Spatialization of fun: Nocturnal heterotopias from counter-society to cyber-society
Eğlencenin mekansallaşması: Karşı-toplumdan siber-topluma gece heterotopyaları
- Tez No: 791811
- Danışmanlar: DOÇ. DR. EMİNE GÖRGÜL
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sosyoloji, Tarih, İç Mimari ve Dekorasyon, Sociology, History, Interior Design and Decoration
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İç Mimari Tasarım Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 235
Özet
Tezin ana strüktüründe, insan hayatının önemli ancak göz ardı edilen bir parçası olan eğlence, eğlencenin oluşumunda önemli bir yere sahip olan sosyal birliktelik ve bu birlikteliği sağlayacak mekanların tespitinin yapılması hedeflenmiştir. İkinci Dünya Savaşı'nın ardından eğlenceye bakışın değişmesiyle, eğlence bir özgürlük ifadesi haline gelmiştir. Ancak, boş zamanın özgürlükçü aurası her ne kadar tarihsel süreçte de kendini gösterse de, kapitalist sistem istikrarını koruyabilmek için sanayi devrimiyle birlikte, çalışma süreleri kısalmış ve boş zamanları artmış insanları yönetebilmek için kendi sunduğu boş zamanı teşvik ederek kontrolü ele almıştır. Bu durumda, boş zaman bireyin özgürleşme ve kişisel gelişim alanı olmaktan çıkmış ve ekonomik sistemin bir parçası haline dönüşmüştür. Bireyler, tüketime yönlendirilmiş ve pasif bir boş zaman algısı içerisinde yönetilebilen toplumlara dönüştürülmüşlerdir. Bu durumu bir problem olarak algılayarak, tezde retrospektif bir bakışla, kapitalist ekonomiye karşı çıkan, geçici toplumlar yaratan ve eğlence odaklı mekan tipolojisi irdelendiğinde, karşıkültür ve karşıkültürel perspektiften doğan gece mekanlarının bir kurtuluş alanı olarak tezahür ettiği gözlemlenmiştir. Buna göre, özgürlük mücadelesi için bir kırılma noktası olan 1960'lardan itibaren ortaya çıkmış dönemsel karşıkültür tipleri ve o dönemlerin karşıkültürel gece mekanları geçici ve aykırı doğalarıyla heterotopya bağlamında incelenmiştir. Bu mekanların var oluş süreleri kimi zaman oldukça kısa olsa da, politik ve sosyal olaylarla ve teknolojik gelişmelerle çakışmalarına bakıldığında, kültürel çerçevede uzun vadede oldukça etkili olmuştur. Tez kapsamında incelenen mekanların çoğunun geçmişte yer almasıyla ve günümüzde kalanların da oldukça değişime uğramasıyla, anlattıkları kültürel çerçeveye sadık kalabilmek için, mekanlar, literatür taraması, belgeseller, fotoğraflar ve eski müdavimlerin anılarından elde edilen bilgiler ışığında mimari açıdan belgelenmiş ve mekansal diagramlarının üretimi gerçekleştirilmiştir. Daha sonra, bu mekanların karakteristik incelemesi ve atmosferik sökümü gerçekleştirilmiştir. Eğlenen insanların, kendilerini güvende ve özgürleşmiş hissedebilmeleri için bulundukları mekanı kabul etmeleri önemlidir, bunun için mekanın bireyin eğlence vizyonuyla örtüşür olması gereklidir. Bu durum, algının hafıza ve duygularla olan ilişkisinden doğar; mekandan alınan duyusal uyaranlar kişinin duygu ve anılarıyla birleşerek bilince ulaşır ve deneyimin olumlu ya da olumsuz olduğunu belirler. Mekanın karakteri kullanıcının eğlence algısıyla örtüşüyorsa, kullanıcı için olumlu bir deneyim ortaya çıkar, bu eğlencenin yarattığı mutluluk hissinin mekansal tezahürüdür. Duygular ve mekan ile ilgili yapılan çalışmalarda mekanın fiziksel varlığı için çeşitli bulgular elde edilse de, partinin mimarisinde bu duyguları oluşturan mekanın fiziksel varlığından çok atmosferidir, dolayısıyla mimari niteliklerin arka planda kalması gerekir. İncelenen heterotopyalardan elde edilen atmosferik parametreler ses, karanlık, bedenler, ısı/nem ve duman/sis olarak belirlenmiştir. Eğlence mekanlarında önemli olan, tüm bu atmosferik parametrelerin aynı anda ve birbiriyle uyum içinde var olabilmesidir. Bu eşzamanlılık, deneyimin yenileyici ve yeniden kabileleştirici özellikleri ile mekanın kaybolduğu ve zamanın durduğu anlık mimari ile açıklanabilir. Bu anlık mimarinin oluşumunu sağlayan atmosferi oluşturabilmek için tüm parametreler aynı anda ve uyum içinde var olmalıdır. Çalışma kapsamında karşıkültürün ve gece alışkanlıklarının güncel tezahürlerinin mevcudiyeti incelenirken, siberkültüre ulaşılmıştır. Bu noktadan hareketle, pandemi sürecinde toplumsal olarak tecrit edilmiş ve küresel çaresizlik içinde olan bireylerin sanal partilere katılırken evi bir kurtuluş alanı olarak direniş alanına çevirmesi incelenmiştir. Bunun için araştırmacı otoetnografik bir şekilde araştırmaya dahil olmuş ve 51 farklı etkinliğe katılarak takip ettiği katılımcıların zamanla iç mekanlarını dönüştürdükleri ve