hizan'ın güneyinde Gayda ovasında sulama amaçlı yapay set gölüne (Gayda göleti) sahiptir. Kökeni farklı su kaynaklarına sahip olan sahada, karstik ve fay kaynaklarının varlığı dikkat çekicidir. Sahanın drenaj ağı özelliklerine bakıldığında, Hizan kuzeyi daha çok eğime bağlı paralel, sub-paralel, dantritik drenaj ağı karakterindedir. Hizan güneyi ise çoğunlukla kafesli drenaj ağı karakterindedir. Bu drenaj ağını D-B eksenli uzanan subsekan kollar ve buna belli açılarla bağlanan resekan ve obsekan kollar oluşturmaktadır. Bütün olarak bakıldığında eğime uyumlu akan Büyükdere (Konsekan kol), havzaya ait tüm yan kolları bünyesine katarak güneyde Heşteri Dağı ve Kerzevil Dağı arasında gelişen dar vadiden geçerek baraj gölüne (Çetin HES barajı) katılmaktadır. Araştırma sahası birbirinden farklı bitki çeşitleri, varyete ve endemik türleri barındırır. Sahada hem İran-Turan bölgesi, hem de Akdeniz bölgesi ve Avrupa-Sibirya bölgesine ait bitki topluluklarını görmek mümkündür. Bitki örtüsü katlarını bozkır, ot-çalı formasyonu, orman formasyonu ve yüksek dağ çayırları oluşturmaktadır. Bunun yanında topoğrafyanın bitki yetişme koşullarına uygun olan korunaklı yerlerinde farklı bitki çeşitleri de vardır. Orman üst sınırı 2500 m' yi bulan saha, yakın çevresine göre orman formasyonu bakımından zengindir. Bu formasyon içinde en fazla görülen meşe ve türleridir. Toprak örtüsü bakımından çeşitliliği fazla olan sahada, kireçsiz kahverengi topraklar ve kireçsiz kahverengi orman toprakları fazladır. Eğimin fazla olduğu yerde toprak katmanları silik yapıdayken eğimin az olduğu çoğu yerde toprağın tüm horizonları görülmektedir. Araştırma sahasının jeomorfolojisini daha iyi izah etmek için sahanın morfometrik analizleri yapılmıştır. Sahanın Hipsometri eğrisi genel olarak konveks (dış bükey) yapıdadır. Bu durum havzanın genç bir topoğrafyaya sahip olduğunu göstermektedir. Ancak Hizan güneyinde Pürtük Deresi havzasının konkav (iç bükey) bir eğri gösterdiği ve buna nedeni flüvyal aşınım-birikim etkisi olduğu anlaşılmıştır. Genel olarak havzada bulunan akarsuların aşındırma faaliyetlerinin faal ve başlangıç aşamasında olduğu tespit edilmiştir. Sahada bulunan ana yer şekilleri dağlık ve tepelik alanlar, aşınım yüzeyleri (yüksek, orta ve alçak aşınım yüzeyi) vadiler (V-biçimli, asimetrik ve tabanlı vadi), ova, birikinti konileri, sırtlar ve gölet gibi unsurlardır. Araştırma sahasının yükseltisi 1017-3124 m. arası değişmektedir. Sahanın en yüksek noktası 3124 m ile Hizan kuzeyinde iken, en alçak noktası 1017 m ile güney uçta bulunan Büyükdere'nin aşağı çığırıdır. Sahanın önemli dağlarını Hizan'ın kuzeyinde Nasur Dağı (2900 m), Petek Dağı (2800 m) ve Karz Dağı (3024) oluştururken, Hizan'ın güneyinde ise Kerzevil Dağı (2612 m) ve Heşteri Dağları (2741 m) oluşturmaktadır. Sahanın dağ sıraları arasında ise tektonik orjinli dağ içi ovalar (Hizan, Gayda, Çökekyazı ve İçlikaval ovaları) gelişmektedir. Bütün olarak bakıldığında Hizan'ın kuzeyi ve güneyi birbirinden farklı morfolojik karakterdedir. Hizan'ın kuzeyi yüksek dağlık ve çok engebeli Doğu Anadolu