Tarihi kentsel peyzaj yaklaşımı ile doğal ve tarihi çevre değişiminin ölçümü için bir model önerisi: İstanbul Boğaziçi sit alanı örneği
A model proposal for the measurement of natural and historical environment change with the historic urban landscape approach: The case of Istanbul Bosporus site
- Tez No: 828496
- Danışmanlar: PROF. DR. NURAN ZEREN GÜLERSOY
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Şehircilik ve Bölge Planlama, Urban and Regional Planning
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 240
Özet
Peyzaj, insanlık ve doğa arasındaki etkileşimin tarihi katmanlarının bir arşividir ve bu nedenle korumanın konusudur. Peyzaj, özgün miras alanlarını bütüncül bakış açısıyla belirleme, koruma, tanıtma aracı ve sürecidir.“Kültürel peyzaj”, insan ve yaşam alanlarının zaman içindeki değişimini ve ayırt edici özelliklerini temsil etmektedir. Kültürel peyzaj, insanların somut uygulamalarının, ihtiyaçlarının ve inançlarının doğal peyzajdaki yansımasıdır. Günlük yaşamın devamlılığını sağlamak için gerekli olan ritüelleri içermektedir. Kültürel peyzaj kavramının koruma bağlamıyla literatürde kullanılmasından sonra, tarihi çevrede bir koruma kavramı olarak ortaya çıkan“tarihi kentsel peyzaj”yaklaşımı ile kentsel peyzaj terimi gündeme gelmiştir. Kentsel peyzaj, değişimin farklı aralıklarla, seviyelerde ve büyüklüklerde meydana gelebileceği dinamik, karmaşık bir ortam olarak yeniden kavramsallaşmaktadır. Böylece, tarihi kentsel peyzaj, bir peyzajın tüm katmanlarını tanımlayan ve zaman içinde değişen çok boyutlu bileşenleriyle gelişen bir sistemi nitelemektedir. Kentsel peyzajın dinamizmi, koruma yaklaşımlarının durağan doğasına karşı kentin hızla değişen unsurlarına uyum sağlamak için koruma metodolojilerinin yeniden ele alınmasına yol açmaktadır. Doğal ve tarihi çevre korumada değişimi yöneterek korumayı sağlamak gerekli hale gelmektedir. Değişimin yönetimi zor olsa da miras değerlerindeki“değişim sınırlarını”veya“kabul edilebilir değişim seviyesini”belirleyerek özgünlüğü sürdürmek amaçlanmaktadır. Özgünlüğün belirlenmesi ve devamlılığının sağlanması ihtiyacı, tarihi kentsel peyzaj yaklaşımının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Tarihi kentsel peyzaj ile kabul edilebilir değişimin sınırlarını belirlemek için kentsel mirasa kapsamlı bir yaklaşım geliştirilmiştir. UNESCO, somut ve somut olmayan miras değerlerini birleştirmek, mirası korumak, değişimi yönetmek için 2011 yılında“tarihi kentsel peyzaj”yaklaşımını önermiştir. Bu yaklaşım, değişim eğilimini analiz etme ve özgün miras değerlerinin hassasiyetini anlamada önceki koruma uygulamalarından farklıdır. Bu yaklaşım, koruma hedeflerine ulaşmak için değişime karşı hassas olan miras bileşenlerine öncelik verilmesine yardımcı olmaktadır. Bu önceliklendirme, koruma başarısını da artırmaktadır. Bu nedenle, tarihi kentsel peyzaj yaklaşımı, kentsel mirasın korunabilmesi için miras değerlerindeki değişimin ölçülmesini ve yönetilmesini önermektedir. Bu araştırma, tarihi kentsel peyzaj yaklaşımı kapsamında kentin tarihi, doğal ve kültürel miras değerlerindeki değişimin değerlendirilmesine yönelik inceleme-ölçme-değerlendirme aşamalı bir fiziksel mekân analiz model önerisi geliştirmeyi amaçlamaktadır. Önerilen bu model, tarihi kentsel peyzaj yaklaşımında doğal ve kültürel kentsel çevre değişimini ölçmek için kullanılan aşamaları ve bileşenleri kullanmaktadır. Bu yaklaşım, farklı zaman aralıklarındaki değişimi incelemek ve değişim büyüklüğünü değerlendirmek için yeniden kavramsallaştırılmıştır. Belirlenen araştırma amacına yönelik bir içerikle organize edilen tezin ana araştırma sorusu: Doğal ve tarihi çevre korumada