Geri Dön

Evaluation of groundwater resourges in the upper middle part of chaj doab area, Pakistan

Chaj Doab Pakistan bölgesinin üst-orta kısımlarında yeraltı suyu kaynaklarının incelenmesi

  1. Tez No: 75090
  2. Yazar: NİAZ AHMAD
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ZEKAİ ŞEN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Meteoroloji, Meteorology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1998
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Uygulamalı Jeoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 342

Özet

CHAJ DOAB PAKISTAN BÖLGESİNİN ÜST-ORTA KISIMLARINDA YERALTI SUYU KAYNAKLARININ İNCELENMESİ ÖZET Pakistan Asya kıtasının güneyinde güneybatıdan kuzeydoğuya doğru uzanan 796000 km2 alana sahip bir ülkedir. Coğrafya bakımından 62° E ve 78° E enlemleri ile 24° N ve 37° N boylamları arasında yer almaktadır. Halihazırda 120 milyon kadar nüfusu olup bunun yaklaşık % 20'si şehirlerde yaşamaktadır. Doğuda Hindistani kuzeydoğuda Tacikistan ve Çin, kuzeybatıda Afganistan ve batıda ise İran sınırları ile çevrilmiştir. Ülkenin büyük bit kısmı Dicle, Fırat ve Nil nehirleri gibi tarihi medeniyetlere yataklık etmiş olan Indus nehri su toplama havzası içinde kalmaktadır. Son yapılan arkeolojik çalışmalar Indus nehri medeniyetinin diğer nehir medeniyetlerinden daha erken tarihlere ulaştığı anlaşılmaktadır. Temel ekonomisi tarıma dayanmaktadır ve bu nedenle de tarım esaslı endüstri ve alt yapı sistemleri ülkenin ihtiyacım karşılamakta ve özellikle de şeker ve pamuk ekimi bakımından Pakistan öldükçe zengindir. Pakistanda oldukça gelişmiş kanal sistemi ile sulama ve su toplama alanları arasında su taşınımı bulunmaktadır. Böylece uzakta bulunan verimli toprakların da sulanabilmesi mümkün olmaktadır. Bu tezin konusunu teşkil eden çalışma alam Jhelum ve Chanab isimli kuzeydoğuda bulunan iki nehir arasındaki kısmı ihtiva etmektedir ki buraya yerel olarak Chaj Doab adı verilir. Bu kısmı Punjab vadisinin içinde bulunmakta ve 74°30' E ve 72° 10' E boylamları ile 31° 00 N ve 33° 00' N enlemleri arasında yer almaktadır. Bu tezde çalışılan alan adı geçen iki nehirin arasındaki özellikle Jhelum nehrinin üst tarafları ile alt taraflarım örten kanal kısımlarını kapsamaktadır. Pakistan' m Indus su toplama alanın içinde bulunan bu iki nehirden sınırlı olarak su çekme hakkı vardır. Oldukça az ve nadir görülen yağışlardan gereği kadar sulama suyunun alınması mümkün olmadığından yeraltı suyu kaynaklarından yararlanma yoluna gidilmektedir. Ayrıca uzak sulak bölgelerden bu alana su taşınması yapılmaktadır. Ülkenin büyük bir kısmı çöl olduğundan topraktan ziyade su kaynaklarına ihtiyaç vardır. Diğer taraftan mevcut yeraltı kaynaklarının kalite bakımından sulamaya uygun olmadığı da bilinmektedir. İşte bu nedenlerden dolayı 1947 yılında Pakistan kurulduğundan beri ülkenin değişik yerlerinde ve özellikle de XXkuzey kısımlarında bulunan su kaynaklarının en iyi bir şekilde kullanılması için değişik projeler yaptırılmıştır. Bölgede yaşayan nufüs için tarımın çok önemli olması balonundan sulama sisteminin en iyi olarak planlanarak işletilmesi de önem kazanmaktadır. Bölgede ilk olarakl950 yılında yeraltı suyunda tıkanma ve tuzlanma sorunları ile karşılaşılmıştır. Derin sondaj kuyuları bir taraftan tuzlanmış yeraltı suyunu uzaklaştırırken kanallar vasıtası ile gelen yüzeysel sulan akifere injekte etmektedir. Böylece yerltı suyunun seviyesi, toprak ve su tuzlanması kontrol edilebilir hale getirilmiştir. Son zamanlarda sulama sisteminin en iyi bir biçimde çalışmaması sonucunda bölgede yer yer zemin üstü hızlanmalarına rastlanılmıştır. Bazı derin kuyularla o kadar fazla pompaj yapılmıştır ki akiferin alt tararında bulunan tuzlu su tabakası yükselerek kuyulara girmiştir. İşte bu suyun kanal suyu ile karıştırılarak sulama yapılması sonucunda zemin tuzlanmasında artışlar başlamıştır. Bu tezde Chaj