Geri Dön

Karotis stent sonrası sessiz iskemik lezyonların diffuzyon MR ile değerlendirilmesi

Evaluotion of silent ischemic lesions with diffusion weigthed MRI after carotid stenting

  1. Tez No: 747064
  2. Yazar: EYUP KIZIL
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. YILMAZ ÖNAL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Karotis stent, difüzyon MR, sessiz iskemik lezyonlar, Carotid stent, diffusion MRI, silent ischemic lesions
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 41

Özet

Amaç: İnme ölümün üçüncü önde gelen sebebidir. Yeni inmelerin %87'sinden iskemik olaylar sorumludur ve bunların %20-30'nun ekstra kraniyal internal karotis arterlerin aterosklerotik hastalıklarına bağlı olduğu tahmin edilmektedir. Minimal invazif girişimler her alanda giderek artan sıklıkta kullanılmakta olup, bu durum karotis girişimlerinde de benzerdir. Semptomatik- asemptomatik karotis darlıklarında endovasküler stent uygulaması birçok merkez tarafından uygulanmaktadır. Karotis girişimleri sonrası en korkulan 2 majör komplikasyon MI ve inmedir. Biz çalışmamızda karotis stent uyguladığımız hastalara 24. Saatte Difüzyon Mr çektirerek, hastalarda semptom olmasa dahi sessiz gelişen enfarktların da sıklığını ortaya koyarak, bunun literatür ile, hem endovasküler hem de cerrahi uygulanan hastalardaki, karşılaştırmasının yapılmasını amaçladık. Gereç̧ ve Yöntem: Retrospektif ve tek merkezli olan çalışmamızda veri seti Mart 2021-Haziran 2022 tarihleri arasındaki karotis stent tedavisi uygulanmış ve 24. Saatinde difüzyon MR çekilmiş hastalardır. Hastalarımızın 47'si erkek (E %87), 7'si kadın (K %13) olmak üzere toplam 54 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Hastaların yaş dağılımı 54-90 arasında değişmekte olup ortalama yaş 69.8'dir. Çalışmamıza %70 üzerindeki internal karotis stenozlarını veya semptomatik yüzde elli ve üzerindeki stenozu olan hastaları dahil edildi. Hastaların 20 tanesi daha önce geçici iskemik atak bulunan veya serebrovasküler öyküsü pozitiftir. Karotis stent tedavisine NASCET kriterlerine göre karar verilmiştir. Hastaların daha önce elde edilmiş doppler usg ve BTA tetkiklerine göre işlem öncesi veya işlem sırasında DSA işlemleri yapılmıştır. DSA'da rutin olarak hastanın A-P ve lateral görüntüleri alınmış olup gereklilik halinde ek görüntüler elde edilmiştir. DSA tetkikine göre stenoz derecesi, ülsere plak varlığı tespit edilmiştir. Ayrıca işlem sırasında hastalar arasında farklılık gösteren uygulamalar, pre-PTA, post-PTA, emboli önleyici filtre kullanımı kaydedilmiştir. Hastalar inme risk faktörleri açısından komorbit nedenler DM, HT, 9 HL, sigara bilgileri kaydedilmiştir. Bu nedenler ile akut sessiz iskemik lezyonlar arasında ilişki kurulmaya çalışılmıştır. Bulgular: 54 hastadan 20 tanesinin difüzyon ağırlıklı MR'ında (DAG) asemptomatik akut iskemik lezyon saptandı. Tedavilerin 32 tanesi sağ ICA'ya yapılmış olup 12 hastanın DAG'ı pozitiftir, 22 tanesi sol ICA' ya yapılmış olup 8 hastanın DAG'ı pozitiftir. İskemik lezyonların %75(15)'i MCA, %15(3)'i PCA, %10(2) MCA ve ACA watershed alanında tespit edildi. MR pozitif 20 hastanın 16'sında ipsilateral 4'ünde kontralateral iskemik lezyon tespit edildi. Stenoz derecesine göre 16'sı %70-75 (7 si DAG pozitif), 5'i %75-80 (2 DAG pozitif), 5'i %80-85 (2 DAG pozitif), 12'si %85-90 (5 DAG pozitif), 9'u %90-95 (3 DAG pozitif), 1 tane %20-30 (1 DAG pozitif) olan hastalardır. Tüm hastaların 14'ünde ülsere plak mevcut olup bunların 6'ısı DAG pozitif gelmiştir. 54 hastanın 3'üne pre- PTA işlemi, 44'üne post-PTA işlemi uygulandı. Emboli önleyici filtre kullanılmayan hasta sayısı 10'dur. Pre-PTA işlemi uygulanan 3 hastanın DAG'ı akut iskemik lezyon açısından negatif izlendi. Post-PTA işlemi uygulanan 44 hastanın 18 'sinde DAG pozitiftir. Post-PTA uygulanmayan 10 hastanın 2'sinde DAG pozitiftir. Filtre kullanılmayan 10 hastanın 4'ünün difüzyon DAG'ında akut iskemik alan ile uyumlu sinyal artışı izlendi. Hipertansiyonu olan hasta sayısı toplamı 40 olup bunların 19 unda DAG pozitiftir. Hipertansiyon öyküsü olmayan 14 hastadan 1'inde DAG pozitiftir. Diyabet tanılı hasta sayısı 19 olup bunların 8'i DAG pozitiftir. Diyabeti olmayan 35 hastada DAG pozitif vaka sayısı 12'dir. Hiperlipidemisi olan hasta sayısı 14 olup 6 sının DAG'ı pozitiftir. Hiperlipidemisi olmayan 40 hastanın 14'ünün DAG pozitiftir. Sigara kullanan hasta sayısı 42 olup bunların 13'ünün DAG'I pozitiftir. Sigara kullanmayan 12 hastanın 7 sinin DAG'ı pozitiftir. Sonuç: DAG sonuçlarına göre karotis stent sonrası gelişen sessiz iskemik ataklar; stenoz dereceleri, ülsere plak varlığı, pre-op ve post-op PTA, emboli önleyici filtre kullanımı arasında anlamlı bağlantı saptanmamıştır. İnme risk faktörleri açısından sigara kullanımı, diyabet ve hiperlipidemi arasında anlamlı fark saptanmadı. DAG sonuçlarına göre sessiz iskemik lezyon görülme oranı hipertansiyon tanısı olan hastalarda belirgin olarak yüksek izlenmiştir.

