Sepsis olgularında izlenen dissemine intravasküler koagülasyon tanısında fibrin monomerlerinin etkinliği
Efficiency of fibrin monomers in the diagnosis of disseminated intravascular coagulation in sepsis cases
- Tez No: 763704
- Danışmanlar: PROF. DR. GONCAGÜL HAKLAR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Biyokimya, Biochemistry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 71
Özet
Sepsis; vücudumuzun enfeksiyona karşı oluşan düzensiz yanıtına bağlı olarak organ disfonksiyonu ile seyreden bir sendromdur. Oldukça karmaşık patofizyolojik süreçlerin yol açtığı durumlar sonucunda hastalarda hayati tehlikeye sebep olan birçok komplikasyona neden olur. Dissemine intravasküler koagülasyon (DİK), hem tromboz hem kanamalarla seyreden sepsiste görülebilen bir komplikasyondur. DİK hastalarında hemostatik denge bozulur ve pıhtılaşma sisteminin aktivasyonuna bağlı fibrin yapımı uyarılır. Fibrin monomerleri, inaktif olarak kanda bulunan fibrinojen molekülünden pıhtı oluşumunun son aşamasında meydana gelir. DİK tanısını erken ve yüksek doğrulukta tespit edecek bir test henüz bulunmamaktadır. Çalışmamızda sepsis hastalarında ortaya çıkabilen DİK tablosunda fibrin monomerlerinin etkinliğinin araştırılmasını amaçladık. Çalışmamız, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Yoğun Bakım Ünitesinde 03.01.2019 – 10.07.2019 tarihleri arasında yatan ve klinik olarak sepsis bulguları olan 75 hasta dahil üzerinde prospektif olarak yapılmıştır. Bu hastalardan alınan ilk gün kan numunelerinden PT, aPTT, fibrinojen ve d-dimer düzeyleri ölçülmüş ve ISTH skorlama sistemine göre overt DİK, non-overt DİK ve non DİK olarak 3 gruba ayrılmıştır. Çalışmaya dahil edilen hastalardan yoğun bakımda kaldıkları süre boyunca her gün bu testler çalışılmıştır. Ayrıca bu süre zarfında hastalardan her gün alınan bir plazma örneği dondurulmuş ve daha sonra uygun koşullarda çözdürülerek fibrin monomeri düzeyleri ölçülmüştür. Çalışmamızda hastaların yoğun bakım ünitesine yatışının ilk günü alınan kan örneklerinde çalışılan parametrelerle hesaplanan ISTH DİK skor sistemi puanlarına göre 15 kişi non DİK (%20), 35 kişi non-overt DİK (%47) ve 25 kişi overt DİK (%33) olarak sınıflandırıldı. Fibrin monomer düzeylerinin ortanca değerleri non DİK hastalarında 17.28 µg /mL, non-overt DİK hastalarında 10.68 µg/mL, overt DİK hastalarında ise 14.27 µg/mL bulunmuştur. Bu sonuçlara göre fibrin monomerinin sepsiste görülen DİK erken tanısında kullanılması için yeterli veri bulunamamıştır.
Özet (Çeviri)
Sepsis is a syndrome that progresses with organ dysfunction due to the irregular response to infection. As a result of conditions caused by quite complex pathophysiological processes, sepsis causes many life-threatening complications in patients. Disseminated intravascular coagulation (DIC) is a complication seen in sepsis that causes both thrombosis and bleeding. Hemostatic balance is disturbed in DIC patients, and fibrin production is stimulated due to the activation of the coagulation system. Fibrin monomers are formed in the final stage of clot formation from the inactive fibrinogen molecule in the blood. There has yet to be a test to detect DIC diagnosis early and with high accuracy. In our study, we aimed to investigate the efficacy of fibrin monomers in DIC that may occur in sepsis patients. Our study was conducted prospectively on 75 patients who were hospitalized in Marmara University Pendik Education and Research Hospital's Intensive Care Unit between 03.01.2019 - 10.07.2019 and had clinical signs of sepsis. PT, aPTT, fibrinogen, and d-dimer levels were measured from the blood samples taken from these patients on the first day, and they were divided into three groups as overt DIC, non-overt DIC, and non-DIC according to the ISTH scoring system. These tests were studied daily for the patients included in the study during their stay in the intensive care unit. In addition, a plasma sample taken from the patients every day during this period was frozen and then thawed under appropriate conditions, and fibrin monomer levels were measured. In our study, 15 people were classified as non-DIC (20%), 35 patients as non-overt DIC (47%), and 25 patients (33%) as overt DIC according to ISTH DIC system scores calculated from the blood samples taken on the first day of hospitalization in the intensive care unit. The median values of fibrin monomer levels were found to be 17.28 µg/mL in non-DIC patients, 10.68 µg/mL in non-overt DIC patients, and 14.27 µg/mL in overt DIC patients. According to these results, there was not enough data for using fibrin monomer in sepsis's early diagnosis of DIC.
Benzer Tezler
- Neonatal kolestaz ile izlenen olguların takip ve tedavi sürecinin retrospektif incelenmesi
Retrospective analysis of cases with neonatal cholestasis: management and treatment process
GÜLMELEK DURANOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık BakanlığıÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NURDAN DİNLEN FETTAH
- Hastanemizde İzlenen Neonatal Kolestaz Olgularının Değerlendirilmesi
Evaluation of neonatal cholestasis cases in our hospital
MUSTAFA YASİR AKYILDIZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEVİM ÜNAL
- Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde izlenen nozokomiyal sepsisli olguların değerlendirilmesi
Evaluation of nosocomial sepsis cases in neonatal intensive care unit
İSMAİL EROĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. MUSTAFA KURTHAN MERT
- Kliniğimizde yatan yenidoğan sepsis olgularının retrospektif olarak değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
MAKBULE ERDOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1997
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık BakanlığıÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. NİMET KAYAALP
- Bakteriyemi etkeni gram negatif bakterilerin ve direnç genlerinin hızlı tanımlanmasında mikroarray ve lizis filtrasyon sonrası MALDI TOF MS yöntemlerinin karşılaştırılması
Comparison of microarray and lysis filtration combined MALDI TOF MS procedures for the identification of bacteremia causing gram negative bacteria and their resistance genes
MEHMET SOYLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
MikrobiyolojiEge ÜniversitesiTıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALPER TÜNGER