Geri Dön

Affective computing in generative art installations: The case of emo-land

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 825873
  2. Yazar: NİMA SHARAFİ ROHANİ
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ AYŞEGÜL AKÇAY KAVAKOĞLU
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Peyzaj Mimarlığı, Landscape Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Peyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Peyzaj Mimarlığı Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 91

Özet

Bu tez, duygusal ve etkileşimli ortamlarda insan duygusu ile Yapay Zeka (YZ) arasındaki ilişkiyi araştırmaktadır. Özellikle duygusal teknolojilerin YZ ile entegrasyonunu, generatif sanat enstalasyonları içinde Sakin Teknoloji ile birleştirmeyi hedeflemektedir. Ayrıca, mevcut YZ ve Nesnelerin İnterneti (NI) teknolojileri tarafından büyük ölçüde ihmal edilen halka açık yerlerdeki bireylerin dikkat dağıtıcı etkilerini azaltmayı amaçlamaktadır. Duygular, insanların davranışları ve karar verme süreçlerinde önemli bir rol oynamakta olup, inşa edilmiş çevre duygular ve iyilik üzerinde derin bir etkiye sahiptir. Bu nedenle, bu araştırma duygusal ve etkileşimli enstalasyonların kullanıcıların dikkatini nasıl etkileyebileceğini ve halka açık mekanlardaki dikkat dağıtıcıları nasıl azaltabileceğini araştırmaktadır. Araştırma, halka açık mekanlarda enstalasyonlar tasarlamak için generatif sanat, duygusal hesaplama, sakin teknoloji ve ortam medyası teorilerinden yararlanarak bir çerçeve geliştirmektedir. Araştırma, kentsel mekanlarda dikkate hak ve ortam ortakları kavramını araştıran ortak kavramı keşfetmektedir. Sakin Teknoloji ve Duygusal Hesaplama kavramlarını birleştirerek, bu çalışma, ortam ortaklarının kavramlaştırılması ve eleştirel bir değerlendirme yapma amacıyla yerleşik medya yaklaşımlarını benimsemeyi hedeflemektedir. Araştırma metodolojisi, halka açık mekanlarda uygulanan generatif teknikleri içeren bir hesaplama sisteminin geliştirilmesini içermektedir. Yüz ifadeleri, Yüz Duygu Tanıma (YDT) için eğitilmiş bir Konvolüsyonel Sinir Ağı (KSN) modeli aracılığıyla duyguları tespit etmek için bir parametre olarak kullanılmaktadır. Yapay Zeka modelleri ve projeksiyon haritalama kullanılarak geliştirilen etkileşimli bir görsel sanat arayüzü olan Emo-Land tasarlanmıştır. Enstalasyondaki desenlerin karmaşıklığı, kullanıcının duygusal durumuna bağlı olarak adapte olmaktadır. Tez, Sakin Teknoloji prensiplerini ve bunların Emo-Land enstalasyonuna uygulamalarını tartışmaktadır. Ayrıda, biyofilik desenlerin kullanımını araştırmaktadır. Bu desenler, biyofili hipotezi ve Dikkat Restorasyon Kuramı ile ilişkilidir ve sakinleştirici ve dikkat yenileyici bir ortam yaratmak için kullanılmaktadır. Bu araştırma, insan değerlerini, anlam oluşturmayı ve sosyal bağlamda yer alan ve bedensel eylemi vurgulayan üçüncü dalga İnsan-Bilgisayar Etkileşimi (İBE) ile uyumlu bir yaklaşıma sahiptir. Önerilen sistem kullanılabilirliğinin değerlendirmesi, genel olarak olumlu bir yanıt aldı; kullanıcılar bunu kullanmanın kolay olduğunu fark etti ve etkileşim deneyimleriyle memnuniyetlerini dile getirdiler. Değerlendirme, öğrenme kolaylığı, verimlilik ve memnuniyet boyutlarını içeriyordu. Özellikle, kullanıcılar tasarımın kullanıcı dostu ve etkileyici olduğunu buldular, ancak verimliliğini daha da artırmak için bazı iyileştirmelere ihtiyaç duyulduğu görüldü. Kullanıcı deneyimleri açısından, çoğu soru olumlu geri bildirim aldı ve olumlu bir ambiyans ve mekânsal adaptasyon vurgulandı. Kullanıcıların duyguları kurulumdan etkilendi, ancak katılımcılar görselleştirmenin eksiksiz bir rehberlik olmaksızın duygusal düzenlemeyi zorlaştırdığına işaret ettiler. Biyofilik desenler dikkati geri kazanmaya katkıda bulunsa da, tam anlamıyla anlamlarını kavramakta zorlandılar. Yine de, katılımcılar kurulumun katılımcı etkileşimi yönünü olumlu bir şekilde değerlendirdi ve bu durum, kullanıcı deneyimlerini artırma potansiyelini vurguladı. Bu çalışmanın bulguları, duygusal ve etkileşimli enstalasyonların halka açık mekanlarda kullanıcıların dikkatini nasıl etkilediğini ve dikkat dağıtıcıları nasıl azalttığını anlama konusuna katkı sağlamaktadır. Sakin Teknoloji prensiplerini dahil etmek ve biyofilik desenleri kullanmak suretiyle, araştırma halka açık mekanlarda ortam ortaklarını teşvik eden generatif enstalasyonların tasarımı konusunda yeni perspektifler sunmaktadır.

