Avrupa Topluluğu bütçesi ve parasal gelişmeler
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 8074
- Danışmanlar: PROF. DR. HAYRİ ERDOĞAN ALKİN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Ekonomi, Economics
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1989
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İktisat Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 262
Özet
-197- ÖZET ve SONUÇ Avrupa Birleşik Devletlerinin oluşturulması için yapı lan tüm işlemlerde ve bu amaca ulaşmak için uygulanan tüm po litikalarda muhakkak ki belli bir maliyet unsuru söz konusu ol maktadır. Örneğin Topluluk 1988 yılında bu yoldaki politikaları nın finansmanı için 42.720.175.111 Ecu harcama yapmıştır, özellikle belirtmek gerekmektedir ki, Topluluk bütçesi henüz herhangi bir üye ülkenin konsolide bütçesinin ancak % 3* ünü veya başka bir deyişle toplam gayri safi hasılatının ancak % l'i kadarı oranındadır. Eğer biz belirli bir zaman dilimin de meydana gelen fon akımını gösterge olarak alırsak, Topluluk, General Mot or' un ancak % 20* in e, IBM' m veya Ford'un % 50' sine ve Shell 'in üçte biri oranına tekabül ettiği görülmektedir. Topluluk bütçesi, yıllık prensibine göre hazırlanmak tadır. Buna göre herhangi bir mali yıla ait tüm ödemeler o yı lın bütçesinde yer almalı ve tahsis edilmelidir. Bütçenin hazırlanması ile ilgili tüm bu teknik prosedürden ve uygulan masından Komisyon' un Bütçe Genel Müdürlüğü (DG XIX) sorumlu-198- bulunmaktadır. Tüm gelir kaynakları ve harcama kalemlerinin tahmini ve hesaplanması, oldukça yoğun ve yorucu çalışmalardan sonra bu departman tarafından hazırlanarak Topluluğun ilgili organları tarafından (Parlamento, Konsey) kabul edilişine kadar oldukça karmaşık ve uzun süren bir görüşülme ve danışma aşama sına sunulur. Topluluğun yıllık genel bütçesi, bir önceki yılın yarı sından fazla süre içersinde oldukça kompleks bir yöntemle ha zırlanmaktadır. Topluluğun gelirleri nerelerden gelmektedir? Kabaca, yarısının Topluluk dışından yapılan ithalat üzerinden alınan gümrük vergileri ve tarımsal prelevmanlar ile diğer yarısının da ulusal katma değer vergilerinin üzerinden alman belirli bir yüzdeden sağlandığını söyleyebiliriz. Bunlara 1988 yılından itibaren üye ülkelerin gayri safi milli hasılalarının üzerinden belirli bir oranda alınacak olan“dördüncü kaynak”isminde yeni bir kalem daha eklenmiştir. Topluluğun öz kaynakları ile ilgili kararlar 22 Nisan 1970 yılında alınmıştır. Oluşturulan sisteme göre, Topluluk dışı üçüncü ülkelerden yapılacak olan ithalattan alınacak olan gümrük vergileri, tarım malları ithalatından alınan ve dünya fiyatları ile Topluluk fiyatları arasındaki farkı kal dırmayı amaçlayan tarımsal prelevmanlar ile, katma değer ver--199- gileri üzerinden yüzde l'e kadar çıkabilecek tek tip bir oran ile sağlanacak gelirler, Topluluk bütçesine aktarılma sı kararlaştırılmıştır. (Bu % l'lik oran, Komisyon' nun tekli fi ile 6 Mayıs 1983 tarihinden itibaren % 1,4' e çıkarılmıştır). Bu düzenlemeler Topluluğun, gerçek mali otonomisinin başlan gıcını oluşturmuştur. Bu gelirler bir kez toplandıktan sonra Avrupa Topluluğuna ait oluyor, Topluluğun kaynağını oluşturu yor ve bunlara ulusal tahsisatlar nazarı ile bakılamıyordu. Bundan böyle tüm bu gelirler“Topluluğun öz kaynakları”olarak bilinmeye başlanmıştır. Komisyon daha sonraları getirdiği di ğer bazı önerilerde sistemdeki bazı eksiklikleri gidermek ve artan harcamalar karşısında gelir kaynaklarının artırılması yönünde çabalar sarf etmiştir. 