Doab alanındaki bazı yeraltı su sorunlarına bilimsel yaklaşımlar ve yorumlar getirilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla yeraltı suyu seviyesindeki salınımlar incelenerek akifer testleri ile hidrojeolojik parametrelerin sayısal olarak tesbir edilmesine çalışılmıştır. Bu parametreler arasında özellikle geçirimlilik, depolama ve sızma parametrelerinin değerleri değişik uygun yöntem ve yaklaşımlarla tesbit edilmiştir. Yeraltı suyunun kimyasal özellikleri alansal olarak değerlendirilerek kalite yorumlarına gidilmiştir. Değişik kimyasal bileşenler arasındaki bağıntıların neler olabileceği araştırılmış ve bunun için literatürde bulunan yöntemlerin ötesinde yeni yöntemler geliştirilerek çalışma alanına ilk defa uygulanmıştır. Chaj Doab bölgesinin hidroloji, meteoroloji, jeomorfoloji ve jeoloji çalışmaları gözden geçirilerek bu tez kapsamında yeni yorumlar getirilmiştir. Pakistan genel olarak yüzey şekilleri bakımından deniz sahili, çöl, vadi, yüksek plato ve dağlardan oluşan oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir. Bunun doğal sonucu olarak ta Pakistan kuzey dağlık bölgesi, batı dağlık bölgesi, tuzlu alanlar, Potwar yüksek platosu ve Indus vadisi olmak üzere beş kısımda incelenebilir. Özellikle kuzey dağlık bölgesi gerek orografik gerekse jeolojik bakımından yeryüzünde bulunan oldukça ayrıcalıklı bir bölümü teşkil eder. Mesela dünyanın en yüksek Himalaya dağı zirvesi bu bölgede bulunmaktadır. Ortalama yükseklikler bu kısımda 6000 m civarında olmasına karşılık Everest tepesinin yüksekliği 8717 m'yi bulmaktadır. Bu dağlar sürekli olarak karlar ve buzlarla kaplıdır ve bunların alt kısımlardan erimesi ile bölgede bulunan irili ufaklı çay, dere, ırmak ve nehirler XXIbeslenmektedir. Batı dağlık bölgesinde Hindu Kush dağ silsilesi bulunur. Bu silsile Pakistan'ı Afganistan'dan ayıran doğal bir sınır gibidir. Bu dağlar sadace kış aylanda karla kaplıdır. Himalaya dağlarının kuzeybatısında tuzlu alanlar bölgesi bulunmaktadır. Düz tepeliklere sahip olan bu dağlık bölgenin ortalama yüksekliği 600 m civarındadır. Bu dağlar Penjub vadisinde Jhelum'dan başlayarak aniden yükselen uçurumlara sahiptir. Potwar yüksek platosu oldukça aşınmış ve ara ara vadilerle kesilmiştir. Bu kısımda yükseltiler ortalama olarak 500 m kadardır. Son olarak ta, Indus vadisi Himalaya' ların güneyinden başlayarak güneyde Arap Denizi'ne kadar uzanır ve bu plato 20000 km 2'lik bir alam kaplar. İşte bu alanda ülkenin taranma elverişli verimli topraklar bulunmaktadır. Bu vadi 1100 km uzunluğunda ve genişliği ise 200 km ile 80 km arasında değişmektedir. Tez konusu olan Chaj Doab bölgesinin fizyografik (yüzey şekilleri) özellikleri ise Kirana ve Pabbi tepeleri ile pediment ve alüvyonlu vadilerden oluşmaktadır. Bunlardan Kirana tepeleri çalışma sahasının günebatısına düşer ve Chaj Doab'ın sürekli olan geniş alüvyon düzlüğünü böler. Bu tepelerin ortalama yükseklikleri deniz seviyesinden 300 m kadardır. Bu tepelerin yakınında ancak kuzey-kuzeydoğu istikametlerinde uzanan Pabbi tepeleri ise 120 ile 150 m yüksekliktedir. Pediment bölgesi ise alüvyon alanım Himalaya dağlan eteklerinden ayırır. Chaj Doab bölgesinin tüm kuzeybatı kısmı Jammu ve Kashmir sınırlan ile örtülmüştür. Bu bölgede çoğunlukle dağ eteklerinde alüvyon fanlan ile ara ara kesilmiş kısımlar bulunmaktadır. Aynca sürekli akan küçük nehirler mevcuttur. Güney doğrultusunda eğimler 2'ye 10 metre olacak şekildedir. Chaj Doab bölgesi çoğunlukla eski alüvyonlarla kaplıdır ancak bunlar güncel ve aktif taşkın kalmtılan ile kesilmiştir. Jeolojik olarak, genellikle, Pakistan beş temel sediment bölgesine aynhr ki bunlar jeolojik tarih boyunca tortul, püskürük ve başkalaşmış kayaların aynşması ile meydana gelmiştir. Bunlar sırası ile Belucistan havzası, Eksensel şerit, Indus havzası, Kuzey dağlık bölgesi ve Hindistan kalkan bölgesidir. Prekambriyen türü kayalar Pakistan'ın