Geri Dön

İngiliz manda Dönemi Kudüs tanıklıkları

British Mandate Period in Jerusalem within memoirs

  1. Tez No: 814179
  2. Yazar: ELİF DIĞIROĞLU
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MİKAİL UĞUŞ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sakarya Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Kültürel Çalışmalar Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 136

Özet

I.Dünya Savaşı'nı kaybeden Osmanlı devletinin Ortadoğu toprakları, bölgede uzun süredir emperyal emelleri bulunan İngiltere ve Fransa arasında Sykes-Picot anlaşması ile paylaştırılmıştır. İngiltere bu anlaşma kapsamında Irak, Ürdün ve Filistin üzerinde manda yönetimi kurmuştur. Ortadoğuda Osmanlı karşıtı Arap Ayaklanmalarının başlatılmasında büyük rol oynayan İngiltere, Hindistan ve Mısır sömürgelerini korumak adına Filistin'de bir Yahudi vatanı vaat eden Balfour Deklerasyonu'nu imzalamıştır. 1800'lerin sonu itibariyle Siyonizm tehlikesinin farkında olan Filistinli Araplar, İngiltere'nin manda dönemini genel anlamda ılımlı bir şekilde karşılamış ancak Balfour Deklarasyonu'nu, Yahudi göçü ve vatan inşası fikrini şiddetle reddetmiştir. Bu çalışma kapsamında İngiltere'nin yaklaşık otuz yıllık Filistin manda yönetimi süresince nasıl bir rol oynadığı Kudüslü Hristiyan müzisyen Vasıf Cevheriyye'nin anıları başta olmak üzere dönemin Müslüman, Hristiyan ve Yahudi isimleri üzerinden incelenmiştir. Araplara bağımsız bir vatan, Yahudilere ise bir Yahudi yurdu vaat eden İngiltere, otuz yıllık idaresi boyunca çalkantılı bir siyaset sürdürmüş, en nihayetinde bugün modern Filistin ve İsrail meselesinin oluşmasına zemin hazırlamıştır. Vasıf Cevheriyye gibi dönemin pek çok Arap entelektüeli ve siyasetçisi milliyetçilik duygusuyla İngiltere manda dönemini umutla ve büyük bir coşku ile karşılamıştır. Ancak Cevheriyye dahil pek çok isimden anlaşıldığı üzere oluşan umut hissi zamanla ihanet ve öfke hissiyle yer değiştirmiştir. Öyle ki bu hisler yalnız Filistinli Araplarda değil; her yıl daha da belirsizliğe doğru ilerleyen İngiliz asker ve idarecilerde, vaat edilen Yahudi yurdunu kaybetme korkusuna giren Siyonist Yahudilerde de görülmüştür. Bu tez, bu duygular ekseninde İngiliz manda dönemini incelemekte ve anılardan, biyografilerden ve dönem yazışmalarından faydalanarak farklı bir dönem tarihi okuması sunmaktadır.

Özet (Çeviri)

After the First World War, the Middle East lands of the Ottoman state were divided between England and France through Sykes-Picot agreement. Within the scope of this agreement, Britain put a mandate over Iraq, Jordan and Palestine. Played a major role in the initiation of the anti-Ottoman Arab Revolts in the Middle East, England signed the Balfour Declaration promising a Jewish homeland in Palestine in an effort to protect its Indian and Egyptian colonies. Palestinian Arabs, aware of the danger of Zionism by the end of the 1800s, welcomed the British mandate period in general mildly, but strongly rejected the Balfour Declaration, Jewish immigration, and homeland building. This study examines the role of Britain during the nearly thirty-year Palestinian mandate through some Muslim, Christian and Jewish names in that period. Wasif Jawhariyyeh, a Christian musician from Jerusalem, is one of the notable witnesses of the period. England, which promised an independent homeland to the Arabs and a Jewish homeland to the Jews, maintained a tempestuous policy during its thirty-year rule, ultimately led to the modern Palestine and Israel question. Numerous Arab intellectuals and politicians of the period, including Wasif Jawhariyyeh, welcomed the British mandate period with hope and great enthusiasm. However, as seen in many names like Jawhariyyeh, the hope has been replaced by a feeling of betrayal and anger over time. Moreover, these feelings were not observed only in the Palestinian Arabs, but were also common among British soldiers and administrators, who were experiencing more uncertainty each year, and Zionist Jews, who are afraid of losing their promised Jewish homeland. This thesis examines the British mandate period centred on these feeling shifts and it offers a multidimensional analysis of the history of Palestine and Israel question by utilizing memoirs, biographies and correspondence of the period.

Benzer Tezler

  1. İngiliz Mandası döneminde Filistin'de sivil direniş: Boykot hareketleri

    Civil resistance in Palestine under the British Mandate: Boycott movements

    MELTEM DİLEK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Siyasal BilimlerMardin Artuklu Üniversitesi

    Kudüs ve Filistin Çalışmaları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ CANER YELBAŞI

  2. The status of Bayt al-Maqdis in international law: A studyof the selected UN resolutions

    Beytülmakdis'in uluslararası hukuk açısından statüsü: Seçilmiş Birleşmiş Milletler kararları üzerine bir inceleme

    İLAYDA HELVACI

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    HukukAnkara Sosyal Bilimler Üniversitesi

    Kudüs Çalışmaları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ RESUL YALÇIN

  3. Filistin'de İngiltere mandasının kuruluşu (1917-1925)

    Foundation of British mandate in Palestine (1917-1925)

    CAN DEVECİ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    TarihSüleyman Demirel Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. KADİR KASALAK

  4. Sınıraşırı bir iletişim aracı olarak internet ve Filistinli mültecilerin toplumsal kimlik inşası

    Internet as a cross-border communication tool and Palestinian refugees' social idenity construction

    SANEM ÖZTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    SosyolojiMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MERAL ÖZBEK

  5. Manda idaresinden günümüze Ürdün Ve Türkiye ilişkileri

    From mandatory management to at the present Urdun and Turkey relations

    AHMET CAN ÇEVİK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    TarihFırat Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MEHMET ÇEVİK