The effects of passive and active street interfaces on users' perceived safety
Pasif ve aktif sokak arayüzlerinin kullanıcıların güvenlik hissi üzerindeki etkileri
- Tez No: 810135
- Danışmanlar: DOÇ. DR. DİLEK YILDIZ ÖZKAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Mimarlık, Architecture
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kentsel Tasarım Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Kentsel Tasarım Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 113
Özet
Modern planlama, şehirlerimizde kentsel mekanların ayrışmasına neden oldu. Ayrışan ve sürekliliğini kaybeden kent mekanlarının ölümü yanında, iç mekan ve dış mekan arasındaki geçiş bölgeleri olan sokak ara yüzleri terkedilmiş ve insanların kullanması için güvensiz alanlar haline gelmeye başladı. Oysa sokak ara yüzü, sokak canlılığını ve güvenliğini artırmayı sağlayan ana odak noktasıdır. Zira, insanların kamusal alandaki refahı ve mekansal deneyiminin zenginliği ile sağlıklı ve güvenli bir kentsel çevrenin oluşumubüyük ölçüde şehirdeki bu geçiş bölgeleri veya sokak ara yüzleri tarafından kontrol edilmektedir. Kentsel mekanların tasarımı ve bu tasarımın algılanan güvenlik üzerindeki etkileri önceki araştırmalarda sıklıkla tartışılmış konulardan biri olmuştur. Sokak ara yüzündeki algılanan güvenlik, bu arayüzün aktif ve pasif olma seviyesini belirleyen bir dizi faktörle doğrudan ilişkilidir. Ancak sokak ara yüzünde algılanan güvenliği sağlayan aktiflik ve pasiflik düzeyi konusunda bir belirsizlik söz konusudur. Bu nedenle, bu çalışma, sokak ara yüzünü algılanan güvenliği etkileyen faktörlere göre farklı aktif ve pasif tiplere ayırmayı ve bu sınıflandırma ile farklı tiplerin kullanıcılarda oluşturduğu algılanan güvenlik üzerindeki etkisini test etmeyi amaçlamaktadır. Algılanan güvenliği etkileyen bireysel faktörler ise çalışmada sabit tutulmuştur. Bu çalışma beş bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde, araştırmanın temel motivasyonu, amaçları ve önemi tanıtılmaktadır. İkinci bölüm olan literatür özetinde, araştırmanınteorik arka planı okuyucuya tanıtılmaktadır. Sokaktaki gözler, savunulabilir mekan, kırık pencereler, rutin aktivite ve açık mekan/gizli mekan kuramları gibi alandaki ana kuramlar ve ilgili araştırma bulguları bu teorik arka planda açıklanmaktadır. Ayrıca, sokak ara yüzünün tipolojik sınıflandırılması konusunda da ilgili araştırma bulguları sunulmaktadır. Yöntem bölümü, araştırmada kullanılan veri toplama ve analiz tekniklerini, çalışmanın kısıtlarını ve İstanbul'da seçilen vaka çalışması alanlarının tanıtımını içerir. Üçüncü bölümde, çalışmada elde edilen bulgular analiz ederek sonuçlarını tartışılmaktadır. Son bölümde ise, çalışmanın araştırma soruları yanıtlanmakta ve çalışmanın genel bir sonucu ortaya konmaktadır. Giriş bölümünde, araştırma sorusunun arka planı, araştırma amaçları ve çalışmanın kapsamı sunulmuştur. Çalışmanın iki ana araştırma sorusu bulunmaktadır. İlk soru, aktif ve pasif sokak ara yüzlerinin kullanıcıların algılanan güvenliği üzerindeki etkisini anlamayı amaçlamaktadır. İkinci soru, sokak ara yüzünde kullanıcıların algılanan güvenliği üzerinde en çok hangi faktörlerin etkili olduğunu anlamayı amaçlamaktadır. Literatür özetinde, algılanan güvenlik konusundaki beş ana kuram ve ilgili araştırma bulguları tartışılmıştır. Bu kuramlar, sokaktaki gözler, savunulabilir mekan, kırık pencereler, rutin aktiviteler ve açık mekan/gizli mekan kuramlarıdır. Daha sonra, algılanan güvenlik ile ilgili kavramlar ve faktörler, fiziksel faktörler, sosyo-kültürel faktörler ve bireysel faktörler olarak üç gruba ayrılmış ve özetlenmiştir. Son olarak, sokak ara yüzlerini tipolojik olarak inceleyen ve sınıflandıran önceki araştırmalar sunulmuş;ve son olarak pasif ve aktif sokak ara yüzleri tartışılmıştır. Yöntem bölümünde, algılanan güvenliği etkileyen faktörler sokak ara yüzünü farklı aktif ve pasif tiplere ayırmak için kullanılmıştır. Çalışma kapsamında bazı sosyo-kültürel faktörler, araştırma yönteminin belirli kısıtları nedeniyle