topoğrafyası karakterinde iken, Hizan güneyi ise platoluk karakteri ile adeta güneydoğu topoğrafyasını çağrıştıran, düzlüğe doğru evrilen bir niteliktedir. Bu yönüyle morfolojik olarak geçiş zonunda bulunan sahanın yer şekillerinin değişiminde belirleyeci olan tektonizmadır. Yer şekilleri metamorfit ve sedimanter kayaçlar üzerinde gelişmiştir. Sedimanter kayaçlardan çoğunlukla kalker üzerinde gelişen yer şekilleri Kerzevil Dağı, Karz Dağı ve Nasur Dağı çevresinde görülmektedir. Bu karstik şekillerden en fazla serbest lapya dikkat çekicidir. Bunun dışında kalan yer şekilleri metamorfitler üzerinde gelişmiştir. Saha insan-doğal ortam ilişkisi bakımından değerlendirildiğinde, nüfusun ovalık alanlara ve yamaçlara, ulaşım ağlarına, su kaynaklarına yakın yerlerde yoğunlaştığı, sahada bulunan barınakların çoğunlukla insanların seçiminin değil, coğrafi koşulların sonucu gelişen metamorfitlerden inşa edildiği görülmüştür. Sahanın iklimi, hidrografyası ve bitki örtüsü büyükbaş ile küçükbaş hayvancılık faaliyetleri için uygun olmasına rağmen, topoğrafyanın sarp olan bazı yerleri bu duruma engel oluşturmaktadır. Sahada arıcılık faaliyetlerine ağırlık verildiği görülmüştür. Bu faaliyete yönlendiren topoğrafyanın fazla eğimli olması, floristik zenginlik ve sosyo-kültürel etmenler olduğu söylenebilir. Ayrıca jeomorfolojik özelliklerin (eğim, bakı, yükselti gibi) kısa mesafelerde değişmesi doğal ortam koşullarını denetlediği gibi insan faaliyetlerinin de kısa mesafelerde değişmesine neden olmuştur. Yöre insanı mikroklimatik koşulların sağladığı elverişli imkânlardan faydalanarak üzüm, fındık, pirinç vb. ürünler elde etmektedir. Bakı koşullarının elverdiği güneye bakan yamaçlarda (Harmandöven, Ekintepe, Erencik, Döküktaş ve çevresi) üzüm bağcılığı yoğunluk kazandığı görülürken, fazla eğimli kuzeye bakan yamaçlarda (Yolbilen, Sarıtaş, Yaylacık, Ekinli, Çalışkanlar, Görece, Tutumlu) fındık yetiştiriciliği dikkat çekmiştir. Bunun yanında Hizan kuzeyinde eğimin fazla olduğu yamaçlarda tarımsal faaliyetler için yapay taraçalar da mevcuttur. Hizan güneyinde ise D-B eksenli uzanan vadinin, tektonizma etkisiyle yukarıda kalan az eğimli ve toprağı tarıma elverişli taraçalarda (Karbastı ve çevresi) pirinç yetiştirilmektedir. Sahanın arazi kullanımı geçmişi Asurlara kadar dayanmaktadır. Günümüzde dahi tarımsal taraçaların varlığını sürdürmesinde mikroklimanın etkisi şüphesizdir. Kısa mesafede değişen iklim koşullarına bağlı olarak mevsim geçişlerinde, göçerler morfolojinin elverdiği müsait güzergâhları kullanarak dönemsel olarak yer değiştirmektedir. Göç yolu olarak çoğunlukla akarsu boyları ve az eğimli yamaçları kullanan göçerlerin konaklama istasyonu olarak ise aşınım yüzeylerini ve karstik su kaynaklarına yakın yerleri seçtiği gözlemlenmiştir. Sonuç olarak burada yaşayan insanlar jeomorfolojinin iklim, bitki örtüsü ve hidrografya üzerindeki olumlu etkilerinden faydalanmaktadır. Günümüzde dahi yöre insanı uygun coğrafi koşullarda, sosyo-kültürel yapılarına uygun olacak şekilde jeomorfolojiye bağlı gelişen imkânlardan faydalanma arayışı içindedir.
