Türkiye'de sanayileşme politikaları
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 74931
- Danışmanlar: PROF. DR. OSMAN Z. ORHAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Ekonomi, Economics
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1998
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İktisadi Gelişme Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 115
Özet
10. ÖZET, SONUÇ VE ÖNERİLER Gelişmekte olan ülkelerin sanayileşebilmek amacıyla uyguladıkları temelde farklı iki strateji sözkonusudur. İthal ikameci ve ihracata dayalı sanayileşme stratejileri. Gerek ithal ikameci ve gerekse ihracata dayak sanayileşme stratejileri müdahalecidir. Fakat her iki stratejide de müdahalenin niteliği ve kullanılan araçlar önemli farklılıklar arzetmekte ve bu araçların kullanmılarıyla birlikte değişik sonuçlar elde edilmektedir. ithal ikame sanayileşme stratejisinde doğrudan piyasanın işleyişine müdahale edilmekte, bu ise aşın bir korumacığıla neden olabilmektedir. Bu stratejide ülke ekonomisi dış rekabetten korunmakta, fakat, sözkonusu korumacılıkta aşırılığa gidilmesi halinde yapay bir ekonomik yapı, üretimde verimsizlik sonucu kaynak israfı, ödemeler dengesinde sıkıntılar meydana gelmektedir. Sözkonusu korumacılık altında çalışan ekonomi teknolojik geriliğe mahkum olmakta, üretimde görülen maliyet yükselişleri nedeniyle tüketiciler üzerinde ek bir vergi yükü oluşmaktadır. İhracata dayalı sanayileşme stratejisinde daha ziyade serbest piyasa ve tam rekabet ortamının tesisine yönelik bir müdahale sözkonusudur. Bu itibarla doğrudan piyasanın işleyişine yönelik bir müdahale sözkonusu değildir. İhracata dayak sanayileşme stratejisi ile birlikte ekonominin dışa açılması öngörülmekte, ülke ekonomisinin dünya ekonomisi ile entegrasyonu hedeflemekte, ekonominin karşılaştırmak üstünlüğe sahip olduğu alanlarda rekabet gücü kazanması istenmektedir. Bunun sonucu olarak, ihracata dayak sanayileşme stratejisinde korumacılık azalmakta, ülke ekonomisi rekabete açılmakta, böylelikle teknolojik gekşme uyarılmakta, üretimde verimlilik önemli bir kıstas haline gelmektedir. 102Dolayısıyla, dışa açılan ekonomi dünyadaki rekabet gücünü görebilmekte ve yeni ekonomik politikalar üretebilmektedir. Bundan başka, dünya ekonomisinde görülen konjonktürel dalgalanmalara uyum kabiliyeti dışa açık ekonomilerde daha fazladır. Esasında, her iki sanayileşme stratejisi birbirlerini tamamlayıcı mteliktecür. Dışa açılan ekonomilerin büyük bir çoğunluğu genellikle ithal ikameci sanayileşme stratejisinin birinci aşamasını tamamlamış ve belirli mallarda karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olan ekonomilerdir. Bu ekonomileri strateji değişikliğine sevkeden neden genellikle ödemeler dengesinde görülen aksaklıklardır. Gerçekten, gelişmekte olan ülkeler için sorunun esası, gelir arttıkça tüketim, ara ve yatırım mallarına olan talebin artması, dolayısıyla ithal mallan tdebinin artmasıdır. Bu ise ekonomide bir ödemeler dengesi problemine neden olmaktadır. * Sözkonusu farklı stratejileri uygulayan gelişmekte olan ülkeler arasında yapılan karşılaştırmalar ihracata dayalı sanayileşme stratejisini uygulayan ekonomilere kıyasla daha yüksek bir basan sağladıklarını ortaya koymaktadır. Örneğin Güney Kore'nin ekonomik başansının esas nedeni diğer bütün etkenlerden daha fazla uygulamakta olduğu ihracata dayak sanayileşme stratejisidir. Sözkonusu basan dünya ekonomisinde görülen konjonktürel olumsuzluklara rağmen sağlanabilmiştir. Diğer taraftan, Brezilya ekonomisine baktığımızda, bu ülkenin ihracata dayalı sanayileşme stratejisi uyguladığı yıllarda olağanüstü yüksek bir basan, fakat sonraları tekrar strateji değişikliğine gitmesi sonucu başarısında hissedilir bir azalma görmekteyiz. Aynı şekilde, Türkiye ekonomisi de ihracata dayalı sanayileşme stratejisini uyguladığı dönemde, ithal