Geri Dön

2016-2020 yılları arasında Akdeniz Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalına medeni hakların kısıtlanması veya sınırlandırılması (vesayet ve yasal danışmanlık) için yönlendirilen olguların değerlendirilmesi

Evaluation of the facts referred to Akdeniz University For Restriction or Limitation of Civil Rights (Legal guardianship and legal advisor) between 2016-2020

  1. Tez No: 783780
  2. Yazar: HÜSEYİN UĞUR BAKAN
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ YAŞAR MUSTAFA KARAGÖZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Adli Tıp, Forensic Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Hukuki ehliyet, Vasi, Yasal danışman, Zorunlu yatış, Legal capacity, Legal guardianship, Legal advisor, Compulsory hospitalization
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Adli Tıp Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 149

Özet

Medeni hakların kısıtlanması veya sınırlandırılması, medeni hakları kullanma yetkisinin, kısmen (kayyım, yasal danışman atanması) ya da tamamen (vasi atanması) mahkemenin tayin ettiği gerçek kişiye devredilmesidir. Ayrıca toplum için tehlike oluşturan ve/veya korunması için yasal danışman, vasi atanması gibi rutin kısıtlama yöntemlerinin yeterli olmadığı kararına varılan kişilerde zorla yatış ve tedavi seçenekleri de bulunmaktadır. Çalışmamızda 01 Ocak 2016- 31 Aralık 2020 tarihleri arasında, adli makamlarca medeni haklarının kısıtlanması istemiyle yönlendirilen 482 olgunun raporları retrospektif olarak incelenmiştir. Çalışmada medeni haklarının kısıtlanması istemiyle yönlendirilen olguların; yaş, cinsiyet, raporda belirtilen tıbbi tanı ve klinik durumları, kısıtlanma kararı ve kısıtlanma seviyesi gibi özellikler açısından değerlendirilmesi ve sonuçların kaynaklarla karşılaştırılması amaçlanmıştır. Çalışmaya dahil edilen 482 olgunun 21'i, daha önce medeni hakları kısıtlanmış ve kısıtlanma ihtiyacının yeniden değerlendirilmesi için yönlendirilmişken; 461'i medeni haklarının kısıtlanması istemiyle ilk kez yönlendirilmiştir. Kısıtlanmasının uygun olup olmadığının değerlendirilmesi için gönderilen 461 olgunun 42'sinde (%9,1)ayrıca TMK madde 432 kapsamında koruma amacıyla özgürlüğünün kısıtlanmasının gerekip gerekmediği de sorulmuştur. Mahkemeler tarafından görüş istenen olguların sayıları 2016 yılında 55 (%11,4), 2017 yılında 62 (%12,9), 2018 yılında 87 (%18,1), 2019 yılında 126 (%26,1) ve 2020 yılında 152 (%31,5) olup; yıllara göre sayıca artma eğiliminde olduğu saptanmıştır. Kısıtlanması için ilk kez yönlendirilen 461 olgunun 249'u (%54) erkek, 212'si (%46) kadın olup, yaş ortalaması 48,8±21,07'dir. Olgular yaş gruplarına göre incelendiğinde; 18 yaş altında 4 olgu (%0,9), 18-64 yaş aralığında (18. ve 64. yaşlar dahil) 340 olgu (%73,8), 65 yaş ve üstünde 117 olgu (%25,3) vardır. En sık rapor talep eden makamların sırasıyla; sulh hukuk mahkemeleri (n=277, %60,2), aile mahkemeleri (n=124, %26.9) ve Cumhuriyet Savcılıkları (n=53, %11,5) olduğu belirlenmiştir. Olguların tamamında müzekkerede