Geri Dön

İslam hukuku açısından müsâderenin mülkiyet hakkı karşısındaki yeri

Consideration in terms of Islamic law place against the right to property

  1. Tez No: 763127
  2. Yazar: OKAN KOÇ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET BİRSİN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Din, Religion
  6. Anahtar Kelimeler: İslam Hukuku, Müsâdere, Mülkiyet Hakkı, Ceza, Islamic Law, Confiscation, Property Rights, Punishment
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İnönü Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: İslam Hukuku Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 84

Özet

Bu çalışmamızda müsâdere cezasının mülkiyet hakkı karşısındaki yeri incelenmiştir. Mali ceza türlerinden biri olan müsâderenin, meşru bir ceza türü olup olmadığı ve mülkiyet hakkını ihlal edip etmediği İslam hukukçuları tarafından tartışılmıştır. İslam hukukçularının çoğunluk görüşü müsâdere cezasının caiz olmadığı şeklindedir. Bunun temel sebebi İslam dininin, meşru yollarla elde edilen mülkiyet hakkı ve onun dokunulmazlığına yaptığı vurgudur. Nitekim İslam, insanlara hayatları boyunca sahip olacakları üç temel ve dokunulmaz hak vermiştir. Bunlar; ismet, hürriyet ve mülkiyet haklarıdır. Mülkiyetin getirdiği haklardan faydalanmanın ve dokunulmaz kılmanın temel şartı, meşru yollarla elde edilmiş, mütekavvim mal ve kazanç olmasıdır. Böylelikle bir Müslüman, elindeki mülk ile ticaret yapabilmekte ve sahih akitler kurabilmektedir. Mâliki olduğu mala herhangi bir dış müdahale söz konusu olduğunda hakkını arayabilmekte ve zararının tazmin edilmesini talep edebilmektedir. Rüşvet, karaborsacılık, hırsızlık, gasp gibi meşru olmayan yollarla elde edilen kazançlarla birlikte kan, domuz eti, şarap gibi gayrimütekavvim maddeler ise meşru mülkiyet sebebi sayılmamıştır. Bu nedenle söz konusu kazançlar, mülkiyet dokunulmazlığının dışında tutulmuş ve dış müdahalelere açık hale gelmiştir. Söz konusu yollarla elde edilen mal ve kazançların biriktirilmesi, ticaret yapılması yasaklanmış ve kurulan akitler batıl kabul edilmiştir. Bu gerekçelerle müsâderenin meşru olmayan yollarla elde edilen mülkiyete karşı uygulanmasına ise birçok hukukçu onay vermiştir. Devletler müsâdere cezasını, başlarda sadece meşru olmayan kazançlara yönelik olarak uygulamaya başlamıştır. Fakat daha sonra müsâdere, siyasi güç elde etmek, servet biriktirmek ve insanları baskı altında tutmak gibi amaçlarla uygulanır hale gelmiştir. Hal böyle olunca kişilerin meşru yollarla elde ettikleri mülkiyetleri de müsadereye konu edilmiştir. Bu da insanların mülkiyet hakkının yok sayılmasına yol açmış ve toplumsal olaylara zemin hazırlamıştır.

Özet (Çeviri)

In this study, the place of the confiscation penalty against the property right has been examined. It has been discussed by Islamic jurists whether confiscation, which is one of the types of financial punishment, is a legitimate type of punishment and whether it violates the right to property. The view of the majority of Islamic jurists is that the penalty of confiscation is not permissible. The main reason for this is that the religion of Islam emphasizes the right to property and inviolability obtained through legitimate means. As a matter of fact, Islam has given people three basic and inviolable rights that they will have throughout their lives. These; rights, liberty and property. The basic condition of benefiting from the rights brought by property and making it inviolable is that it is permanent property and income obtained through legitimate means. Thus, a Muslim can trade with the goods he owns and establish strong contracts. In case of any foreign intervention in the property he owns, he can seek his right and demand compensation for his loss. Earnings obtained through illegitimate means such as bribery, black market, theft and extortion and illegal substances such as blood, pork, and wine are not considered grounds for legitimacy. For this reason, these gains have been removed from the immunity of property and made open to foreign interventions. They were forbidden to hoard goods, accumulate their profits, trade, and their contracts were terminated. For these reasons, many lawyers have approved the confiscation of illegally acquired property. States initially began to enforce confiscation only for illegitimate gains. But later confiscation began to be practiced in order to gain political power, accumulate wealth and oppress people. In this respect, the property of persons acquired through legitimate means has also been subject to confiscation. This situation has led to the ignoring of people's property rights and has prepared the ground for social events.

Benzer Tezler

  1. 16. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde ötekine bakış (Kitabî kaynaklara göre)

    Başlık çevirisi yok

    FEYZULLAH YİĞİTOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    TarihGazi Üniversitesi

    Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET GÜNEŞ

  2. Türk ve İtalyan Ceza Hukukunda güvenlik tedbiri kuramı ve kişi hürriyetini sınırlandıran güvenlik tedbirleri

    The theory of security measure and personal security measures limiting personal freedom in Turkish and Italian Criminal Law

    BATUHAN AKTAŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. VESİLE SONAY EVİK

  3. Karapara aklama

    Money laundering

    ECE ÖZTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. PINAR KARTAL

  4. İslam Hukuku açısından nişanlanma

    The engagement according to the Islamic Law

    HÜSEYİN ERTUÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    DinAtatürk Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA BAKTIR

  5. İslam hukuku açısından sorumluluk oluşturacak soru meselesi

    The question that will create responsibility in accordance with Islamic law

    MUHAMMED MUSTAFA TAŞTEKİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    DinEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YUNUS ARAZ