Geri Dön

Cumhuriyet'ten günümüze Türkiye'de demir çelik sektörünün gelişimi

The development of the iron and steel sector in Turkey from theRepublic to the present

  1. Tez No: 760545
  2. Yazar: FEHMİ KAPLAN
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET YILDIRIM
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Ekonomi, Economics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İktisat Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 109

Özet

Avrupa'da yaşanan Sanayi Devrimi'nin temelini, dokuma ve demir sanayi oluşturmaktaydı. Kömür ise demir ve çelik sanayisi için hayati derecede önemli olan yardımcı bir madendi. Osmanlı Devleti Avrupa ile mukayese edildiğinde görülecektir ki Osmanlı Devleti'nin hâkimiyetinde olan bölgeler hem demir hem de kömür rezervi bakımından fakir sayılırdı. Demir madenleri bakımından kısmen zengin olan Balkanlar Osmanlı Devleti'nin elinden çıkınca, bu fakirlik daha da arttı. Zonguldak'taki kömür madenleri 1840'lardan beri işletiliyor olsa da Sivas-Malatya arasındaki demir madeni rezervi 1920'lerde henüz tam olarak bilinmiyordu. Türkiye Cumhuriyeti bu yoksunluğa rağmen, milli bir demir-çelik sanayisi kurmak için, 1930'larda çeşitli yatırımlar yaptı. Sivas-Divriği demir madenlerinin rezervi tespit edildi ve Zonguldak'taki kömür yataklarına yakın bir yerde devasa bir tesis olan Karabük Demir Çelik Fabrikası inşa edildi. Ardından 1960'larda Ereğli'de ikinci bir fabrika kuruldu. 1970'lerde ise İskenderun'da gene devlet eliyle üçüncü büyük fabrika kuruldu. 1920'lerde demir ve çelik ürünleri bakımından tamamen dışa bağımlı olan Türkiye, 1960'larda kendi kendine yeten ve ihracat yapan bir konuma geldi. 1980 sonrasında başlayan özelleştirmeler sonucunda bu üç büyük kuruluş ve bunlara bağlı olan şirketler peyderpey özel sektöre devredildi. Bu üç büyük kuruluş günümüzde Türkiye'deki demir çelik sektörünün omurgasını oluşturmaktadır. Hammadde konusunda hala fakir ve dışa bağımlı olan Türk demir çelik sektörü buna rağmen dünyada önemli bir seviyeye ulaşmıştır. Özelleştirmeler sonrasında başarılı gelişme gösteren sektörlerin başında demir ve çelik sektörü gelmektedir. Bu çalışmada Türkiye'deki demir çelik sektörünün yüz yıllık hikayesi ele alınmış ve günümüzde bu sektörün karşı karşıya kaldığı avantaj ve dezavantajlar araştırılmıştır.

Özet (Çeviri)

The basis of the Industrial Revolution in Europe was the weaving and iron industry. The coal mine was a vital auxiliary instrument for the iron and steel industry. When the Ottoman Empire is compared with Europe, it could be noticed that the regions under the rule of the Ottoman Empire were considered poor in terms of both iron and coal reserves. When the Balkans, which were partially rich in iron ore, fell out of the hands of the Ottoman Empire, this poverty increased even more. Although the coal mines in Zonguldak have been run since the 1840s, the iron ore reserve between Sivas and Malatya was not yet fully known in the 1920s. Despite these shortcomings, the Republic of Turkey made various investments in the 1930s to establish a national iron and steel industry. The reserves of Sivas-Divriği iron mines were identified and a huge facility, the Karabük Iron and Steel Factory, was built close to the coal deposits in Zonguldak. Then, a second factory was established in Ereğli in the 1960s, and a third largest factory was established in Iskenderun in the 1970s, again by the State. Turkey, which was completely foreign-dependent for iron and steel products in the 1920s, became self-sufficient and exporting in the 1960s. As a result of the privatizations that started after 1980, these three big organizations and their affiliated companies were gradually transferred to the private sector. These three big organizations form the basis of the iron and steel industry in Turkey today. The Turkish iron and steel industry, which is still poor and foreign-dependent in the field of raw materials, nevertheless reached an important place in the world. After the privatizations in Turkey, the iron and steel sector has been one of the leading sectors that showed successful development. In this study, the century-old history of the iron and steel industry in Turkey is discussed and the advantages and disadvantages faced by this industry today are investigated.

Benzer Tezler

  1. Türkiye'nin ekonomik gelişmesinde tarımın parasal sorunları ve tarımsal kredi uygulaması

    Başlık çevirisi yok

    AHMET CEMAL SİVASLIGİL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1986

    EkonomiCumhuriyet Üniversitesi

    Tarım Ekonomisi Ana Bilim Dalı

  2. Petrol ve türev ürünlerinin Türkiye ekonomisindeki önemi ve geleceği

    Başlık çevirisi yok

    AHMET MELİH ALDOĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1994

    EnerjiEge Üniversitesi

    Güneş Enerjisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEYFULLAH ÇEVİK

  3. Cumhuriyetten günümüze sosyal politikalardaki dönüşüm

    Transformation of social policies from republic to present

    ERGÜN KARADAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    SosyolojiSakarya Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEVİM ATİLA DEMİR

  4. Bütçe açıklarının finansmanında son dönem teorik gelişmeler ve Türkiye uygulamasının değerlendirilmesi

    In the financing of budget deficits last term theoretical developments and evatuation of implementation of Turkey

    YUNUS DEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    EkonomiMarmara Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NADİR EROĞLU

  5. Yassıada mahkemelerinde yargılanan Diyarbakır milletvekilleri

    Diyarbakır parliamentarians who were judged in Yassıada

    VELAT HÜSEYİNOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    TarihSiirt Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ŞERİF DEMİR