Foucault bağlamında Câbirî'de bilgi-iktidar ilşkisi
Konowledge-power relationship in Jabiri in the context of foucault
- Tez No: 745200
- Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET VURAL
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Felsefe, Philosophy
- Anahtar Kelimeler: Foucault, Câbirî, Bilgi, İktidar, Söylem, Epistemolojik Kopuş, Foucault, Jabri, Knowledge, Power, Discourse, Epistemological Break
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 400
Özet
Bilgi ve iktidar denildiğinde birbirlerini tamamlayan bir bütünün iki yarısı akla gelir. Toplumsal ve tarihsel süreçler ya bilginin iktidarı oluşturduğunu ya da iktidarın, bireyler üzerindeki egemenliğini sağlamlaştırmak üzere bilgiyi ürettiğini bize göstermektedir. 20. yüzyılda bilgi ve iktidar arasındaki ilişkilere dair yapılan çalışmalarda ilk akla gelen düşünürlerden biri Michel Foucault'dur. O, kendisine has bir yöntemle Batı düşünce tarihini hem epistemolojik hem de iktidar açısından ele alarak eleştirel analize tabi tutar. Arap/İslam düşüncesinin yenilik arayışlarına yönelik çalışmalarda da Batı düşüncesinin etkileri, Çağdaş İslam düşünürleri tarafından, ortaya konmuştur. Yaklaşık üç asırdır süren Çağdaş İslam Düşüncesinde birçok farklı öneri yer alır. Bu önerilerden biri de 20. yy'ın eleştirel ve üretken zihin yapısına sahip bir isim olan Muhammed Âbid el-Câbirî'ye aittir. O, Arap/İslam düşüncesine yönelik eleştirilerini ve çözüm önerilerini Foucaultcu bir yöntemle ortaya koymaya çalışır. Nitekim bu çalışma, Câbirî'nin Arap/İslam düşüncesindeki bilgi-iktidar ilişkisinin felsefi soruşturmasını Foucault bağlamında ele alır. İslam dünyası içinde bulunduğu mevcut olumsuz durumdan kurtulmak için yeni bir epistemolojik yapılanmaya ihtiyaç duyar. Bunun için de epistemolojik zeminin yani düşünceden ziyade düşünceyi üreten mekanizmaların değiştirilmesi gerekir. Bu durum İslam düşüncesindeki epistemolojinin iktidarla olan ilişkisini analiz etmeyi gerektirir. Eleştirel bir akılcılıktan hareket ederek bilgi-iktidar arasındaki ilişkiyi analiz etmeyi hedefleyen Câbirî, yeniden yapılanma önerisini bu çözümleme üzerine inşa eder. Bunu yaparken Batı düşüncesinin geçmiş olduğu yollardan ve kullanmış olduğu kavramlardan yararlanmakta bir sakınca görmez. Biz bu çalışmayla Arap/İslam düşüncesinin hem epistemolojik hem de siyasal anlamda içinde bulunduğu statik yapıdan nasıl kurtulması gerektiğiyle ilgili Câbirî'nin endişeleri ve bu sorunsalın nasıl aşılması gerektiğiyle ilgili çabasını, Foucault perspektifinden tartışarak ele aldık.
Özet (Çeviri)
When knowledge and power are mentioned, two halves of a whole that complement each other come to mind. Social and historical processes show us that either knowledge creates power or power produces knowledge to consolidate its dominance over individuals. Michel Foucault is one of the first thinkers to come to mind in studies on the relations between knowledge and power in the 20th century. With his unique method, he critically analyzes the history of Western thought both epistemologically and in terms of power. In the studies on the search for innovation of Arab/Islamic thought, the effects of Western thought have been tried to be revealed by Contemporary Islamic thinkers. There have been many different arguments in Contemporary Islamic Thought, which has lasted for about three centuries. One of these arguments belongs to Mohammed Abed al-Jabri, a name with a critical and productive mindset of the 20th century. He tries to put forward his criticisms and proposals for solution towards Arab/Islamic thought with a Foucauldian method. As a matter of fact, this study deals with Jabri's philosophical investigation of the knowledge-power relationship in Arab/Islamic thought in the context of Foucault. The Islamic world needs a new epistemological structure to get rid of the current negative situation it is in. For this, the epistemological ground, that is, the mechanisms that produce thought rather than thought itself, must be changed. This requires the analysis of the relations of epistemologies in Islamic thought with power. Aiming to analyze the relationship between knowledge and power by moving from a critical rationality, Jabri builds his restructuring proposal on this analysis. While doing this, he sees no harm in making use of the ways Western thought has passed and the concepts it has used. In this study, I discussed Jabri's concerns about how Arab/Islamic thought should get rid of the static structure it is in, both epistemologically and politically, and his effort to overcome this problematic, by discussing it from Foucault's perspective.
Benzer Tezler
- Foucault bağlamında delilik ve resim sanatına yansımaları
Madness in the context of Foucault and its reflections to painting
GÜLAY GÜN
- Michel Foucault bağlamında disiplin ve ceza: Sovyet Güney Kafkasya örneği
Discipline and punish in terms of Michel Foucault: In the case of the Soviet South Caucasus
NİKOLOZ TCHURGULİA
- Engelli çocuğa sahip kadınlar üzerinden kadınlara yönelik ayrımcılığa toplumsal bir bakış: Marx ve Foucault bağlamında niteliksel bir araştırma
A social perspective on discrimination against women through women with disabilities: A qualitative study in the context of Marx and Foucault
HANSA VURAL
- Bahman Ghobadi sinemasında politik imgeler
Political images in Bahman Ghobadi cinema
SEMİH ATLI
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Radyo-TelevizyonMarmara ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FATİME NEŞE KAPLAN
- Nietzsche, Heidegger ve Foucault'da akıldışı
Non-rational in Nietzsche, Heidegger and Foucault
FAHRETTİN TAŞKIN