yeni bir topluluk oluşturabildikleri bir platform olan Hollanda temelli Distance Disco'yu keşfetmiştir. Çalışmanın temel amacı, gece eğlencelerinin en yalın mekansal halini, kutlamanın ya da partinin mimarisini gözlemleyebilmek için, öncelikle retrospektif incelemede bugüne kadar teorize edilmemiş ve mekansal şemaları çıkartılmamış mekanları bir araya getirerek bir kurgu oluşturmak; daha sonra bu parti mimarisinin kompakt, taşınabilir, göçebe ve modüler yapısıyla her türlü mekana uyarlanabileceğini gözlemleyebilmek için parametrik sökümünü gerçekleştirmek; son olarak güncel tezahürlerinden siberkültür çerçevesinde, sanal parti atmosferlerinde yeniden vücut bulup bulmadığını gözlemlemektir. Tez altı bölümden oluşmaktadır: Giriş bölümünde, eğlencenin toplumsal bütünlük içindeki yerine değinilirken, gündelik bir aktivite haline gelen gece mekanlarının tüketim kültüründe özünü kaybettiği ve karşıkültürel perspektifle reenkarne olan modeller üretebildiğinden bahsedilmiştir. Çalışmanın amacı, kapsamı ve metodolojisi bu bölümde açıklanmıştır. İkinci bölümde eğlence ve boş zaman kavramı açıklanmış, ardından boş zaman kavramı kapitalizm ve postmodernizm bağlamında değerlendirilmiştir. Gece boş zamanlarından ve gece boş zamanlarının mekansallaşmasından bahsedilmiş ve gece hayatının ve eğlencenin yarattığı geçici topluluklar anlatılmıştır. Üçüncü bölümde, karşı kültür heterotopyalarının tanımı yapılmış ve 1960'dan 1990'a küresel etkisi olan sosyal ve politik olaylar ile teknolojik gelişmeler incelenmiş, bu olaylar çerçevesinde ortaya çıkmış karşı kültür hareketleri ve yarattıkları heterotopyalar teorize edilmiştir; 60'ların sonundaki hippi ev partileri ve hippi festivalleri; 70'lerin başında diskolar; 80'lerin sonlarında kulüp-tabanlı raveler ve etkinlik-tabanlı raveler. Dördüncü bölümde, gece heterotopyalarının duyusal unsurları ve gece heterotopyalarının bir önceki bölümde bahsedilen mekansal analizlerinden elde edilen parametreler açıklanmıştır. Beşinci bölümde eğlence ve gece hayatının kişisel bir alan olan evlere yansıması incelenmiştir. Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisiyle evlerine dönen bireyler, alternatif sosyalleşme ve gece hayatı pratikleri üretmişlerdir. Böylece, dijital çağda sanal ev partisi için ihtiyaç duyulan mekansallık, bu amaçla kişinin kendi iç mekanının dönüşümü ve sanal platformlar üzerinden yapılan partilerde ev partisi kavramının dönüşümü gözlemlenmiştir. Bu nedenle, hem önceki mekansal ve atmosferik parametrelerin doğruluğunu ölçen bir anket hem de sanal partilerde evin kullanımına ilişkin yarı yapılandırılmış görüşmeler olmak üzere araştırma iki yöntemle gerçekleştirilmiştir. Anket sonuçları, güvenilir verilerin sağlanabilmesi için bir sosyal bilimler veri analiz programı olan SPSS programı ile analiz edilmiştir. Yapılan anketten ortaya çıkan, kullanıcıların gece mekanlarında heyecan, dinamizm, neşe gibi duyguları yaratacak mekanları tercih etmesidir, ancak bu duygular üzerinden teorize edilmiş mekan tipolojileri ile ilişkili bulgular yeterli düzeyde kurulamamıştır. Atmosferik parametrelerin ölçümü ise daha güvenilir bir şekilde elde edilmiş, yalnızca sis/duman parametresinin parametrik söküm incelemesindeki gibi tercih edilmediği ortaya çıkmıştır. Bu bulgular, tezin ana strüktüründe ifade edilen anlık iç mekan, atmosfer ile var olan mimarisi görünmez kılınan mekanlar, hipotezini doğru kılmaktadır. Bunun dışında, sanal partiler için evlerinin bir kısmını kullanan katılımcılar da , özetle, evleri içerisinde en çok mekanı karartarak var olan, karakterini gizlediklerini parti alanını, çeşitli atmosferik elementleri kullanarak dönüştürdüklerini ifade etmişlerdir. Derinlemesine incelenmesi için yapılan bireysel görüşmelerde de benzer bulgular elde edilmiştir. Özellikle, yanıp sönen ışıkların varlığı en baskın elementtir, bunun sebebi, hareketin bir şekilde mekana dahil edilmesi ve hareket eden bedenlerin yokluğunda bireye farklı bir dinamizm sunabilmesi olarak yorumlanmıştır. Bunun dışında, mobilyaların olabildiğince uzaklaştırılmasıyla bir dans alanı yaratılması, daha az karmaşık arka planların oluşturulması ve vücudun üst kısmını gösterecek kamera yerleşimleri en belirgin mekansal değişikliklerdir. Ses düzeyi yaşanılan ev tipine ve evde yaşayan diğer bireylerle ilişkilidir. Son söz olarak, sanal partilerin ve eğlence tiplerinin çoğu duyusal deneyim açısından yoksundur ve şu anda yalnızca işitsel ve görsel bir deneyim sağlayabilmektedir. Sanal partiler, elbette fiziksel olanların yerini almak için ortaya çıkmamıştır, yeni bir tür sunmaktadır. Bu yeni sanal gece mekanı türlerinin teknolojinin gelişmesiyle çoklu-duyusal deneyim sunması mümkündür. Bu nedenle pandemi sonunda dönemsel olarak tercih edilebilecek sanal parti platformları, teknolojinin gelişmesiyle günlük hayatın bir parçası haline gelebilecek bir deneyim haline dönüşebilir, hatta, gelecekte evlerin içinde modüler sanal parti mekanları oluşturulması mümkün görülmektedir.
