Hipofiz adenomu olan hastalarda germline mutasyonların araştırılması
Investigation of germline mutations in patients with pituitary adenoma
- Tez No: 763389
- Danışmanlar: DOÇ. DR. BİLGEN BİLGE GEÇKİNLİ, PROF. DR. AHMET İLTER GÜNEY
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Genetik, Genetics
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Genetik Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 121
Özet
Amaç: Çalışmamızın amacı hipofiz adenomu nedeniyle panel çalışması yapılmış hastaların genetik sonuçlarını retrospektif olarak klinik bulgular eşliğinde incelemek, Türk hasta grubunda patojenik varyant saptanma oranı artıran klinik, radyolojik ve patolojik bulguları ortaya çıkarmak ve klinik önemi bilinmeyen varyant olarak değerlendirilen varyantların güncel literatür eşliğinde patojenitesini tekrar değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya hipofiz adenomu tanısı almış 30'u erkek, 23'ü kadın toplamda 53 hasta dahil edildi. Hastaların klinik bulguları, aile öyküleri, görüntüleme ve patoloji sonuçları kaydedildi. Dahil edilme ve dışlanma kriterleri göz önünde bulundurulduktan sonra, hastaların periferik kanlarından DNA izolasyonu yapılarak yeni nesil dizileme yöntemi ile hipofiz adenomu ile ilişkili 28 gen güncel kılavuzlar kullanılarak analiz edildi. Bulgular: Toplamda 20 hastada varyant saptandı. Bu varyantların 2'si (%3.7) patojenik/olası patojenik olarak, 18'i (%33.9) klinik önemi bilinmeyen varyant olarak değerlendirildi. Patojenik varyant saptanan genler hipofiz adenomu tanısı almış olgularda en sık varyantı saptanan AIP ve MEN1 genleri idi. Patojenik varyant saptanan hastaların ikisinde de somatotropinoma vardı ve her iki hasta da 40 yaş altında tanı almıştı. En çok klinik önemi bilinmeyen varyant saptanan genler: MSH6, CDH23 ve RET idi. Bu grupta en sık görülen patolojik alt tipler çoklu hormonal boyanma özelliği gösteren adenomlar ve prolaktinomlardı. Sonuç: Güncel literatürde hipofiz adenomlu hastalarda çoklu gen analizi yapılan çalışma sayısı sınırlı olduğu için çalışmamız literatüre katkı sağlayacaktır. Çalışmamız sonucunda germline varyant saptama oranını hipofiz adenomunun boyutundan ziyade tanı yaşı ve aile öyküsünün arttırdığını saptadık. Yine çalışmamız göstermiştir ki izole ve sporadik hipofiz adenomlu olgularda çoklu gen panellerinin tanıya ek katkısı sınırlıdır.
Özet (Çeviri)
Objective: The aim of our study is to retrospectively examine the genetic results of patients who underwent genetic panel studies for pituitary adenoma in the light of clinical findings, to reveal clinical, radiological and pathological findings that increase the rate of pathogenic variant detection in the Turkish patient group, and to re-evaluate the pathogenicity of variants, which were considered variants of unknown clinical significance, in the light of current literature. Material and methods: A total of 53 patients, including 30 males and 23 females, diagnosed with pituitary adenoma were included in the study. The clinical findings, family histories, imaging and pathology results of the patients were recorded. After considering the inclusion and exclusion criteria, DNA was isolated from the peripheral blood of the patients, and 28 genes associated with pituitary adenoma were analyzed by next generation sequencing method using current guidelines. Results: In total, variants were detected in 20 patients. Of these variants, two (3.7%) were considered pathogenic/likely pathogenic, and 18 (33.9%) variants of unknown clinical significance. Genes with pathogenic variants were the AIP and MEN1 genes, which were the genes with the most common pathogenic variant in patients with pituitary adenoma. Two of the patients with pathogenic variant had somatotropinoma and both patients were diagnosed under the age of 40. Variants of unknown clinical significance were most frequently detected in the MSH6, RET and CDH23 genes. The most common pathological subtypes in this group were adenomas with multiple hormonal staining and prolactinomas. Conclusion: Although the number of studies performing multi-gene testing in patients with pituitary adenoma is limited in the current literature, when all studies are evaluated together, it shows that the effect of the patient's age at diagnosis and the family history on germline variant detection rate is higher than the size of pituitary adenoma. Furthermore, our study showed that the increase in the number of analysed genes did not significantly increase the diagnosis rates.
Benzer Tezler
- Fonksiyone ve nonfonksiyone hipofiz adenomu olan hastalarda otoimmün tiroid hastalığı sıklığı
Autoimmune thyroid disease frequency in patients with functional and nonfunctional pituitary adenoma
FAZIL AHMET GÖRGEL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYTEN OĞUZ
- Transsfenoidal mikroskopik hipofiz cerrahisi: Remisyon ve komplikasyon oranlarının retrospektif olarak değerlendirilmesi
Transsphenoidal microscopic pituitary surgery: A retrospective assessment of remition and complication rates
GÖKHAN VATANDAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
NöroşirürjiManisa Celal Bayar ÜniversitesiBeyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YUSUF KURTULUŞ DURANSOY
- Çeşitli endokrin hastalıklarda lipid subfraksiyonlarının tedavi öncesi ve sonrası değişimi
Başlık çevirisi yok
SERPİL KÖYLÜCE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıErciyes Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FAHRİ BAYRAM
- Akromegalide immunohistokimyasal olarak östrojen reseptör seviyesi ve östrojen gen ekspresyon düzeylerinin belirlenerek klinik ile ilişkisinin değerlendirilmesi
Clinical correlation assessment of immunohistochemically identified estrogen receptor levels and estrogen gene expression levels in acromegaly
SELMA ÖZTÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıErciyes Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FAHRİ BAYRAM
- Dirençli akromegali tedavisinde kabergolinin yeri
The role of cabergoline in treatment of resistant acromegaly
MEHMET CEM FİDAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşaİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. PINAR KADIOĞLU