1988 yılında bütçeye“dördüncü kaynak”olarak adlandırılan ve gayri safi milli hasılaların belli bir yüzdesi şeklinde hesap edilen yeni bir öz kaynak ila ve edilmiştir. Topluluk paralarını nerelere harcar? Topluluk bütçesi nin üçte ikilik kısmı mübalağasız tarım sektörü tarafından ab sorbe edilmektedir. Bu durum, tarım sektörünün, Topluluk poli tikaları içinde sahip olduğu yerin önemini, en çarpıcı şekil de yansıtmaktadır. Son yıllarda Topluluğun harcama politikaları ile ger çek bütçe giderleri arasındaki var olan ancak dile getirilmeyen-200- uyumsuzluk açıkça sık sık telaffuz edilmeye başlanmıştır. EAGGF Garanti harcamaları için önemli bir uyuşmazlık, harcamalarda meydana gelen artışın karşılanması arzusuna, Topluluk hukukunun, mali ihtiyaçlarının karşılanması için ge rekli düzenlemelerin hemen yapılabilmesine imkan verememesin den kaynaklandığı belirtilmekte; aynı zamanda Avrupa ve Dünya tarımındaki gelişmelerin, bu harcamaları, Topluluk tarafından belirlenen hedeflere ulaşmada yetersiz bıraktığı ileri sürül mektedir. Topluluk, yapısal politikalar ve diğer bir çok“çok yıl lı programlar”için daha hızlı gelişme yöntemlerini tercih et miştir. Bu konularda kendisini, icra süresinin dışında gerekli finansman sağlama taahhütünde bulunmaksızın, kontratlarla bağ lı kılmıştır. Fakat diğer yandan Konsey, halen üstlenilmiş olup finanse edilmekte olan yükümlülüklerin, istenilenden düşük dü zeyde olması halinde, bölümler itibariyle bu harcamaların yıllık artış oranlarına konu teşkil etmesini kararlaştırmıştır. Topluluk, harcama politikalarıyla, bazı üye ülkelerin bütçe dengesizliklerinin düzeltilmesi hedefine tam olarak ula şamamıştır. Fakat diğer yandan bütçenin gelirler kısmı ile il gili düzeltme mekanizmalarının ölçüsü yükseltilmiştir.-201- Bütün bu faktörler, Topluluğun harcama politikaları nın yeniden gözden geçirilmesi ve daha etkin bir yönetim me toduyla, orta dönem planlama çalışmalarının başlatılması gere ğini ortaya çıkarmıştır. Harcama politikalarının yönetiminin istenilen düzeyde gerçekleşmesini sağlayabilmek için planlama ihtiyacının gerekliliği böylece tartışmasız olarak kabul edil mektedir. Topluluk, yeni f inansal reformların hazırlanması ve kabulünden sonra, istikrarlı ve gelecek beş yılın bütün harca malarını karşılayabilecek yeterli kaynaklarla, yeni bir döneme girmektedir. 1970 yılında kurulan ve 1984' de Fontaineblau'da yeniden düzenlenen halihazırdaki sistem, 12' ler Topluluğu 'nun yeterli aktif kapasitesini ortaya koymasını isteyen“Tek yasa”nın ha zırlanması ve uygulamaya konmasıyla, giderek azalan gelirleri ile ömrünü tamamlamış görülmektedir. 1988 yılından itibaren uygulanmaya konan yeni sistem ile birlikte gelir kaynakları ar tırılmış, harcamalar yeterli hale getirilmiş bulunmaktadır. (Burada rol oynayan en önemli etken, 1985-1987 yılları arasında yaşanan bütçe krizlerinden kazanılan tecrübeler olmuştur.)