Geri Dön

Obsesif kompulsif bozukluk tanılı hastalarda cinsel doyumun cinsel mitler ile ilişkisinin incelenmesi

Investigation of the relationship between sexual satisfaction and sexual myths in patients with obsessive compulsive disorder

  1. Tez No: 747789
  2. Yazar: FEYZA YILMAZ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ÖMER BÖKE
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ondokuz Mayıs Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Psikiyatri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 112

Özet

Amaç: Bu araştırmada Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) hastalarının ve kontrol gruplarının cinsel doyum düzeyleri ve cinsel mitlere olan inançlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma 40 OKB hastası, 40 Remisyonda Anskiyete bozukluğu (AB) hastası ve 40 sağlıklı kontrolden oluşan kesitsel bir araştırmadır. Araştırmada Sosyodemografik ve Klinik Veri Formu, Boyutsal Obsesyon Kompulsiyon Ölçeği (BOKÖ), Golombok-Rust Cinsel Doyum Ölçeği (GRISS), Cinsel Mitler Ölçeği (CMÖ), Hamilton Anksiyete Değerlendirme Ölçeği (HADÖ) ölçüm aracı olarak kullanılmıştır. Kontrol grupları, OKB grubundaki katılımcılarla sosyodemografik değişkenler ve kullandıkları tedaviler bakımından benzer dağılım göstermeleri göz önünde bulundurularak seçilmiştir. Bulgular: Araştırmamızda OKB hastalarının GRISS toplam ölçek puanlarının kontrol gruplarından daha yüksek olduğu, yani cinsel doyum düzeylerinin kontrollerden daha düşük olduğu ve CMÖ puanlarının da kontrol gruplarından daha yüksek olduğu, yani cinsel mitlere olan inançlarının kontrollere kıyasla daha fazla olduğu görülmüştür. Kadın OKB hastalarının kontrol gruplarına kıyasla cinsel doyum ölçeğinin doyum, dokunma, kaçınma ve anorgazmi alt ölçekleri bakımından; erkek OKB hastalarının ise sıklık, kaçınma ve dokunma alt ölçekleri bakımından daha kötü bir yanıt gösterdiği saptanmıştır. GRISS ve CMÖ korelasyon analizinde kadın OKB hastalarının GRISS toplam puanları, iletişim ve kaçınma alt boyutları ile cinsel mitlere olan inanç arasında anlamlı ilişki olduğu; erkek OKB hastalarında ise cinsel doyumun kaçınma alt boyutu ile bu ilişkinin olduğu görülmüştür. BOKÖ ve GRISS ilişkisi değerlendirildiğinde kadın hastalarda bulaş ve simetrimükemmeliyetçilik alt boyutları ile cinsel doyum arasında ilişki olduğu saptanmıştır, erkek hastalarda ilişki tespit edilmemiştir. CMÖ ve BOKÖ ilişkisi incelendiğinde kadınlarda BOKÖ toplam puanı ve bulaş alt boyutu ile CMÖ arasında pozitif korelasyon tespit edilmiş, erkek hastalarda ilişki gösterilememiştir. Sosyodemografik verilerin cinsel doyum ve cinsel mitler üzerindeki etkisinin değerlendirilmesi için lineer regresyon analizi kullanmıştır; analiz sonucunda cinsel doyumun en güçlü yordayıcısının OKB hastalık süresi olduğu; cinsel mitlerin ise hasta yaşı ve eğitim düzeyinden en yüksek oranda etkilendiği saptanmıştır. Sonuç: Araştırmamız OKB hastalarındaki cinsel yaşama dair değerli bilgiler sunmaktadır. Araştırma verileri ışığında OKB hastalarının cinsel doyum düzeylerinin kontrol gruplarından daha düşük olduğu, cinsel mitlere olan inançlarının ise daha fazla olduğu gösterilmiştir. Elde edilen bulgular bu konuda psikoterapötik yaklaşım için temellendirme yapabilme potansiyeli taşımaktadır.

