Antibiyotiğe bağlı ishallerde Clostridium difficile'nin rolünün araştırılması
The Investigation of the role clostridium difficile in antibiotic-associated diarrhea
- Tez No: 79567
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MEHMET KIYAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Mikrobiyoloji, Microbiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1999
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 86
Özet
60 7. ÖZET Anaerop, sporlu, gram pozitif bir basil olan C.difficile'nin neden olduğu infeksiyonlann hemen hemen tamamı kaim barsaklarla ilişkili olup infeksiyon sıklıkla antibiyotik kullanımı esnasında veya hemen sonrasında ortaya çıkar. Bakterinin toksijenik ve non-toksijenik suşlan vardır. Antibiyotiğe bağlı ishal patogenezinde enterotoksik (toksin A) ve sitotoksik (toksin B) özelliğe sahip ekzotoksinler büyük rol oynar. C. difficile' 'ye bağlı ishalin kesin tanısı dışkı örneklerinde bu toksinlerin gösterilmesi esasma dayanır. Bu çalışma, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanelerinin çeşitli kliniklerinde tedavi görmekte olan ve antibiyotik kullanımını takiben ishal gelişen 36'sı kadın-kız, 65'i erkek, toplam 101 hasta üzerinde yürütülmüş; ishal yakınması olan ancak antibiyotik kullanmayan 40 hasta (kadın-kız: 22, erkek: 18) ile sağlıklı 40 kişi de (kadın-kız: 21, erkek: 19) kontrol amacı ile çalışma kapsamına alınmıştır. Makroskobik ve mikroskobik muayeneleri yapıldıktan sonra dışkı örnekleri C. difficile izo İmanı için CCFA besiyerine, mantar izolmanı için Sabouraud dextrose agar besiyerine, diğer enterik patojenlerin izolmanı için Mac Conkey, Selenit F ve kanlı agar besiyerlerine ekilmiştir. Bu arada örneklerde enzyme immunoassay (ELA) ve lateks aglütinasyon yöntemleri ile C. difficile - toksin A varlığı da araştırılmıştır. Antibiyotik kullanan ve ishal şikayeti olan hastalara ait 101 dışkı örneğinin direkt mikroskobik incelemelerinde; 1 olguda Cryptosporidium parvum, 8 olguda Entamoeba histolytica trofozoitleri ve 14 olguda bol miktarda Candida saptanmıştır. Dışkıların rutin kültürlerinde; 1 olguda hiç üreme görülmez iken 2'sinde sadece Enterococcus spp., l'inde sadece Staphylococcus aureus, 14'ünde bol miktarda Candida spp. üremiş, 6 olguda ise floranın Enterococcus spp. lehine bozulduğu görülmüştür. Dışkı örneklerinin 17'sinde ( % 16.8 ) C.difficile izole edilmiş; 20'sinde ise ( % 19.8 ) toksin A varlığı saptanmıştır. İshal şikayeti olan ancak antibiyotik kullanmayan 40 hastaya ait dışkı örneğinin direkt mikroskobik incelemelerinde; 3 olguda Giardia lamblia, 5 olguda Entamoeba histolytica trofozoitleri ve 3 olguda bol miktarda Candida spp. tespit61 edilmiştir. Dışkı kültürlerinden; 6'sında Hemolitik E.coli, l'inde Shigella flexneri izole edilmiş, 3 örnekte bol miktarda Candida spp. üremiştir. Bu gruptaki hastalardan l'ine ( % 2.5 ) ait dışkı örneği C. difficile kültürü ve toksin A bakımından pozitif bulunmuştur. Sağlıklı olgulara ait örneklerde mikrobiyolojik açıdan herhangi bir patolojik bulguya rastlanmamış ve tümü C. difficile kültürü ile toksin A bakımından negatif bulunmuştur. Bu veriler ışığında yapılan istatistiksel analizler sonucunda; C.difficile-tdksm A pozitifliği açısından antibiyotik kullanan ishalli hastalar ile antibiyotik almayan ishalli hastalar ve sağlıklı olgular arasında anlamlı fark ( p < 0.001 ) olduğu tesbit edilmiştir. C. difficile' ye bağlı ishalin; 46 ve üstü yaş grubunda, özellikle kadınlarda daha çok görüldüğü tespit edilmiş, ishal şikayetlerinin sıklıkla antiyotik kullanımını takiben 4-9. günler arasında başladığı saptanmıştır. Çalışma kapsamındaki antibiyotik kullanan ishalli 101 hastadan 50' si tek tip; 51' i kombine antibiyotik tedavisi ( 41 hastaf. ikili, 10 hasta üçlü ) almış, tekli antibiyotik tedavisinde siprofloksasin ve sulbaktam-ampisilinin; kombine antibiyotik tedavisinde ise amikasin, siproflaksasin, üçüncü kuşak sefalosporinler ve trimetoprim-sulfametoksazolün en çok kullanılan ajanlar olduğu tespit edilmiştir. Antibiyotik kullanan 101 olgunun 20 'sinde ( % 19.8 ) toksin A, 17' sinde ( % 16.8 ) kültür pozitifliği saptanmıştır. Lateks aglütinasyonu yöntemi ile toksin A pozitifliği; tek tip antibiyotik kullananda 9 / 50 ( % 18 ), kombine antibiyotik kullananda 11 /51 ( % 21.6 ) şeklinde belirlenirken, C. difficile izolman oranlarının sırasıyla 8 / 50 ( %16 ) ve 9 / 