Özet (Çeviri)
In the main structure of the thesis, it is aimed to determine the fun, which is an important but overlooked part of human life, the social unity that has an important place in the formation of entertainment, and the places that will provide this unity. After the Second World War, with the change of perspective on entertainment, entertainment has become an expression of freedom. However, although the libertarian aura of leisure time manifests itself in the historical process, in order to maintain the stability of the capitalist system, it took control by promoting its own leisure time in order to manage people whose working times were shortened and their leisure time increased with the industrial revolution. In this case, leisure time has ceased to be an area of individual emancipation and personal development and has become a part of the economic system. Individuals have been transformed into a society that is directed to consumption and can be managed within a passive perception of leisure. Perceiving this situation as a problem, when the space typologies that are entertainment-oriented, opposing the capitalist economy, and creating temporary societies are examined with a retrospective view, it has been observed that night spaces arising from the countercultural and countercultural perspective appear as a salvation space. Accordingly, the periodical counterculture types that emerged from the 60s, which was a breaking point for the freedom struggle, and the countercultural nocturnal spaces of those periods were examined in the context of heterotopia with their temporary and contradictory nature. Although the existence of these places is sometimes quite short, considering their overlap with social and political events and technological developments, they have been quite effective in the cultural framework in the long term. Since most of the places examined within the scope of the thesis are located in the past and the ones that remain today have undergone a lot of change, in order to stick to the cultural framework they expressed, the places were interpreted architecturally in the light of literature, documentaries, photographs, and information obtained from the memories of former regulars, and their spatial diagrams were produced. Then, the characteristic examination and atmospheric extraction of these places were carried out. It is important for the people having fun to accept the space they are in so that they can feel safe and liberated, for this the space must coincide with the individual's vision of fun. This situation arises from the relationship of perception with memory and emotions. The sensory stimuli received from the place reach the consciousness by combining with the emotions and memories of the person and determine whether the experience is positive or negative. If the ethos of the place coincides with the user's perception of entertainment, a positive experience for the user emerges. This is the spatial manifestation of the feeling of happiness created by entertainment. Although various findings have been obtained for the physical presence of the space in the studies on emotions and space, it is the atmosphere of the space that creates these feelings in the architecture of the party, so the architectural qualities should remain in the background. Atmospheric parameters obtained from the examined heterotopias were determined as sound, darkness, bodies, temperature/humidity, and smoke/fog. The important thing in entertainment venues is that all these atmospheric parameters can exist simultaneously and in harmony with each other. This simultaneity can be explained by the regenerative and retribalizing properties of experience and the instantaneous architecture where space disappears and time stops. All parameters must be in harmony and simultaneous to provide the atmosphere for the formation of this instant architecture. Within the scope of the study, while the existence of the current manifestations of counterculture and nightlife habits was examined, cyberculture was reached. From this point of view, it is