Smart city concept and urban planning: Geographical analysis of the smart city index and implications for Turkish context
Akıllı kent kavramı ve kent planlama: Akıllı kent indeksinin coğrafi çözümlemesi ve Türkiye bağlamına ilişkin çıkarsamalar
- Tez No: 756144
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. YASEMİN SARIKAYA LEVENT
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Şehircilik ve Bölge Planlama, Urban and Regional Planning
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Mersin Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 107
Özet
Günümüz kentlerinde yaşanan aşırı nüfus artışı, iç ve dış göçler, iklim değişikliği ve küreselleşme sonucunda kent merkezleri giderek yoğunlaşmakta, kentsel alanlar ise yaygınlaşıp genişlemektedir. Güncel araştırmalar, dünya üzerinde insan nüfusunun yarısından fazlasının şu anda kentlerde yaşadığını ve bu oranın artmaya devam edeceğini belirtmektedir. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Raporu günümüzde kentsel nüfustaki artışının ve kentsel büyümenin yanı sıra kentlerde yoğunlaşan ekonomik faaliyetlerin genişlemesinin, insanların yaşamları ve genel olarak dünya üzerinde sınırsız bir etkiye sahip olduğunu ifade etmektedir (UN, 2022). Kentlerin yerleşik alanları genişledikçe ve nüfus arttıkça beraberinde kalkınma faaliyetleri de artmaktadır; ancak, bu kalkınma yüksek yoğunluk, çevre kirliliği, eşitsiz gelişme, artan suç oranları ve daha pek çok kentsel sorunları da beraberinde getirmektedir. Kentsel nüfusun giderek artması ve kentsel alanların büyümesinin insan sağlığı ve refahın üzerinde belirleyici etkileri bulunmaktadır. Bu durum özellikle, kentsel alanın güvenliğini ve esenliğini doğrudan etkilemektedir. Erişilebilir konut ve temel sosyal ve teknik altyapı yeterliliği gibi temel kentsel ihtiyaçları doğru planlamak ve yönetmekle görevli yerel yönetimlerin üzerinde de yoğun bir baskı yaratmakta; kent planlamanın önemini bir kez daha ortaya çıkartmaktadır. Kent planlaması, kentsel çevrenin ve kentsel yaşamın iyileştirilmesi amacıyla farklı değişkenleri dikkate alarak hızlı kentleşme, eşitsiz gelişme, kirlilik ve altyapı yetersizliği gibi sorunların üstesinden gelmeyi hedeflemektedir. Kent planlamanın temel amaçlarından biri, kentlerin gelişmesi sonucu yetersiz kalan ya da önceki dönemlerin hatalı uygulamalarını düzeltecek şekilde gelişme sonucu ortaya çıkan kentsel sorunlara etkin çözümler bulmaktır. Bu nedenle etkili, sürdürülebilir ve stratejik kent planlama ve kentsel yönetimin varlığı, insanların yaşadığı çevrenin kalitesini optimize etmek adına önemlidir. Günümüzde kentlerde yaşanan yüksek yoğunluk, erişilebilir konut sorunu, çevre kirliliği ve altyapı yetersizliği gibi kentsel sorunların artması, kent plancılarını, araştırmacıları, yerel, ulusal ve uluslararası kurum ve kurumları kent sakinlerine daha kaliteli bir yaşam sunmak adına çözüm aramaya ve çözümler üretmeye sevk etmiştir. Büyüyen kentlerde karşılaşılan bu sorunların çözümüne yönelik olarak“Akıllı Kentler”ve“Akıllı Altyapılar”kavramları ekseninde, özellikle teknoloji ve endüstri kollarında ve akademide birçok araştırma, uygulama ve çalışmalar sürdürülmektedir. Barrow (2006) günümüzde hızlı kentleşme ve aşırı sanayileşme, altyapı yetersizlikleri ve aşırı nüfus artışı gibi nedenlerin bir sonucu olarak büyüyen çevre sorunlarının akıllı kent yaklaşımı ile çözülebileceğini ileri sürmektedir. Akıllı kentler stratejisi, iyi