Özet (Çeviri)

Introduction and Aim: Stroke is the third leading cause of death. Ischemic events account for 87% of new strokes, and it is estimated that 20-30% of these are due to atherosclerotic diseases of the extra-cranial internal carotid arteries. Minimally invasive interventions are being used with increasing frequency in every field, and this is similar in carotid interventions also. Endovascular stenting is performed by many centers in symptomatic or asymptomatic (> %70) carotid stenosis. The 2 most feared major complications after carotid interventions are MI and Stroke. In our study, Diffusion Weighted MRI (DWI) was performed at the 24th hour in patients who underwent carotid stenting, to reveal the frequency of silent infarcts, and aimed to compare this with the literature. Materials and Methods: Patients who underwent carotid stenting between March 2021 and June 2022 and had DWI at the 24th hour were included in our study. A total of 54 patients, of which 47 were male (M 87%) and 7 were female (F 13%), were included in the study. The age distribution of the patients ranged from 54 to 90, with a mean age of 69.8 years. Our study included patients with > %70 or symptomatic > %50 stenosis of the ICA. 20 patients had a previous transient ischemic attack or had a positive cerebrovascular history. Stenosis ratio was calculated according to NASCET criteria according to the CTA examinations of the patients. DSA procedures were performed before or during the procedure. AP and lateral images were taken routinely in DSA, and additional images were obtained if necessary. According to the DSA examination, the degree of stenosis and the presence of ulcerated plaque were again assesed. In addition, techniques that differ between patients during the procedure, pre-PTA, post-PTA, and use of distal embolic filters were recorded. In terms of stroke risk factors, comorbidities like DM, HT, HL or smoking history were recorded. We wanted to reveal the relationship between silent ischemic attacks and associated risk factors. 11 Results: According to the results of DWI, silent ischemic attacks after carotid stenting; there were no significant correlation between degrees of stenosis, presence of ulcerated plaque, pre-op and post-op PTA or use of distal embolic filters. There were also no significant difference between smoking, diabetes and hyperlipidemia in terms of silent attacks. According to DWI results, the incidence of silent ischemic lesions was significantly higher in patients with hypertension. Conclusion: In our study, we detected silent ischemic lesions that occurred according to stroke risk factors and different procedures applied during the procedure in our patients who underwent carotid stent treatment. In our study, according to DWI results obtained at 24th hour, in terms of silent ischemic attacks after carotid stenting; no significant correlation was found between the stenosis degree, ulcerated plaque presence, pre-op and post-op PTA, use of distal embolic filters. There was no significant difference between smoking, diabetes and hyperlipidemia in terms of periprocedural stroke risk. According to diffusion MRI results, the incidence of silent ischemic lesions was significantly higher in patients with hypertension.

Benzer Tezler

  1. Karotis arter stentleme işlemi sonrası ortaya çıkan iskemik lezyonların difüzyon ağırlıklı MRG ile değerlendirilmesi

    Evaluation of ischemic lesions with diffusion-weighted MR imaging after the carotid artery stenting

    MURAT BEYHAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Radyoloji ve Nükleer TıpGaziosmanpaşa Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. BERAT ACU

  2. Diagnostik karotis anjiyografi uygulanan hastaların sessiz iskemik inme oluşumu açısından değerlendirilmesi

    Silent cerebral ischemia due to diagnostic carotid angiografi

    DİLARA MERMİ DİBEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    NörolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET FEVZİ ÖZTEKİN

  3. Semptomatik ve asemptomatik karotis stenozu olan hastaların stentleme öncesi ve sonrası transkraniyal doppler ile mikroemboli sayımı yapılarak ilişkili faktörlerin belirlenmesi

    Microemboli counting before and after stenting using transcranial doppler ultrasound in patients with symptomatic and asymptomatic carotid stenosis and determination of associated factors

    PINAR UZUN USLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    NörolojiUludağ Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HACI MUSTAFA BAKAR

  4. Emboli korumalı ve korumasız karotis arter stentlemenin kısa dönem sonuçlarının kıyaslanması

    A comparsion of short term results between carotis artery stents with embolus protection devices and without embolus protection devices

    YUSUF DEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    KardiyolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ABDURRAHMAN EKSİK

    UZMAN ALİ RIZA DEMİR

  5. Farklı emboli koruma cihazlarıyla yapılan karotis arter stentlerinde difuzyon MR inceleme bulguları

    Diffusion MRI findings in carotid artery stents with different emboli protection devices

    ASUMAN YİĞİT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Radyoloji ve Nükleer Tıpİstanbul Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CİVAN İŞLAK