değişik yerlerinde bulunmaktadır. Çalışma bölgesindeki jeolojik durum ise daha dinamik bir yapıya sahiptir ve burada yağışlar, nehir akışlan, rüzgar firünalan ve tektonik kuvvetler rol oynarlar. Özellikle yüzeysel akış ve tektonik hareketler bölge jeolojisinin şekillenmesinde başlıca etkenler olmuştur. Kuzeydeki Himalaya dağlan çalışma alanının alüvyon jeolojik yapısının oluşmasında etkili minerallerin kaynağı durumundadır. Çalışma alanındaki jeolojik birimler XXUPrekambriyen, Tersiyer ve Kuaterner tipi kayalardan oluşmuştur. Kuzeyde Tersiyer materyaller, güneyde Prekambriyen kayalar, kalan kısmalarda ise Kuaterner sedimentler bulunmaktadır. Bölgedeki yapısal jeoloji gerek jeolojik süreçlerin oluşumunda gerekse de yeraltı suyu hareketinde önemli rol oynar. Genel olarak birçok bölgede bulunan yapısal jeolojik şekiller kıvrımlar, faylar, çatlaklar, temaslar, kılcal çatlaklar şeklinde burada da vardır. Çalışma bölgesinde esaslı yeraltı suyu hazneleri olan akiferler tortul yani çökelmiş jeolojik tabakalarda bulunur. Bunlar kum, süt, kısmen çakıl ve yer yer kil yataklarından oluşan heterojen bir yapı teşkil ederler. Pakistan'ın su kaynaklarının oluşmasında yerel ve bölgesel hidrolojik çevrimler önem kazanır. Çalışma bölgesindeki drenaj sistemi bile değişik zamanlarda ortaya çıkan tektonik hareketler ve paleoiklim etkinlikleri ile olmuştur. Hindistan yarımadası çeşitli jeolojik iklim değişikliklerine maruz kalmıştır. Bunun sonucunda sadece zaman olarak değil bölgesel olarak ta sedimentlerin yerleşmelerinde farklılıklar ortaya çıkmıştır. Bu oluşumda kıtaların tektoniği esnasında Hindistan yarım adasının jeolojik zamanlar süresince güney kutbundan kuzeye olan hareketi de rol oynamıştır. Indus, Ganges ve Brahmaputra su toplama alanlarının teşkili bu zamanlarda olmuştur. Özellikle Himalaya dağları bu bölgede kuzey ile güney arasında ayırım yapan doğal bir duvar vazifesini görür. Bu tür topografik yapı nedeni ile kuzeydeki soğuk hava Icütlelerinin güneydeki Pakistan-Hindistan bölgesine girmeleri engellenmiştir. Böylece Sibirya'daki soğuk hava kütleleri güneye kayamazlar. Diğer taraftan güneydeki Bengal körfezinden olan buharlaşma sonucunda nem yüklü olan hava kütlelerinin kuzeye doğru hareketleri esnasında nemlerinin hemen hepsini Himalaya dağlarının güney yamaçlarına yağmur şeklinde bırakırlar ve kuzeye geçişleri engellenmiştir. Böylece su toplama havzaları Himalaya dağlan yamaçlarından başlayarak beslenir. Himalaya dağlatırım bulunmaması durumunda Pakistan'ın çöl bölgesi olarak yaşanılması güç bir ortam teşkil edeceği anlaşılmaktadır. Zaten Pakistan-Hindistan bölgesinde bir milyara yalan insan topluluğunun burada kalabilmesinin esas nedeni tarım yapmaya imkan veren bu yağışlardır. Yüzey şeklilleri göz önünde tutularak Pakistan sekiz iklim bölgesine ayrılır. İklim bölgelerinden çoğunlukla sıcak olan kısımlar orta ve güney kısımlara düşer. Buralarda iklimden dolayı kuraklık ve nerede ise çöl iklimine benzer durumlara rastlanır. Pakistan'ın çalışma bölgesini de içine alan kuzeydoğu ve XX1Ukuzeybatı kısımları serin, alt-tropik özelliklere sahiptir. Su kaynaklarının bulunduğu yerlerde bu tip iklim türü uygun toprağında bulunması ile beraber yıl boyunca tarım yapılmasına imkan verir. Bu nedenle de Pakistan'da sonbahar ve ilkbahar mevsimlerinde olmak üzere iki kere ürün alınabilmektedir. Sonbahar mevsiminde pamuk, pirinç ve şeker kamışı, ilkbahar mevsiminde ise buğday, ayçiçeği gibi yağ veren türde bitkiler yetiştirilir. Çalışma alam olan Chaj Duab'da da yıl boyu tarım yapılır. Buna ilave olarakta yaz aylarında meyve ve sebze yetiştirilir. Yaz aylarında mansun yağışları bölgeye bol miktarda yağış getirir. Zaten bölgede bol yağışlar Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında olur. Çalışma alanında Chaj Duab su toplama havzasının güneyinde yıllık 12 cm kuzeyine doğru ise 50 cm'ye varan ortalama