Geri Dön

Encapsulation of echium oil and saffron extract in electrospun nanofibers

Echıum yağı ve safran ekstraktının elektroeğrilmiş nanoliflerde enkapsülasyonu

  1. Tez No: 827792
  2. Yazar: ZAHRA NAJAFI
  3. Danışmanlar: PROF. DR. NEŞE ŞAHİN YEŞİLÇUBUK, PROF. DR. FİLİZ ALTAY
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Gıda Mühendisliği, Food Engineering
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Gıda Mühendisliği Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 176

Özet

Bu doktora tez çalışmasında Echium tohum yağı ve safranın biyoaktif bileşiklerini içeren nanoliflerin biyopolimeler kullanılarak üretimi, nanoliflerin karakterizasyonları, optimize edilen nanotaşıyıcların gastrointestinal in vitro salım performansları ve kinetiklerinin detaylı olarak araştırılması hedeflenmiştir. Ayrıca nanoliflerin farklı uygulamalardaki (taşıyıcı sistem veya gıda kaplama malzemesi) etkileri çalışılmıştır. Biyoaktif bileşenler, sağlığı geliştirici birçok özelliğe sahip oldukları için, fonksiyonel gıdaların geliştirilmesine ilgi artmaya başlamıştır. Echium tohumu yağı, özellikle stearidonik asidi (SDA) kapsayan, bitkisel uzun zincirli çoklu doymamış yağ asitlerinin (UZÇDYA) önemli bir kaynağı olarak tanımlanmıştır. SDA'nın önemi, eikosapentaenoik asit (EPA) ve dokosaheksaenoik asit (DHA) biyosentezinde öncül olmasından kaynaklanmaktadır ve EPA'ya dönüşüm verimi (%30), alfa-linolenik asitten (ALA) daha yüksektir (%7). Ayrıca, kanser önleyici aktiviteye sahip olduğu ve muhtemelen koroner hastalıkların ve bağışıklık sistemi bozukluğunun üzerine etkili olduğu rapor edilmektedir. Safran, değerli biyoaktif bileşiklerinin sayesinde, sağlığı geliştirici aktivitelere sahip olduğu için, tüketicilerin dikkatini çekmektedir. Krosinler, pikrokrosin ve safranal, safranın ana aktif bileşenleridir. Bu bileşenler antioksidan, antitümör ve nöroprotektif aktivitelere sahiptir. Bu tez çalışmasında, elektro-eğirme yeni ortaya çıkan bir elektrohidrodinamik yöntemi olarak, oksidasyona oldukça duyarlı olan ÇDYA'lerinin ve safran ekstraktının (SE) enkapsülasyonu için uygulanmıştır. Buna ek olarak, safran ekstraktı doğal bir antioksidan olarak, nanoliflerdeki kapsüllenmiş olan yağın oksidatif stabilitesini arttırma potansiyeli değerlendirmiştir. İlk olarak safranın biyoaktif bileşikleri geleneksel ve yeni yöntemlerle, farklı çözücüler kullanılarak ekstrakte edilmiştir. Sonraki aşamada en yüksek antioksidan aktiviteye sahip olan ekstrakt dondurularak kurutulmuş ve lipid oksidasyonunu geciktirmek için yemeklik yağlara ilave edilmiştir (Bölüm 3). Daha sonra 4. Bölümde farklı kaplama malzemeleri kullanılarak elektro-eğirme yöntemiyle, SE ve EO kapsayan nanoliflerin üretilmesi hedeflenmiştir. SE, SE yüklü nanoliposome (SENL) ve Echium yağı (EY) emülsiyonu ile yüklü Pul-Pec ve Pul-PPI-Pec kompozit NL su çözücüsü kullanarak üretilmiştir. Taramalı elektron mikroskobu ile yapılan morfolojik çalışmalarla, Pul-Pec ve Pul-PPI-Pec NL'lerin 112,2 nm ve 115 nm olan ortalama lif çapları, EY emülsiyonu eklenmesi ile 163 ve 125 nm'ye yükseldiğini göstermiştir. Ayrıca, her iki biyoaktif bileşiğin (EY ve SENL) elektroeğirme çözeltilerine ilavesi sonucunda, daha kalın lifler elde edilmiştir. Nanolif karışımlarında gömülü olan SE ve EY, sırasıyla %70 ve %65'in üzerinde enkapsülasyon verimliliğine (EV) sahiptir. Çeşitli depolama günlerinde (50 °C) nanoliflerin FTIR spektrumları kaydedilmiştir ve A 3010 cm-1/A 2925 cm-1 oranı her numune için hesaplanmıştır. Bu oran, yağın doymamışlık derecesini belirlenmesi için kullanmıştır. Tüm numuneler için bu oranda artış görülmekte, en yüksek değerler SELN içeren PPI-Pul-Pec-EY nanoliflere ait olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak, bu