Geri Dön

Primer sjögren sendromlu hastalarda immunsupresif tedavinin tükürük akış hızı ve tükürük bezleri ultrasonografi sonuçlarına etkisi

The effect of immunsuppressive treatment on salivary flow rates and salivary gland ultrasonography results of patients with primary sjogren syndrome

  1. Tez No: 778703
  2. Yazar: SEDA GÜNAY
  3. Danışmanlar: PROF. DR. GÜZİDE NEVSUN İNANÇ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Romatoloji, İç Hastalıkları, Rheumatology, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 122

Özet

Giriş ve Amaç: Primer Sjögren sendromu (pSS), glandüler ve geniş sistemik bulgulara sahip kronik, otoimmün bir hastalıktır. İmmünsupresif tedavi rejimleri, çoğunlukla önemli sistemik bulguları olan hastalarda tedavi modalitesi olarak tercih edilmektedir. Bu çalışmada amacımız, pSS hastalarındad immünsupresif tedavinin, tükürük akış hızları, ultrasonografi, ESSDAI ve ESSPRI skorlarına etkisini araştırarak, bu ajanların pSS tedavisindeki yerine dair literatüre katkıda bulunmaktır. Ayrıca, hafif ekstraglandüler tutulum ve yalnızca glandüler tutulum olan hastalarda (ciddi sistemik tutulumu olmayan hastalar), glandüler fonksiyonu korumak adına, erken immünsupresif tedavinin genel yaklaşımda yeri olup olmadığını göstermek hedeflenmiştir. Yöntem: Marmara Üniversitesi Romatoloji Kliniği'nde Ocak 1996-Aralık 2022 tarihlerinde pSS tanısı olan 103 hasta retrospektif olarak taranmıştır. Hastaların demografik, klinik, serolojik özellikleri, laboratuvar verileri ve aldıkları tedaviler kaydedilmiştir. Hastalar, tedavide immünsupresif ajan geçmişine göre iki ana gruba ayrılmıştır. İmmünsupresif ajan almayan (yalnızca hidroksiklorokin) 44 hasta ve immünsupresif ajan alan 59 hasta, birincil sonlanım noktaları olan uyarılmamış ve uyarılmış tükürük akış hızı, Hocevar ve Milic ultrasonografi skorları, ESSDAI ve ESSPRI skorları açısından karşılaştırılmıştır. Bulgular: Hastaların %97,1'i kadındır ve yaş ortalaması 53,43 ± 12,19'dır. Hastalarda en sık görülen klinik bulgu Schirmer pozitifliğidir (%90,3, n=93). ANA hastaların %88,3'ünde (n=91), anti-SSA ise hastaların %72,8'inde (n=75) pozitif bulunmuştur. En sık ekstraglandüler bulgu artraljidir (%88,3). Hipergammaglobulinemi (%30,1), lenfadenopati (%27,2) ve Raynaud fenomeni (%23,3) diğer sık görülen bulgulardır. İmmünsupresif ajan almayan ve alan hastalar arasında uyarılmamış tükürük akış hızı (p=0,957), uyarılmış tükürük akış hızı (p=0,907), Hocevar skoru (p=0,733) ve Milic skoru (p=0,763) için anlamlı fark saptanmamıştır. ESSDAI skoru ve halsizlik durumu (10 mm-VAS) immünsupresif alan grupta anlamlı derecede yüksektir (p

Özet (Çeviri)

Aim: Primary Sjögren syndrome (pSS) is a chronic, autoimmune disease having the glandular and large-scale systematic findings. Immunosuppressive treatment regimens are mostly preferred as a treatment modality for patients with significant systematic findings. Our purpose within the scope of this study is to contribute to the literature by researching the effect of immunosuppressive treatment for patients with pSS on salivary flow rates, ultrasonography scores as well as ESSDAI and ESSPRI scores and by specifying the position of such agents in treatment for pSS. In this study, it is also intended to indicate whether early immunosuppressive treatment has a place or not within overall approach to protect glandular function in patients with slight extraglandular involvement and with only glandular involvement (in patients with no serious systematic involvement). Method: 103 patients diagnosed with pSS were retrospectively scanned in Marmara University, Rheumatology Clinic between January 1996 & December 2022. Demographical, clinical, and serological features as well as laboratory data and treatments of the said patients were recorded. During the treatment, patients were separated in two major groups according to their immunosuppressive agent history. 44 patients who treated with no immunosuppressive agents (who had only hydroxychloroquine) and 59 patients who had immunosuppressive treatment were compared to each other regarding unstimulated and stimulated salivary flow rate, Hocevar and Milic ultrasonographic scores as well as ESSDAI and ESSPRI scores as primary endpoints. Results: 97,1% of patients are consisted of female patients and the mean age of the study population is 53,43 ± 12,19. The most frequent clinical finding in patients is the positivity of Schirmer's test (90,3%, n=93). 88,3% of patients (n=91) have a positive ANA while 72,8% of patients (n=75) have a positive anti-SSA results. The most common extraglandular finding is the arthralgia (88,3%). Hypergammaglobulinemia (30,1%), lymphadenopathy (27,2%) and Raynaud's phenomenon (23,3%) are the most other common findings. No significant difference has been found between patients who have had no immunosuppressive agents and patients who have had immunosuppressive agents with regard to unstimulated salivary flow rate (p=0,957), stimulated salivary flow rate (p=0,907), Hocevar score (p=0,733) and Milic score (p=0,763). ESSDAI score and weakness (10 mm-VAS) is significantly higher in patient group who has had immunosuppressive agents (p

Benzer Tezler

  1. Prevalence of celıac dısease ın autoımmune lıver dıseases

    Otoimmün karaciğer hastaliklarinda çölyak hastaliği sikliği

    SENA FİDAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Gastroenterolojiİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ İBRAHİM HATEMİ

  2. Terapötik plazma değişiminin romatolojik hastalıkların tedavisindeki önemi

    The importance of therapeutic plasma exchange in the treatment of rheumatic diseases

    AYNUR SOYUÖZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    RomatolojiHacettepe Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖMER KARADAĞ

  3. Primer sjögren sendromlu hastalarda periodontal durumun değerlendirilmesi

    Evaluation of periodontal condition in primary sjogren's syndrome

    SAFİYE GÜDÜK

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Diş HekimliğiSelçuk Üniversitesi

    Periodontoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEMA HAKKI

  4. Primer Sjögren Sendromlu hastalarda kan basıncının sirkadiyen ritminin değerlendirilmesi ve ekokardiyografik parametrelerle ilişkisi

    with Primary Sjögren's Syndrome, the application of circadian rhythm of blood pressure and its relationship with echocardiographic parameters

    SEDA KÖSE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    NefrolojiEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SULTAN ÖZKURT

  5. Primer sjögren sendromlu hastalarda damar sertliğinin serum asimetrik dimetilarjinin (ADMA), visfatin ve homosistein düzeyleri ile ilişkisi

    The relationship between arterial stiffness and serum asymmetric dimethylarginine (ADMA), visfatin and homocysteine levels in patients with primary sjogren's syndrome

    GÖKÇEM YALIN KOCAMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    İç HastalıklarıSelçuk Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEMA YILMAZ