yağışlar bulunmaktadır. Hidrolojik olarak Pakistan'da Kharan Çölü, Makran kıyı kuşağı ve Indus nehri olmak üzere üç esaslı su toplama havzası bulunmaktadır. Bunlardan ilki kapalı bir hidrolojik havza şeklinde olup Belucistan bölgesinde bulunur. Bu havzanın güneyinde sahil şeridi havzaları bulunur ve bunlar sularım güneye doğru denize dökerler. Su kaynakları ve uygun jeolojik sedimentlerinde bulunması açılarından Indus su toplama havzası en önemli olanıdır. Bu su toplama havzasının 934000 km2'lik toplam alanının % 60'ı Pakistan topraklarındadır. Indus nehri Tibet platosunda 5400 m yükseklikten kaynaklanır. Güneydeki Arap Denizine dökülünceye kadar olan 3200 km'lik uzunluğu boyunca değişik kollara sahiptir ve bunlardan ikisi Chaj Doab bölgesinden geçer ve bu tezin inceleme konusudur. Chaj Duab bölgesi bu asrın başında yapılmış olan bir sulama kanalı ile taran için elverişli hale getirilmiş ve bu kanal sistemi aslında Jhelum nehrinden aldığı suyu bu bölgeye iletir. Bu kanal sistemi ile sürekli olarak suyun taşınarak tarım ve sulama yapılması sonucunda yükselen yeraltı suyu tablası bölgede bitkilerin yetişmesinde istenmeyen zararlar da yapmıştır. Bunun sonucunda tuzluluk artmış ve akifer gözeneklerinde dolmalar başlamıştır. Böylece verimli olan zemin kıraçlaşmaya yüz tutmuştur. Yaklaşık 1950 senesinden beri bu sorun ile ilgilenilerek çözümler aranmaktadır. Bunun içinde Chaj Doab çalışma alanında zaman ve uzay hidrolojik ve su kimyası verileri toplanmıştır. Tüm alanda bulunan 800'e yakın kuyulardan veriler ölçümler sonucu elde edilmiştir. Bunlardan 200 tanesinde hidrokimyasal veriler toplanmıştır. Ölçülen kimyasal bileşenler arasında temel anyon ve katanlar bulunmaktadır. Bunlardan Ca, Mg, Na, HCO3, SO4 ve Cl sıkça ölçülmüştür. Ayrıca XXIVarazide elektrik iletkenlik (EC)'de ölçülmüştür. Bu tez çalışmasında elde edilen tüm verilerin kullanılması ile değişik sayısal ve sözel yorumlar yapılmıştır. Kimyasal verilerin doğruluğunu teyid etmek için iyonik yük dengesi milli-equivalent per litre (meq/l) birimi kullanılmıştır. Esas anyonların bağıl sıklık diyagramları hesaplanarak bunların çoğunlukla çarpık dağılımlar olduğu gözlenmiştir. Mesela HCO3 konsantrasyonunun 2.4 ile 14.5 meq/l arasında 12 meq/1'lik bir ortalamaya sahip olduğu hesaplanmıştır. Bu kimyasal bileşenin bağıl dağılımının Ki-kare testi ile Gamma fonksiyonuna uyduğu anlaşılmıştır. Kimyasal konsantrasyonların bölgesel incelenmesi için“değişim diyagramları”adı verilen grafik yaklaşımları kullanılmıştır. Bunlar konsantrasyonların belirli bir yön boyunca mesafe ile nasıl değiştiğini gösterirler. Böylece mesafe ile hidrokimyasal değişimlerin nasıl olduğu hakkında fikir sahibi olunmaktadır. Çalışma alanında tercih edilen yönler kuzeydoğu-güneybatı ile kıızeybatı-güneydoğu doğrultuları olmuştur. Bunun sebebi nehir akış doğrultusu ile ona dik doğrultuda yeraltı suyu kalitesinin değişimini görmek içindir. Bu tür grafiklerdeki aşırı salınımları sönümlendirmek için değişik mertebede kayan ortalamalar kullanılarak bunlardan en uygununun 21 -inci dereceden olduğu anlaşılmıştır. Chanab nehrinden başlayarak Jhelum nehrine giderken HCO3 konsantrasyonunun 15-inci km' de takriben sabit kaldığı ve bunu takip eden 20 km boyunca ise artan bir trendin varlığı anlaşılmıştır. Bu konsantrasyon güneydoğu istikametinde artan bir trend gösterir. Diğer değişim diyagramlarını kıyaslayabilmek için bu tezde yüzde değişim grafiği fikri ortaya atılmıştır ve böylece değişim grafikleri boyutsuz hale getirilmiştir. Bölgesel su kalitesi değişimlerini anlayabilmek için geliştirilen“bölgesel değişim diyagramları”genel olarak harita şeklinde benzer alt bölgelerin çıkarılması anlamına gelir. Bu kavram ile herbir anyon ve katyon için alt bölgeler tesbit edilmiştir. Tezin dördüncü bölümünde bu diyagramların yorumlan ile ilgili ayrıntılı bilgiler sunulmuştur. Çalışmada ayrıca bazı komposit