yeterli bulunmayan kısıtlayıcı koruma anlayışı, özgün miras devamlılığı için değişim yönetimi sağlayan“tarihi kentsel peyzaj”yaklaşımı kapsamında nasıl bir model ile geliştirilebilir? olarak belirlenmiştir. Bu ana araştırma sorusunun cevabına ulaşabilmek için iki adet ikincil araştırma sorusuna ihtiyaç duyulmuştur. Bunlar:“Tarihi kentsel peyzaj”yaklaşımı ile korunması amaçlanan doğal ve kültürel miras değeri olan tarihi çevredeki değişimin sınırlarını belirlemek için hangi bileşenler ele alınmalıdır? ve“Tarihi kentsel peyzaj yaklaşımı”kapsamında bir değişimin ölçümü modeli nasıl geliştirilebilir? sorularıdır. Tezin ikinci bölümünde ikincil sorulardan ilkine verilen cevap, tarihi kentsel peyzajın yaklaşımının bütüncül olduğudur. Araştırmada 2008-2021 yılları arasında tarihi kent peyzajı yaklaşımı kapsamında yapılan uygulamalar değerlendirilmiştir. Tarihi kentsel peyzaj yaklaşımının, kentin zaman içinde değişen tüm katmanlarını anlama ihtiyacına cevap verdiği tespit edilmiştir. Bu katmanlar, miras değerlerini oluşturan kültürel, doğal ve kimlik bileşenlerini içeren temel bir listede kategorize edilmiştir. Birinci ikincil soruya verilen ikinci cevap, tarihi peyzaj yaklaşımının uygulama süreci ile ilgilidir. Tarihi kentsel peyzaj yaklaşımının süreci altı adımda açıklanmaktadır. İlk adım haritalamadır. Diğer adımlar sırası ile özgün miras değerinin belirlenmesi (uzlaşma), değişim eğiliminin belirlenmesi (hassasiyet), kentsel miras değerlerinin kent ile uyumunun tanımlanması (uyum), hassasiyete bağlı yönetim önceliklerinin belirlenmesi (önceliklendirme) ve bütüncül yönetim kararlarının belirlenmesidir (iş birliği). Tezin ikinci bölümünde ikincil sorulardan ikincisine verilen cevap, tarihi kentsel peyzaj yaklaşımı kapsamında geliştirilen modeldir. Bu bölümde, doğal ve kültürel miras değerlerindeki mekânsal değişimi ölçmek için önerilen bütüncül bir yöntemin bulunmadığı saptanmıştır. Değişimin ölçümü için çeşitli araçlar tarif edilmiştir fakat kapsam dahilinde net bir metodoloji tanımlanmamıştır. Bu nedenle, ikinci ikincil araştırma sorusu, tarihi kentsel peyzaj yaklaşımı kapsamında geliştirilecek değişimin ölçümü modelinde kullanılacak bütüncül metodolojiyi oluşturmayla ilişkilidir. Koruma yaklaşımının kapsamı kentsel peyzajı temel aldığı için peyzaj değişimini incelemek için kullanılan yöntemler karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Değişimin retrospektif ölçümü için geliştirilen modelde“peyzaj değerlendirme”yönteminin kullanılması uygun bulunmuştur. Bu peyzaj değerlendirme yöntemi, altı aşamalı tarihi kentsel peyzaj yaklaşımına entegre edilmiştir. Böylece bu araştırma kapsamında oluşturulması amaçlanan değişimin ölçümü modeli belirlenmiş ve uygulama adımları tanımlanmıştır. Özgün miras devamlılığı için değişim yönetimi sağlayan“tarihi kentsel peyzaj”yaklaşımı, önerilen altı aşamalı değişimin ölçümü modeli ile doğal ve tarihi çevre korumada yeterli bulunmayan kısıtlayıcı koruma anlayışını geliştirilebilecektir. Bu öneri modelle ana araştırma sorusu da yanıtlanmıştır. Önerilen model, İstanbul Boğazı'nın sahil şeridi ve öngörünüm bölgelerini konu alan bir alan çalışmasında denenmiştir. Boğaziçi alanı, konumu, doğal ve kültürel özellikleri nedeniyle tarihsel olarak İstanbul, Türkiye ve dünya için ekolojik, sosyokültürel, politik ve ekonomik değeri olan bir bölge niteliği taşımaktadır. Bu nedenle Boğaziçi alanı, 14 Aralık 1974 tarihinde 8172 sayılı karar ile sit alanı ilan edilmiştir. 1983 yılı, sit alanı ilanından sonra Boğaziçi alanının doğal ve tarihi çevre korumasında kırılma noktasıdır. 22.07.1983 tarihinde 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli Sahil Şeridi ve Ön Görünüm Koruma Alanı İmar Planı yürürlüğe girmiştir. 