bir kentsel çevre ve kentsel yaşam kurgulama hedefi olan kent planlamanın son yıllarda kullandığı stratejilerden birisi haline gelmiştir. Bu strateji sadece dünyanın bilinen akıllı kentlerinde değil, modern teknolojiye erişimi olan birçok kentte farklı ölçek ve yöntemlerle kullanılmaktadır. Akıllı kentler konusu önümüzdeki yıllarda teknolojik devrimin yaşandığı günümüz dünyasında en rekabetçi senaryolardan birisi olarak görülmektedir. Kent sorunlarının çözümünün bir parçası olarak,“akıllılık”kavramı, kentsel zorlukları aşmanın ve kentsel problemlere çözüm bulmanın bir yolu olarak daha fazla tartışılmakta ve bu yeni kavramların beraberinde getirdiği uygulamalara gerek kent planlama ve kent yönetiminde gerekse toplumdaki gündelik faaliyetlerde giderek daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu doğrultuda tez çalışmasının temel amacı, hala gelişmekte olan akıllı kent kavramını derinlemesine ve farklı disiplinlerden beslenecek şekilde ele alarak bir anlayış geliştirmektir. Bu amaçla, tezin literatür incelemesi bölümünde kavrama ilişkin tanımlar ve kavramın farklı boyutları incelenmiş ve kent planlama disiplini çerçevesinden akıllı kentin ne olduğu, akıllı kentin boyutları ve boyutların kent planlamaya katkıları tartışılmıştır. Kentsel gelişme sürecine modern teknolojinin dâhil edilmesi anlayışı ile beraber modern kentlerde akıllı sistemleri şehrin altyapının akıllı / teknolojik sistemlerle bütünleştirilmesi, üretim, eğitim, sağlık ve sosyal kalkınma faaliyetlerinde akıllı teknolojilerin kullanımı ile“Akıllı Kentler”hedeflerine ulaşılmaktadır. Bir şehri akıllı hale getirme çabası, mevcut kentsel sorunları azaltmak ve çözmek, yaşam kalitesini ve kent sakinlerine sunulan hizmetleri iyileştirmek ve genel olarak kentleri daha yaşanabilir bir yer haline getirmek için bir model olarak ortaya çıkmıştır (Nam and Padro, 2011). Bu“akıllılık”süreci, kentsel alanları etkin bir şekilde geliştirirken, mevcut kentsel yapıyı iyileştirmekte, nüfus artışından kaynaklanan kentsel baskıyı basitleştirmekte ve daha iyi bir kent merkezi için kentsel etkinliği arttırmaktadır (Faragallah, 2018). Son yıllarda“akıllı kent”kavramı araştırmacılar, merkezi ve yerel yönetimler ile akıllı projelerde yer alan sektör temsilcileri arasında ilgi çekmektedir (Chourabi vd., 2012). Akıllı kent kavramı birçok faklı disiplinde farklı boyutları ile ele alınmakta ve farklı tanımlar yapılmaktadır. İngiliz Standart Enstitüsü akıllı kentleri, sakinleri tarafından kentsel kaynakların kullanımını en üst düzeye çıkarmak için somut ve somut olmayan kaynakların kombinasyonunu optimize eden coğrafi alanlar olarak tanımlanmaktadır (BSI, 2021). Georgescu ve arkadaşlarına göre ise akıllı kentler, kent sakinlerinin yaşamını iyileştirilmesi için bilgi ve iletişim teknolojilerine (BİT) dayalı uygulamalarla bütünleştiren kentlerdir (Georgescu vd., 2015). Moir ve arkadaşları ise mevcut altyapı sistemlerini BİT uyumlu ve BİT ile desteklenen altyapılara dönüştüren kentlerin akıllı kent olarak ele alınabileceği yönünde görüşlerini bildirmiştir (Moir, Moonem ve Clark, 2014). Akıllı kent yazınındaki farklı yaklaşımlar incelendiğinde bu yaklaşımların ortak ekseninde akıllı kentin, modern teknolojinin planı altında geliştirilmiş, varlıkları, kaynakları, hizmetleri yönlendirmek ve yönetmek için kullanılan; diğer yandan veri toplamak, iletmek ve işlemek için farklı elektronik akıllı unsurları kullanan kent olarak