-202- Bütçede yer alan miktarların tamamı (aksi belirtilme dikçe) Ecu ile ifade edilmektedir. Avrupa Topluluğu ' nun para birimi olan Ecu (European Currency Unit), 10 üye ülkenin ulu sal para birimlerinden oluşmuş bir“sepet para”dır, ve sepette yer alan her para birimi ekonomik ve mali gücünün yansıttığı oranda ağırlık taşımaktadır. Ecu' nun değeri günlük olarak, üye ülkelerin merkez bankalarından sağlanan temsili piyasa kurla rına göre belirlenmektedir. Birçok ulusal para birimine göre daha istikrarlı olması nedeniyle, Mali sektör Ecu'yü en çok benimseyen kesim olarak göze çarpmaktadır. Bu durumun en önemli göstergesi olarak ta, Ecu cinsinden çıkarılan tahviller de iz lenen artış olmaktadır. Ecu, bütçenin ana unsuru olduğu gibi, Avrupa Para Sis temi 'nin de merkezini teşkil etmektedir. Avrupa Para Sistemi, hedefi olan parasal istikrar ve birliğe Ecu vasıtasıyla ulaşma ya çalışmaktadır. Avrupa para birliği, Topluluğun arzulanan en önemli hedeflerinden birini teşkil etmektedir. Avrupa Topluluğu ' nun ekonomik ve parasal birlik yolunda atılan en önemli adım 1-2 Aralık 1969 yılında Den Haag'da yapılan zirve' de gerçek leşmiş ve bunu 19-21 Ekim 1972 tarihindeki“Paris Zirvesi”ta kip etmiştir. Bu toplantılarda parasal birliğin temelleri atılmış ve ana hatları belirlenmeye çalışılmıştır. 1970 yılın da hazırlanan ve halen geçerliliğini sürdüren Werner raporunda,-203- parasal birliğe ulaşma yolunda ana prensipler tespit edil miş (1) ve bu rapor, üzerinde yapılan tartışmalardan sonra, 197i yılının Mart'ında üye ülkelerin ekonomik ve parasal bir liğe ulaşma yolundaki siyasi iradelerini ortaya koymalarıyla oybirliği ile kabul edilmiştir. 1972 yılında“yılan”sistemi oluşturulmuş; 1973' de Avrupa Parasal İşbirliği Fonu (EMCF) kurulmuş, 1974- yılında da Ekonomik istikrar, büyüme ve tam is tihdam konulu direktif kabul edilmiştir. 70' li yıllarda dünya ekonomik konjonktüründe ortaya çıkan olumsuz gelişmeler ve özellikle enerji sektöründe yaşa nan krizler nedeniyle duraklayan çalışmalar, 1978 yılından itibaren Avrupa Para Sistemi (EMS) ve Avrupa Para Birimi (Ecu)1. nin oluşturulmasıyla yeniden hızlanmıştır. Avrupa parasal istikrar bölgesi yaratmak amacıyla, Konsey tarafından 1978 yılında Nisan ayında Kopenhag'da, Tem muz 'da Bremen' de, Aralık“ta Brüksel'de bir dizi kararlar alın mış ve 13 Mart 1979 tarihinde de Avrupa Para Sistemi aktif ola rak yürürlüğe sokulmuştur. Avrupa Para Sisteminin ana hedefi, Avrupa dahilindeki döviz kurlarını stabilize ederek, Avrupa'da bir parasal istik- (1) Bu prensipler ana hatlarıyla: Tam ve geri dönülmez konverti bilite, döviz kurları arasındaki farkın kapatılmaya çalışıl ması, değişmez sabit kur pariteleri ve sermaye hareketleri nin serbestliğinin sağlanmasıdır.-204- rar bölgesi yaratmak olarak ifade edilmektedir. Bunun için de, Döviz Kuru Mekanizmaları (EKM) bölümünde de belirtildiği gibi, Merkaz Bankalarının döviz piyasalarına müdahalede bulunmaları gerekmektedir. Avrupa da para politikalarında işbirliğinin ar tırılması Avrupa para sisteminin kurulmasından sonra yoğunlaş mıştır. Bu alandaki gelişmeler hızla devam etmekte alınan yeni kararlarla parasal birlik yolunda önemli adımlar atılmaktadır. Avrupa Merkez Bankaları Guvernörler Komitesi parasal politika ların yakınlaştırılması ve işbirliğinde önemli bir role sahip bulunmaktadırlar. Son olarak atılan önemli adımlardan biri de Topluluk içinde sermayenin serbestliği ile ilgili direktifin, Konsey' - in maliye bakanları tarafından kabul edilmesidir. Böylece üye ülkelerin ekonomik trendlerinde üst düzeyde bir yakınlaşma ve döviz kurlarında istikrar yolunda önemli aşamalar katedildiği gözlenmektedir. Avrupa Para Sisteminin