22.11.1983 tarihinde 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu Boğaziçi bölgesine ilişkin koruma kanunu olarak uygulanmaya başlanmıştır. Bu uygulamalarla 1983 yılı itibari ile Boğaziçi'nin doğal ve tarihi çevresindeki miras değerlerinin kamu yararı gözetilerek korunması ve geliştirilmesi amaçlanırken, yapılaşma sınırlandırılmaya çalışılmıştır. Bu çalışmanın altı adımlı değişimin ölçümü modelindeki analizler bu nedenle 1983 ile 2018 yılları arasındaki verilerle yapılmıştır. 2018 yılı onaylı hali hazır verilerin alınabildiği araştırmanın yapıldığı tarihe en yakın olan tarihtir. Öneri modelin ilk adımı, haritalamada, çalışma alanının sınırları içindeki veriler coğrafi bilgi sistemi (CBS) kullanılarak bir araya getirilmiştir. Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgelerindeki miras değerleri, mevzuatta belirlenen korunacak değerler, arşiv taramaları, literatür taramaları ve alan araştırmaları ile belirlenmiştir. Modelin ikinci adımında, tüm özgün miras değerlerinin 35 veri seti ile kapsanması analiz edilmiştir. 1983 ve 2018 yılları için derlenen veri setleri, tarihi kentsel peyzaj yaklaşımının üçüncü adımı olan miras değerlerinin hassas bileşenlerini belirlemek için aynı koordinatlarda çakıştırılmıştır. Modelin üçüncü adımı sonunda elde edilen bulgulara göre Boğaziçi alanı sahil şeridi ve öngörünüm bölgelerinde 1983 ile 2018 tarihleri arasında altı veri setinde değişiklik olmadığı tespit edilmiştir. On iki veri seti düşük hassasiyet, sekizi orta hassasiyet, ikisi hassasiyet ve yedisi yüksek hassasiyet kategorilerinde gruplandırılmıştır. Tarihi kentsel peyzaj yaklaşımı kapsamında Boğaziçi alanının özgün miras değerlerinin devamlılığının sağlanması için 35 veri seti arasından önceliklendirilmesi gereken 17 veri seti belirlenmiştir. Koruma mevzuatı önceliklendirilen veri setlerindeki hassasiyeti anlayabilmek için modelin dördüncü adımında analiz edilmiştir. Boğaziçi Kanunu'nda esas alınan 22/7/1983 tarihli 1/1000 ölçekli Boğaziçi Öngörünüm Uygulama Planı'nda yer alan“yeni konut yapılamaz”ibaresinin koruma için yetersiz olduğu tespit edilmiştir. İmar planları ile koruma kararları arasında çelişkinin olduğu Boğaziçi öngörünüm bölgesinde, yapılı ve doğal çevre dengesinin bozulduğu saptanmıştır. Beşinci adımda, yüksek değişim oranına sahip olan ve önceliklendirilen hassas veri setlerine, bölgenin kalkınma hedefleri kapsamında koruma amaçlı öneriler geliştirilmiştir. Öneriler geliştirilirken, küreselleşmenin neden olduğu lüks konut, iş alanları ve turizm yatırımlarına olan talebin, Boğaziçi alanındaki değişimin etkisini artırdığına dikkat çekilmiştir. Tüm bu gelişmelerin yarattığı ve üst ölçekteki kararlardan kaynaklanan ulaşım baskısının, Boğaziçi alanındaki hassas bileşenlerin kırılganlığını arttırmaya devam edeceği ön görülmüştür. Modelin son adımında ise kamu, özel ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlar arasında iş birlikleri ve ortaklıklar kurarak tarihi bir kentsel peyzaj stratejisi geliştirilmesi önerilmektedir. Bu strateji kapsamında, doğal ve kültürel peyzaj bileşenleri arasında bağlantılar sağlanarak, kimlik bileşenlerinin devamlılığı için değişime dayalı bütüncül bir sistem planlanması önerilmektedir. Sonuç olarak, bu araştırmada, tarihi kentsel peyzaj yaklaşımı ile kentlerdeki doğal ve kültürel miras değerlerinin sürdürülebilirliği sağlanırken, bu değerlerin metropolün dinamiklerinden ayrılarak işlevini ve anlamını kaybetmemesi için bir içerik geliştirmek amaçlanmıştır. Bu amaçla, korumanın değişim yönetimine odaklı bir bağlamda ele alınabilmesi için bir model sunulmuştur.