polimerler oksidasyona karşı EY'ının en iyi korumasını sağlamıştır. Nanolif matrisine gömülü olan Echium yağının oksidatif stabilitesini ölçmek için FTIR tekniğine destek olarak diferansiyel taramalı kalorimetri (DSC) tekniği izotermal koşullarda kullanılmıştır. Dört farklı sıcaklığa maruz bırakılan nanolif numunelerinin DSC ekzotermlerinden elde edilen oksidasyon indüksiyon süresi (Ot), aktivasyon enerjisi (Ea) değerlerini hesaplamak ve EY yüklü nanolif numunelerinin raf ömrünü tahmin etmek için kullanılmıştır. DSC sonuçlarının FTIR sonuçları ile uyumlu olduğu görülmüştür. SENL'un Pul-PPI-Pec yağ yüklü karışımına eklenmesi, 20°C'de ölçülmüş Ot değerinde kontrole kıyasla üç kata kadar artışa neden olmuştur (SENL içermeyen Pul-PPI-Pec yağ yüklü NL'ler). Ayrıca, bu numune için en yüksek Ea (100,8 Kj.mol-1) ve en uzun raf ömrü tespit edilmiştir. Hem biyoaktiflerin salım davranışı hem de salım kinetiklerin incelenmesi için, salım profillerin verileri dört farklı kinetik modellerine (Rigter-Peppas, Sıfır derece, Birinci derece ve Higuchi modelleri) uymuştur. SELN yüklü NL karışımlarından crosin-4'ün salım hızı PBS solüsyonunda (7 saatte, %58-62), enkapsüle edilmemiş SE'nın hızından (3 saatte, %80) belirgin şekilde daha kontrollü ve yavaş olduğu gözlemlenmiştir. Krosin-4'ün transferi enkapsüle edilmemiş SE'den, 0. derece kinetik modele uymuş, ancak bu biyoaktif bileşenin NL örneklerinden salımı, Ritger-Peppas kinetik modeli ile uyum göstermiş ve Fickian difüzyon mekanizmasına göre meydana geldiği belirlenmiştir. EY salımı Pul-PPI-Pec NL'lerden simüle edilmiş bağırsak sıvısı koşulunda Ritger-Peppas modeline en uygun olduğu ve Fickian difüzyon mekanizmasına göre gerçekleştiği belirlenmiştir. Ancak, EY salımı Pul-Pec NL'lerden, Fickian olmayan mekanizmaya göre (difüzyon ve erozyon kombinasyonları) gerçekleşmiştir. EY'nın salım hızı çapraz-bağlı Pu-Pec NL karışımından daha yavaş olduğu, bunun nedeninin NL'lerin çözünmeye karşı daha yüksek direncinden kaynaklı olduğu düşünülmüştür. 5. Bölüm'de SE ile yüklenen zein nanolifleri (ZN) elektroeğirme yöntemiyle üretilmiş ve sonraki aşamada nano kaplama malzemesi olarak kullanılmıştır. Ayrıca farklı konsantrasyon ve uygulanan voltajın elektroeğirme prosesi üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Zein polimeri çözeltisi, üç farklı konsantrasyonda (%20, 25 ve %30) etanol-su (80:20) karışımı çözeltisinde hazırlanmıştır ve daha sonra elektroeğirme sırasında yüksek voltajlara (6 ve 14 kV) maruz bırakılmıştır. Ayrıca, polimer çözeltilerin viskozite, yüzey gerilimi ve elektriksel iletkenliği gibi özellikleri ölçülmüştür ve elde edilen nanoliflerin morfolojisi ile ilişkilendirilmiştir. SEM görüntüleri, %30'luk zein konsantrasyonun elektroeğirme işleminin soncunda, pürüzsüz ve boncuksuz NL'lerin üretimi mümkün olmuş, ancak %15 ve %20 konsantrasyonlarında zein çözeltilerinden, sırasıyla zein partikülleri ve nanolif ve boncuk karışımlarının oluştuğu görülmüştür. Ayrıca, uygulanan 6 kV'lük voltajda daha ince çaplı olan lifler elde edilmiştir. Bu sonuca dayanarak, %30 lük zein nanolifleri, taşıyıcı sistemi olarak SE'in enkapsülasyonu amacıyla (zein ağırlığına göre %5 ve %10 lük) kullanmaya seçilmiştir. Üretilen SE yüklü nanolifler morfolojik, termal ve moleküler özellikleri, enkapsülasyon verimliliği ve antioksidan aktivitesi açısından karakterize edilmiştir. SE'in (%10) nanoliflere eklenmesi ile, ortalama lif çapında önemli derecede artışa neden olduğu ortaya çıkmıştır (369'dan 440 nm'ye, 6 kV voltaj). SE yüklü ZN'lerin enkapsülasyon verimliliği (EV), HPLC ile yapılan ölçümler sonucunda belirlenmiştir. SE yüklü ZN'lerde toplam krosin ve pikrokrosin'in EV'si, sırasıyla %64 ve %47 olarak ölçülmüştür. LC-MS analizin sonuçlarına