kalbini oluşturan Ecu, döviz kuru, müdahale ve kredi mekanizmalarının, para birimi olması nın yanında, Merkez Bankaları için bir rezerv ve hesap düzen leme aracı (reserve asset and means of settlement) rolünü de üstlenmektedir. Ecu sepetinde yer alan ulusal para birimleri nin ağırlıkları, her üye ülkenin gayri safi yurtiçi hasılası na, Topluluğun dış ticareti içindeki payına ve kısa dönem pa--205- rasal destek sistemindeki payına göre belirlenmektedir. Üye ülkeler arasındaki ticarette, ulusal fiyat farklı lıklarından dolayı ortaya çıkabilecek sorunları ortadan kal dırmak amacıyla Topluluk parasal tazminat sistemini geliştir miştir. Buna göre normal piyasa döviz kurları uygulandığı zaman, aynı malın iki ayrı üye ülkedeki fiyatlarının eşitlenmesi amaç lanmaktadır. Topluluğun para birimi olarak bütçenin gelir ve gider leri Ecu cinsinden ifade edildiği için kur ayarlamaları, ve parasal değişiklikler bütçe rakamları üzerinde doğrudan etki meydana getirebilmektedirler. Bütçe rakamları üzerinde doğru dan etki yapabilen parasal değişiklikler şunlardır : i) Avrupa Para Sisteminde yapılan yeniden kur ayarlamaları, ii) Ecu/ulu- sal para birimleri kurlarında meydana gelen değişiklikler, iii) Dolar/Ecu ve dolar/ulusal para birimlerinin kurlarında meydana gelen değişiklikler. Yeniden kur ayarlamaları, gelecek yılın gelirleri üzerinde bazı etkiler meydana getirmektedirler. Harcamalar ise Ecu cinsinden bağlandıkları için meydana gelebi lecek döviz kuru dalgalanmalarının etkisi söz konusu olmamakta dır. Ulusal para birimleri cinsinden harcamaların miktarları Ecu/ ulusal para birimlerinin, piyasa kuru oranlarına bağlı bulunmakta dır. Ecu cinsinden tespit edilen rakamlarda bir değişiklik söz konusu olmaz iken, üye ülkenin payına düşen miktarın ulusal-206- para birimi cinsinden karşılığında farklılıklar olabilmekte dir, ancak Ecu ile belirlenen miktarlarda bir değişiklik söz konusu olmamaktadır. Avrupa Para Sisteminde meydana gelebilecek kur ayarla malarının bütçe üzerindeki etkilerini tahmin edebilmek, izleye bilmek ve matematiksel olarak gösterebilmek için Komisyon' un XIX sayılı Bütçe Genel Müdürlüğü'nün (benimde altı aydan fazla süre ile görev yaptığım) Bütçe Tahminleri, Ekonomik ve Finan sal Değerlendirme biriminde bu konuda çalışmalar yapılmakta, genel bütçe ile ilgili olarak döviz kurlarında meydana gelen değişmelerin ”gelirler“ ve ”harcamalar“ üzerindeki etkileri gözlenmeye çalışılmaktadır. Son zamanlarda ekonomik ve finansal alanda bazı iler lemeler sağlanmasına rağmen, iyi işleyen bir ekonomik ve para sal birliğin; mali, ekonomik, sosyal ve rekabet alanlarında, belli sayıda ortak kurallardan başka ulusal düzeylerde etkili düzeltme mekanizmaları ve Topluluk düzeyinde iç istikrarın ga rantisi olabilecek ortak para birimi ile dengelenen ve destek lenen sıkı bir işbirliğine ihtiyaç bulunduğu söylenebilir. Tüm bu hedeflere ulaşabilmek içinde, şu üç unsurun : i) Uyumlu bütçe politikaları, ii) Hükümranlık yetkisinin devri sorunu, iii) Siyasi arzu,-207- bir arada ele alınarak gerçekleştirilmeye çalışılabileceği sonucuna varılmaktadır. Türkiye Açısından Ortak üye statüsünde olduğumuz Avrupa Topluluğu ile olan ilişkilerimizde, tam üyelik başvurusunda bulunduğumuz Nisan 198? tarihinden itibaren uyumlaştırma çalışmalarına hız verilmiştir. Bilindiği üzere Türkiye Topluluğa ilk adımını 12 Eylül 1963 