Özet (Çeviri)
The landscape is an archive of layers in the history of interaction between humanity and nature; thereupon, it is the subject of conservation. It is the tool and process of identifying, protecting and promoting outstanding heritage sites from an integrative cross-border perspective. The“cultural landscape”represents human society, settlements' change over time, and their recognised characteristics. It is the tangible reflection of human practices, needs, and beliefs related to the natural landscape and was regarded as essential to ensure the continuity of daily life. The“urban landscape”was introduced as a conservation concept in historic environments within the historic urban landscape approach after establishing the cultural landscape in the conservation literature. This approach reconceptualised the urban landscape as a dynamic, complex environment where change can occur at different intervals and levels and with different magnitudes. The historic urban landscape, therefore, consists of an evolving system that changes over time, including multi-dimensional components that define the layers of a landscape. The dynamism of the urban landscape has led to the reconsideration of conservation methodologies to adapt to the rapidly changing elements of the city as opposed to the static nature of conservation approaches. Thus, urban conservation through managing change has become essential for natural and cultural protection. In achieving this, the challenge is maintaining authenticity by determining the“boundaries of change”or“acceptable level of change”. The challenge of identifying and sustaining authenticity provokes the emergence of the historic urban landscape approach. UNESCO recommended“the historic urban landscape”approach in 2011 to unite tangible and intangible heritage values and manage change to conserve heritage. This approach differs from previous conservation practices in analysing the trend of change and understanding the vulnerability of authentic heritage values. With this analysis and understanding, the approach assists in prioritising the heritage components to achieve the conservation targets. This prioritisation also increases the success of conservation. Therefore, the historic urban landscape approach proposes managing the change in heritage values to protect the urban heritage. In this conjuncture, this research aims to develop a spatial analysis model with monitoring-measurement-evaluation stages within the scope of the historic urban landscape approach. Therefore, the purpose is to evaluate the change in the city's historical, natural and cultural heritage values. Accordingly, the main research question is,“How can insufficient natural and historical environmental protection be enhanced with a model within the scope of the ”historic urban landscape“ approach that provides change management for the continuity of the authentic heritage?”Two secondary research questions are needed to answer the main research question. The first secondary research question is,“Which components should be considered to determine the limits of change in the historic environment that is a natural and cultural heritage value aimed to be protected with the ”historical urban landscape“ approach?”The second secondary research question is,“how can a change measurement model be developed within the scope of the historic urban landscape approach?”In the second chapter, the secondary questions are examined. The answer to the first secondary research question is that the scope of the historic urban landscape is holistic. The research evaluated case studies made within the scope of the historic urban landscape approach between 2008 and 2021. It is determined that the historic urban landscape approach responds to the need to understand all layers of the city that have changed over time. These layers are categorised in a fundamental list that includes cultural, natural and identity components that constitute the heritage values. The second answer to the first secondary question is about the process of the historic landscape approach. The method of the historic urban landscape approach is described in six steps. The first step is mapping. The following steps are the determination of the original heritage value (consensus), determining the trend of change (vulnerability), defining urban heritage values (integrate), identification of priorities (prioritise), and determination of integrated management decisions (partnership). While investigating the scope and steps of the historic urban landscape approach in the continuation of the second chapter, it is noted that no assessment methodology is recommended to measure spatial change. Four tools are described for measuring change, but no coherent methodology is defined within the scope. Therefore, the second secondary research question is to find the method for measuring change. Since the content of the approach is based on the urban landscape, the methods used to measure the landscape change have been evaluated comparatively. The landscape assessment method is determined to be used in the model developed to calculate the change retrospectively. This landscape assessment methodology is integrated into the six-step historic urban landscape approach. As a result, the change measurement model aimed to enhance management and conservation of change-dependent content of the city has been completed. The proposed six-step change measurement model is checked in a case study on the coastal and forescene zones of the Bosporus, Istanbul. The Bosporus is a waterway connecting the Rumelia and Anatolian sides of Istanbul. The Rumelia side is in the European continent, the Anatolian side is in the Asian continent, and the coves and capes are intertwined in this waterway. Due to its location, and natural and cultural characteristics, the Bosporus is historically a region of ecological, sociocultural, political and economic value for Istanbul, Turkey and the world. Therefore, the Bosporus site was declared a protected area on December 14, 1974, with the decision numbered 8172. 