Tarihsel süreç içinde türkiye'nin ortadoğu politikası
Turkey's middle east policy in the historical process
- Tez No: 825760
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA ALBAYRAK
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2016
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Kırıkkale Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 255
Özet
Dış politikanın Ortadoğu boyutuna cumhuriyetin ilk döneminde özel bir önem atfedilmemiş ve ilişkiler düşük düzeyde kalmıştır. Menderes döneminde bölgeye Batının çıkarlarını gerçekleştirmek adına yaklaşılmış, bu ise uygulamada oldukça olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Bu olumsuz sonuçları giderme ve bölge devletlerinin desteğine ihtiyaç duyma 1960-1980 arası dönemde bölgeye yönelik yaklaşımı şekillendirmiş, bir zorunluluk sonucu ortaya çıkan bu durum olumlu sonuçları beraberinde getirmiştir. Benzer bir nitelik 12 Eylül darbesi döneminde de görülmüştür. 1983'te iktidara gelen Özal, bölge ile Türkiye arasındaki bağlara pozitif bir nitelik yüklemiş, Batı-Doğu ekseninde bölgeyi Türk dış politikası için olumlu bir şekilde değerlendirmiş ve ekonomik çıkar bağlamında bölgeye yönelik bir yaklaşıma sahip olmuştur.Koalisyonlar döneminde(1991-2002), bölgeden algılanan tehdit yaklaşımın niteliğinin güvenlik olmasına neden olmuş, bunun yanında bu dönem niteliklerin dikkate alınmadığı, bölgeden uzaklaşılmaya başlandığı ve belirsizlik unsurlarının olduğu bir dönem olmuştur. Ecevit ve Cem'in bölgeyi önemseyen, işbirliği arzusunda olan ve Türkiye'ye belli bir rol atfeden yaklaşımına rağmen bu dönemdeki ilişkilerin genel niteliği ve sonuçları olumsuz bir yönde olmuştur. AKP iktidarı döneminde, Türkiye'nin Ortadoğu'ya yönelik yaklaşımı belli bir vizyon dahilinde gelişmiştir. Bu vizyon; Türkiye'nin bölgeye uyum sağlayabilmesini, genelleyici, yüzeysel ve olumsuz yaklaşımlardan kaçınılmasını, özerk bir dış politika anlayışıyla hareket edilmesini, özgürlük ve güvenlik dengesinin uygulanabilmesini, komşularla sorunların sıfıra indirilmesini, ilişkilerin karşılıklı bağımlılığa yol açacak şekilde geliştirilmesini, bununda yeni diplomatik üslup ve ritmik diplomasi bağlamında yapılmasını öngörmektedir. Bölgeyi önemseyen bir yaklaşımın ürünü olan bu anlayışla uygulamada olumlu sonuçlar alınmıştır. Bununla birlikte, 2011 yılında başlayan Arap Baharı ile birlikte Türkiye-Ortadoğu ilişkilerinde yakalan pozitif ivme düşüşe geçmiştir.
Özet (Çeviri)
An exclusive importance was not attributed to the Middle East aspect of foreign policy in the early years of republic and relationships remained lowly. In Menderes period, the approach toward region aimed to realise the interests of the West and this caused rather unfavorable consequences to emerge. Eliminating those unfavorable consequences and the need to acquire region's states' help shaped the approach toward region, in between 1960 and 1980 period, and this condition, which emerged as an obligation, brought favorable consequences with it. Another similar attribution has been seen in the period of September 12 military coup, too. Özal, who came to power in 1983, approached the region as a part of sense of belonging, assigned a positive meaning to the connections between the region and Turkey, assessed the region in a positively manner for Turkish Foreign Policy in the West-East axis and had an understanding related to the region, concerning economic interest. In the term of coalitions(1991-2002), the sense of threat which was perceived from the region caused the approach to be one focusing on security. In addition, this term was one that disregarded qualities, and one that witnessed a detachment from the region and included obscurities. Despite Ecevit and Cem's caring attitude towards the region, and their intents to collaborate and set Turkey on a certain path, the overall quality and consequences of the term were negative. During AKP term, Turkey's approach towards Middle East improved significantly in line with a certain vision. This vision envisaged; the adaptation of Turkey to the region, the avoidance of generalizing, shallow, and negative approaches, the will to act with an autonomous foreign policy, the aim to realize freedom and security equation, the intent to experience zero issues with neighbour states, the improvement of the relations within the scope of mutual dependency, and realizing all these within the context of the new diplomatic tone and rhytmic diplomacy. As a result of this attitude, which cared for the region, positive results have been obtained. However, with Arab Spring, which started in the 2010s, the nature of Turkey-Middle East relations will be damaged.
Benzer Tezler
- Türkiye-İsrail askeri işbirliğinin Türkiye'nin Ortadoğu politikasına etkileri
The effect of Turkey Israel military collaboration on Turkey's politics towards Middle East
MEHMET ERDEM
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
Uluslararası İlişkilerGazi ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF.DR. MÜMTAZ'ER TÜRKÖNE
- 1957 Krizi'nden Suriye iç savaşı'na Suriye'ye yönelik Türk dış politikası
From 1957 crisis to Sryian civil war Turkish foreign policy towards Syria
AYŞENUR TAKKAÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Uluslararası İlişkilerKaramanoğlu Mehmetbey ÜniversitesiSiyasi Tarih ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ESRA ÇAVUŞOĞLU
- Turkey's Balkan policy after the Cold War in the context of the independence process of Kosovo
Kosova'nın bağımsızlık süreci kapsamında Soğuk Savaş sonrası Türkiye'nin Balkan politikası
MEHMET CEM OĞULTÜRK
Doktora
İngilizce
2012
Siyasal BilimlerYeditepe ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MESUT HAKKI CAŞIN
- İsrail Devleti'nin ortaya çıkışı, İsrail'in Türkiye tarafından tanınması ve bu durumun Türk dış politikasındaki rolü (1948-1958)
The emergenge of the State of Israel, recognition of Israel by Turkey and its role in Turkish foreign policy (1948-1958)
EDA TAŞDEMİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
TarihKırşehir Ahi Evran ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YAŞAR ÖZÜÇETİN