examined that an individual who was socially isolated and in global desperation during the pandemic process turned his home into a resistance area as an area of liberation while participating in virtual parties. For this, the researcher was involved in the research in an autoethnographic way and discovered the Dutch-based Distance Disco, a platform where the participants she followed by participating in 51 different events could transform their interiors over time and create a new community. In the field research part of the thesis, the reflection of entertainment and nightlife on houses, which is a personal space, is examined. Individuals who returned to their homes due to the Covid-19 pandemic, which affected the whole world, produced alternative socialization and nightlife practices. Thus, the spatiality needed for a virtual house party in the digital age, the transformation of one's own interior for this purpose, and the transformation of the concept of a house party in parties made over virtual platforms have been observed. For this reason, the research was carried out with two methods: a questionnaire measuring the accuracy of previous spatial and atmospheric parameters, and semi-structured interviews about the use of the house in virtual parties. As a result of the survey, users prefer places that will create emotions such as excitement, dynamism and joy in night places, but the findings related to the space typologies theorized over these emotions have not been established sufficiently. The measurement of atmospheric parameters, on the other hand, was provided in a healthier way, and it was revealed that only the fog/smoke parameter was not preferred as in the study. These findings make the hypothesis of instant interior space, spaces whose existing architecture is rendered invisible with atmosphere, expressed in the main structure of the thesis correct. Apart from this, the participants, who use part of their homes for virtual parties, briefly stated that they hide their existing character by darkening the spaces in their homes and transforming them by using atmospheric elements. Similar findings were obtained in semi-structured interviews conducted for in-depth analysis. As a final word, most virtual parties and entertainment types lack sensory experience and can currently only provide an auditory and visual experience. Indeed, virtual parties have not emerged to replace physical ones but offer a new kind. It is possible that this new type will offer multisensory experience with the advancement of technology. For this reason, virtual party platforms, which are periodically preferable at the end of the pandemic, can become an experience that can become a part of daily life with the development of technology. In fact, it is possible to create modular virtual party areas inside the houses in the future.
Benzer Tezler
- İstanbul'da perakende ticaretin gelişimi ve uzmanlaşmış alışveriş merkezlerinden yapı-hobi marketler
Development of retailing in İstanbul and specialist shopping centers-do-it-yourdelf stres
FİLİZ UÇAR
Yüksek Lisans
Türkçe
1997
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HALE ÇIRACI
- Decentralized blocking zeros in the control of large scale systems
Geniş çaplı sistemlerin denetiminde ayrışık toptan sıfırlar
KONUR A. ÜNYELİOĞLU
Doktora
İngilizce
1992
Elektrik ve Elektronik Mühendisliğiİhsan Doğramacı Bilkent ÜniversitesiDOÇ. DR. A. BÜLENT ÖZGÜLER
- Yabancılara Türkçe öğretiminde sağlık Türkçesinin mevcut durumuna yönelik öğretici ve öğrenci görüşleri
Opinions of instructors and students on the current status of healthcare Turkish in teaching Turkish to foreigners
HATİCE ÜNLÜ ALKAYA
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Eğitim ve ÖğretimGazi ÜniversitesiTürkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÜLKER ŞEN
- Çeşitli büyüklüklerdeki alışveriş mekanlarını aydınlatma sistemleri tasarım ilkeleri
Designing principles of lighting systems in store designs of various types
HALE İKİZLER
Yüksek Lisans
Türkçe
1996
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET Ş. KÜÇÜKDOĞU
- Probleme dayalı öğrenme ortamında STEM eğitiminin tutum, kariyer algı ve meslek ilgisine etkisi ve öğrenci görüşleri
Effect of sSTEM instruction on attitude career perception and career interest in a problem based learning environment and student opinions
MISRA ALICI
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Eğitim ve ÖğretimKırıkkale ÜniversitesiMatematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. UĞUR SARI