Geri Dön

Kronik lenfositer lösemili hastalarda görülen sekonder malignesilerin retrospektif incelenmesi

Retrospective investigation of secondary maligneses in patients with chronic lymphocytary leukemia

  1. Tez No: 788377
  2. Yazar: CELAL ARIK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. DÜZGÜN ÖZATLI
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Hematoloji, Hematology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ondokuz Mayıs Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 59

Özet

Çalışmamızda Kronik Lenfositer Lösemide en sık eşlik eden malignensileri saptamayı, kliniğimizde takip edilen hastaların epidemiyolojik ve laboratuvar özelliklerini incelemeyi ve prognostik göstergeleri taramayı amaçladık. Gereç ve yöntem Çalışmamıza Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı tarafından 01.01.2006-01.06.2022 yılları arasında tanı konulan ve takip edilen 107 KLL tanılı hasta dahil edilmiştir. Hasta verileri hastane bilgi yönetim sisteminden ve hasta dosyalarından alınmıştır. Hastaların tanı tarihleri, tanı yaşları, takip süreleri, tanı anındaki hematolojik ve biyokimyasal profiller ile genotipik ve kemik iliği aspirasyon biyopsi sonuçları, akım sitometrik bulguları, görünütüleme bulguları taranmıştır. Hastalar uluslarası kılavuzlarca kronik lenfositer lösemi için kullanılması önerilen sistemlerle evrelenmiştir. Hastaların eşlik eden malignensileri bunların tanı tarihleri, epidemiyolojik ve laboratuvar özeliklleri taranmıştır. KLL ve eşlik eden malignensiler için alınan tedaviler de taranan veriler arasındadır. Bulgular Çalışmamızda Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Hematoloji Bilim Dalında takip edilip tedavileri düzenlenen KLL tanılı toplam 107 hastanın verileri incelendi. Hastaların %63,55'i (n=68) erkek, %36,45'i (n=39) kadın olarak saptandı. Çalışmamızda erkek/kadın oranı 1,74 olarak bulundu. Ortalama tanı yaşı erkeklerde 62,65±10,26 iken kadınlarda 60,5±13,15 olarak bulundu. Çalışmamıza alınan hastaların %23,3'ünde (n=25) anemi saptanmıştır. Ortalama hemoglonin (hgb) değeri 12,96±1,82 g/dl olup en düşüh hgb değeri 9,20 g/dl, en yüksek hbg değeri ise 16,90 g/dl olarak bulunmuştur. Çalışmamıza alınan hastaların %11,2'sinde (n=12) trombositopeni olup ortalama trombosit değerleri 206,77±104,66 bin/ul olarak hesaplanmıştır, en düşük trombosit değeri 10 bin/ul iken en yüksek trombosit değeri 811 bin/ul'dir. Hastaların %19,63'ünde (n=21) eşlik eden ikincil bir malignensi mevcuttur. Sıklıklarına bakıldığında ise en sık rastlanılan ikincil kanserin lenfoma ve akciğer kanserleri olduğu görüldü. İkincil kanseri olan hastaların %14,29'unda (n=3) non-hodgkin lenfoma, %14,29'unda ise akciğer kanseri (n=3) %9,52'sinde (n=2) hodgkin lenfoma eşlik etmiştir. İkincil kanseri olmayan hastaların tanı yaşı ortalaması 61,41±11,27 iken ikincil kanser gelişen hastaların tanı yaş ortalaması ise 63,76±12,01 olarak bulundu. İkincil kanseri olan hastaların %38,1'inde (n¬¬=8) bir kanser var iken KLL tanısı sonradan konulmuştur. Hastaların %61,9'unda (n=13) ise KLL tanısı var iken ikinci bir kanser ortaya çıkmıştır. Hastaların KLL tanısı aldıktan sonra ikincil kanser tanısı alması arasında geçen süre 57,8±87,1 ay iken bir kanser tanısı aldıktan sonra KLL tanısı alması arasında geçen süre 49,4±31 aydır. Çalışmamızda incelediğimiz hastaların %42,06'sı (n=45) KLL tanısını RAİ evrelemesine göre 2.evrede almıştır. En sık tanı alınan evre, RAİ evre-2 olarak bulunmuştur. RAİ Evre 0 'da tanı alan hastaların tüm hasta sayısına oranı ise %10,28 (n=10) olarak bulunmuştur ve RAİ evre 0 hastalar çalışmada bu açıdan en küçük grup olarak bulunmuştur. Hem eşlik eden kanseri olmayanlarda hem de olanlarda en sık tanı alınan evre RAİ evre-2'dir. Hastalar erken evre (RAİ evre 0-2) ve ileri evre (RAİ evre 3,4) hastalar olarak incelendi. Hastaların %76,6'sı (n=82) erken evrede tanı alırken %24,4'ünün (n=25) geç evrede tanı aldıkları saptandı. Hastalar erken evre (RAİ evre 0-2) ve ileri evre (RAİ evre 3,4) hastalık olarak sekonder malignitesi olanlar ve olmayanlar şeklinde incelendi. Erken evre hastaların %20,73'ünde (n=17), geç evre hastaların %16 'sında (n=4) sekonder malignite saptandı. Erken evre ve geç evre hastalar sekonder malignite ilişkisine göre Fisher'in ki-kare testi ve Pearson-ki kare testi ile incelendiğinde gruplar arası istatistiki anlamlı farklılık saptanmadı. (p değeri 0,776) Sekonder malignitesi olan hastaların %61,9'u erkek (n=13), %38,1'i kadın (n=8) olarak saptantı. Erkek/ kadın oranı 1,62 bulundu. Sekonder malignitesi olan hastalar cinsiyete göre Pearson ki-kare testi ile karşılaştırıldığında cinsiyet ile sekonder malignite açısından anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. (p=0,861) Hastalar aldıkları tedaviler ve sekonder malignensi ilişkisi açısından incelendi. Hastaların %52,34'ü (n=56) tanıdan sonra izleme alınırken %47,66'sı (n=51) tedavi almış olarak saptandı. İlk sıra tedavide en sık FCR rejimi verildiği görüldü. FCR rejimi hastaların %26,17'sine (n=28) verilmişti. İkincil malignensisi olanlarda da ilk sıra tedavi alanlar içinde en çok verilen tedavi rejimi FCR olarak bulunmuştur. İkinci sıra tedavi alan hastaların %38,89'unda (n=11) sekonder malignite bulunurken üçüncü sıra tedavi alan hastaların %50'sinde (n=5) sekonder malignite saptandı. İzleme alınan hastaların %21,4'ünde (n=12) sekonder malignite mevcut iken tedavi alan hastaların %17,6'sında (n=9) sekonder bir malignite mevcut idi. İzlemde kalınanlar ile tedavi alanlar sekonder malignite gelişimi açısından Pearson ki-kare testi ile değerlendirildiğinde anlamlı istatistiki veri elde edilemedi. (p değeri 0,623) Tartışma Ve Sonuç: Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen verilerde, KLL'ye en sık eşlik eden malignensi tiplerinde farklı sonuçlar izlenmiştir. Bizim çalışmamızda KLL'ye en sık eşlik eden sekonder maligniteler lenfoma ve akciğer kanserleri olarak saptanmıştır. Yabancı ülklelerde KLL'ye en sık eşlik eden maligniteler cilt kanserleri iken bizim çalışmamız ile yabancı ülkelerde yapılan çalışmaların bu açıdan benzememesinin nedeni örneklem boyutumuz ile ilişkili olabilir, bu açıdan daha fazla hasta ile yapılan araştırmalara ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