tanımlandığı görülmektedir. Akıllı kent tanımlamaları incelendiğinde akıllı kentlerin, uyumlu ve yaşanabilir kentsel mekânlar ve kent hayatı oluşturma hedeflerine ulaşmak için kentsel hizmetleri akıllı teknolojilerle birleştirilmiş kentler olduğu görülmektedir. Bu yaklaşımlardan anlaşılacağı üzere, akıllı teknolojiler olmadan akıllı kentler yaratmak mümkün değildir. Akıllı kentler, yerleşik alanları daha uygulanabilir, rahatlatıcı, erişilebilir ve çevre dostu bir alan haline getirmek için akıllı teknolojileri kullanmaktadır. Nexus Integra, mevcut kentlerin sürdürülebilir kalkınma ve büyüme hedeflerine ulaşabilmesi için modern teknolojiye ihtiyaç olduğunu ve bunu gerçekleştirecek faktörlerin Nesnelerin Interneti (IoT– Internet of Things) Yapay Zekâ (AI– Artificial Intelligence), blok zincir (Blockchain) ve Jeo-Uzaysal Teknoloji olarak tanımlanan akıllı teknoloji unsurları olduğunu belirtmektedir (Nexus Integra, 2022). Akıllı kent yazınında da en çok vurgu yapılan akıllı teknolojiler nesnelerin interneti, yapay zekâ ve blok zincir teknolojileridir. Akıllı kent teknolojileri, kentlerdeki değişiklikleri izlemek, çevresel afetleri tespit etmek, tahminler yapmak ve ulaşım sorunları, teknik altyapı sorunları gibi kentsel sorunlara üretmek amacıyla veri toplamak ve bu verilerin analizleri için kullanılmaktadır. Genel olarak akıllı kentler, planlarında kategorize edilen farklı akıllı bileşenlere göre tanımlanmaktadır. Farklı akıllı kentler, odaklarına bağlı olarak farklı seviyelerde akıllı kent bileşenlere sahiptir (Mohanty, 2016). Her kentin akıllı kent bileşenlerine ilişkin farklı bir stratejisi bulunmaktadır. Akıllı kent fikrinin ana odak noktası, kentsel yaşam alanlarını insanlar için daha konforlu ve yaşanabilir hale getirilmesi olduğundan, akıllı kent bileşenleri şehrin özelliği ve karakteristiği, ihtiyaçları ve mekanizmaları açısından çeşitlilik göstermektedir. Literatürde akıllı kentlere ilişkin farklı kent bileşenleri kategorileri mevcuttur. Tez çalışmasının amaçlarından birisi de kent planlama disiplini çerçevesinden akıllı kent bileşenlerinin, ya da tez kapsamında kullanıldığı biçimiyle akıllı kent boyutlarının neler olduğunu tespit etmektir. Akıllı kent bileşenlerinin belirlenmesinde Uluslararası Standart Örgütü'nün (ISO) sürdürülebilir ve akıllı kent tanınmasını ve belirlediği bileşenler gibi bazı uluslararası standartlar kabul ön plana çıkmaktadır (ISO, 2019). Bu standartların hedefi, akıllı kent gelişim düzeyini ve performansını izlemektir. Albino ve arkadaşları (2015) akıllı insanlar, akıllı yönetişim, akıllı evler, akıllı altyapı, akıllı teknoloji, akıllı ekonomi, akıllı hareketlilik, akıllı yaşam, akıllı park ve akıllı çevre bileşenlerini ön plana çıkartırken (Albino, Berardi and Dangelico, 2015); Mohanty (2016) ise akıllı kent bileşenlerinin kentler, akıllı ulaşım, akıllı binalar, akıllı enerji, akıllı yönetişim ve akıllı vatandaşlar gibi farklı alanlara odaklandığını ifade etmektedir. Avrupa Akıllı Kentler Raporunda (REF) akıllı kent bileşenleri akıllı ekonomi, akıllı vatandaş, akıllı yönetişim, akıllı hareketlilik, akıllı çevre ve akıllı yaşam olarak sıralanmıştır. Cohen (2012) de benzer bir şekilde akıllı kent bileşenleri olarak akıllı yaşam, akıllı hareketlilik, akıllı çevre, akıllı ekonomi, akıllı yönetişim, akıllı vatandaş bileşenlerini kabul etmiştir. Literatür incelemesine bağlı olarak tez kapsamında akıllı kente ilişkin altı temel boyut