Unilateral ve bilateral dudak damak yarıklı hastaların farengeal havayolu hacimlerinin konik ışınlı bilgisayarlı tomografi görüntülerinde geriye dönük değerlendirilmesi
Assessment of pharyngeal airway volume on cone-beam computedtomography in patients with unilateral and bilateral cleft lip andpalate: A retrospective study
- Tez No: 803796
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MERYEM ETÖZ
- Tez Türü: Diş Hekimliği Uzmanlık
- Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
- Anahtar Kelimeler: Dudak damak yarığı, Farengeal hava yolu, Konik ışınlı bilgisayarlı tomografi, Cleft lip and palate, Cone-beam computed tomography, Pharyngeal airway
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Erciyes Üniversitesi
- Enstitü: Diş Hekimliği Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Ağız, Diş Çene Radyolojisi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 83
Özet
Dudak damak yarıkları (DDY), kraniyofasiyal bölgede ortaya çıkan en sık konjenital anomalidir. DDY'nin, etiyolojisi hala kesin olarak bilinmemekle birlikte multifaktoriyel olduğu ve fetal dönemde primer damak birleşme evresindeki hasar sonucu meydana geldiği bilinmektedir. DDY'li bireylerde, dentofasiyal anomalilere, konuşma, solunum ve beslenme bozukluklarına sıklıkla rastlanılır. Hastaların büyük kısmında maksillada 3 boyutta da (vertikal, sagittal, transvers) meydana gelen gelişim geriliği görülür. DDY hastalarında, premaksillanın uygun olmayan yerleşimi, konjenital maksiller gelişim geriliği, cerrahi prosedürler nedeniyle ortaya çıkan skar kontraktürü, anormal dudak ve palatal kas kuvvetleri sebebiyle iskeletsel sınıf III anomaliye yatkınlık görülür. Orofasiyal yarıklı bireylerde gözlenen bu iskelet değişiklikler, üst solunum yollarının hem anatomisine hem de fizyolojisine büyük oranda etkir. Lateral sefalometrik, posterior-anterior sefalometrik grafiler, nasendoskopi, bilgisayarlı tomografi (BT) ve konik ışınlı bilgisayarlı tomografi (KIBT) nazal ve farengeal hava yollarının görüntülenmesinde kullanılan tekniklerdir. Göreceli olarak daha düşük radyasyon dozu ve üç boyutlu değerlendirebilme yeteneği, KIBT'ı hava yolu değerlendirilmesi için güçlü bir araç haline getirmiştir. Yapılan birçok çalışma, KIBT görüntüleri üzerinde farengeal hava yolunun üç boyutlu değerlendirilmesinin doğru, basit ve etkili bir yöntem olduğu gösterilmiştir. Bu tez çalışmasında, yaşları 11-21 aralığında olan; 30 tek taraflı DDY 6 çift taraflı DDY hastası çalışma grubuna dahil edilmiştir. Çalışma grubuyla yaş ve cinsiyet eşleşmeli seçilen, farklı dental sebeplerle KIBT görüntüsü bulunan 30 iskeletsel sınıf III ilişkiye sahip birey 1. kontrol grubuna, 30 iskeletsel sınıf I ilişkiye sahip birey ise 2. kontrol grubuna dahil edilmiştir. KIBT görüntüleri üzerinde imaj oryantasyonu sağlandıktan sonra nazofaringeal havayolu; üst sınırı sella turcica'nın geometrik ortasında (S), ön sınırı sert damağın en arka noktasında (PNS), arka sınırı servikal 2. vertebranın apeks dentisinde olacak şekilde üçgen alan şeklinde belirlenmiştir. Orofaringeal havayolu; üst kenarı PNS'den apeks dentise uzanan çizgi, arka kenarını 2. servikal vertebranın apex densisinden, 2. servikal vertebranın en anteroinferior noktasına uzanan çizgi, ön kenarını ise PNS'den 2. servikal vertebranın en anteroinferior noktasına teğet geçen doğruya inen dik çizgi oluşturacak şekilde dikdörtgen alan olarak belirlenmiştir ve ölçülen ix hacim değerleri kaydedilmiştir. İstatistiksel analizler IBM SPSS Statistics v 22.0 yazılımı kullanılarak yapılmıştır. Verilerin normal dağılım gösterdiği grupların karşılaştırılmasında tek yönlü ANOVA testi; normal dağılım göstermediği grupların karşılaştırılmasında tek yönlü varyans analizlerinden Kruskal Wallis testi kullanıldı. Çoklu karşılaştırmalarda, ortalama nazofaringeal havayolu hacim değeri 1. ve 2. kontrol grubunda hem tek taraflı hem de çift taraflı DDY grubuna göre daha yüksek bulunmasına rağmen bu fark istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık oluşturmamıştır. Ancak orofaringeal havayolu hacmi ortalamaları açısından gruplar arası istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık vardır (p=0,001). İstatistiksel anlamlı farkın tek taraflı DDY grubu ile kontrol grupları arası farklılıktan kaynaklandığı saptanmıştır. Sonuçlarımızda DDY'nin orofaringeal hava yolu hacminde azalmaya neden olduğu, KIBT ile üst havayolu değerlendirilmesinin DDY hastalarının tedavi süreci boyunca solunum fonksiyonlarını değerlendirmede yardımcı bir araç olabileceği düşünülmüştür.