ölçülememiştir. Çalışma, sokak ara yüzlerinin gerçek görüntülerini kullanan bir anket kullanarak yapıldığından, sosyal uyumsuzluk, topluluk uyumu, medya etkisi ve suç oranları gibi faktörler ölçülememiştir. Toplamda, 10 sosyo-kültürel ve fiziksel faktör, sokak ara yüzünü farklı aktif ve pasif tiplere ayırmak için belirlenmiştir. Kullanıcı yoğunluğu, şeffaflık, açıklıklar ve aktivite çeşitliliği olmak üzere dört ana faktör belirlenmiştir. Bunların yanı sıra, araç bağımlılığı, geri çekilmeler, bina yüksekliği, fiziksel görünüm, yeşillikler ve aydınlatma elemanları olmak üzere altı adet ikincil faktör belirlenmiştir. Bu faktörler, sokak ara yüzünü çok aktif, aktif, orta/nötr, pasif ve çok pasif olmak üzere beş farklı aktif ve pasif tiplere ayırmak için kullanılmıştır. Vaka çalışması alanları teşhis edici ön gözlemlerle belirlenmiş ve İstanbul'dabeş sokak ara yüzü seçilmiştir. Her vaka çalışması alanından yaklaşık 30-40 metrelik bir sokak boyu seçilmiştir. Beş ana tip için seçilen sokaklar şunlardır: çok aktif tip için İstiklal Caddesi/Beyoğlu ara yüzü, aktif tip olarak Bağdat Caddesi/Kadıköy ara yüzü, orta/nötr tip olarak Çırağan Caddesi/Beşiktaş ara yüzü, pasif tip olarak Mürsel Paşa Caddesi/Fatih ara yüzü ve çok pasif tip olarak Büyükdere Caddesi/Şişli ara yüzü. Bu çalışmada, farklı aktif ve pasif arayüz tiplerinin kullanıcıların algılanan güvenliği üzerindeki etkisini test etmek için seçilen sokakların fotoğraflarını içerenbir anket kullanılarak nicel bir araştırma yöntemi uygulanmıştır. . Anket, her bir vaka çalışması alanındaki belirtilen konumlardan gece ve gündüze ait gerçek hayattan görüntüleri içermektedir. Beş vaka çalışması alanının her biri için iki adet soru sorulmuştur. İlk soruda, kullanıcıların belirtilen sokak arayüzünde kendisini güvende hissedip hissetmediği 1 ila 5 arasındaki Likert ölçeğinde sorulmaktadır. İkinci soru, her bir vaka çalışması alanında etkili olan birincil ve ikincil faktörlerin algılanan güvenlik üzerindeki etkisiniyine 1 ila 5 arasındaki Likert ölçeğinde ölçmeyi amaçlamaktadır. Anketin ikinci kısmında, algılanan güvenliği etkileyen yaş, cinsiyet ve doğrudan veya dolaylı mağduriyet deneyimini içeren bireysel faktörler bulunmaktadır. Son olarak, çalışmada ankete katılanların büyük çoğunluğu üniversite öğrencisi olduğundan, katılımcıların sosyo-ekonomik ve eğitim düzeyleri sabit tutulmuştur. Her bir tipte oluşan algılanan güvenliğin diğer tiplerden önemli ölçüde farklı olup olmadığını anlamak için elde edilen verilere ve SPSS'teki varyans analizi (ANOVA) testi uygulanmıştır. SPSS'teki Tukey HSD testi ise, sokak ara yüzünde literatür özetinden gelen farklı faktörlerin algılanan güvenlik üzerinde etkisini karşılaştırmak için kullanılmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümündeanalizler sonucunda elde edilen bulgular tartışılmaktadır. Sonuçlar, aktif ve orta/nötr sokak ara yüzlerinin algılanan güvenlik açısından en başarılı sokak ara yüzü tipleri olduğunu ortaya koymuştur. Sokak ara yüzünde çok fazla aktiflik veya pasiflik istenmemekte ve bu sokak arayüzleri kullanıcılar tarafından güvensiz olarak algılanmaktadır. Ayrıca, algılanan güvenliği etkileyen faktörlerin, sokak ara yüzünü farklı tiplere ayırmak için kullanılan faktörler olduğu ve her bir sokak ara yüzü tipinde, belirli faktörlerin diğer faktörlere göre algılanan güvenlik üzerinde daha fazla etkisi olduğu ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla, çalışma tüm bu faktörlerin kombinasyonunu dikkate alarak tasarlanmış sokak ara yüzlerinin, algılanan güvenlik açısından en başarılı sokak ara yüzü tipi olduğunu göstermektedir. Son olarak, bu çalışma, sokak ara yüzündeki algılanan güvenliği etkileyen faktörlerin analiz edilmesi ve sınıflandırılması için kavramsal ve tipolojik bir çerçeve sunmaktadır. Bu sınıflandırma, sokak ara yüzündeki pasiflik ve aktiflik düzeylerine göre algılanan güvenlik seviyelerinin belirlenmesinde kullanılabilir. Sokak ara yüzünün pasiflik ve aktiflik düzeyleri gözlem kullanılarak belirlendiğinden, bu kavramsal ve tipolojik çerçeve, diğer araştırmacılar tarafından kullanıcıların algılanan güvenliğini çeşitli sokaklarda analiz etmek için uygulanabilir.Ayrıca, bu çalışmanın sonuçları, kullanıcıların güvenliğini sağlamak için daha güvenli sokak ara yüzleri oluşturmak isteyen şehir plancılarına ve yine bu amaçla yasal düzenlemeler ve kentsel tasarım kılavuzları oluştururan yerel yönetimlere de faydalı olabilir.
