Geri Dön

Çeşitli endokrin hastalıklarda lipid subfraksiyonlarının tedavi öncesi ve sonrası değişimi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 510064
  2. Yazar: SERPİL KÖYLÜCE
  3. Danışmanlar: PROF. DR. FAHRİ BAYRAM
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: hipofiz hastalıkları, lipid subfraksiyon, dislipidemi, pituitary diseases, lipid subfraction, dyslipidemia
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Erciyes Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 51

Özet

ÇEŞİTLİ ENDOKRİN HASTALIKLARDA LİPİD SUBFRAKSİYONLARININ TEDAVİ ÖNCESİ ve SONRASI DEĞİŞİMİ ÖZET Amaç: Dislipidemi kardiyolvaskuler hastalıklarda mortalitede belirgin artışa neden olduğu kesin olarak bilinen önemli bir durumdur. Birçok endokrın hastalıklarda da dislipidemi mevcuttur.Bu nedenle bu çalışmada amaç; çeşitli endokrin hastalıklarda (hipofiz yetmezliği-sheehan sendromu,akromegali, cushing sendromu, prolaktinoma gibi) başlangıçta tedavi almamişken lipid subfraksiyonlarının durumunu belirlemek ve tedavi ile dislipidemiyi düzeltmek ve ilerde tedavi planına yardımcı olacak ve mortaliteyi azaltacak ilgileri literatüre kazandırmaktır. Gereç ve Yöntem: Erciyes Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Anabilim Dalı'nda akromegali, nonfonksiyone hipofiz adenomu, hipofiz yetmezliği(sheehan sendromu dahil) tanısı konan ve sağlıklı kontrol olan 62 hasta ile çalışıldı. Hastalardan alınan kan örneklerinden total ve LDL kolesterol seviyeleri ve Lipoprint System poliakrilamid elektroforez kullanılarak LDL alt grubu profili çalışılmıştır. Bulgular: Çalışmaya alınan 62 olgunun 17'si akromegali, 13'ü nonfonksiyone hipofiz adenomu,13'ü hipofiz yetmezliği (8'i sheehan sendromu), 19'u kontrol grubu olan sağlıklı gönüllüler idi. Hastaların %54.8'i kadın, %45.2'si erkektir. Çalışmaya katılan hastalarının tedavi öncesi total kolesterol(TK1) değeri ortalaması 210.63±38.7, LDL-kol (LDL1) değeri 126.7±28.0, tedavi sonrası total kolesterol (TK2) değeri 202.7±36.5 LDL-kol (LDL2) 121.4±25.6 olarak hesaplandı. Çalışmaya katılan hasta gruplarının tedavi öncesi ve sonrası total kolesterol ve LDL-kol değerlerinin farkına bakıldığında sadece sheehan sendromu tanılı hastaların TK farkı ve LDL-kol farkı anlamlı bulunmuş , fakat diğer grupların TK farkı ve LDL-kol farkı anlamlı bulunmamıştır. LDL kolesterol alt grupları profillerine göre incelendiğinde tedavi veya takip öncesi hastaların %43.5'i fenotip A, %56.5'i fenotip B olarak tespit edilirken tedavi veya takip sonrası hastaların %56.5'i fenotip A, %43.5'i fenotip B olarak tespit edilmiştir. Akromegali tanısı alan hastalarda tedavi ile fenotip B'den fenotip A'ya dönüşüm istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuş; diğer gruplar arasında anlamlı fark istatistiksel açıdan tespit edilememiştir. Çalışmaya katılan akromegali hastalarının insülin benzeri büyüme faktörü-1 (IGF-1) düzey değişimine bakıldığında; tedavi ile IGF-1 değişimi istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur. Tartışma: Çalışmaya katılan hastaların LDL kolesterol alt grup profillerine göre incelendiğinde ameliyat sonrası fenotip B'den fenotip A'ya dönüşüm sadece akromegali hastalarında anlamlı olarak bulunmuştur. Gruplar total kolesterol ve LDL-kol değişimi açısından bakıldığında ise sadece sheehan sendromu olan grupta anlamlı fark tespit edilmiştir. Bu çalışmadan çıkarılabilecek en önemli sonuçlardan birisi kolesterollerde sayısal değişim olmadan da fenotip değişimi olabileceğidir. Günümüzde sd-LDL'nin daha aterojenik ve kardiyovasküler riski belirleyen daha potent bir marker olarak görülmesinden dolayı özellikle hipofiz adenomu olan hastalarda sayısal değere bakmaktan ziyade fenotip tayininin daha önemli olabileceği düşünüldü.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT Objectıves: Dyslipidemia is an important condition that is known to cause a significant increase in mortality in cardiovascular diseases. Many endocrine diseases also have dyslipidemia. For this reason, in this study, to determine the status of lipid subfractions and to improve the treatment of dyslipidemia in various endocrine diseases (such as pituitary insufficiency-sheehan syndrome, acromegaly, cushing syndrome, prolactinomas, non-parenchymal pituitary adenomas) and to gain knowledge in the literature to reduce mortality. Materials and Methods: In the Department of Endocrinology and Metabolism Diseases of the Faculty of Medicine, Erciyes University, 62 patients with acromegaly, non-focal pituitary adenomas, pituitary insufficiency (including sheehan syndrome) and healthy controls were studied. Total and LDL cholesterol levels of the blood samples taken from the patients and the LDL subgroup profile were studied using the Lipoprint System polyacrylamide electrophoresis. Findings: Acromegaly of 17 cases, nonfunctioning pituitary adenoma of 13, pituitary insufficiency of 13 (8 cases of sheehan syndrome) and 19 control subjects were healthy volunteers. 54.8% of the patients were female, 45.2% were male. The mean total cholesterol (TK1) value of the study participants was 210.63 ± 38.7, the LDL-arm (LDL1) value was 126.7 ± 28.0, the total cholesterol (TK2) value was 202.7 ± 36.5 and 121.4 ± 25.6 after the treatment. When the difference in total cholesterol and LDL-C values between pre- and post-treatment groups of patients participating in the study was examined, only the TK difference and the LDL-arm difference of the patients with the sheehan syndrome were significant, but the TK difference and the LDL-arm difference of the other groups were not significant. When analyzed according to the profiles of LDL cholesterol subgroups, 43.5% of patients were identified as phenotype A, 56.5% as phenotype B, 56.5% of patients were diagnosed as phenotype A and 43.5% were phenotype B as treatment or follow-up after treatment or follow-up. The conversion from phenotype B to phenotype A was statistically significant with treatment in acromegaly patients. no statistically significant difference was found between the other groups. When the insulin-like growth factor-1 (IGF-1) level change of acromegaly patients participating in the study is examined; IGF-1 change was statistically significant with treatment. Discussion: When patients participating in the study were examined according to the LDL cholesterol subgroup profiles, conversion from phenotype B to phenotype A was only found in acromegaly patients.. When the groups were examined in terms of total cholesterol and LDL-cholesterol, only a significant difference was found in the group with sheehan syndrome. One of the most important consequences of this is that phenotypic variation may occur without numerical change in cholesterol. Since sd-LDL appears to be a more atherogenic and potentially more potent marker of cardiovascular risk nowadays, it can be thought that the phenotype determination may be more important in patients with pituitary adenomas than by numerical values.