göre, safran ekstraktında pikrokrosin ve krosetin'in dört glikozil esteri olarak trans-krosin-4, trans-krosin-3, cis-krosin-3 ve cis-krosin-4 tespit edilmiştir. DSC sonuçları, SE'nin kristal yapısındaki değişikliği kanıtlamış olup, bu durum SE bileşiklerin zein proteinlerinin içinde başarılı bir şekilde enkapsüle edildiğini göstermektedir. SE (ağırlıkça %10'luk) yüklü zein nanolifinin (SEYZN) FTIR spektrumunda, bant pozisyonunda kaymalar ve hidroksil gruplarının düzlem içi bükülmesi nedeniyle birkaç bandın ortadan kalktığı görülmüştür. Bunun nedeni olarak, krosin moleküllerine ait olan hidroksil fonksiyonel grupları ile, zein'in amino grupları (NH2) arasında etkileşimlerden kaynaklı olabileceği düşünülmüştür. SEYZN'nin, kontrol numunelerine kıyasla (SE ve ZN) en yüksek antioksidan aktiviteye sahip olduğu tespit edilmiştir. Son aşamada, balık filetolarının kaplanması raf ömrü ve kalitesinin üzerinde etkisi araştırmak amacıyla,SEYZN (%10'luk) derisi alınmış balık filetolarına kaplanarak 2 ± 1 °C'de 8 gün boyunca balıklardaki bozulma, toplam uçucu bazik azot (TVB-N), tiyobarbitürik asit reaktif maddeler (TBARS), peroksit sayısı (PS), serbest yağ asitleri (SYA) ve pH dahil olmak üzere çeşitli fizikokimyasal testlerle incelenmiştir. SEYZN ile kaplanan numunelerin, soğuk muhafazanın 8. gününde TVBN değerlerinde kontrol grubuna göre %30 daha azalma olduğu görülmüştür. Numunelerin SEYNL ile kaplanması lipid oksidasyonu geciktirdiği, PS ve TBARS analizlerin sonuçlarına göre kanıtlanmıştır. Kontrol numunelerinin peroksit sayısı depolamanın 4. gününe kadar kademeli olarak 1,3 meq oksijen/kg'dan 4,4 meq O2/kg'a yükselmiş,ve ardından 8. güne kadar azalmıştır. Bunun aksine, kaplanmış numunelerin peroksit sayısının artış eğiliminde olduğu gözlenmiş, 8. günde 3,27 meq O2/kg'e yükselmiş ancak depolama sürecinde kontrol grubuna göre daha düşük değerler gözlenmiştir. Kontrol ve kaplanmış numunelerin SYA değerleri depolama süresince artmış ancak artış hızının kontrolden daha az olduğu tespit edilmiştir. SEYZN'ler, balık filetolarının raf ömrünü uzatmak için aktif bir gıda paketleme katmanı olarak kullanılabileceği sonucuna varılmıştır. Bölüm 6'da SE (ağırlıkça %10'luk) yüklü zein, Pul-Pec ve Pul-PPI-Pec nanoliflerin üretilmesi, özellikleri ve salım davranışları incelenmiştir. Üç farklı nanolifin morfolojik karakterizasyonu SEM ile yapılmıştır. Elde edilen düzgün ve boncuksuz liflerin çapları 103 ila 115 nm arasında tespit edilmiştir. Safrandaki biyoaktif bileşiklerin farklı polimerlerle etkileşimlerini ve proteinlerin ikincil yapısındaki değişiklikleri gözlemlemek için FTIR analizi de yapılmıştır. Krosin'in nanoliflerden in vitro salımı ve salım kinetiği mide-bağırsak ortamında, sindirim enzimlerini kapsayan veya kapsamayan simülasyon koşullarında incelenmiştir. Ayrıca in vitro salım çalışmaları Franz difüzyon hücreleri kullanılarak PBS solüsyonunda gerçekleştirilmiştir. In vitro salım profilinin mide sıvısında, Ritger-Peppas modeline uygun olduğu saptanmıştır ve krosin taşıması Pul-Pec ve Pul-PPI-Pec nanoliflerden Fickian difüzyon mekanizması ve zein nanoliflerden Fickian olmayan mekanizması ile gerçekleşmektedir. Franz difüzyon hücrelerinden elde edilen in vitro salım profillerinin, Ritgar-Peppas ve Higuchi modelleri uygun oldukları saptanmıştır, ayrıca krosin'in salımının Fickian kontrollü difüzyon taşıması ile gerçekleştiği bulunmuştur. SE yüklü nanoliflerin, safran bileşenlerin uzun süreli salımını sağlamak için bir taşıyıcı olarak kullanılabileceği ve transdermal uygulamalar için de kullanma potansiyele sahip olabileceği sonucuna varılmıştır. Çalışmanın son bölümünde ise (7.Bölüm), genel tartışmalar ve sonuçlar, gelecekteki beklentiler ve zorluklar irdelenmiştir.