kimyasal değişkenler arasında bölge için geçerli olabilecek bağıntıların bulunmasına da yer verilmiştir. Önce literatürde bulunan doğrusal regresyon türünde bağıntıların bölge için geçerli olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu komposit değişkenlerden özellikle EC ve toplam çözülmüş madde (TDS) miktarları arasında bağıntı incelenmiştir. Literatürde klasik olarak yapıla gelen yanlışlıklara değinilerek verilerin normal dağılı olmayışlarından kaynaklanan hatalar XXVüzerinde durulmuştur. Bölge için EC ile TDC arasında üssel bir bağıntının bulunduğu tesbit edilmiştir. Daha da ileriye gidilerek literatürde bulunmayan iyonik kuvvet (ionic strength) (IS) ile EC arasında da başka bir üssel bağıntının geçerli olduğu bulunmuştur. Ayrıca değişik anyan ve katyonlar arasındaki bağımlılık önem sırasını tesbit etmek için korelasyon matrisi çalışma bölgesi için hesaplanmıştır. Çalışmanın su kimyası ile ilgili olan bölümünün son kısımlarında yine literatürde klasik olarak kullanılan ve“üçgen diyagramları”veya“trilinear diagrams”veya“Piper diagrams”şeklinde bilinen ve anyon ile katyonları topluca bir şekil üzerinde göstermeye yarayan diyagramlar eleştirilerek bunun yerine ilk defa bu tezde geliştirilerek kullanılan modern“çok-dikdörtgenli diyagram”kavramı geliştirilmiştir. Diyagram hakkında çok ayrıntılı bilgi dördüncü bölümün sonunda verilmiştir. Klasik Piper diyagramında üçgenlerin bulunması nedeni ile en fazla üç adet anyon ve katyon gösterilebilmesine karşılık geliştirilen diyagram kavramında böyle bir kısıtlama yoktur. Diğer taraftan yüzdeleri aynı olan anyon ve katyon noktalan Piper diyagramında olduğu gibi aynı nokta ile gösterilmezler. Yapılan tezde beşinci kısmın başlangıcında akiferler ile ilgili genel bilgiler, hesaplama yöntemleri ve hidrojeolojik parametreler hakkında genel bilgiler verildikten sonra Chaj Doab mıntıkasında yapılmış olan üç değişik konumdaki ayrıntılı pompaj tecrübesi hakkında bilgiler ve akifer tipleri konusunda çalışma yöresi özellikleri sunulduktan sonra hesaplamalara geçilmiştir. Pompaj tecrübeleri bir esas kuyu ve onun etrafında birbirine dik iki yönde yerleştirilmiş gözetleme kuyuları ile kayıtlan yapılmıştır. Tecrübelerin yapıldığı konumlardaki litoloji genel olarak inceden orta ölçekte dane çaplarına varan kumlu ortamlar ile bazı derinliklerde şiltten oluşan gevşek sedimentlerden müteşekkildir. Tüm pompaj tecrübesinin yapıldığı yerlerde heterojen bir tabaka yapısı vardır. Süt ve kil tabakalarının bulunması akiferin heterojenliği yarımda akifer tiplerinden basınçlı, basınçsız ve sızdırmalı durumların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Yan geçirgenliğe sahip olan tabakalar sadece yeraltı suyunu bir akiferden diğerine taşımaya yardımcı olur. Yapılan çeşitli hesaplamalar sonucunda akifer geçirimlilik katsayılalarının oldukça yüksek bulunmasından yeraltı suyu bakımından bölgenin çok verimli olduğu ve depolama katsayıları bakımından da akiferde depolama biriktirmesinin önemli olduğu anlaşılmıştır. Sayısal değerler tablolar halinde sunulmuştur. İlk defa bu tezde tesir XXVIyarıçapı bulunması için basit bir yöntem geliştirilerek literatürde bulunan yöntemlerle karşılaştırıldığında yöntemin güvenilir olduğu anlaşılmıştır. Sonuçta tavsiye olarak bu tezdeki yeraltı suyu kalitesi bölgesel değişimlerine bakarak sadece su miktarı bakımından değil bundan daha da önemli olarak su kaynaklarının işletilmesinde ve en iyi kullanımında su kalitesi değişimleri esaslı işletme programlarının geliştirilmesinin uygun olacağıdır. Tesir yarıçapından yararlanarak mevcut 800 adet kuyunun hangilerinin ne kadarlık bir debi ile işletilmesinin yine su kalitesini de göz önünde tutarak belirlenmesi mümkündür. Aslında bu tez çalışma alanında (Chaj-Doab) bundan sonra yapılacak herhangi bir planlamada kullanılabilecek işlenmiş verileri içererek bir temel teşkil etmektedir. XXVU