belirlenmiştir: Akıllı vatandaş, akıllı yönetişim, akıllı ekonomi, akıllı kentsel servisler, akıllı altyapı ve akıllı ulaşım. Tez kapsamında akıllı vatandaş boyutu, diğer boyutlardan farklı bir şekilde ele alınarak aslında diğer boyutlar ile doğrudan ilişkili ana bir çerçeve sunduğu savunulmaktadır. Akıllı vatandaş, teknolojik gelişmelere bağlı olarak çevredeki gelişim dinamiğindeki değişiklikleri benimsemeye çalışan, okuryazar, eğitimli ve gelişen açık fikirli insanların birleşimi olarak tanımlanmıştır. Akıllı yönetişim, kalkınma faaliyetlerine katılımın, verimliliğin, etkinliğin yanı sıra gerek merkezi gerek yerel yönetim kademesi ile halk arasındaki şeffaflık ve güvenin artırılmasına yardımcı olabilecek, kent yönetiminde halkın katılımını dikkate alan bir yönetimi biçimi olarak tanımlanmaktadır. Tez, akıllı bir kentte akıllı ekonomik gelişme boyutunu, yenilikler ve teknolojik uygulamalar yoluyla şehrin ekonomik büyümesini destekleyen, teknolojik gelişmelerle desteklenmiş farklı fırsat ve koşulları dinamik olarak sağlayan için önemli bir araç olarak görmektedir. Akıllı kentsel servisler boyutu kapsamında, literatürde ayrı ayrı ele alınan akıllı eğitim, akıllı yaşam, akıllı güvenlik bileşenleri alt başlıklar halinde ele alınmıştır. Akıllı kentsel servisler, kentteki bu ve benzer kentsel servislerde BİT kullanımının aktif yer aldığı ve kentte yaşayanların bu servislere eşit ve rahat erişebildiği bir boyut olarak tanımlanmıştır. Akıllı altyapı boyutu, yine literatürde ayrı ayrı ele alınan akıllı teknik altyapı sistemleri, akıllı enerji yönetimi, akıllı atık toplama sistemleri, akıllı çevre çözümleri gibi uygulamaları bir bütün olarak ele almış; kentte sunulan her türlü teknik altyapı çözümlerinde BİT odaklı uygulamaların varlığı olarak tanımlanmıştır. Son olarak tez kapsamında, akıllı ulaşım, kentsel ulaşım sorunlarını kolaylaştıran ve çözen kentsel ulaşım ve hareketlilik faaliyetlerine modern teknolojiyi dâhil etme süreci olarak tanımlamaktadır. Tez çalışması kapsamında getirilen akıllı kent tanımı ve belirlenen akıllı kent boyutları çerçevesinde akıllı kentlerin dünya genelinde nasıl ele alındığının tespit edilmesi, hangi bölgelerde hangi boyutun ön planda oluğunun tespit edilmesi amacıyla akıllı kent indekslerine bakılmıştır. Akıllı kent performanslarını ölçen ve sınıflandıran farklı çalışmalar bulunmaktadır. Bu tez kapsamında IMD-SUTD Akıllı Kent İndeksi 2021 (SCI-2021), küresel bir indeks olması ve dünya çapında farklı kentleri içermesi; sadece ekonomik ve teknolojik yönleri değil, aynı zamanda insan boyutunu da kapsayan kapsamlı bir indeks olması; coğrafi farklılıkları değerlendirme fırsatı sunması; bir grup araştırmacı ve enstitü tarafından belirli bir süre boyunca yürütülen güvenilir bir araştırma olması; aynı zamanda akıllı kent indeksleri arasında en günceli ve en çok başvurulan indeks olması nedeniyle tez kapsamında yürütülen coğrafi analizinde temel olarak kullanılmıştır. SCI-2021, Uluslararası Yönetim Geliştirme Enstitüsü (IMD) ve Singapur Teknoloji ve Tasarım Üniversitesi (SUTD) tarafından yürütülen akıllı kent indeksi çalışmalarının üçüncü sürümüdür. SCI-2021 kapsamında dünya çapında 118 kent incelenmiştir. Kentlerin değerlendirilmesi ve sıralaması, akıllı kent özellikleriyle ilgili olarak kentlerini akıllı hale getirme çabasının etkisine ilişkin görüşlerini anlamak için her kentten rastgele seçilen 120 sakinin algılarını yansıtan ankete dayanmaktadır. 