Geri Dön

Topkapı ve Dolmabahçe Sarayları'nın biyofilik tasarım kriterlerine göre incelenmesi

Investigation of Topkapi and Dolmabahçe Palaces according to biophilic design criteria

  1. Tez No: 795146
  2. Yazar: BUŞRA TOPTAŞ
  3. Danışmanlar: PROF. ALEV ERARSLAN GÖÇER
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Mimarlık, Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: Biyofilik tasarım, Topkapı Sarayı, Dolmabahçe Sarayı, Biyofilik tasarım 14 kriteri, İnsan, Biophilic design, Topkapı Palace, Dolmabahçe Palace 14 criteria of biophilic design, Human
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Aydın Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Mimarlık Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 162

Özet

Biofilik Tasarım; doğanın insan yaşamına entegre edilerek yaşam sürmesinin olumlu sonuçlar vereceğini savunan bir yaklaşımdır. Mimarlıkta ise doğa-insan birleşiminin sonuçlarında ortaya çıkan mekan tasarımı olarak hayata geçirilmesidir. Bu tasarım anlayışı insanların yaşadığı ortama doğa ile birlikte yön vermeyi sağlamaktadır. İnsanoğlu var olduğu günden beri doğa ile ayrılamaz bir bütün olarak düşünülmelidir. Mekan; doğa ile birlikte var olmuş ve var olacakların oluşum noktasıdır. Modern zamanda kentleşme ve betonlaşma artınca hastalıklı şehirler ortaya çıktı. Teknolojinin gelişimiyle hayatımız kolaylaştı ama insan doğadan uzaklaştı. Buna etken olan faktörler pandemi, küresel ısınma, ekonomi gibi problemlerdi. Oluşan bu problemlerden dolayı biyofilik tasarımın 14 kriteri çözüm olarak yaşam alanlarında yerini almaya ve uygulanmaya başlandı. Duvarlar doğaya benzer tonlarla renklendi, pencerelerden gün ışıkları daha fazla alınmaya başlandı, ahşap mobilyalar kullanıldı, hasır, pamuk ve keten gibi malzemeler tercih edilmeye başlandı. İç mekan süslemeleri artık tamamen doğaya dönük şekilde tasarlandı. Anlaşıldı ki bu süreçte yaşam alanlarına doğadan elemanlar yerleştirmezsek insanoğlunun mutluluk seviyeleri düşmekte, insanlar yalnızlaşmakta ve depresyon riski artımaktaydı. Artan bu mutsuzluk sendromu sağlıksız toplumlara zemin hazırladı. Kentleşmenin getirdiği bu tür negatif etkilere karşı alternatif bir çözüm olarak biyofilik tasarım anlayışı önem kazandı. Her şeyi günümüzde teknoloji ile kolay bir şekilde elde etsek de doğadan hiçbir zaman kopulmamalıdır. Çalışmada İstanbul'da var olan Topkapı Sarayı ve Dolmabahçe Sarayı'nı biyofilik tasarımın 14 kriterine göre incelenip yorumlanmaktadır. Geçmişten günümüze biyofilik mimarlık hayatımızda insan var oldukça sürdürülmektedir. Topkapı Sarayı ve Dolmabahçe Sarayı Osmanlı'nın saltanatına yüzyıllardır ev sahipliği yapmış biyofilik mimarlık özelliği taşıyan mekânlar görevi görmektedir. Saraylarımızın doğayla iç içe olma amacı savaştan dönen sultanın ve devlet büyüklerinin dinlenme ihtiyacını gidermek ve üç kıtaya hükmetmenin verdiği zorlu yaşamın beden ve ruh yapısındaki iyileştirmeyi rehabilite eden bir mekân tasarımıdır. Saraylar doğa ile uyum içinde tasarlandığında insana huzur ve dinginlik vermektedir. Sarayda taş, ahşap, seramik, işleme, halı sanatlarında olduğu gibi; hataîler, rûmîler, servi ağaçları, bahar dalları, karanfiller, lâleler ve geometrik süslemelerin yanı sıra sülüs ve talik yazıların ahenkle duvarlarda dans edişleri bile görülmektedir. Hangi mekan tasarlanırsa tasarlansın saray, dini, sağlık, eğitim yapıları her bir mekanda biyofilik tasarımı kullanılmışsa insan için uyumlu, huzurlu alanlar kurmuş olunacaktır.