Benzer Tezler

  1. Stabil angina pektorisli hastalarda damar tutulum derecesinin serum vaspin düzeyi ile ilişkisinin değerlendirilmesi

    The relationship between serum vaspin levels and the degree of coronary involvement in patients with stable angina pectoris

    İLTER BOZACI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    İç HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SAVAŞ ÖZTÜRK

  2. Polikistik over sendromu olan hastalarda zonulin, galektin-3 ve speksin seviyelerinin değerlendirilmesi ve insülin direnci belirlemede etkinliklerinin araştırılması

    Evaluation of zonulin, galectin-3 and spexin levels in patients with polycysti̇c ovarian syndrome and investigation of their efficacy in determining insulin resistance

    SERKAN CERİT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    BiyokimyaBozok Üniversitesi

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUHAMMET FEVZİ POLAT

  3. Akut koroner sendromlu hastalarda 25 hidroksi d vitamini düzeyi

    Başlık çevirisi yok

    BİLGER ÇAVUŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    İç HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    UZMAN HAYRİYE ESRA ATAOĞLU

  4. İnfektobezite: Adenovirüslerin çocuklarda obezitedeki rolü

    Infectobesity: The role of adenoviruses in children obesity

    ELÇİN KAL ÇAKMAKLIOĞULLARI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    MikrobiyolojiCelal Bayar Üniversitesi

    Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TAMER ŞANLIDAĞ

  5. Hastanemizde tip 1 diyabetes mellitus tanısıylaizlenen hastaların retrospektif olarakincelenmesi

    Başlık çevirisi yok

    ÖZLEM ARMAN BİLİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Pediatri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET SADİ VİDİNLİSAN