Geri Dön

Son dönem böbrek yetmezliği nedeni ile hemodiyalize alınan olgularda diyaliz ilişkili kan basıncı değişikliklerinin hasta sonlanımı üzerine etkisi

The impact of dialysis-related blood pressure changes on patient outcomes in cases undergoing hemodialysis due to end-stage renal failure

  1. Tez No: 819158
  2. Yazar: ALİ ASLAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ERHAN TATAR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nefroloji, Nephrology
  6. Anahtar Kelimeler: End Stage Renal Failure, Hemodialysis, Intradialytic Hypotension, Intradialytic Hypertension, Mortality, Cardiovascular Events
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İzmir Bozyaka Eğt. ve Arş. Hast.
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 71

Özet

Amaç: Son dönem börek yetmezliği (SDBY) glomerüler filtrasyon hızının (GFH) 15ml/dk/1,73m2 altına düşmesi olarak tanımlanmaktadır. Son dönem böbrek yetmezliğindeki hastalar metabolizmanın ürettiği toksik maddeleri vücuttan uzaklaştıramaz ve vücudun volüm durumunu ayarlayamaz, bu yüzden renal replasman tedavisine(RRT) ihtiyaç duyarlar. Üç çeşit RRT tipi vardır ;böbrek nakli (BN), periton diyalizi (PD) ve hemodiyaliz (HD). HD, Türkiye ve dünyada en sık kullanılan RRT tipidir. HD tedavisi sırasında kan basıncı (KB) değişiklikleri yaşanmaktadır. HD'nin en yaygın komplikasyonu intradiyalitik hipotansiyondur (İDH). HD'nin diğer önemli bir komplikasyonu da intradiyalitik hipertansiyondur (İDHT). Çalışmamızda başlangıç HD seanslarında diyaliz içi kan basıncı değişikliklerinin hasta sonlanımı üzerinde etkisini araştırarak literatüre katkıda bulunmayı amaçladık. Hastalar ve Yöntem: Çalışmamıza 01.01.2017-31.12.2021 tarihleri arasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tıp Fakültesi Bozyaka Eğitim Araştırma Hastanesi nefroloji polikliniğine başvurarak SDBY nedeniyle HD tedavisi planlanması amacıyla nefroloji servisine yatışı yapılan 18 yaş üzeri 226 hasta dahil edilmiştir. Çalışmamız retrospektif ,kesitsel, gözlemsel ve tanımlayıcı bir çalışmadır. Çalışmaya dahil edilen hastaların herhangi bir müdahalesi olmamıştır. Hastaların intradiyalitik KB takipleri arşiv HD takip dosyasına bakılarak kayıt edilmiştir. Ayrıca hastaların HD başlama tarihi ve seans sayısı, HD tedaviside damar yolu erişim şekli, HD ilk seans giriş-çıkış ve HD son seans giriş-çıkış sistolik kan basıncı (SKB) ve diastolik kan basıncı (DKB), kullandığı ilaçlar ,arşiv HD takip dosyalarından kayıt edildi. Hastane Bilgi Yönetim Sistemi (HBYS) E-nabız uygulaması ve medulla eczane uygulaması üzerinden hastaların demografik özellikleri, ek hastalıkları, primer böbrek hastalığı( PBH), kardiyovasküler olay (KVO), hastaneye tekrar yatış (HTY) ve mortalite bilgileri kayıt edildi. Hastaların diyaliz içi KB değişiklerinin hangi faktörlerden etkilendiği ve diyaliz içi KB takibinin 1 yıllık mortalite, KVO ve HTY ile ilişkisini araştırdık. Bulgular: Çalışmamızda 226 hastanın 1222 HD seansı incelendi. Diyaliz içi KB takiplerine göre İDH (%19,4) ,İDHT ise (%21,9) oranında görülmüştür. Hasta takiplerinin ilk 1 yılı içinde 36 hastada (%15,9) ölüm, 23 hastada (%10,1) KVO , 89 hastada ise HTY yapıldığı saptanmıştır. Çalışmamızdaki hastalardan 119 hasta en az bir defa İDH atak 133 hasta en az bir defa İDHT yaşamıştır. 36 hasta İDH ve/veya İDHT atak yaşamamıştır. İDH ve/veya İDHT atak yaşayan hastalarda KVO, mortalite ve HTY oranları artmıştır. İleri yaş, konjestif kalp yetmezliği (KKY) öyküsü, HD ilk seansta giriş SKB ve DKB 'nın düşük olması, yüksek toplam ultrafilrasyon (UF) oranı, İDH için risk faktörüdür ve hastaneye yatış süresini uzatmaktadır. İleri yaş, HT öyküsü, HD ilk seansta giriş DKB ortalamasının düşük olması, toplam UF miktarının fazla olması İDHT için risk faktörüdür. Bu durum hastane yatış süresi uzatmaktadır ve mortalite oranı arttırmaktadır. Sonuç: HD'ye giren SDBY hastalarında en önemli mortalite nedenlerinden biri KVO'dır. İDH ve İDHT HD'ye giren hastalarda KVO ve HTY nedenlerini arttırdığı gösterilmiştir. Bizim çalışmamızda literatür ile uyumlu olarak SDBY hastalarında İDH ve İDHT 'nin KVO riskinde artışa neden olduğu gösterilmiştir. HD giren hastalarda HD işlemi öncesi ve HD işlemi anında alınacak tedbirler ile İDH ve İDHT riskinin azaltılması hastaların komorbid ve sağkalımlarının iyileştirilmesi için önem teşkil etmektedir. Anahtar Kelimler: Son Dönem Böbrek Yetmezliği, Hemodiyaliz, İntradiyalitik Hipotansiyon, İntradiyalitik Hipertansiyon, Mortalite, Kardiyovasküler Olay