Özet (Çeviri)

SUMMARY A substantial amount of water in the form of groundwater in Chaj Doab area of Pakistan is available which is being utilized effectively to increase the agriculture production. A tremendous addition of surface water to the groundwater reservoir has taken place during 1920-1970, with the operation of water supplying big canals in the area and as a result the water table has risen about 100 feet (30.5 m) from its pre- irrigation position between 500 to 740 feet (152 to 225 m). The increased water table level has given way to the problems of waterlogging and soil salinity which on the other hand have abated the crop yield. The present study is an additional contribution to the already undertaken studies to over come the groundwater problems of Chaj Doab area. A broad vision about the overall water resources of Pakistan is created alongwith the specific interpretations about groundwater resources from Chaj Doab area from hydrochemical and hydrogeological point of view. The groundwater quality rating variables used during the present dissertation are bicarbonate, sulfate, chloride, calcium, magnesium, sodium, total dissolved solids, electrical conductivity, total hardness, ionic strength, sodium adsorption ratio and residual sodium carbonate, respectively. Classical as well as innovative methods are used in the interpretation of groundwater quality characteristics. Gamma functions are the overall recognized distribution functions of the above variables. The innovative Multi-Rectangular Diagram (MRD) is found highly useful in differentiating the dominant and non-dominant groundwater qualities and the hydrogeochemical processes. In the study area, MRD delineates three dominant grounwater qualities which are calcium bicarbonate, sodium bicarbonate and sodium sulfate, respectively and the recognized hydrogeochemical processes are dissolution, ion-exchange and precipitation. Total dissolved solids and ionic strength predictions from in situ measured electrical conductivity are found reasonably reliable. Groundwater salinity and other quality variables are found to increase from the rivers Jhelum and Chenab towards the central middle part. Bicarbonate and sulfate are singled out as the only dominant anions and sodium and calcium as the dominant cations in the area. The major ions differentiated as causing the salinization of groundwater are sodium, magnesium, bicarbonate, sulfate and chloride, respectively. Groundwaters of the area are moderately hard to very hard. For irrigation utility, SAR values rate all the grounwaters of the area under safe limits while RSC vales from some of the wells which lie in the WSW reach hazardous limit. The average transmissivities at sites CTW-21, CTW-44 and CTW-29 are 0.2989 ft2 /sec (2398 m2 /day), 0.3396 ft2 /sec (2725 m2 /day) and 2.31 fVVsec (18540 m2 /day), respectively and the average storitivities are 5.32 x 10“4, 7.2 x 10”4 and 28 x 10"2, respectively. The transmissivities and storitivities are generally higher towards river Chenab as compared to river Jhelum. The radius of influence at site CTW-21 is also found with an innovative method. It is quite obvious from the evaluated hydrogeological parameters that the same regional aquifer shows spatial variations in these parameters depending upon the nature of the deposited sediments. XIX