Özet (Çeviri)

In this doctoral thesis, it was aimed to investigate the production of nanofibers containing Echium seed oil and bioactive compounds of saffron using biopolymers, the characterization of nanofibers and the in vitro release and kinetic studies of obtained nanocarriers. In addition, the different applications of nanofibers (carrier system or food coating material) were studied. Bioactive compounds possess many health promoting properties, therefore there is a growing interest in development of functional foods fortified with them. Echium seed oil is an important plant-origin source of long chain polyunsaturated fatty acids (LC-PUFAs), especially stearidonic acid (SDA). The importance of SDA, is due to its function as a precursor in biosynthesis of eicosapentaenoic acid (EPA) and docosahexaenoic acid (DHA) and its conversion efficiency to EPA (30 %) is higher than ALA (around 7%). Moreover, they have anti-cancer activity, and they probably reduce coronary diseases and immune disorders. Saffron is also attracting consumers' attention due to including valuable bioactive compounds exert important health-promoting effects. Crocins, picrocrocin, and safranal are the three main bioactive ingredients present in saffron stigmas and they exhibited antioxidant, antitumor and neuroprotective activities. Therefore, in this thesis study, electrospinning as an emerging electrohydrodynamic method, has been applied for encapsulation of PUFAs and saffron extract (SE), in addition the potential of SE as a natural antioxidant to enhance oxidative stability of encapsulated oil in nanofibers was evaluated. First, saffron bioactive compounds were extracted by conventional and novel approaches using different solvents, then the extract with the highest antioxidative activity was freeze-dried and incorporated into several edible oils to retard their lipid oxidation measured by Rancimat test (Chapter 3). Then, in Chapter 4, it was aimed to produce nanofibers from SE and EO by electrospinning using different coating materials. The electrospun Pul-Pec and Pul-PPI-Pec nanofibers (NFs) loaded with SE, SE loaded nanoliposome (SENL) and EO emulsion were produced using water as a solvent. Morphological studies by scanning electron microscopy (SEM) showed that uniform Pul-Pec and Pul-PPI-Pec NFs with average diameters of 112 nm and 115 nm were fabricated, by the addition of EO, the diameters of fibers increased to 163 and 125 nm. Moreover, thicker fibers were formed by incorporation of both bioactive compounds (EO and SENL) into electrospinning blends. SE and EO embedded into the blend NFs had encapsulation efficiencies (EE) greater than 70% and 65%, respectively. The FTIR spectra of all NFs were recorded at various storage days (50°C), and the A 3010 cm-1/A 2925 cm-1 ratio were calculated for each sample. This ratio indicates the unsaturation degree of the encapsulated oil. The values of this ratio which was calculated for samples revealed an upward trend, and the largest values belonged to EO-loaded PPI-Pul-Pec NFs with SELN. Therefore, this encapsulant provided the best protection for EO against oxidation. Beside FTIR method, isothermal differential scanning calorimetry (DSC) method was used to determine the oxidative stability of EO and EO embedded in NF matrix. The onset oxidation times (Ot) were obtained from DSC exotherms of NF samples. Four different temperatures were used to calculate activation energy values (Ea) and to predict the shelf-life of EO loaded NF samples. The DSC outcomes were in consistent with FTIR results. Incorporating SENL in EO loaded Pul-PPI-Pec NFs caused up to a three-fold increase in Ot at 20°C compared to control samples (EO loaded Pul-PPI-Pec NFs without SE). In addition, the greatest Ea (100.8 Kj.mol-1) and longest shelf-life was observed for this sample. The release behavior of both bioactive compounds and the kinetics involved were evaluated by fitting the release profile data to different kinetic models such as Rigter-Peppas, Zero-order, First-order, and Higuchi. The crocin-4 release rate from SELN loaded NF blends (58–62% over 7 hours) was noticeably slower than that of unencapsulated SE (80% over 3 hours). Crocin-4 transfer from unencapsulated SE followed zero-order kinetics, although its release from NF samples followed Ritger-Peppas model involved Fick-diffusion mechanism. EO release from Pul-PPI-Pec NFs governed by a Fickian diffusion mechanism according to the best fitted model (Ritger-Peppas). However, for cross-linked Pul-Pec loaded EO NFs under simulated intestinal fluid, the release mechanism was non-Fickian which governed by combinations of diffusion and erosion. The release rate of EO was slower in cross-linked Pul-Pec NF blend due to their greater resistance against degradation. In Chapter 5, zein nanofibers (ZNs) loaded with SE were produced by electrospinning method, which