1983 can be described as the breaking point in the Bosporus's natural and historical environmental protection after the protected area declaration. On 22.07.1983, the 1/5000 scale Master Plan and 1/1000 scale Coastline and Front View Area Protection Development Plan came into effect. On 22.11.1983, Bosporus Law No. 2960 started to be implemented as the protection law regarding the Bosporus area. With these practices, as of 1983, it was aimed to protect and develop the heritage values in the natural and historical surroundings of the Bosporus by considering the public interest. The change measurement model was implemented with the data between 1983 and 2018. 2018 is the closest date to the present day when approved current data can be obtained. Legislation, archive searches, literature reviews and site surveys define the heritage values of the forescene and coastal zones of the Bosporus area. These values are categorised within the historic urban landscape approach's scope and collected in two-component groups of 35 data sets. The first component group is tangible heritage values comprising the cultural and natural landscape datasets. The second group is intangible heritage values, including identity and spatial memory components. The six-step change measurement was utilised to determine the vulnerability of 35 datasets between 1983 and 2018. In the first step: mapping, the data within the boundaries of the case study area are brought together using a geographic information system (GIS). The second step of the model analyses whether all the original heritage values are covered within 35 datasets. The datasets compiled for 1983 and 2018 were brought to the exact coordinates and overlayed for the third step of the historic urban landscape approach to determine the heritage values' vulnerable cultural, natural and identity components. According to the findings, it was determined that there was no change in six data sets. Twelve datasets are grouped in low vulnerability, eight in medium vulnerability, two in vulnerability and seven in high vulnerability categories. Seventeen datasets that should be prioritised among 35 were determined for the continuity of the Bosporus forescene and the authentic heritage values of the coastline within the scope of the historic urban landscape approach. Conservation and development decisions in legislation are analysed in the fourth step of the model: integrity. It has been determined that the statement“no new residential building can be built”in the 1/1000 scaled Bosporus Forescene Implementation Plan dated 22/7/1983, which was taken as a basis in the Bosporus Law, is insufficient for the conservation. The conflict between the zoning plans and the conservation decisions deteriorated the Bosporus area's built and natural environment balance. The findings illustrate that the demand for high-quality housing, business areas, and tourism investments, which started with globalisation, increased the impact of this change. The transportation pressure created by all these developments and arising from the high-scale dynamics increases the fragility of the vulnerable components of the Bosporus. For the fifth step, vulnerable components with high change rates are prioritised for conservation implementations. The development of the recreational vision of the Bosporus can be achieved with suggestions for the preservation and management of the current ratios of the original historical, natural and cultural environment balance that has degenerated. In the last step of the model, the historic urban landscape strategy was discussed by establishing collaborations and partnerships among public, private and non-profit organisations. Within this strategy, a holistic system based on change should be planned for the continuity of identity components by providing connections between natural and cultural landscape components. In conclusion, conservation decisions within the scope of the historic urban landscape approach aim to ensure the sustainability of natural and cultural heritage values so that the part of the city under consideration does not lose its function and meaning by separating it from the dynamics of the metropolis where it is located. The model proposed in the research focuses on managing change with the aim of protection, treats all intangible and tangible natural and cultural heritage values equally and as a whole, and allows the application of cyclical spatial analyses to connect past to future. The model proposed in this research is a tool to consider conservation in a change-oriented.
Benzer Tezler
- Sualtı kültürel peyzajının dokümantasyonu ve haritalanması: Likya antik bölgesi - Kaş
Documentation and mapping of underwater cultural landscapes – case study: Ancient Lycia – Kaş
SİNEM GÜREVİN
Doktora
Türkçe
2020
Peyzaj Mimarlığıİstanbul Teknik ÜniversitesiPeyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YASİN ÇAĞATAY SEÇKİN
- Büyükada'nın kültürel peyzaj değerlerinin korunmasına yönelik değerlendirme yöntemleri
Evaluation techniques towards the preservation of cultural landscape values of Büyükada
SELİN KARSAN AYANOĞLU
Doktora
Türkçe
2019
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YEGAN KAHYA SAYAR
- Tarihi kentsel peyzajın korunmasında karşı karşıya kalınan sorunlar ve metodolojik yaklaşım ilkeleri
The challenges in the conservation of historic urban landscape and principles of methodological approach
BİLGEHAN AKYÜZ
Doktora
Türkçe
2022
Şehircilik ve Bölge PlanlamaYıldız Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. OYA AKIN
- Kültürel çevre korumada bir yöntem olarak ekomüzeler: Elazığ, Harput örneği
Ecomuseums as a method in cultural environmental protection: The case of Elazığ, Harput
ÖZGE ÖZTÜRK AŞAN
- İstanbul-Boğaziçi Üsküdar Sahil Şeridi ve öngörünüm bölgesinde mekânsal değişimin irdelenmesi
Examination of spatial change in İstanbul-Boğaziçi Üsküdar Coastline and frontal view area
FERİDE KÜBRA TAY
Doktora
Türkçe
2023
Peyzaj MimarlığıBartın ÜniversitesiPeyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CANAN CENGİZ