Özet (Çeviri)
The study area covers Hizan (Bitlis) and its surroundings, located in the south of the Van Lake basin, in the east of Turkey. The area located in the Dicle basin is separated from the Van Lake basin by the water division line in the north. The subject of the study includes the geomorphological features of Hizan (Bitlis) and its surroundings, which continued its development as a result of the factors and processes that developed in the neotectonic period. Considering the natural environment characteristics of the research area; Geologically located in the continent-continent collision zone, the area is in the eastern parts of the middle part of the Bitlis massif and adjacent to the edge folds in the south. The main rocks of the area are metamorphic and sedimentary rocks. Geologically, the north of Hizan is older than the south. The site, which is tectonically young and dynamic, is rich in faults, fold systems and fractured structures. The geomorphological features of the area, which is in a position where the harsh continental climate characteristics of the Eastern Anatolian high plateau are observed, change in a short distance. The area is mostly under the influence of humid air masses coming from the Mediterranean towards the Bitlis pass over the Taurus Mountains in the south and has a topography suitable for intrusion, especially in winter and spring. In addition, some parts of the site imitate the characteristics of the Mediterranean climate elements and have unique microclimate islets and sheltered places. Likewise, looking at the distribution of Mediterranean bioclimate layers and subtypes throughout Turkey, the research area was analyzed as semi-arid Mediterranean bioclimate layer and subtype, with very cold winters. The main stream of the area, which is rich in hydrography, is Büyükdere, which flows from north to south. There are many permanent and temporary side arms attached to it. Besides, there is an artificial barrier lake (Bagpipe pond) for irrigation in the Gayda plain south of Hizan. The presence of karstic and fault springs in the area, which has different origins, is remarkable. Considering the drainage network characteristics of the site, the north of Hizan is mostly in the character of a parallel, sub-parallel, dendritic drainage network depending on the slope. The south of Hizan is mostly in the character of a caged drainage network. This drainage network is formed by subsecan branches extending in D-W axis and resecan and obsecan branches connected to it at certain angles. When viewed as a whole, Büyükdere (Konsekan branch), which flows in harmony with the slope, incorporates all the side branches of the basin and passes through the narrow valley developed between Heşteri Mountain and Kerzevil Mountain in the south and joins the dam lake (Çetin HES dam). The research area contains different plant varieties, varieties and endemic species. In the field, it is possible to see plant communities belonging to both the Irano-Turanian region, the Mediterranean region and the Euro-Siberian region. The vegetation layers consist of steppe, grass-shrub formation, forest formation and high mountain meadows. In addition, there are different plant varieties in sheltered parts of the topography that are suitable for plant growing conditions. The area, whose forest upper limit reaches 2500 m, is rich in forest formation compared to its immediate surroundings. Oak and its species are the most common in this formation. In the area, which has a high diversity in terms of soil cover, non-calcareous brown soils and non-calcareous brown forest soils are abundant. Where the slope is high, the soil layers are indistinct, while in most places where the slope is low, all the horizons of the soil are seen. In order to better explain the geomorphology of the research area, morphometric analyzes of the area were made. The hypsometry curve of the field is generally convex (convex) This shows that the basin has a young topography. However, it has been understood that the Pürtük Stream basin in the south of Hizan shows a concave (concave) curve and this is due to the fluvial erosion-accumulation effect. In general, it has been determined that the erosion activities of the rivers in the basin are active and in the initial stage. The main landforms in the area are mountainous and hilly areas, erosional surfaces (high, medium and low erosional surface), valleys (V-shaped, asymmetrical and bottomed valley), plain, accumulation cones, ridges and ponds. The altitude of the research area is 1017-3124 m. varies between. While the highest point of the field is in the north of Hizan with 3124 m, the lowest point is the lower part of Büyükdere at the south end with 1017 m. While the important mountains of the field are Nasur Mountain (2900 m), Petek Mountain (2800 m) and Karz Mountain (3024) in the north of Hizan, Kerzevil Mountain (2612 m) and Heşteri Mountains (2741 m) form the south of Hizan. . Inland plains