39 sorudan oluşan anket, Temmuz 2021'de dünya genelinde yaklaşık 15.000 sakine uygulanmıştır (“2021 Global Smart City Index”). Yapılan analize dayalı olarak, SCI-2021 her kent için kentler ve Birleşmiş Milletler İnsani Gelişme İndeksi (UN HDI) dayalı olarak belirlenen gruplar arasında karşılaştırmaya izin veren bilgi kartları sunmaktadır. Bilgi kartlarında anket sonuçları üç farklı bölümde sunulmuştur: öncelikler, tutumlar, yapılar ve teknolojiler. Analiz, kent performansını karşılaştırmayı kolaylaştıran kent puanının (ortalamasının) yanı sıra ilgili UN-HDI grubunun minimum, ortalama ve maksimum puanlarını da sunmaktadır. Tez kapsamında yapılan coğrafi analiz için öncelikle SCI-2021 veri tabanı yeniden düzenlenmiştir. Her kentin coğrafi bölgesi, yani bulunduğu kıta ve ülke kodlanmıştır. Daha sonra ankette sorulan sorular tez kapsamında belirlenen akıllı kent boyutlarına göre yeniden gruplandırılarak, kentin ilgili boyuta ilişkin ortalama değer tespit edilmiştir. Bu yeniden hesaplama coğrafi bölgelerin ve ülkelerin de ilgili akıllı kent boyutundaki ortalama değerini elde etmeyi olanaklı kılmıştır. Yapılan analiz kapsamında, indekse dâhil edilen kentler ve bölgeleri ile ülkeleri incelendiğinde, en fazla sayıda akıllı kentin bölge olarak Avrupa (49 kent) ve Asya (38) kıtalarında, ülke olarak da 11'er kent ile en fazla Çin ve Amerika Birleşik Devletlerinde (ABD) bulunduğu görülmüştür. Akıllı kent boyutları incelendiğinde ise Asya kıtası, diğer coğrafi bölgelere göre daha yüksek ortalamaya sahiptir. En düşük ortalama ise Afrika kıtasındadır. Akıllı vatandaş ve akıllı ekonomi boyutlarının birçok bölge ve kentte en yüksek oranlara sahip olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen bulgular, Erdoğan'ın (2008) tespitini destekler şekilde bazı kentlerin teknoloji öncüsü ve teknoloji açısından cazibe merkezi olmak gibi hedeflere odaklandığını ve diğer tüm kentlerden farklılaştığını, bazılarının ise mevcut altyapılarını yenilemeyi ve geliştirmeyi tercih ettiğini göstermektedir. Akıllı kent uygulamaları çoğunlukla Avrupa, ABD ve Asya gibi modern teknolojik faaliyetlerin gelişmiş olduğu bölgelerde yaygın olarak görülmektedir. Sanayi, inşaat ve imalata dayalı büyümenin ötesinde, teknoloji üretimine ağırlık veren bu bölgelerde akıllı teknoloji kullanımına dayalı dönüşümler daha hızlı uygulanabilmektedir (Musa vd., 2022). Dünyadaki bu gelişmelere paralel olarak Türkiye'de de akıllı kent uygulamaları özellikle son yıllarda hızla yaygınlaşmaktadır. Türkiye'de ulusal düzeyde akıllı kent yaklaşımı ilk olarak“Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi”nde yer almıştır (TÜBİTAK, 2004). Akıllı kentlere ilişkin en kapsamlı ulusal belge ise Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı'dır. Bu ulusal strateji dokümanında, BİT tarafından desteklenen yenilikçi kentsel çözümlerin ekonomik, sosyal ve çevresel faydalar elde etmeye yardımcı olacağı; dolayısıyla temel hedefin, yaşam kalitesini iyileştirmek olduğunu açıklamıştır (Ministry of Development, 2015). SCI-2021 listesinde de Türkiye'den iki kent bulunmaktadır; Ankara ve İstanbul. Türkiye'nin indeks içerisindeki yeri incelendiğinde ve diğer 55 ülke ile kıyaslandığında aslında her bir akıllı kent boyutunda genel ortalamanın üzerinde olduğu ve tüm sıralamada orta-üst seviyede yer aldığı tespit edilmiştir. Dahil olduğu coğrafi bölgenin genel ortalamasının ise altında seyretmektedir. Bu da Asya kıtasında