were subsequently used as a nanocoating material. The influences of concentration and voltage are investigated on the electrospinning process. The zein polymer was prepared in three different concentrations (20, 25 and 30 wt%) through dissolving in ethanol-water (80:20) and then exposed to high voltages (6 and 14 kV). In addition, the solution properties including viscosity, surface tension and electrical conductivity of polymers were determined and correlated with the morphology of resulted fibers. SEM images showed that smooth and bead-free NFs were obtained via electrospinning of zein at 30% w/v concentration, while zein particles and mixtures of nanofibers and beads was generated from zein solutions at 15 and 20 wt% concentrations. Moreover, fibers obtained at applied voltage of 6 kV resulted in narrower fibers. Consequently, zein nanofibers (30 wt%) was selected as a carrier to encapsulate SE (5 and 10 wt% respect to zein weight). The resulted ZNs loaded with SE were characterized in terms of morphology, thermal and molecular properties, encapsulation efficiency and antioxidant activity. Addition of SE (10%) into ZNs caused a significant increase in mean fiber diameter from 369 to 440 nm at 6 kV. The encapsulation efficiency (EE) of SE components within ZNs was assessed by HPLC method. EE of total crocin and picrocrocin, in ZNs loaded with SE (ZNLSE10%), were 64% and 47%, respectively. Picrocrocin and four glycosyl esters of crocetin, namely trans-crocin-4, trans-crocin-3, cis-crocin-3, and cis-crocin-4, were detected in SE by LC-MS. The alteration in the crystal structure of SE was validated by DSC profiles, demonstrated that SE molecules were successfully embedded into the zein proteins. The FTIR spectra of ZNLSE, indicated the disappearance of several peaks because of shifting in signals and in plane-bending of hydroxyl groups, it can be proof for formation of secondary interactions between hydroxyl functional groups of crocins and amino groups (NH2) of zein. The ZNLSE (10 wt%) exhibited the greatest antioxidant activity compared to SE and ZN as controls. In final step, with the aim of exploring the efficiency of ZNLSE on shelf-life and quality of fish fillets, skinless fish fillets were nanocoated with ZNLSE (10%). Deterioration of the fish samples at 2 ± 1 °C during the 8-days-storage period was investigated through several physicochemical tests including volatile basic nitrogen (TVBN), thiobarbituric acid reactive substances (TBARS), peroxide value (PV), free fatty acid (FFA) and pH. The TVBN values of the coated samples were 30% lower than those of the control group on the 8th day of cold storage. Lipid oxidation in coated samples was also retarded according to the results of PV and TBARs analysis. In contrast to coated samples, PV of uncoated samples increased gradually from 1.3 to 4.4 meq O2/kg until the 4th day of storage, and then decreased until 8th day whereas PV of coated samples showed an increasing trend and reached to 3.27 meq O2/kg on 8th day, and their PV were lower than control. The FFA values of control and treated samples slowly increased throughout storage, however the rate of increase for FFA values remained slower than control. It has been concluded that zein based nanofibers loaded with SE have the potential as an active food packaging layer to extend the shelf life of fish fillets. In Chapter 6, the fabrication, characteristics, and release behaviors of SE (10 wt%) loaded zein, Pul-Pec, and Pul-PPI-Pec NFs were investigated. The morphology of three different NFs was investigated by SEM. The resulted NFs were smooth and homogenous without bead structure, and they had fiber diameters ranging from 103 to 115 nm. To observe the interactions of the bioactive compounds in saffron with various polymers as well as changes in the secondary structure of proteins, FTIR tests were also carried out. The in vitro release of crocin from NFs were kinetically studied under gastrointestinal media, with and without the digestive enzymes. Furthermore, in vitro release studies were performed using Franz diffusion cells in PBS solution. The fitting of in vitro release data into Ritger-Peppas model, indicated that crocin transfer followed Fickian diffusion mechanism for Pul-Pec and Pul-PPI-Pec NFs samples and non-Fickian for zein NFs. The release data belongs to in vitro release studies by Franz-diffusion cells best fitted with Ritgar-Peppas and Higuchi models, in addition the crocin release was governed by Fickian controlled diffusion transport. According to the results, it can be concluded that SE-loaded NFs have the potential to be used as a carrier to provide prolonged release of SE and maybe for transdermal applications as a food supplement. In the final part of the study, the general discussions and concluding remarks are given in Chapter 7 along with prospects and challenges.