51 ( % 17.6 ) olduğu tespit edilmiştir. C.difficile-toksin A pozitifliğinin antibiyotiklere dağılımı incelendiğinde en yüksek oran sulbaktam-ampisilinde ( 4 / 16, % 25 ) görülmüş, bunu sırasıyla siprofloksasin (7/42, % 16.7 ), amikasin (5/29, % 17.2 ) ve üçüncü kuşak sefalosporinler ( 2 / 23, % 8.7 ) izlemiştir.62 Çalışma kapsamındaki olgulardan 91 'ine ait dışkı örneğinde (antibiyotik kullanan ishalli: 67, antibiyotik kullanmayan ishalli: 12 ve sağlıklı: 12) ELA. yöntemi ile C.difficile-toksin A araştırılmış ve 18'i antibiyotik kullanan ishalli, l'i antibiyotik kullanmayan ishalli hasta grubundan olmak üzere toplam 19 örnekte sonuç pozitif bulunmuştur. Olguların 9'unda (% 9.9) her üç yöntem ile pozitif sonuç elde edilirken C. difficile izolmanı yapılan 12 dışkı örneğinin tümünde ELA. yöntemi de pozitif sonuç vermiş ancak bu grupta yer alan 3 olguda (% 25) lateks aglütinasyonu ile toksin A saptanamamıştır. Lateks aglütinasyonu ve ELA yöntemleri ile toksin-A pozitifliği tesbit edilen 4 örneğin kültüründe C. difficile izole edilememiştir. ELA ile toksin-A pozitifliği saptanan 3 örnek diğer yöntemler ile negatif bulunmuştur. C. difficile, antibiyotiğe bağlı ishale neden olan en önemli etkenlerden biridir. Bu nedenle antibiyotik kullanımı esnasında veya sonrasında ishal şikayeti başlayan hastalarda, diyare etiyoloj isinde C.difficile'mn de rol oynayabileceği hatırlanmalı ve mikrobiyolojik tamda C. difficile ile ilgili testler rutin olarak yapılmalıdır.
Özet (Çeviri)
63 8. SUMMARY Virtually all of the infections caused by C. difficile, an anaerobic gram positive bacillus, occur in large intestine and arise during or immediately after antibiotic administration. The bacteria has toxicogenic and non-toxicogenic strains. In the pathogenesis of antibiotic-associated diarrhea (AAD), exotoxins with protein structure and enterotoxic (toxin A) and cytotoxic (toxin B) characteristics play an important role. The definitive diagnosis of the Cd.iffi.cile- associated diarrhea (CAD) is based upon the detection of these toxins in stool samples. This study was conducted with 101 patients, 36 female and 65 male, who had diarrhea following antibiotic administration and underwent treatment in various clinics of Ankara University, Faculty of Medicine Hospital. The control group was composed of 40 patients (22 female, 18 male) who had diarrhea but did not use antibiotics and 40 healthy subjects (21 female, 19 male). After the microscopic and macroscopic examination of the stool samples, CCFA medium was used for C.difficile isolation and Mac Conkey, Selenit F, blood agar and Sabouraud dextrose agar mediums for the detection of other pathogens. In the mean time they were also examinated for toxin A presence by means of latex agglutination and enzym immunoassay (EIA) methods. In the direct microscopic examination of the fecal samples of AAD cases, Cryptosporidium parvum, Entamoeba histolytica trophozoits and Candida (in each field 10 or above) was detected in 1, 8 and 14 cases respectively. In the routine culture of stool samples, while there was no growth in one case, there were merely Enterococcus spp. in 2 cases, merely Staphylococcus aureus in 1 case, and Candida spp. in 14 cases. In 6 cases, there was change in flora in favour of Enterococcus spp. In 17 cases (%16.8) C.difficile was isolated and toxin A was detected in 20 (%19.8) stool samples. In the direct microscobic examination of fecal samples of diarrhea cases, not using antibiotics, Giardia lamblia, Entamoeba histolytica, and Candida spp. were detected in 3, 5 and 3 cases respectively.64 In stool cultures, hemolytic E. coli, Entamoeba histolytica trophozoits, and Candida spp. were found in 6, 1 and 3 cases respectively. Hemolytic E. coli and Shigella were isolated in 6 and 1 cases respectively and there was excessive Candida spp. growth in one case. Of this group of patients, the stool sample of one case was found to be positive for C. difficile culture and toxin A. In the samples of healthy persons, there were no pathological findings and all was found to be negative for C. difficile culture and toxin A. In view of this data, when C. difficile-toxin A positivity is considered, the difference between the patients with AAD, patients with diarrhea but not using antibiotics and healthy persons was found to be statistically significant (p< 0.001). It was established that CAD occurred more frequently at 46 and older age group, particularly in women, and that diarrhea complaints often commenced on 4-901 days after antibiotic use. Of the 101 AAD patients, single and combined antibiotic treatments were received by 50 and 51 (41, two antibiotics; 10 three antibiotics) of them respectively. It was also found that, ciprofloxacin and sulbactam-ampicillin were the agents employed most frequently in single drug regimes whereas amikacin, ciprofloxacin, third generation cephalosporins and trimethoprim- sulfamethoxazole were the most frequently used agents in combined regimes. Of 101 cases using antibiotics, 20 were positive (%19.8) for toxin A while 17 (%16.8) were positive for culture. 9 of 50 (%18) patients using single antibiotics and 11 of 5 1 patients using combined antibiotics were detected to be toxin A positive by latex agglutination method and the isolation rates were 8/50 (%16), in the former group and 9/51 (%17.6) in the latter group. When the antibiotics were compared with regard to C. difficile toxin A positivity, the highest rate was found with sulbactam-ampicillin ( 4/16, % 25) to be followed by ciprofloxacin (7/42, %16.7), amikacin (5/29, % 17.29) and third generation cephalosporins (2/23, % 8.7).65 C. difficile-toxin A were investigated in fecal samples of 91 cases ( AAD : 67. diarrhea without antibiotics: 12 and healthy: 12) by means of EIA method and 19 cases were found to be positive of which 18 was from AAD group and 1 from diarrhea not related to antibiotics group. In 9 cases (%9.9) the results were found to be positive with all three methods. Of 12 stool samples from which C. difficile was isolated, EIA method yielded positive results in all, yet toxin A could not be detected by latex agglutination in 3 (%25) of them. In the cultures of 4 cases found to be toxin A positive by latex agglutination and EIA methods, C.difficile could not be isolated. 3 cases found to be toxin A positive by EIA were negative by other methods. In view of these findings, it is our conclusion that in diarrhea cases occurring during or immediately after antibiotic administrations, C.difficile must be considered in aetiology and investigations must be carried out accordingly.
Benzer Tezler
- Antibiyotik kullanan hastalarda bağırsak florasının incelenmesi ve clostridium difficile toksin araştırılması
Investigation of intestinal flora and clostridium difficile toxin at patients on antibiotics
HANDE KOSTUL
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
MikrobiyolojiMersin ÜniversitesiMikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NURAN DELİALİOĞLU
- Erişkin akut gastroenterit olgularında etiyolojik ajanların belirlenmesi
Etiologic agents of acute gastroenteritis in adults
A. SEZA İNAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2000
Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon HastalıklarıÇukurova ÜniversitesiKlinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İSMAİL H. DÜNDAR
- Saccharomyces boulardii'nin fonksiyonel dispepsili hastalarda dispeptik semptomlar, antibiyotiğe bağlı ishali önleme ve helicobacter pylori eradikasyonu üzerine etkinliği
The effect of saccharomyces boulardii on dispeptic symptoms, antibiotic associated diarrhea and helicobacter pylori eradication in functional dispepsia
AYŞEGÜL TEMİZKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2002
GastroenterolojiAnkara Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. İRFAN SOYKAN
- Köpeklerde gastroenteritise neden olan bazı enfeksiyöz ve non-enfeksiyöz hastalıklarda serum ve fekal zonulin seviyelerinin tespiti
Determination of serum and fecal zonulin levels in gastroenteritis of dogs caused by some infectious and NON-infectious diseases
DENİZ ŞARDAĞ
Doktora
Türkçe
2022
GastroenterolojiAydın Adnan Menderes Üniversitesiİç Hastalıkları (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KEREM URAL
- Akut ishallerde campylobacter jejuni ve diğer etyolojik ajanların hızlı tanısında moleküler yöntemlerin değeri
The value of molecular methods in rapid diagnosis of campylobacter jejuni and the other etiologic agents in acute diarrhea
ESRA POLAT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
MikrobiyolojiÇukurova ÜniversitesiTıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FATİH KÖKSAL