bulunan kentlerin, özellikle Singapur ve Taipei'nin yüksek ortalama değerleridir. Tez çalışmasında yürütülen literatür araştırması ve coğrafi analiz göstermiştir ki, akıllı kent kavramı, kentsel yaşamın iyileştirilmesi için teknolojinin kullanımına dayalı bir kentsel gelişim modeli olarak ele alınabilir. Akıllı kent, kaynakların verimli kullanımı, düşük enerji tüketimi, rahat hareketlilik, yenilikçilik ve karar verme süreçlerine aktif katılım gibi misyonları yerine getiren ya da getirmek için yol alan kenttir. Akıllı kent yaklaşımı, bu çerçevede kentlerin işleyişini, yönetim biçimini ve başkalarıyla etkileşim şeklini derinden dönüştürmeye yönelik olarak kent planlama disiplinine fırsatlar sunmaktadır. Akıllı kent kavramı birçok faklı disiplinden ve farklı çevrelerden destek görse de, aslında bu yaklaşıma temelde teknik ve teknik olmayan nedenlerden kaynaklı eleştiriler getiren çalışmalar da bulunmaktadır. Akıllı kent yaklaşımına teknik açıdan getirilen eleştiriler, gizlilik ve güvenlik ihlali ve herkesin benzer düzeyde dijital okur-yazar olmamasından kaynaklı ortak çalışmalarda çıkabilecek sorunlar olarak sıralanmaktadır. Teknik olmayan kısmı ise temelde ideolojik ve politik eleştirilerdir. Hollands'ın (2008) akıllı kentlere yönelik eleştirel yaklaşımının ardından; akıllı kent fikrinin gerçekçi olmadığı, gerçek problemlerle bağlantısının kopuk olduğu, kent ve kent sakinleri üzerinde teknokratik tahakküm olabileceği, vatandaşları merkeze alma konusundaki yetersiz kaldığı, sosyal sermayeyi azaltıp eşitsizlikleri arttırdığı, yukarıdan aşağıya bir fikir olduğu ve aşağıdan yukarıya yönelen inisiyatifleri kabul etmediği, neoliberalizmi teşvik ettiği ve kentsel kamusal mekânı özelleştirdiği gibi farklı eleştiriler yöneltilmiştir (Grossi and Pianezzi, 2017; Kummitha and Crutzen, 2017; Morozov and Bria, 2018). Sonuç olarak,“Akıllı Kent”kavramı nispeten güncel bir kavram olup, hala tartışılmakta ve geliştirilmektedir. Kentsel problemlerin bir çözümü olarak teknolojinin farklı kentsel boyutlara entegre edilmesi bir çok platformda destek bulsa da, kentlerin teknoloji ile“akıllı”hale getirilmesi konusunda yapılan uyarılar da dikkate alınmalıdır. Bu nedenle, akıllı kent kavramı çerçevesinde sunulan teknoloji temelli uygulamaların, kentsel sorunlara kalıcı çözüm getirip getirmeyeceği, teknolojinin kentsel sorunları çözecek tek mekanizma olup olmadığı hala tartışma konusudur. Bu tez, akıllı kent kavramının çeşitli araştırma alanlarından çok disiplinli ve çok boyutlu olarak değerlendirerek akıllı kent kavramını kent planlama perspektifinden açıklayarak kent planlama ve akıllı kent literatürüne katkıda bulunmaktadır. Akıllı kent fikrinin kent planlama faaliyetlerine dâhil edilmesinin avantaj ve dezavantajlarını tartışarak, akıllı kent boyutlarına ilişkin stratejiler geliştirmek, kent planlama ve kentsel yönetim süreçlerinde teknolojiyi benimsemek isteyen yöneticilere, uygulayıcılara ve yatırımcılar için bir başlangıç noktası sunmaktadır. Akıllı kent indeksi verilerine dayalı yapılan coğrafi analiz, bölgeler ve ülkeler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar ile farklı bölgeler ve ülkeler arasındaki farkların nedenlerini sorgulamaya katkıda sağlamıştır. Ayrıca, literatür taramasından ve akıllı kent indeksinin coğrafi analizinden elde edilen genel tartışma, uygulayıcılara, yatırımcılara ve araştırmacılara Türkiye bağlamı için çıkarımlar yapma imkanı sunmaktadır.
