An inquiry into the necessity of participation of people with disabilities in architecture
Engeli bulunan bireylerin mimarlık disiplinine katılımının gerekliliği üzerine bir araştırma
- Tez No: 762514
- Danışmanlar: PROF. DR. MUALLA ERKILIÇ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Mimarlık, Architecture
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Orta Doğu Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Mimarlık Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 181
Özet
20. yüzyılın ikinci yarısında toplum ve yetkililer, engelliliği kişisel bir talihsizlik ve aşağı bir durum olarak gördükleri ve engellilerin mücadelesinde sorumluluk almadıkları için engelli hakları savunucuları tarafından eleştirildiler. Bu eleştiriler, engellilik çalışmalarını, haklarını ve politikalarını etkileyen yeni bir bakış açısının, yani Engelliliğin Sosyal Modelinin geliştirilmesine sebep oldu. Sosyal Model, engelliliği; engeli bulunan bir kişi ile sosyal ve inşa edilmiş çevre arasındaki etkileşimin sonucu olarak tanımlamaktadır. Bu tanım, fırsatlara ulaşmadaki eşitsizliklerin, bireyin topluma katılımının engellenmesinin ve temsil edilmemesinin engelli kimliğinin olumsuz imajını inşa ettiği fikrini desteklemiştir. Ayrıca, mevcut toplumsal yapılanmanın devam ettirilmesi, verilen kimlikleri pekiştirmiş ve toplumun engelli haklarını yok saymasına yol açmıştır. Bu nedenle sosyal model, engelliliğin sosyo-politik bir mesele olduğunu iddia eder ve engelli bireylerin toplumdaki rollerinin, bağımlı hasta konumundan; engelliliği, engelleyici bariyerleri ve engellilerin isteklerini tanımlayan aktif toplum üyeleri konumuna değiştirilmesini hedefler. Ancak, mimarlık disiplini de dahil olmak üzere toplumun tüm kesimlerinde engelli bireyleri, sınırlı sayıda katılımcı temsil etmektedir. (a) Mimari bilginin deneyime dayalı olarak geliştiği ve (b) engelsiz tasarım elde etmedeki sorunların meslekteki çeşitlilik eksikliğinden kaynaklanıyor olabileceği düşünceleriyle, bu çalışma, farklı bedensel deneyimlere sahip bireylerin, mimarlık disiplininin, herkes için tasarıma doğru gelişim göstermesine katkıda bulunabileceği fikrini araştırmaktadır. Bu kapsamda, engellilik, toplum ve mimari ile ilgili farklı alanlardaki tartışmalar üzerinde, aralarındaki paralellikleri ve ortaklıkları bulmak amacıyla bağlamsal bir araştırma yapılmıştır. Ve ardından, ortaya çıkarılan ilişkiler haritalama tekniği ile görselleştirilmiştir.
Özet (Çeviri)
In the second half of the 20th century, disability rights advocates criticized society and authorities for considering disability as personal misfortune and inferiority and for not taking any responsibility for the struggle of people with disabilities. Those critiques developed a new perspective, the Social Model of Disability, affecting disability studies, rights, and policies. The Social Model defined disability as the outcome of the interaction between a person with impairment and the social and built environment. This definition supported that the inequalities in reaching opportunities, being prevented from participating in society, and the lack of representation constructed the negative image of the disabled identity. Moreover, the continuance of the existing organization reinforced the given identities and resulted in ignorance rooted in society toward disability rights. Therefore, the social model claims that disability is a socio-political concern and aims to change the role of people with impairments from dependent patients to active members of society who define the disability, the disabling barriers, and the wishes of disabled people. However, a limited number of participants represent people with disabilities in all fragments of society, including the architectural profession. With the ideas that (a) architectural knowledge is developed with experience-based progress and (b) the problems in achieving barrier-free design may be caused by the lack of diversity in the profession, this study aims to discuss the possibility that people with various bodily experiences may contribute to architecture in making a shift towards designing enabling environments for all. Therefore, a contextual inquiry was conducted to find the parallelisms and connections between different pieces of literature concerning disability, society, and architecture. Lastly, those relations were visualized with the mapping technique.
Benzer Tezler
- Siyasal elitizm teorileri ve güçlü demokratik elitizm modeli üzerine bir inceleme
Theories of political elitism and an inquiry on the model of strong democratic elitism
CEMRE KARADAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Siyasal BilimlerArdahan ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ KUTAY ÜSTÜN
- İstanbul'da eğitim donatımlarının planlanmasına ve uygulanmasına yönelik model araştırması
Model research on planning and application of education infrastructures in Istanbul
SUAT ÇABUK
Doktora
Türkçe
2003
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YÜCEL ÜNAL
- Sürdürülebilir gelişmede ?sağlık?: Sağlık göstergelerinin kentsel planlamada kullanılabilirliği üzerine Antalya Büyükşehir örneği
Health in sustainable development: Usability of health indicators in urban planning, case study of Antalya Metropolitan Municipality
EDİP DİNÇER
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
Allerji ve İmmünolojiİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZLEM ÖZÇEVİK
- Modes of transitions: Developing interactive products for harmony and wellbeing
Başlık çevirisi yok
FATİH KÜRŞAT ÖZENÇ
Doktora
İngilizce
2011
Güzel SanatlarCarnegie Mellon UniversityTasarım Ana Bilim Dalı
PROF. RICHARD BUCHANAN
- Sosyal bilgiler öğretmenlerinin vatandaşlık tiplerinin belirlenmesi
Determination of the citizenship types of social studies teachers
SERDAR MALKOÇ
Doktora
Türkçe
2020
Eğitim ve ÖğretimGazi ÜniversitesiTürkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BAHRİ ATA