Özet (Çeviri)
Perceived safety at the street interface is directly related to a set of factors that define the activeness and passiveness levels. However, there is ambiguity concerning the amount of the desired activeness and passiveness at the street interface for it to be perceived as safe by its users. Therefore, this study aims to fill this gap, by first classifying the street interface into different types of active and passive relying on the factors that affect perceived safety, then testing the effect of these classified types on users' perceived safety. The Individual factors that affect perceived safety were kept constant throughout the study to avoid complexity. The diagnostic observation was performed to classify the street interfaces into different types and choose the appropriate case study areas from the city of Istanbul. These chosen interfaces were then used to test each type's effect on the users' perceived safety. This study employed a quantitative research method using a questionnaire containing photographs of the selected interfaces, to test each type's effect on the users' perceived safety. The analysis of variance (ANOVA) test and Tukey's HSD test in SPSS were then applied to the data to understand whether the perceived safety created by each type is significantly different from the other. The results show that a certain level of activeness defined by certain factors is desired to create a safe street interface. Too much activeness or passiveness at the street interface was perceived unsafe by the users. This study also revealed which of the factors that were used to classify the street interface into passive and active types had the most influence on perceived safety in each of the case study areas. These results can be applied to streets to determine which part of the street interfaces are considered safe in relation to their activeness and passiveness levels. Consequently, this approach aims to aid urban designers in creating street interfaces that are perceived as safe by their users.
Benzer Tezler
- Toplu konut yerleşimlerinde açık alanların mekânsal ve davranışsal boyutlarda değerlendirilmesi: Amsterdam ve Kopenhag durum incelemeleri
The examining of open spaces in housing settlements on spatial and behavioral dimensions: Amsterdam and Copenhagen case studies
BURAK MANGUT
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FATMA AHSEN ÖZSOY
- Kentsel alanlarda oluşan ısı adası etkisinin kentsel tasarım yöntemleri ile azaltılması:aksaray meydanı örneği
Reducing the urban heat island effect by urban design strategies: aksaray square case
BÜŞRA EKİNCİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiKentsel Tasarım Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TURGAY KEREM KORAMAZ
- Televizyon reklamlarının çocuklar üzerindeki etkileri
The Effects of television advertising on children
DİLEK SAĞLAM
- Kentsel kayıp mekanların oluşmasında raylı sistem hattının etkileri: Bakırköy-Kazlıçeşme hattı üzerinden bir değerlendirme
The effects of the rail system line on the formation of urban lost spaces: An evaluation on the Bakırköy-Kazlıçeşme line
DERYANUR ŞİMŞEK
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiKentsel Tasarım Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HATİCE AYATAÇ
- Suriyeli göçmenlerin istihdama dahil olma ve istihdam hareketliliği sürecinin incelenmesi: İstanbul örneği
Research of the participation in employment and mobility process of syrian immigrants: The case of İstanbul
NAİL GÖKHAN KARABULUT
Doktora
Türkçe
2024
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EMİNE FERHAN GEZİCİ KORTEN