vasi tayini gerekip gerekmediği sorulmuş olup, yalnızca 30 (%6,5) olguda yasal danışman, 2 (%0,4) olguda kayyım atanmasının gerekip gerekmediği de sorulmuştur. Olguların 351'inde (%76,1) kısıtlanma isteminin gerekçesinin belirtilmediği, 110'unda (%23,9) belirtildiği görülmüştür. Müzekkerelerdeki en sık belirtilen gerekçelerin boşanma davası (n=43, %9,4), velayet davası (n=11, %2,4), boşanma+velayet davası (n=35, %7,6) olduğu saptanmıştır. Olgulardan 210'unun (%45,6) kısıtlanmasına gerek olmadığı, 179 (%38,9) olguya vasi atanmasının, 37 (%8) olguya yasal danışman atanmasının uygun olduğuna karar verildiği, 35 (%7,5) olgunun kısıtlanma durumuna karar verilemediği, kayıtlıdır. Tüm yaş grupları incelendiğinde en sık kısıtlanma sebebi olan hastalıkların; demans (n=47, %10,2), psikotik bozukluklar (n=54, %11,7), travma nedenli kafa içi kanama ve inmeler (n=41, %8,9), mental retardasyon (n=31, %6,7), bipolar bozukluk (n=28, %6,1) ve alkol ve/veya madde kullanım bozuklukları (n=27, %5,9) olduğu saptanmıştır. Geriatrik yaş grubundaki kişilerde kısıtlanma nedeni olarak demans ve inme ön plana çıkarken; aktif çalışan yaş grubunda psikiyatrik hastalıklar ve travma nedenli kafa içi kanamaların öne çıktığı görülmüştür. Kısıtlanma durumunun yeniden değerlendirilmesi için yönlendirilen olgular incelendiğinde: önceden vasi atanmasının uygun olacağı şeklinde hakkında rapor düzenlenmiş olan 18 olgunun 7'sinde (%38,9) kısıtlanma gerekliliğinin ortadan kalktığı, 8'inde (%44,4) vasi ihtiyacının devam ettiği ve 3'ünde (%16,7) yasal danışman atanmasının uygun olduğuna karar verildiği; önceden yasal danışman atanmasının uygun olduğu kararı verilmiş olan 3 olgunun 1 tanesinde kısıtlanma gerekliliğinin ortadan kalktığı, 2 tanesinde vasi atanmasının uygun olduğuna karar verildiği kayıtlıdır. Zorunlu yatış ve tedavi açısından değerlendirmesi istenen olgulardan, 14'üne (%33,3) TMK madde 432 kapsamında özgürlüğünün kısıtlanmasının uygun olcağı, 28'ine (%66,7) TMK madde 432 kapsamında özgürlüğünün kısıtlanmasına gerek olmadığı yönünde sonuç verildiği saptanmıştır. Medeni hakların kısıtlanması ile ilgili raporların, hukuki ehliyeti sınırlandırması nedeniyle rapor düzenlenen kişi açısından çok önemli sonuçları bulunmaktadır. Bu sebeple raporun düzenlendiği yer ve düzenleyen hekimlerden bağımsız olarak aynı şartlardaki, aynı bulgulara sahip kişilere, aynı kısıtlanma kararının verilebilmesi için standardizasyonun sağlanmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu konuda yargı organının kısıtlanma istemi ile ilgili müzekkerelerive eklerinin, gerek kişi hakkında, gerek istemin gerekçesi ve beklentilerle ilgili yeterli ve uygun bilgi içermesi, ilk basamak olarak ele alınmalıdır. Diğer taraftan, hekimler tecrübeleri ile en uygun gördükleri kanaatlerini kullanarak kısıtlama kararlarını vermek zorunda kaldıklarından, hukuki dayanağı başta olmak üzere farklı merkezlerde farklı uygulamaların ortaya çıkmasının önlenmesi için, yol gösterici ve ayrıntılı kılavuzların oluşturulmasına ihtiyaç bulunmaktadır.