Benzer Tezler

  1. Production and encapsulation of MLM-type structured lipids and application in kefir product

    MLM-tipte yapılandırılmış yağların üretimi, enkapsülasyonu ve kefir ürününe uygulanması

    ALEV YÜKSEL BİLSEL

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    Biyoteknolojiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NEŞE ŞAHİN YEŞİLÇUBUK

  2. Encapsulation of caffeic acid in carob bean flour and whey protein-based nanofibers by electrospinning

    Kafeik asitin elektroeğirme yöntemi ile keçiboynuzu unu ve peynir altı suyu proteini içeren nanolifler içine hapsedilmesi

    SEMA ZEREN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Gıda MühendisliğiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SERPİL ŞAHİN

    PROF. DR. SERVET GÜLÜM ŞÜMNÜ

  3. Emülsiyon elektroeğirme yöntemiyle bazı tıbbi aromatik bitkilerin yağlarının akıllı polimerlerle nanolif yapısında enkapsülasyonu, enkapsülasyonun karakterizasyonu ve enkapsüle etken maddelerin kontrollü salım kinetiklerinin modellenmesi

    Encapsulation of oils of some medical aromatic plants in nanofiber structure with smart polymers, characterization of encapsulation and controlled release kinetics of encapsulated agents with emulsion electrospinning method

    SERCAN DEDE

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Gıda MühendisliğiHatay Mustafa Kemal Üniversitesi

    Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MUSTAFA DİDİN

  4. D vitamininin farklı enkapsülasyon teknikleri ile enkapsülasyonu

    Encapsulation of vitamin D with different encapsulation techniques

    ŞEYMA NUR AVCİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Gıda Mühendisliğiİnönü Üniversitesi

    Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SİBEL ULUATA

  5. Arı polenin ve elma sirkesinin kitosan ile enkapsülasyonu

    Encapsulation of bee pollen and apple cider vinegar with chitosan

    BUSE KERESTECİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Gıda Mühendisliğiİstanbul Aydın Üniversitesi

    Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. GÜLAY BAYSAL