Özet (Çeviri)

This thesis explores the relationship between human emotion and Artificial Intelligence (AI) in affective and interactive environments. The goal is to reduce individuals' distractions in public places, an area largely neglected by current AI and IoT technologies. Emotions play a significant role in people's behavior and decision- making, and attention. On the other hand, the built environment has a profound impact on emotions, and well-being. Therefore, this research investigates how affective and interactive installations can influence users' attention and mitigate distractions in public spaces. This study stands at the intersection of several critical domains, drawing upon theories of generative art, affective computing, calm technology, and ambient media to forge a comprehensive framework for the design of installations within public spaces. While extensive research has explored the realm of interactivity, the intricate relationship between generative art installations, affective computing, and architectural elements has remained ambiguous. In this context, the research not only sheds light on these connections but also elucidates how technological advancements and computational capabilities can infuse deeper connections and fresh dimensions of interactivity, serving as a means to counteract the pervasive distractions that have proliferated in the age of ubiquitous screen technology. This study thus emerges as a pivotal contribution in the ongoing quest to harness technology and design for the purpose of restoring attention, fostering meaningful connections, and redefining the human experience within public environments. The research methodology involves the development of a computational system that incorporates generative techniques applied through installations in public spaces. Facial expressions are used as a parameter to detect emotions through a Convolutional Neural Network (CNN) model trained for Facial Emotion Recognition (FER). An interactive visual art interface called Emo-Land is designed and developed using AI- models and projection mapping. The complexity of patterns in the installation adapts based on the user's emotional state. By discussing the principles of Calm Technology and their application to the Emo- Land installation, the study tries to create an installation that let the users to restore their attention. This research aligns with the third wave of Human-Computer Interaction (HCI), emphasizing human values, meaning-making, and socially situated and embodied action. The evaluation of the Emo-Land's usability garnered an overall positive response, with users perceiving it as easy to use and expressing contentment with their interaction experience. The assessment encompassed dimensions of easey to use, efficiency, and satisfaction. Notably, users found the installation's design user-friendly and engaging, though some improvements are required to enhance its efficiency further. In terms of users' experiences, the majority of questions received favorable feedback, underscoring a positive ambiance and enhancing the spatial experience. Users' emotions were influenced by the installation. Biophilic patterns, while contributing to attention restoration, posed challenges in fully grasping their meanings. Nevertheless, participants positively regarded the participatory interaction aspect of the installation, highlighting its potential for enhancing user experiences. The findings of this study contribute to the understanding of how affective and interactive installations influence users' attention in public places and reduce distractions. By incorporating principles of Calm Technology and utilizing biophilic patterns, the research offers new perspectives on designing generative installations that foster an ambient commons in public places.

Benzer Tezler

  1. Türkiye'de su hakkı

    The right to water in Turkey

    YILDIZ AKEL ÜNAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERDOĞAN BÜLBÜL

  2. Emotion recognition using deep learning focusing on the hand and facial expressions

    El ve yüz ifadelerine odaklanan derin oğrenmeyi kullanarak duygu tanıma

    HASANAIN JAWAD RADEEF

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve KontrolAnkara Üniversitesi

    Bilgisayar Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. YILMAZ AR

  3. Image reconstruction with deep learning and applications in MR images

    Derin öğrenme ile görüntü geriçatımı ve MR görüntülerinde uygulamaları

    AMIR AGHABIGLOU

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    Mekatronik Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mekatronik Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ENDER METE EKŞİOĞLU

  4. Generating personalized abstract art paintings by using people's life energy distribution

    İnsanların hayat enerji dağılımlarını kullanarak kişiselleştirilmiş soyut sanat tabloları üretmek

    FURKAN AYAS

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve KontrolDokuz Eylül Üniversitesi

    Bilgisayar Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ FERİŞTAH DALKILIÇ

  5. Gerçek DRAM aygıtlarında dörtlü etkinleştirme ile yüksek hızda gerçek rastgele sayı üretilmesi

    Quac-trng: High-throughput true random number generation using quadruple row activation in commodity DRAM chips

    ATABERK OLGUN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve KontrolTOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi

    Bilgisayar Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OĞUZ ERGİN