In our study, we aimed to detect the most common accompanying malignancies in chronic lymphocytic leukemia, to examine the epidemiological and laboratory characteristics of the patients followed in our clinic, and to screen for prognostic indicators. Materials and methods 107 CLL patients diagnosed and followed up between 01.01.2006 and 01.06.2022 by Ondokuz Mayıs University Faculty of Medicine Hematology Department were included in our study. Patient data were obtained from the hospital information management operation and patient files. Diagnostic data of the patients, age at diagnosis, follow-up period, hematological and biochemical profiles at the time of diagnosis, genotypic and bone marrow aspiration run results, flow cytometric part, imaging part were scanned. Patients are universed with systems recommended by national guidelines for use for chronic lymphocytic leukemia. The malignancies that gave the cells of the patients, their diagnosis history, epidemiological and laboratory features were screened. Treatments for CLL and cell-forming malignancies also include scanned values. Results In our study, the data of a total of 107 patients with CLL who were followed up and treated in Ondokuz Mayıs University Medical Faculty Hospital Hematology Department were analyzed. Of the patients, 63.55% (n=68) were male and 36.45% (n=39) were female. In our study, the male/female ratio was found to be 1.74. The mean age at diagnosis was 62.65±10.26 in males and 60.5±13.15 in females. Anemia was found in 23.3% (n=25) of the patients included in our study. The mean hemoglobin (hgb) value was 12.96±1.82 g/dl, the lowest hgb value was 9.20 g/dl, and the highest hbg value was 16.90 g/dl. 11.2% (n=12) of the patients included in our study had thrombocytopenia and the mean platelet values were calculated as 206.77±104.66 thousand/ul. The lowest platelet value was 10 thousand/ul while the highest platelet value was 811 thousand/ul. Is 19.63% (n=21) of the patients have a concomitant secondary malignancy. Looking at their frequency, the most common secondary cancers were lymphoma and lung cancer. A non-Hodgkin lymphoma was associated in 14.29% (n=3) of the patients with secondary cancer, and lung cancer in 14.29% (n=3) was accompanied by hodgkin lymphoma in 9.52% (n=2) While the mean age of diagnosis of patients without secondary cancer was 61.41±11.27, the mean age of diagnosis of patients with secondary cancer was 63.76±12.01. While 38.1% (n=8) of patients with secondary cancer had a cancer, the diagnosis of CLL was made later. While a diagnosis of CLL was present in 61.9% (n=13) of the patients, a second cancer occurred. While the time elapsed between the diagnosis of CLL and the diagnosis of secondary cancer was 57.8±87.1 months, the time between the diagnosis of CLL after the diagnosis of cancer was 49.4±31 months. In our study, 42.06% (n=45) of the patients we examined were diagnosed with CLL at stage 2 according to the RAI staging. The most commonly diagnosed stage was RAI stage-2. The ratio of patients diagnosed in RAI Stage 0 to the total number of patients was found to be 10.28% (n=10), and RAI stage 0 patients were found to be the smallest group in this regard in the study. The most commonly diagnosed stage is RAI stage-2, both in those without and with concomitant cancer. The patients were analyzed as early stage (RAI stage 0-2) and advanced stage (RAI stage 3,4). While 76.6% (n=82) of the patients were diagnosed at early stage, 24.4% (n=25) were diagnosed at late stage. Patients were diagnosed at early stage (RAI stage 0-2) and advanced stage (RAI stage 3). ,4) were analyzed as diseases with and without secondary malignancy. Secondary malignancy was detected in 20.73% (n=17) of the early stage patients and 16% (n=4) of the late stage patients. When the early stage and late stage patients were examined according to the secondary malignancy relationship with Fisher's chi-square test and Pearson-chi-square test, no statistically significant difference was found between the groups. ( p value 0.776) Of the patients with secondary malignancy, 61.9% were male (n=13) and 38.1% were female (n=8). The male/female ratio was found to be 1.62. When patients with secondary malignancies were compared with the Pearson chi-square test according to gender, no significant relationship was found between gender and secondary malignancy. (p=0.861) The patients were examined in terms of the treatment they received and their relationship with secondary malignancy. While 52.34% (n=56) of the patients were followed up after diagnosis, 47.66% (n=51) were found to have received treatment. It was observed that FCR regimen was given most frequently in first-line treatment. The FCR regimen was given to 26.17% (n=28) of the patients. FCR was the most commonly prescribed treatment regimen among those receiving first-line therapy in patients with secondary malignancies. Secondary malignancy was found in 38.89% (n=11) of patients receiving second-line therapy, while 50% of patients receiving third-line therapy (n=5) had secondary malignancies. ) secondary malignancy was detected. While 21.4% (n=12) of the patients who were followed up had secondary malignancy, 17.6% (n=9) of the patients who received treatment had a secondary malignancy. When the patients who were followed up and those who received treatment were evaluated with the Pearson chi-square test in terms of the development of secondary malignancy, no significant statistical data could be obtained. (p value 0.623) Discussion and Conclusion Different outcomes have been observed in the types of malignancies most frequently home to CLL, of origin from various parts of the world. In our study, the secondary malignancies that most frequently nested in CLL can be removed as lymphoma and cancer cancers. While skin cancers are the most common malignancies nesting in CLL in foreign countries, this may be related to the extent to which our study and studies conducted in foreign countries did not differ in this coverage. This expansion needs a volume with more patients