Benzer Tezler

  1. Evaluation of the water-food nexus with the focus on agricultural water management in the upper Sakarya watershed

    Su-gıda bağının yukarı Sakarya havzasında tarımsal su yönetimi odaklı değerlendirilmesi

    BEYZA ÖZEL

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    Çevre MühendisliğiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Çevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMRE ALP

  2. Türkiye'de su hakkı

    The right to water in Turkey

    YILDIZ AKEL ÜNAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERDOĞAN BÜLBÜL

  3. Comparative evaluation of nutrient, land, water and energy requirements of hydroponic vs. conventional agricultural methods: Case study for lettuce, basil, and arugula

    Hidroponik ve geleneksel tarım yöntemlerinin besin, su ve enerji ihtiyaçlarının kıyaslamalı analizi: Marul, fesleğen ve roka incelemesi

    İLAYDA AKTUĞ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Çevre Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Çevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEVAL SÖZEN

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÜMİT BARIŞ KUTMAN

  4. Aydın il merkezinde sismik mikrobölgeleme çalışması

    A study of seismic microzonation in the provincial center of Aydın (Turkey)

    SELMAN HAMZA UZUNOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    İnşaat MühendisliğiEge Üniversitesi

    İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALPER SEZER

  5. İzmir-Ilıkpınar sıcak ve mineralli sularının hidrojeokimyasal incelenmesi

    Hydrogeochemical investigation of thermal and mineral waters of İzmir-Ilıkpınar

    MEHMET NAZMİ KAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Jeoloji MühendisliğiHacettepe Üniversitesi

    Jeoloji (Hidrejeoloji) Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ LEVENT TEZCAN