ikameci stratejiyi uyguladığı dönemde, ithal ikameci stratejiyi uyguladığı döneme kıyasla daha başarılıdır. Gerçekten, ihracata dayalı sanayileşme stratejisinin uygulanmaya başlanması ile birlikte ekonomide hissedilir 103bir iyileşme görülmüştür. Dışa açılma ile birlikte dünya ekonomisinde görülen dalgalanmalara karşı ekonominin uyum kabiliyeti artmış, teknolojik yeniliklere gidilmiş, üretimde verimlilik kıstası egemen olmuş, dış ticaret alanında azımsanmayacak basanlar elde edilmiştir. Sonuçta, ihracata dayalı sanayileşme sttatejisinin gelişmekte olan ülkeler açısından daha üstün bir strateji olduğnu söyleyebiliriz. Bu itibarla Türkiye ekonomisi 1980 yılından bu yana uygulayageldiği ihracata dayalı stratejiden vazgeçmelidir.. Ekonomide karşılaştinhnah üstünlüğe sahip olunan sektörler iyi belirlenmesi ve ihracatı teşvik edilmelidir. Fakat sözkonusu teşvikler üretim aşamasına kaydnılmahdır. Böylelikle ihracata konu olan sektörlerin ileri ve geri bağlantıları kurulabilecektir.. Ekonomik hedeflerin amacı, ekonomik büyümenin sonucunda ortaya çıkan kalkınmamn nimetlerini ülke insanına eşit biçimde dağıtmak olmalıdır. Türkiye'de, dışa açılmanın dünya ile bütünleşmeye dönük, işbölümü kurallarına uygun, kendi kendine yetebilir, halkının refahı açısından olumlu olabilecek politikaların yeni hedeflerle desteklenmesi gerekmektedir. Buna göre; - Ekonomik büyümenin temelinde, çalışma tutkusuna dayalı bir üretim kültürü olmalıdır. Tüketici ve bekleyici insan kültürünün yerine, üretici- katılımcı insan kültürü konmalıdır. - Hedef para, sermaye, mal ve hizmet piyasaları kurumlannm birbirlerini tamamlar hale gelmesidir. Piyasa ekonomisi ancak böyle etkili bir biçimde görevini yerine getirecek, büyüyebilecek ve ekonomiye kaynak yaratabilecektir - Türkiye, gelişmekte olan ülkelerle yakınlaşarak, dayanışma içine girmelidir. 104- İhracat artışı yerine, ödemeler bilançosunu dengeye getirebilecek hedefler saptanabilir. Şöyle ki, ülkemizde ihracat artışı, ithalat artışıyla sürdüriüebilmektedir. Bu ihracat artışının cari işlemlere pek katkısı olamamaktadır. Bu nedenle, ihracat yanında ithal ikameci politikalar öncelik almalıdır. Bunun için de, iç üretim artışında, ithal ikamesi öğesi vurgulanmalıdır. - Ekonomide tasarruf oram mutlak surette arttırılmalıdır. Bu, enflasyonun denetimi kadar, cari işlemleri açığının giderilmesi bakımından da önemlidir. - -Her alanda yabancı sermayeyi gözü kapalı davet etmek yerine teknolojik birikimin sağlanması gibi konularda ihracatı ve büyümeyi hızlandıracak yabancı yatırımlar ve ülkenin geleceğine olumlu etki yapacak alanlarda yabancı sermaye teşvik edilmelidir. - Tarımda verimi ve^ üretimi arttıracak teknolojik değişmeler içeren yatırımlar, bu konuda olumlu gelişmeler sağlayabilir. - Kamu finansman dengesi, ödeme gücü olandan alınacak vergi kaynaklarından sağlanmalıdır. Bu gelir bölüşümü dengesizlilerinin giderilmesine de katkıda bulunabilir. Halkın refahım arttırmaya dönük, büyümeyi sağlayan, teknolojik değişmeyi beraberinde getiren ve ihracat artışına yönelik politikalar daima gündeme gelmelidir. 105
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Türkiye'de sanayileşme politikaları ve ihracata yönelik stratejiye geçiş
Başlık çevirisi yok
AHMET İNCEKARA
- Kayseri'de sanayileşme
Industralisation in Kayseri
BERNA YÜCEER
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
SosyolojiCumhuriyet ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ZİYNET BAHADIR
- Kayseri sanayisinin gelişimi, sektör bazında değerlendirilmesi ve rekabet gücünün ölçülmesi (2005-2014)
Development of kayseri's industry, sector-based evaluation and its competitive power measurement (2005-2014)
NURBANU ÖZSOY YORULMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
EkonomiNuh Naci Yazgan Üniversitesiİktisat Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EMİNE KILAVUZ