Geri Dön

Decarbonization in the shadow of neoliberal developmentalism: The case of Turkey's coal industry

Neoliberal kalkınmacılığın gölgesinde dekarbonizasyon: Türkiye'nin kömür sektörü örneği

  1. Tez No: 759705
  2. Yazar: ECEM EVRENSEL
  3. Danışmanlar: PROF. EMRE İŞERİ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Ekonomi, Uluslararası İlişkiler, Economics, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Politik ekonomi, neoliberal kalkınmacılık, iklim değişikliği, kahverengi kapitalizm, fosil bağımlılık, yenilenebilir enerji dönüşümü, Political economy, neoliberal developmentalism, climate change, brown capitalism, fossil dependency, renewable energy transition
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Yaşar Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 117

Özet

2015 yılında imzalanan Paris Anlaşması, 6 yıl gecikmeli olarak 10 Kasım 2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) onaylanmıştır. Nihayet, Türkiye de bu anlaşmanın tarafı olmuştur. Anlaşma'nın temel hedefi şüphesiz ki iklim değişikliği ile mücadele ve bunun paralelinde karbon emisyonu azaltımı sağlanmaktır. Bu yüzyılın sonuna kadar küresel sıcaklığın 1,5 derece ile sınırlandırılması hedeflenmektedir. Paris Anlaşması, karbon yoğun kaynaklardan temiz enerjiye, yani yenilenebilir enerji kaynaklarına doğru ilerleyen bir dönüşüm için uygun zemini hazırlamıştır. Uluslararası Enerji Ajansı'nın (2021a) karbondan çıkış için ortaya koymuş olduğu yol haritasına göre, gerek uluslararası boyutta çabaların artması planlanırken gerek ise ulusal boyutta başta enerji olmak üzere çeşitli alanlara ilişkin politikalarda radikal değişikliklere gidilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Öte yandan, Avrupa Birliği'nin yürürlüğe koyduğu Yeşil Mutabakat ile birlikte yeşil ekonomik dönüşüm gündemdeki yerini almıştır. Bu süreçte yerel hükümetlerin rolü ve politika önceliklerine özel olarak önem atfedilmiştir. Bu bağlamda, bazı ülkeler yenilenebilir enerji dönüşümü ile gerçekleşen karbonsuzlaşma sürecinde; uluslararası anlaşmalara paralel olarak taahhütlerine ve politikalarına yön vermektedir. Diğer bir yandan ise bazı ülkelerin hangi nedenler ile diğer ülkelere kıyasla daha az ilerleme kaydettikleri literatürde tartışılmaktadır. Gelişmekte olan bir ülke olarak nitelendirilen Türkiye özelinde bakıldığında, yenilenebilir enerji dönüşümü için ciddi adımlar atılmış ve uluslararası anlaşmalara taraf olup bunlara hizmet eden eylem planları ortaya konmuştur. Örneğin Türkiye Ulusal Yenilenebilir Enerji Eylem Planı (2014) bunu desteklerken, öte yandan kalkınma planlarında da sürdürülebilirliğe dikkat çekilerek yenilenebilir enerji için de hedefler belirtilmiştir (On Birinci Ulusal Kalkınma Planı, 2019). Fakat, karbon emisyon oranları 1990'dan bu yana artmıştır. Küresel iklim değişikliği ile mücadele ve yenilenebilir enerji geçişi sürecine ilişkin gelişmeler devam ederken, fosil yakıtlara olan bağımlılık da devam etmekte ve net bir yol haritası oluşturulamamıştır. Fosil yakıtların sebep olduğu emisyonlar çevresel bozulmaları tetiklerken, gelişmekte olan ekonomisi ve artan enerji ihtiyacı ile birlikte Türkiye çareyi enerji ithalatında bulmuştur. 2020 yılında %70,0'lik bir oran ile net bit ithalatçı konumundadır (IEA, 2021b). Bu durum ise bir de enerji güvenliğine atıfta bulunmaktadır. Hâlihazırda hem iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek hem uluslararası trendin bir parçası olmak, hem de fosil yakıtların sebep olduğu negatif etkileri göstermek için Türkiye'nin karbondan çıkış sürecini analiz etmek önem arz etmektedir. Bu çalışmada, yukarıda da bahsedildiği gibi özellikle gelişmekte olan ülkelerin de-karbonizasyon sürecinde neden yeterince ilerleme kaydedemedikleri sorusuna Türkiye örneğinin ulusal düzeydeki analizi üzerinden cevap verilecektir. Bahsedilen arka plan ışığında bu tezin temel savı, Türkiye'nin bu süreçte yeterli seviyede yol kat edememesinin nedeni benimsemiş olduğu neoliberal kalkınmacı modeldir. Karbon yoğun bir şekilde, hızlı büyümeyi ön planda tutan bu ekonomik yaklaşım, çevre ve yenilenebilir enerji politikalarını geri planda bırakmıştır. Bu savı desteklemek için çalışmada fosil yakıtlara olan yatkınlığın devam etmesi irdelenerek; veri ise kömür sektörüne ilişkin sağlanan çeşitli teşviklerin yer aldığı ulusal planlar, finansal raporlar ve kömürün yol açtığı negatif ekonomik etkilere ilişkin istatistiklerden toplanacaktır. Nitel ve nicel araştırma verilerinin eş zamanlı kullanılarak ulaşılan analizin ışığında, neoliberal kalkınmacı olarak nitelendirilen yaklaşım, ekonomi, çevre ve yenilenebilir enerji politikaları arasında negatif bir korelasyona ve çelişkilere sebep olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak, Türkiye'nin fosil yakıtlara olan bağımlılığını azaltması ve en önemlisi kömürden kademeli olarak çıkması durumunda Paris hedeflerine daha uyumlu olabilecektir. Bunun için ise, Türkiye'nin büyüme modelinin daha yeşil kapitalist bir kalkınma modeline evirilmesi aracılığıyla bu gidişatın değiştirilmesinin mümkün olacağı sonucuna varılmıştır.

