Geri Dön

Avrupa Birliği'nde genişleme ve derinleşme

Enlargement and deepening of the European Union

  1. Tez No: 74852
  2. Yazar: BANUR ÖZAYDIN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AHMET GÖKDERE
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Ekonomi, Economics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1999
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Avrupa Toplulukları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Ekonomi-Maliye Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 159

Özet

Avrupa Toplulukları'nın kuruluşlarından bu yana içinde bulunduktan genişleme (yeni üyelerin katılması) ve derinleşme (entegrasyonun geliştirilmesi) süreçleri gelecek yıllarda da Topluluğun gündemini işgal etmeyi sürdürecektir. 1980'ler boyunca genişlemenin derinleşmeyi, Topluluk içi uyumu ve etkinliği olumsuz etkilemesinden endişe edilmiştir. Ancak, 1990'lardan itibaren iki sürecin birlikte ilerleyebileceği, ikisi arasında bir seçim yapmanın sözkonusu olmadığı şeklindeki görüş yaygınlık kazanmıştır. Sovyetler Birliği'nin dağılması ile bağımsız devletler olarak ortaya çıkan Merkezi ve Doğu Avrupa (MDA) ülkelerinin Avrupa Birliği (AB)'ne katılma arzularını dile getirmeleri AB tarafından kıtanın birleştirilmesi için tarihi bir firsat olarak değerlendirilmiştir. Aday on MDA ülkesinin katılımı ile birlikte, Birliğe 100 milyondan fazla tüketicinin eklenmesi ticaret ve ekonomik aktivitelerin artmasına neden olacaktır. Ancak, adayların sayısı, ekonomik kalkınmışlık düzeyleri açısından Birlik ortalamasının gerisinde kalmaları ve kendi aralarındaki farklılıklar AB için genişlemeyi her zamankinden daha ciddi bir“meydan okuma”haline getirmektedir. Aday ülkelerde kişi başına gelirin düşüklüğü, altyapı eksiklikleri, yüksek işsizlik oranlan uyum güçlüklerine neden olacaktır. MDA ülkelerinin katılımı ile yapısal fonlardan faydalanabilecek nüfus %60 oranında artacak bu da AB bütçesi üzerinde baskı yaratacaktır. Bilindiği üzere 1996 yılında başlayan Hükümetlerarası Konferans'ın görevi Maastricht Antlaşması'nı gözden geçirerek, Birliğin genişlemesi için gerekli değişiklikleri yapmaktır. Temmuz 1997'de sona eren Konferans genişleme için bir önkoşul niteliğinde olan kurumsal reformları ertelerken, ekonomik ve parasal birlik amacını teyit etmiştir. Öte yandan, Amsterdam Zirvesi'nde alman kararlardan birisi de genişleme sürecinin başlatılmasıdır. Bu da ortaya çıkarmaktadır ki AB'nin gelecekteki en önemli iki amacı ekonomik ve parasal birliğin sağlanması ve genişlemedir. Genişlemenin Birlik içi uyum üzerinde olumsuz etkileri beklenmekle birlikte potansiyel üyeleri dışlayarak derinleşmenin sürdürülmesi de sözkonusu değildir. AB genişlemenin, derinleşmeyi güçlendirecek şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizmektedir.

Özet (Çeviri)

Enlargement through the accession of new members and deepening, through further integration will remain on the future agenda of the European Union. During the 1980's it was widely accepted that enlargement would dilute the integration process and weaken the Union. This view has changed in the mid-1990's. The risk that enlargement could lead to dilution and dissipation of effectiveness remains to be true. But to deepen and exclude potential members would be equally dangerous. The break-up of the Soviet Union, the emergence of the Eastern European countries as independent states and their intention to join the EU was considered as a historic opportunity in order to reunit the whole continent. An expected increase of more than 100 million consumers in the case of the accession often Eastern European countries will expand trade and economic activities. On the other hand the number of applicant countries, their comparatively low level of economic development and their diversity makes the enlargement more than ever a“challenge”. While the Intergovernmental Conference starting in 1996 failed to make the necesarry institutional reforms to pave the way for enlargement, the confirmation of the aim and time table of EMU(Economic and Monetary Union) was considered as an important step in the deepening process. On the other hand, the Heads of state confirmed that enlargement negotiations with the candidates will start early in 1998. These developments show that enlargement end deepeening will shape the future of the EU.

Benzer Tezler

  1. Avrupa Birliği'nde derinleşme ve genişleme bağlamında esnek bütünleşme ve Türkiye-Avrupa Birliği bütünleşmesi

    Flexible integration in the European Union, in the context of deepening and enlargement, and Turkey-European Union integration

    ÖZDEN CESUR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Uluslararası İlişkilerAnkara Üniversitesi

    Avrupa Birliği ve Uluslararası Ekonomik İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. A. FÜSUN ARSAVA

  2. Soğuk savaş sonrası Avrupa Birliği'de genişleme-derinleşme ikilemi

    The widening-deepening dilemma of the EU in the post-cold war period

    COŞKUN GÜLLÜ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Uluslararası İlişkilerSakarya Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Bölümü

    YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM KAMİL

  3. Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin neofonksiyonalist teori çerçevesinde analizi

    An Analysis of the Turkey-EU relations on the framework of neofunctionalist theory

    ÇINAR ÖZEN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Uluslararası İlişkilerGazi Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HALUK GÜNUĞUR

  4. The process of reform of the structural funds in European Union

    Avrupa Birliğinde yapısal fonlarda reform süreci

    ZELAL ÖZMEN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2004

    EkonomiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Avrupa Çalışmaları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SEVİLAY KAHRAMAN

  5. Contribution a la recherche d'un cadre juridique pour un droit international de laconcurrence plus efficace

    Daha etkin bir uluslararası rekabet için hukuki çerçeve arayışı

    ALİ CENK KESKİN

    Doktora

    Fransızca

    Fransızca

    2009

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. JEAN MARC SOREL

    PROF. DR. HALİL ERCÜMENT ERDEM