Özet (Çeviri)
The smart city concept is continuously becoming a trending topic of discussion amongst authors from different disciplines. This is because modern technology is being assumed to provide the answer to persistent urban problems like pollution, global warming, urban health, urbanization, and traffic congestion amongst others. The smart city inherits the characteristics of using technological advancements to improve the efficiency of services in the city, yet there is no globally accepted definition of the smart city concept. Therefore, this thesis performed an in-depth literature review to depict different definitions of a smart city from various disciplines and to provide a general understanding of the smart city concept for urban planning discipline. The smart city dimensions mentioned in smart city literature by different authors from various disciplines are also studied with a new proposal of the dimensions applicable within the scope of the thesis. Overall, the interest of the thesis study is to evaluate existing smart city literature in order to provide a smart city approach based on an urban planning perspective. Aiming to understand the geographical diversification of smart city applications, IMD-SUTD Smart City Index 2021 is analyzed by considering smart city dimensions. 118 cities listed within the SCI-2021 are grouped according to their geographical locations, namely continents, and similarities and differences between different regions, as well as stimuli behind these variations, are discussed based on the analysis of the performance of the regions related to smart city dimensions identified by the thesis. Lastly, based on literature review and geographical analysis, the Turkish context is evaluated in terms of smart city implementations. Concluding the thesis, the cherished relationship between the smart city concept and urban planning activities is presented by stating opportunities and challenges that the smart city concept presents for the future.
Benzer Tezler
- Büyük veri ve kent: İstanbul tarihi yarımada'da konum tabanlı sosyal medya verileri üzerinden sosyo-mekansal ayrışmanın incelenmesi
Big data and city: Investigation of socio-spatial segregation through location-based social media data in the historical peninsula of Istanbul
ÜMMÜGÜLSÜM ORTAÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiKentsel Tasarım Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TURGAY KEREM KORAMAZ
- Uzaktan çalışmanın seyahat davranışları üzerindeki etkileri: İstanbul-Kocaeli-Tekirdağ Kent-Bölgesi örneği
The effects of telecommuting on travel behavior: The case of İstanbul-Kocaeli̇-Teki̇rdağ City-Region
MUHAMMED İSMAİL KAP
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET ALİ YÜZER
DOÇ. DR. MUHAMMED ZİYA PAKÖZ
- Akıllı kent yönetiminde ulaşım hizmetlerine yönelik konumsal karar destek araçlarının geliştirilmesi: İstanbul örneği
Developing spatial decision support tools regarding transportation services in smart city management: Istanbul case
DENİZ SAĞLAM
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
Bilim ve Teknolojiİstanbul Teknik ÜniversitesiBilişim Uygulamaları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ARİF ÇAĞDAŞ AYDINOĞLU
- Kentsel sürdürülebilirliğin ölçülmesi ve değerlendirilmesi için CBS tabanlı bir model önerisi
A GIS based model for measurement and evaluation of urban sustainability
GÖKÇER OKUMUŞ
Doktora
Türkçe
2017
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HANDAN TÜRKOĞLU
- Telekomünikasyon sektöründe kullanılan ek odaların sokak düzeyi görüntülerinden tespit edilmesi
Detection of manholes from street-level imagery in telecommunication business
AHMET EĞRİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Jeodezi ve Fotogrametriİstanbul Teknik ÜniversitesiGeomatik Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ CANER GÜNEY