Özet (Çeviri)

Biophilic Design; It is an approach that argues that living life by integrating nature into human life will yield positive results. In architecture, it is the realization of the space design that emerges as a result of the nature-human combination. This design approach provides direction to the environment where people live together with nature. Human beings should be considered as an inseparable whole with nature since the day they existed. Place; It is the point of formation of things that have existed and will exist together with nature. As urbanization and concretization increased in modern times, futuristic cities emerged. With the development of technology, our life has become easier, but humans have moved away from nature. The factors that contributed to this were problems such as pandemic, global warming, economy. In this difficult time of life, emptiness and insensitive corners in living spaces began to stand out.Due to these problems, 14 criteria of biophilic design have started to take their place and be applied in living spaces as a solution. The walls were colored with nature-like tones, more daylight began to be received from the windows, wooden furniture was used, materials such as straw, cotton and linen began to be preferred. The decorations are now designed in a completely nature-oriented way. It was understood that if we did not place elements from nature in living spaces during this process, the happiness levels of human beings would decrease, people would become lonely and the risk of depression would increase. This increasing unhappiness syndrome paved the way for unhealthy societies. As an alternative solution to such negative effects of urbanization, the concept of biophilic design gained importance. Although we can handle everything easily with technology today, we should never be disconnected from nature. In the study, Topkapı Palace and Dolmabahçe Palace in Istanbul are examined and interpreted according to 14 criteria of biophilic design. From past to present, biophilic architecture has been maintained in our lives as long as people exist. Topkapı Palace and Dolmabahçe Palace serve as places with biophilic architecture that have hosted the Ottoman sultanate for centuries. The aim of our palaces to be intertwined with nature is to meet the resting needs of the sultan and the statesmen who returned from the war, and to rehabilitate the improvement in the body and soul structure of the difficult life of ruling three continents. When the palaces are designed in harmony with nature, they give people peace and tranquility. As in stone, wood, ceramics, embroidery and carpet arts in the palace; In addition to Hataîs, Rumi, cypress trees, spring branches, carnations, tulips and geometric ornaments, even the dancing of thuluth and talik scripts on the walls can be seen. No matter which place is designed, if the biophilic design is used in each place of the palace, religious, health and educational buildings, harmonious and peaceful spaces will be established for people.

Benzer Tezler

  1. Osmanlı İmparatorluk dönemi saraylarında mutfaklar

    Palace kitchens in Ottoman İmperial period

    KEMAL SELÇUK BİLGE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    MimarlıkYıldız Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NESLİHAN SÖNMEZ

  2. İstanbul'da 19. yüzyıl kentsel yaşamında koşut olarak değişen saray ve konut mimarlığı

    The Palace and house architecture changing parallel to urban life in nineteenth century Istanbul

    NEVİN KURTAY

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Sanat Tarihiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. METİN SÖZEN

  3. Geleneksel saray mimarisinde Çırağan Sarayı'nın yeri

    Başlık çevirisi yok

    SELDA KIZILDERE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Sanat Tarihiİstanbul Teknik Üniversitesi

    PROF.DR. METİN SÖZEN

  4. İstanbul'da bulunan bazı saray bahçelerinin yapısal ve bitkisel dokusunda batılılaşmanın etkilerinin incelenmesi

    Analysis of the effects of westernization on structural and vegetational texture of certain palace gardens in İstanbul

    MAKBULENUR BEKAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Peyzaj MimarlığıKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Peyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA VAR

  5. Byzantine heritage depicted: the aqueduct of Valens in the historical topography of Istanbul

    Tasvirdeki Bizans mirası: İstanbul'un tarihi topografyasında Valens Su Kemeri

    FATMA SARIKAYA IŞIK

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    MimarlıkOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Tarihi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ PELİN YONCACI ARSLAN