yılında imzalanan Ankara Anlaşması ile nihai hedefi tam üyelik olacak şekilde atmıştır. Çeşitli sorunlar ve engeller nedeniyle, günümüze kadar ilişkiler, ”ortak üye“ statüsünün ilerisine geçememiştir. Ancak yavaş da olsa Topluluğun stan dartlarına ulaşma yolunda önemli adımlar atılmaktadır. Her ne kadar koşulları tartışmalı da olsa, konvertibi liteye geçiş kararı, Türkiye'nin Topluluk ile olan yakın iliş kileri nedeniyle, Avrupa para sisteminin döviz kuru ve müdaha le mekanizması ile çok kısa vadeli kredilerden yararlanma hak kına katılma yolunu açmış olacaktır. Ancak Topluluk içinde bi le en çok tekrarlanan ”Ekonomik ve parasal birlik yolunda, eko--208- nomik ve mali yapıların ve uygulanan politikaların yakınlaş tırılması" konusunda, maalesef, yüksek enflasyon oranı, gelir darılımı bozuklukları, yüksek nüfus artış oranı, dış borçlar gibi pek çok sorunu bulunan ülkemiz, iç dengelerinin sağlanması baskısını üzerinde hissetmektedir. Bununla birlikte asgari ko şulların oluştuğu anda, tam üye statüsüyle Topluluk içindeki yerini alarak sorunlarının üstesinden daha kolaylıkla gelece ği açıktır. (Portekiz ve Yunanistan örneğinde olduğu gibi. Bu iki ülkenin durumunun bizden daha iyi olmamasına(l) rağmen yapısal sorunlarındaki iyileşme hızı tam üyelik sonrasında ar tış göstermiştir.) Çok hızlı bir yapısal değilim süreci içinde bulunan ülkemizde, dış ticaretin payı gün geçtikçe artmakta ve oran olarak sanayi ürünleri, geleneksel dış ticaret kalemlerinin üzerine çıkmaktadır. Dünya piyasaları ile bütünleşme yolunda önemli adımlar atılmaktadır. Toplam dış ticaretimiz içinde yüzde 50 'yi aşan oranda ilişkimiz bulunan topluluk üyesi ülke lerle zaten sıkı bir ilişki halinde bulunmaktayız. Bu bağlam- (1) Yunanistan'ın halen bütçe açığı 12 milyar dolar civarında, iç ve dış borçları 52.7 milyar dolar, dış ticaret açığı 6 milyar dolar, dış ödemeler dengesindeki açık da 2 milyar dolar tutarında bulunmaktadır. Bu sorunlarla Topluluk üyesi olarak mücadelesi kaynak tedariki ve kullanımı açısından tek başına uğraşmasından muhakkak ki daha kolay olmaktadır.-209- da parasal ve ekonomik olarak da atılacak daha ileri adımlar ve sağlanacak tam üyelik, diğer sorunlarında zamanla ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Avrupa para sisteminin incelenmesi ve Maastricht Anlaşması'nın etkileri
An Analysis of the european monetory system and the effects of the Maastricht Treaty
SEDA SAYINALTIN
- Macaristan'ın sosyalizm sonrası ekonomik yapısı ve Avrupa Topluluğu ile ilişkileri
Başlık çevirisi yok
HÜLYA ŞİRİN
- Tek senet ve Avrupa Parlamentosu
Başlık çevirisi yok
ABDULLAH ARAR
Yüksek Lisans
Türkçe
1989
Uluslararası İlişkilerİstanbul ÜniversitesiAvrupa Topluluğunun Hukuki Yapısı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞENER AKYOL
- Avrupa Birliği'nde genişleme ve derinleşme
Enlargement and deepening of the European Union
BANUR ÖZAYDIN
Yüksek Lisans
Türkçe
1999
EkonomiAnkara ÜniversitesiAvrupa Toplulukları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET GÖKDERE
- ЕВРАЗИЯ ЭКОНОМИКАЛЫК БИРЛИГИ: КЫРГЫЗСТАН МИСАЛЫНДА
Avrasya Ekonomik Birliği: Kırgızistan örneği / The Eurasian Economic Union: The Case Of Kyrgyzstan
ŞAMİL BALCI
Doktora
Kırgızca
2024
EkonomiKırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesiİktisat Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CUSUPCAN PİRİMBAYEV