Benzer Tezler

  1. Kronik lenfositik lösemili olgularda sekonder immun yetmezlik sıklığı,evre ve tedavi ile ilişkisi

    The frequency of secondary immunodeficiency in case of cll, the relationship with disease stage and treatment

    KONUL JAFARLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    HematolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. OSMAN YOKUŞ

  2. Lösemi tedavisi sırasında görülen hepatik komplikasyonların gelişiminde etkili olan risk faktörleri

    Risk factors affecting the development of hepatic complications during treatment of leukemia

    MUHAMMED RECAİ AKDOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    GastroenterolojiDicle Üniversitesi

    Dahili Tıp Bilimleri Bölümü

    PROF. DR. MUHSİN KAYA

  3. Kronik lenfositik lösemili (KLL) hastalarda AID protein düzeyinin ve mikroRNA ilişkisinin analizi

    Investigation of AID protein expression and miRNA in chronic lymphatic leukemia (CLL)

    METİN YUSUF GELMEZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Allerji ve İmmünolojiİstanbul Üniversitesi

    İmmünoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MELİH AKTAN

  4. 17P13, 11Q22.3 VE 13Q34 delesyonu olan ve olmayan Kronik Lenfositik Lösemili (KLL) hastalarda AID gen ekspresyon-mutasyon düzeyinin araştırılması

    The assessment of the activation induced cytidine deaminase (AİDgene expression in chronic lymphatic leukemia patients with and without 17P13, 11Q22.3 VE 13Q34 deletion

    METİN YUSUF GELMEZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Allerji ve İmmünolojiİstanbul Üniversitesi

    İmmünoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MELİH AKTAN

  5. Kronik Lenfositik Lösemi tanılı hastaların takibinde otoimmün hastalıkların görülme sıklığı ve otoimmün belirteçlerin pozitiflik oranın araştırılması

    Investigation of the frequency of autoimmune diseases and the positiveness rate of autoimmune markers in the follow-up of patients diagnosed with Chronic Lymphocytic Leukemia

    EMRAH KAÇAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CENGİZ DEMİR