Özet (Çeviri)

The Paris Agreement, signed in 2015, was approved by the Turkish Grand National Assembly (TBMM) on November 10, 2021, after a delay of 6 years. Finally, Turkey has become a party to this Agreement. The Agreement's main objective is undoubtedly to combat climate change and, in parallel, to reduce carbon emissions. It aimed to limit the global temperature change to 1.5 degrees by the end of this century. Paris Agreement has paved the way for a progressive transformation from carbon-intensive sources to clean, renewable energy. The International Energy Agency's (2021a) road map for the exit from carbon has emphasized that policy revisions should be made in various fields at the national and international levels. In addition, a green economy has taken its place on the agenda with the Green Deal being enforced by the European Union. This process paid particular attention to the role of national governments and their policy priorities. In this context, some countries undertaking the decarbonization process are determining their commitments and policies in parallel with international agreements. On the other hand, other countries have made less progress than others. Turkey, defined as a developing country, has taken various steps and has adopted action plans in line with international climate agreements. For instance, Turkey's National Renewable Energy Action Plan (2014) supports this agenda. Likewise, targets for renewable energy have been specified with a focus on sustainability in development plans (Eleventh National Development Plan, 2019). However, carbon emission rates have increased since 1990. While developments regarding the fight against global climate change and the transition to renewable energy continue, the dependence on fossil fuels continues, and a clear roadmap has not been established. Turkey, a developing economy with increasing energy demands, has found its solution in energy imports. In 2020, the country became a net importer of energy with a rate of 70.0% (IEA, 2021b). At that time, this situation concerned energy security. Reducing the effects of climate change, being a part of the international trend, and showing the adverse results of fossil fuels are all significant themes in the discussion of Turkey's decarbonization process. This study, as mentioned above, endeavors to answer the question of why it is that especially developing countries have shown limited progress in the decarbonization process by analyzing the Turkish case at the national level. In light of the background above, the main argument of this thesis is that the reason Turkey has not made sufficient progress is because of the neoliberal developmental model it has adopted. This economical approach prioritizes rapid growth which is carbon intensive and has left environmental and renewable energy policies in the background. The study examines Turkey's dependency on fossil fuels to support this argument. Data was collected from financial reports and statistics on the adverse economic effects of coal and national plans, which highlight various incentives for the coal industry. According to this analysis using qualitative and quantitative research data, the neoliberal developmentalist approach shows a negative correlation and contradictions between economic, environmental, and renewable energy policies. The resulting recommendation of this analysis is to change the status quo by adapting the current growth model into a greener capitalist development model. As a result, Turkey will be compatible with Paris targets by reducing its dependence on fossil fuels and, most significantly, gradually phasing out coal. For this reason, it has been concluded that it will be possible to change this course through the evolution of Turkey's growth model to a greener capitalist development model.

Benzer Tezler

  1. Decarbonization potentials in the Turkish energy intensive industries

    Türkiye'nin enerji yoğun endüstrilerinde dekarbonizasyon potansiyelleri

    BEGÜM ÜNLÜ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    Endüstri ve Endüstri MühendisliğiKadir Has Üniversitesi

    Sürdürülebilir Enerji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÖKHAN KİRKİL

  2. Avrupa Birliği'nin enerji politikasının şekillenmesinde Rusya faktörü: Bir aktör analizi

    The Russia factor in shaping the energy policy of the European Union: An actor analysis

    METE ALPKAN KARAHASANOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Enerjiİstanbul Üniversitesi

    Avrupa Birliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEVİM BUDAK

  3. Elektrik üretiminde iklim değişikliğine karşı sürdürülebilirlik yaklaşımları

    Sustainability approaches of electricity generation against climate change

    SERCAN KÖÇER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Çevre MühendisliğiGazi Üniversitesi

    Çevre Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜLBİN FERİDUN

  4. Decarbonization pathways in maritime transportation: A techno-economic analysis of alternative marine fuels

    Denizcilik taşımacılığında karbon salımının azaltılması yolları: Alternatif deniz yakıtlarının tekno-ekonomik analizi

    EMİR EJDER

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Denizcilikİstanbul Teknik Üniversitesi

    Deniz Ulaştırma Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YASİN ARSLANOĞLU

  5. Decarbonization of turkish public electricity sector: Adopting sustainable energy portfolio

    Türk kamu elektrik sektörünün karbonsuzlaştırılması: Sürdürlebilir enerji portföy uygulamaları

    HASRET ŞAHİN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2014

    EnerjiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Yer Sistem Bilimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. UĞUR SOYTAŞ

    PROF. DR. BÜLENT GÜLTEKİN AKINOĞLU