Özet (Çeviri)

Objective: End-stage renal disease (ESRD) is defined by a glomerular filtration rate (GFR) falling below 15 ml/min/1.73 m², indicating severe renal impairment. Patients with end-stage renal disease are unable to eliminate toxic metabolites from their body and regulate their fluid status due to which they require renal replacement therapy (RRT). There are three types of RRT: kidney transplantation (KT), peritoneal dialysis (PD), and hemodialysis (HD). HD is the most commonly used RRT modality both in Turkey and globally. Variations in blood pressure (BP) are observed during HD, with intradialytic hypotension (IDH) being the most prevalent complication. Another significant complication of HD is intradialytic hypertension (IDHT). In our study, we aimed to contribute to the literature by investigating the impact of intradialytic blood pressure changes during initial HD sessions on patient outcomes. Patients and Methods: A total of 226 patients aged 18 years and older, who were admitted to the nephrology department for the purpose of initiating hemodialysis (HD) due to end-stage renal disease (ESRD) at the Nephrology Clinic of Bozyaka Training and Research Hospital, Izmir University of Health Sciences, between January 1, 2017, and December 31, 2021, were included in our study. Our study is retrospective, cross-sectional, observational, and descriptive in nature. No interventions were performed on the included patients. Intradialytic blood pressure (BP) monitoring of the patients was recorded by reviewing the archive HD monitoring files. Additionally, information regarding the start date and number of HD sessions, method of vascular access for HD treatment, systolic blood pressure (SBP) and diastolic blood pressure (DBP) at the beginning and end of the first HD session, medications used by the patients were recorded from the archive HD monitoring files. Demographic characteristics, comorbidities, primary kidney disease (PKD), cardiovascular events (CVE), hospital readmissions (HR), and mortality information of the patients were recorded through the Hospital Information Management System (HIMS), E-nabız application, and Medulla Pharmacy application. We investigated the factors influencing intradialytic BP changes and the relationship between intradialytic BP monitoring and 1-year mortality, CVE, and HR. Results: A total of 1,222 HD sessions from 226 patients were analyzed in our study. According to intradialytic BP monitoring, intradialytic hypotension (IDH) was observed in 19.4% and intradialytic hypertension (IDHT) in 21.9% of the sessions. Within the first year of patient follow-up, mortality was observed in 36 patients (15.9%), cardiovascular events (CVE) in 23 patients (10.1%), and hospital readmissions (HR) in 89 patients. Among the study patients, 119 experienced at least one episode of IDH, 133 experienced at least one episode of IDHT, and 36 did not experience any IDH or IDHT episodes. Patients who experienced IDH and/or IDHT episodes showed increased rates of CVE, mortality, and HR. Advanced age, history of congestive heart failure (CHF), lower initial systolic and diastolic BP values during the first HD session, higher total ultrafiltration (UF) ratio, were identified as risk factors for IDH, prolonging hospital stay. Advanced age, history of hypertension (HT), lower mean initial diastolic BP during the first HD session, and higher total UF volume were identified as risk factors for IDHT. This situation prolonged hospitalization duration and increased mortality rate. Conclusion: Among ESRD patients undergoing HD, cardiovascular events (CVE) are a significant cause of mortality. It has been demonstrated that both intradialytic hypotension (IDH) and intradialytic hypertension (IDHT) contribute to increased incidence of CVE and hospital readmissions (HR) in patients undergoing HD. Consistent with the literature, our study showed that IDH and IDHT in ESRD patients undergoing HD lead to an elevated risk of CVE. Taking precautions before and during HD procedures to mitigate the risks of IDH and IDHT is crucial for improving the overall well-being and survival of HD patients, in line with the findings of our study.

Benzer Tezler

  1. Planlanmamış hemodiyalize yol açan nedenler ve olguların seyri

    Causes of unplanned heamodialysis and prognosis of the cases

    KORAY UZUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    NefrolojiMersin Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SERAP DEMİR

  2. Hemodiyaliz hastalarında abdominal aort anevrizması sıklığı ve risk faktörleri

    Insidans and risk factors of abdominal aort aneurysm in hemodialysis patients

    ALTAY KANDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    NefrolojiAnkara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. GÖKHAN NERGİZOĞLU

  3. Renal transplantasyon veya kronik hemodiyaliz tedavisi uygulanan renal amiloidoza sekonder son dönem böbrek yetmezliği gelişmiş olguların klinik ve laboratuvar özellikleri

    Clinical and laboratory characteristics of hemodialysis andrenal transplant patients with AA amyloidosis

    ECE BİLGİÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    NefrolojiAnkara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KENAN KEVEN

  4. Hemodiyaliz ve periton diyalizi hastalarında lipid profili, homosistein ve karotis intima media tabakası kalınlığının karşılaştırılması

    Comparison of lipid profili, homocysteine levels and carotid intima media thickness between hemodialysis and periton dialysis chronic renal failure patients on

    SERDAL ADANA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    NefrolojiSüleyman Demirel Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. M. TUĞRUL SEZER

  5. Renal transplantasyon ile izlenen pediatrik hastalarda nötrofil lenfosit oranı ve trombosit lenfosit oranının akut rejeksiyonla ilişkisinin ve kronik allogreft nefropatisini belirlemedeki rolünün değerlerlendirilmesi

    The value of the relationship of neutrophil lymphocyte rate and platelet lymphocyte ratio with acute rejection and their role in determination of chronic alllogreft nephropathy in pediatric patients followed after renal transplantation

    HÜLYA ERCAN EMREOL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGazi Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BAHAR BÜYÜKKARAGÖZ