Özet (Çeviri)

Restriction or limitation of civil rights is the transfer of the authority to exercise civil rights to a natural (physical) person appointed by the court, partially (trustee, legal advisor) or completely (legal guardianship). In addition, there are options for compulsory hospitalization and treatment for people who pose a danger to the society and/or for whom it is decided that routine restraint methods such as the appointment of legal counsel and guardian are not sufficient. In our study, the reports of 482 cases referred by judicial authorities with the request of restriction of their civil rights between January 01, 2016 and December 31, 2020 were examined retrospectively. In the study, it is aimed to evaluate the features such as age, gender, medical diagnosis and clinical conditions stated in the report, restriction decision and restriction level of the cases referred with the request of restriction of their civil rights, and compare the results with the sources. While 21 of the 482 cases included in the study had previously been restricted in their civil rights and were referred for reassessment of the need for restriction; 461 of them were sent for the first time to restrict their civil rights. In 42 (%9.1) of 461 cases sent to evaluate whether the restriction was appropriate, they were also asked whether it was necessary to restrict their freedom for the purpose of protection within the scope of article 432 of the Turkish Civil Law. The number of the cases was 55 (%11.4) in 2016, 62 (%12.9) in 2017, 87 (%18.1) in 2018, 126 (%26.1) in 2019 and 152 in 2020 (%31.5); it has been determined that the number tends to increase year by year. Of the 461 cases referred for evaluation the need for restrictionfor the first time, 249 (%54) were male and 212 (%46) were female, with a mean age of 48.8±21.07 years. When the cases are examined according to age groups; there were 4 cases (%0.9) under the age of 18, 340 cases (%73.8) between the ages of 18-64 (including the 18th and 64th years), and 117 cases (%25.3) aged 65 and over. In order of the authorities requesting reports most frequently; civil courts of peace (n=277, %60.2), family courts (n=124, %26.9) and Public Prosecutor's Offices (n=53, %11.5).In all of the cases, it was asked whether a guardian should be appointed in the court order, and it was also asked whether a legal counselor should be appointed in only 30 (%6,5) cases and whether a trustee should be appointed in 2 (%0,4) cases. It was observed that the reason for the restriction request was not stated in 351 (%76.1) of the cases, while it was stated in 110 (%23.9) cases. It was determined that the most frequently stated reasons in the court order were divorce cases (n=43, %9,4), custody cases (n=11, %2,4), divorce+custody cases (n=35, %7,6). It was decided that there was no need to restrict the person in 210 (%45,6) cases, that it was appropriate to assign a guardian to the person in 179 (%38,9) cases, that it was appropriate to assign a legal advisor to the person in 37 (%8) cases, and in 35 (%7,5) cases the restriction status could not be decided, in the records. When all age groups are examined, the most common causes of restriction are; dementia (n=47, %10.2), psychotic disorders (n=54, %11.7), trauma-induced intracranial bleeding and strokes (n=41, %8.9), mental retardation (n=31, %6.7), bipolar disorder (n=28, %6.1) and alcohol and/or substance use disorders (n=27, %5.9). While dementia and stroke come to the forefront as the reason for limitation in geriatric age group; psychiatric diseases and intracranial hemorrhages due to trauma were observed to be prominent in the active working age group. When the cases referred for the re-evaluation of the restriction situation were examined; out of 18 cases, for which a report was prepared that it would be appropriate to appoint a guardian beforehand, the necessity of restriction was eliminated in 7 (%38.9) cases, the need for a guardian continued in 8 (%44.4) cases, and it was decided that the appointment of a consultant was appropriate in 3 (%16.7) cases; it is recorded that out of 3 cases in which it was previously decided that the appointment of a legal advisor was appropriate, the necessity of restriction was removed in 1 of them, and it was decided that the appointment of a guardian was appropriate in 2 of them. Of the cases requested to be evaluated in terms of compulsory hospitalization and treatment; it was determined that 14 (%33.3) of them were found to be appropriate to restrict their freedom under article 432 of Turkish Civil Law, while 28 (%66.7) did not need to be restricted under article 432 of Turkish Civil Law. Reports on the restriction of civil rights have very important consequences for the person to whom the report is drawn, since they limit the legal capacity. For this reason, there is a need to ensure standardization so that the same restriction decision can be made to people under the same conditions and with the same findings, regardless of the place where the report is issued and the physicians who issue it. In this regard, the writs and annexes of the judicial body regarding the restriction request; it should be considered as a first step that the request contains sufficient and appropriate information about the person, the reason for the request and the expectations. On the other hand, since physicians have to make restriction decisions using their experiences and opinions they deem most appropriate, there is a need to create guiding and detailed guides in order to prevent the emergence of different practices in different centers, especially on the legal basis.

Benzer Tezler

  1. Kruvaziyer terminal işletmesi analizi ve Türkiye'nin kruvaziyer potansiyeli

    Cruise terminal operation analysis and cruise potential of Turkey

    MURATCAN NEHİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Deniz Bilimleriİstanbul Teknik Üniversitesi

    Deniz Ulaştırma Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. LEVENT KIRVAL

  2. Masseter kasına botulinum toksin uygulaması sonrası temporomandibular eklem diskindeki değişimlerin retrospektif olarak değerlendirilmesi

    Evaluation of the changes in temporomandibular joint disc following botulinum toxin injection into masseter muscle: a retrospective study

    BÜŞRA KARACA

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Diş HekimliğiAkdeniz Üniversitesi

    Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALPER SİNDEL

  3. Kanal yenileme tedavisi gören dişlerin ağızda kalma sürelerine etki eden faktörlerin incelenmesi

    Researchi̇ng of factors that affecti̇ng the survi̇val of root canal retreatment teeth

    SOYDİNÇ SOY

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Diş HekimliğiAkdeniz Üniversitesi

    Endodonti Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALPER KUŞTARCI

  4. Ayak - ayak bileği patolojileri ve anatomik varyasyonları arasındaki ilişkilerin manyetik rezonans görüntüleme ile değerlendirilmesi

    Evaluation of the relations between foot - ANKLE pathologies and anatomic variations with magnetic resonance imaging

    KAAN POTA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Ortopedi ve TravmatolojiAkdeniz Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA ÜRGÜDEN

  5. Çocuklarda apandisit ve ailevi akdeniz ateşi hastalığı arasındaki ilişkinin klinik ve genetik açıdan ayrıntılı değerlendirilmesi

    Clinical and genetic detailed evaluation of the relationship between appendicit and famili̇al mediterranean fever in children

    JAVID NAGHIYEV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    GenetikEge Üniversitesi

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMRE DİVARCI