Özet (Çeviri)

Objective: In this study, it was aimed to evaluate the sexual satisfaction levels and beliefs of sexual myths of patients with Obsessive Compulsive Disorder (OCD) and control groups. Materials and Methods: This is a cross-sectional study consisting of 40 OCD patients, 40 Anxiety in Remission (AD) patients and 40 healthy controls. Sociodemographic and Clinical Data Form, Dimensional Obsession Compulsion Scale (BOCS), Golombok-Rust Sexual Satisfaction Scale (GRISS), Sexual Myths Scale (CME), Hamilton Anxiety Rating Scale (HADS) were used as measurement tools in the study. The control groups were selected considering that they showed a similar distribution with the participants in the OCD group in terms of sociodemographic variables and the treatments they used. Results: In our study, it was seen that the GRISS total scale scores of OCD patients were higher than the control groups, that is, their sexual satisfaction levels were lower than the controls, and their CME scores were higher than the control groups, that is, their belief in sexual myths was higher than the controls. In terms of satisfaction, touch, avoidance and anorgasmia subscales of the sexual satisfaction scale compared to the control groups of female OCD patients; male OCD patients showed a worse response in terms of frequency, avoidance and touching subscales. In the GRISS and CME correlation analysis, there was a significant relationship between GRISS total scores, communication and avoidance sub-dimensions and belief in sexual myths in female OCD patients; In male OCD patients, this relationship was observed with the avoidance sub-dimension of sexual satisfaction. When the relationship between BOCS and GRISS was evaluated, it was found that there was a relationship between contagion and symmetry-perfectionism sub- dimensions and sexual satisfaction in female patients, but no relationship was found in male patients. When the relationship between CME and BOCS was examined, a positive correlation was found between the total score of BOCS and the contagion sub-dimension in women and CME, but no relationship could be shown in male patients. He used linear regression analysis to evaluate the impact of sociodemographic data on sexual satisfaction and sexual myths; As a result of the analysis, the strongest predictor of sexual satisfaction was the duration of OCD disease; On the other hand, it was determined that sexual myths were most affected by the patient's age and education level. Conclusion: Our research provides valuable information about the sexual life of OCD patients. In the light of the research data, it has been shown that the sexual satisfaction levels of OCD patients are lower than the control groups, and their belief in sexual myths is higher. The findings have the potential to provide a basis for the psychotherapeutic approach in this regard.

Benzer Tezler

  1. Obsesif kompulsif bozukluk tanılı hastalarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu komorbiditesi

    In patients diagnosed with obsessive compulsive disorder attention deficit and hyperactivity disorder comorbidity

    ŞULE GÜL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PsikiyatriSağlık Bakanlığı

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BÜLENT BAHÇECİ

  2. Obsesif kompulsif bozuklukta içselleştirilmiş damgalanma ve ilişkili değişkenlerin araştırılması

    Investigation of internalized stigma and its correlates in obsessive compulsive disorder

    MÜGE ELBİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    PsikiyatriManisa Celal Bayar Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMİN ORYAL TAŞKIN

  3. Obsesif kompulsif bozuklukta aleksitimi, cinsel işlev bozukluğu ve çift uyumunun araştırılması

    Investigation of alexithymia, sexual dysfunction and dyadic adjustment in obsessive compulsive disorder

    TUNAHAN SUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    PsikiyatriÇukurova Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GONCA KARAKUŞ

  4. Obsesif-kompülsif bozukluk ile NLRP3 inflamazom aktivitesi arasındaki olası ilişkinin araştırılması

    Investigation of the relationship between obsessive-compulsive disorder and NLRP3 inflammasome activity

    MELİKE TETİK OKTAY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    PsikiyatriDokuz Eylül Üniversitesi

    Sinir Bilimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TUNÇ ALKIN

  5. Obsesif kompulsif bozuklukta ilaç tedavisine direncin yordayıcıları

    Predictors of resistance to pharmacotherapy in obsessive compulsive disorder

    ESRA ÜNVERDİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    PsikiyatriOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HATİCE GÜZ