Özet (Çeviri)
Cleft lip and palate (CLP) is the most common congenital anomaly occurring in the craniofacial region. Although the etiology of CDD is still unknown, it is known that it is multifactorial and occurs as a result of damage in the primary palatal fusion stage in the fetal period. Dental anomalies, speech, respiratory, and feeding disorders are frequently encountered in individuals with CLP. Most of the patients have developmental delays in the maxilla in all three dimensions (vertical, sagittal, and transverse). In CLP patients, there is a predisposition to skeletal class III anomalies due to improper location of the premaxilla, congenital maxillary growth retardation, scar contracture due to surgical procedures, and abnormal lip and palatal muscle strength. These skeletal changes observed in individuals with orofacial clefts greatly affect both the anatomy and physiology of the upper respiratory tract. Lateral cephalometric, posterior-anterior cephalometric radiographs, nacendoscopy, computed tomography (CT), and cone-beam computed tomography (CBCT) are the techniques used to visualize the nasal and pharyngeal airways. Because of the lower radiation dose and the ability to evaluate in three dimensions, CBCT has become a powerful tool for airway evaluation. Many studies have shown that the threedimensional evaluation of the pharyngeal airway on CBCT images is an accurate, simple, and effective method. In this thesis study, between the ages of 11 and 21, thirty unilateral CLP patients and six bilateral CLP patients were included in the study group. 30 individuals with skeletal class III relationships who were selected at age and gender xi matched with the study group and who had CBCT images for different dental reasons were included in the 1st control group, and 30 individuals with skeletal class I relationships were included in the 2nd control group. After image orientation on CBCT images, the nasopharyngeal airway was determined as a triangular area with its upper border in the geometric middle of the sella turcica (S), its anterior border at the most posterior point of the hard palate (PNS), and its posterior border at the apex of the second cervical vertebra. Its upper edge is the line extending from the PNS to the apex of the dentis; its posterior edge is the line from the apex dens of the 2nd cervical vertebra to the most anteroinferior point of the 2nd cervical vertebra; and its anterior edge is the vertical line descending from the PNS to the line tangent to the most anteroinferior point of the 2nd cervical vertebra. The rectangular area and the measured volume values were recorded. Statistical analyses were performed using IBM SPSS Statistics v. 22.0 software. The one-way ANOVA test was used for the comparison of the groups in which the data was normally distributed; the Kruskal- Wallis test, one of the one-way analysis of variance tests, was used to compare the groups that did not show normal distribution. In multiple comparisons, although the mean nasopharyngeal airway volume value was found to be higher in the 1st and 2nd control groups compared to both unilateral and bilateral CLP groups, there was no statistically significant difference. However, there is a statistically significant difference between the groups in terms of oropharyngeal airway volume (p = 0.001). It was determined that the statistically significant difference was due to the difference between the unilateral CLP group and the control groups. In our results, it was thought that CLP caused a decrease in oropharyngeal airway volume, and upper airway evaluation with CBCT could be a helpful tool in evaluating respiratory functions during the treatment process of CLP patients.
Benzer Tezler
- Evaluatıon of nasoalveolar moldıng effect on aırway volumes ın cleft lıp and palate ındıvıduals by cone beam computed tomographıc ımages
Dudak damak yarığı bulunan bireylerde uygulanan nazoalveolar şekillendirme i̇şleminin havayolu hacmine olan etkisinin konik ışınlı bilgisayarlı tomografi görüntüleri yardımıyla değerlendirilmesi
SEYED AMİRHOSSEİN ASTANİ
Yüksek Lisans
İngilizce
2015
Diş HekimliğiMarmara ÜniversitesiOrtodonti Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHÜ ACAR
- Dudak damak yarığı deformiteli hastaların ortodontik kayıtlarına ait demografik verilerinin incelenmesi
The research of demographic data of orthodontic records in cleft lip and palate patients
ECE ÇETİN
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2017
Diş HekimliğiHacettepe ÜniversitesiOrtodonti Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MÜGE AKSU
- Dudak damak yarıklı bireylerde çiğneme ve perioral kasların elektromiyografik aktivitelerinin incelenmesi
Evaluation of the electromyographic activity of masticatory muscles and perioral muscles in cleft lip and palate patients
SELİN ÖĞRETEN TUNÇAY
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2016
Diş HekimliğiSüleyman Demirel ÜniversitesiOrtodonti Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ELÇİN ESENLİK
- Dudak damak yarıklı bireylerde dentofasiyal yapıların sefalometrik ve okluzal özelliklerinin incelenmesi
Evaluation of cephalometric and occlusal characteristics of dentofacial structures in individuals with cleft lip palate
GİZEM BAYRAK
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2018
Diş HekimliğiAkdeniz ÜniversitesiOrtodonti Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ELÇİN ESENLİK
- Three-dimensional evaluation of skeletal, dental and soft tissue parameters in unilateral and bilateral cleft lip and palate patients with or without nasoalveolar molding
Nazoalveolar şekillendirme yapılmış veya yapılmamış tek/çift taraflı dudak damak yarıklı (DDY) hastaların iskeletsel, dişsel ve yumuşak doku parametrelerinin 3 boyutlu değerlendirmesi
LINA SALAM ABDALLA SHOLI
Yüksek Lisans
İngilizce
2017
Diş HekimliğiMarmara ÜniversitesiOrtodonti Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. HANİFE NURAY YILMAZ