of tectonic origin (Hizan, Gayda, Çökekyazı and İçlikaval plains) develop between the mountain ranges of the field. As a whole, the north and south of Hizan have different morphological characters. While the north of Hizan is characterized by the high mountainous and very rugged Eastern Anatolian topography, the south of Hizan is a plateau, evoking the southeast topography, and evolving towards a plain. In this respect, tectonism is the determining factor in the change of landforms of the area, which is morphologically in the transition zone. Landforms were developed on metamorphic and sedimentary rocks. Landforms that develop mostly on limestone from sedimentary rocks are seen around Kerzevil Mountain, Karz Mountain and Nasur Mountain. Free lapia is the most striking of these karstic shapes. Other landforms developed on metamorphites. When the site is evaluated in terms of human-natural environment relationship, it is seen that the population is concentrated in lowland areas and slopes, close to transportation networks, water sources, and the shelters in the field are mostly built from metamorphics that developed as a result of geographical conditions, not the choice of people. Although the climate, hydrography and vegetation of the site are suitable for cattle and sheep farming activities, some steep parts of the topography hinder this situation. It has been observed that the focus is on beekeeping activities in the field. It can be said that the topography is too inclined, floristic richness and socio-cultural factors that guide this activity. . In addition, changes in geomorphological features (such as slope, aspect, elevation) in short distances have caused changes in natural environment conditions as well as human activities over short distances. Local people take advantage of the favorable opportunities provided by the microclimatic conditions and produce grapes, hazelnuts, rice, etc. obtaining products. While vineyard cultivation is seen to be intensified on south-facing slopes (Harmandöven, Ekintepe, Erencik, Döküktaş and its surroundings) where viewing conditions allow, hazelnut cultivation has attracted attention on the steeply sloping north-facing slopes (Yolbilen, Sarıtaş, Yaylacık, Ekinli, Çalışkanlar, Görece, Tutumlu). In addition, there are artificial terraces for agricultural activities on the slopes where the slope is high in the north of Hizan. In the south of Hizan, rice is grown on the low slope terraces (Karbastı and its surroundings) whose soil is suitable for agriculture, which is above the E-W axis extending valley due to tectonism. The land use history of the area dates back to the Assyrians. Even today, the effect of microclimate on the existence of agricultural terraces is undoubted. Depending on the changing climatic conditions in a short distance, the nomads change their places periodically by using the suitable routes that the morphology allows. It has been observed that the nomads, who mostly use river lengths and less sloping slopes as their migration route, choose erosion surfaces and places close to karstic water sources as accommodation stations. As a result, people living here benefit from the positive effects of geomorphology on climate, vegetation and hydrography. Even today, local people are in search of benefiting from the opportunities developed due to geomorphology in suitable geographical conditions, in accordance with their socio-cultural structures.
Benzer Tezler
- Bitlis çevresinde doğal ortam ve kültürel yapının eğitim üzerine etkileri
The effects of cultural structure and natural environment on education around the Bitlis
ÜMRAN AKIN
Yüksek Lisans
Türkçe
2004
CoğrafyaDokuz Eylül ÜniversitesiOrtaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İBRAHİM ATALAY
- Bitlis Uzuntaş köyü kırsal mimari mirasının koruma sorunları
Conservation problems of rural architectural heritage of Bitlis Uzuntaş village
GİZEM TAŞDELEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
MimarlıkTrakya ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ TÜLAY CANITEZ
- Tarih ve folklor bağlamında Seyyid Sıbğatullah Arvasî
Sayyid Sibgatullah Arwasî in the context of history and folklore
HAKAN İNAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Türk Dili ve EdebiyatıVan Yüzüncü Yıl ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. METİN EREN
- Tatvan güneyinin (Bitlis masifi) jeolojik/petrografik incelenmesi
Başlık çevirisi yok
METİN ŞENGÜN
Doktora
Türkçe
1984
Jeoloji MühendisliğiHacettepe ÜniversitesiJeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF.DR. YAVUZ ERKAN
- Akşar regülatörü T3 tüneli (Bitlis-Hizan) destek sistemlerinin görgül ve sayısal yöntemlerle incelenmesi
Investigation of support systems of akşar regulator T3 tunnel (Bi̇tli̇s-Hi̇zan) by empirical and numerical methods
YÜCEL DEMİRCAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Jeoloji MühendisliğiHacettepe ÜniversitesiJeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜSEYİN HÜSNÜ AKSOY