Erendiz Atasü'nün dullara yas yakışır ve Henrik Ibsen'ın Bir Bebek Evi: Nora (A doll house: Nora) adlı eserlerde feminizm incelemesi
Feminism in Erendiz Atasü's Book Named Dullara Yas Yakışır and Henrik İbsen's book named a doll house
- Tez No: 766653
- Danışmanlar: PROF. DR. BÜLENT CERCİS TANRITANIR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: İngiliz Dili ve Edebiyatı, English Linguistics and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 91
Özet
Geçmişten günümüze, çoğu toplumun erkek otoritesine dayanan ataerkil düzenin kaidelerine göre yaşaması, erkeklerin kadın haklarını ihmal etmesiyle kadınları toplumda ikincil varlık konumuna itmiştir. Tarih boyunca erkek egemen toplumlar sosyal yaşamda bireyi aktif kılacak rolleri erkeklere yüklemiş, kadınları da sosyal hayattan uzak tutmuşlardır. Erkek egemen toplumların erkeği evin reisi sayması, erkeklerin evi geçindirme zorunluluğunu ortaya koymuş, kadınları ise ev sınırları içerisinde anne ve eş rollerine hapsetmiştir. Kadınlar doğal haklarını elde etmek için mücadele vermiş ancak birçok sorun ve engelle karşı karşıya kalmışlardır. Aydınlanma Dönemi öncesinde kadınlar toplumda sadece belli rollerde var olabilmekte ve sosyal statü bağlamında bir kimlik edinememektedir. Fakat Fransız Devrimi'nden sonra Avrupa'daki kadınlar haklarını arama mücadelesini eylemsel olarak başlatmış; eylemler ve yürüyüşler yapmışlardır. Bu mücadelenin sonucunda topluma yeni bir düzen getiren ve kadını tekrar topluma kazandıran akım, feminizm doğmuştur. Feminizm bazı kesimler için erkek düşmanlığı olarak tanımlansa da tam tersi bir mana taşımaktadır. Feminizmin amacı kadını yücelterek veya erkeği aşağılık bir konuma indirerek yeni bir toplumsal yapı oluşturmak değildir. Temelde feminizm kadın ve erkek arasında sosyal, siyasi ve ekonomik bir eşitsizlik olmaması gerektiğini, kadının da toplumda bir birey olarak değerlendirilmesi ve erkeklerin kadınlar ile eşit sorumluluğu taşıması gerektiğini savunmaktadır. Bu tez çalışması, toplumun kadını görmek istediği rollerden kurtararak, kadının sadece kız evlat, eş veya anne olarak değil, düzenli hakları ve ödevleri olan normal bir vatandaş olarak toplumdaki konumunu değiştirme isteklerini, hayallerini ve yeteneklerini keşfetmelerini amaçlayan akım olan feminizmin iki farklı kültüre ait iki eserdeki yansımasını incelemektedir.
Özet (Çeviri)
From past to present, the fact that most societies live according to the rules of the patriarchal order based on male authority, has pushed women to the position of secondary existence in society by neglecting women's rights by men. Throughout history, male-dominated societies have assigned the roles that will make the individual active in social life to men, and have kept women away from social life. The fact that male-dominated societies consider men to be the head of the household has revealed the necessity of men to support the house, and confined women to the roles of mother and wife within the boundaries of the house. Women struggled to obtain their natural rights, but they faced many problems and obstacles. Before the Enlightenment Era, women could only exist in certain roles in society and could not acquire an identity in terms of social status. But after the French Revolution, women in Europe started the struggle for their rights in action; acts and marches. As a result of this struggle, feminism was born, which brought a new order to society and brought women back to society. Although feminism is defined as male hostility for some segments, it has the opposite meaning. The aim of feminism is not to create a new social structure by elevating women or degrading men. Basically, feminism argues that there should be no social, political and economic inequality between women and men, that women should be considered as an individual in society and that men should have equal responsibility with women. This thesis is a study of feminism, which is a movement that aims to free women from the roles that society wants to see women, and to discover their desires, dreams and talents to change the position of women in society, not only as a daughter, wife or mother, but as a normal citizen with regular rights and duties. examines the reflection.
Benzer Tezler
- Erendiz Atasü'nün öyküleri üzerine bir inceleme
The analysis for Erendiz Atasü's stories
FİLİZ FURTANA
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Türk Dili ve EdebiyatıUşak ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NURCAN ŞEN
- Erendiz Atasü'nün hikayelerinde kadın karakterler
Female characters in Erendiz Atasü's stories
MERVE SEVDA SELVİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Türk Dili ve EdebiyatıKırıkkale ÜniversitesiYeni Türk Edebiyatı Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ÖZNUR ÖZDARICI
- Erendiz Atasü'nün eserlerinde kadın
Woman in the works of Erendi̇z Atasü
ALEV ÖNDER
Doktora
Türkçe
2016
Türk Dili ve EdebiyatıÇukurova ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. BEDRİ AYDOĞAN
- Erendiz Atasü'nün romanlarının yapı ve tema bakımından incelenmesi
The analysis of Erendiz Atasü's novel's in terms of theme and structure
HASAN POLAT
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
Türk Dili ve EdebiyatıGaziantep ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. AHMET AĞIR
- Erendiz Atasü: Hayatı-eserleri-sanatı
Life works of art Erendiz Atasü
KEZBAN SUROĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
Türk Dili ve EdebiyatıSelçuk ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA ÖZCAN