Geri Dön

Establishment of the methods used in the molecular analysis of alzheimers diease in Turkey and the signifinance of apoe genotyping in healthy and diseases individuals

Alzheimer hastalığında kullanılan yöntemlerin Türkiye'de kurulması ve sağlıklı ve hasta bireylerde apoe genotiplemesinin önemi

  1. Tez No: 82996
  2. Yazar: MEHMET BAKİ YOKEŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. A. NAZLI BAŞAK
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Biyoloji, Biology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1999
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Boğaziçi Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Moleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 138

Özet

ÖZET Nörodejeneratif bir hastalık olan Alzheimer Hastalığı (AD), yaşlılarda en sıklıkla görülen demans tipidir. Hastalık, klinikte, entellektüel işlevlerin hızlı bir şekilde bozulması ile kendini gösterir. Yaş ve çevresel faktörler AD riskini arttırır. Olguların yüzde 90'ında Alzheimer Hastalığı 65 yaşm üzerinde ve genelde sporadik olarak ortaya çıkar. AD etiyolojisinde genetik faktörlerin de rol oynadığını gösteren yeterli bulgu vardır. Günümüzde mutasyona uğradıkları takdirde AD'ye yol açtıkları bilinen üç gen tanımlanmıştır; P-Amiloid Prekörsır Protein geni (APP), Presenilin-1 geni (PSİ), ve Presenilin-2 geni (PS2). Bunların dışmda Apolipoprotein E geninin (APOE) e4 alelinin geç-başlangıçlı AD için bir risk faktörü oluşturduğu bilinmektedir. Bu çalışma çerçevesinde, Alzheimer Hastalığı'nın moleküler analizinde kullanılan yöntemler Türkiye'de ilk defa olarak kuruldu. Bu yöntemler kullanılarak toplam 61 AD'li ve 56 sağlıklı birey APOE genotiplemesi açısından incelendiğinde, AD'li bireylerde e4 alelinin yüksek oranda bulunduğu gösterildi. Yukarıdaki denek popülasyon arasından 26 AD'li ve dört sağlıklı bireyde APP, PSİ ve PS2 genleri analiz edildiğinde, incelenen toplam 27 ekzonda mutasyon bulunmadı; buna karşılık üç hastanın PS2 geninde, şimdiye kadar tarif edilmemiş olan yeni bir intronik polimorfizm tanımlanınca, bu polimorfizmin sıklığını araştırmak için sağlıklı ve AD'li bireylerin sayısı 61 'e yükseltildi; sağlıklı bireylerin hiçbirinde bu polimorfizme rastlanmazken, PS2 geninin 6. intronunun -79. pozisyonundaki bu C-»T değişiminin sıklığı AD'li hastalarda 61/6 = yüzde 9.8 olarak tanımlandı. Bu polimorfizmin genin kodlayıcı bölgesindeki bir mutasyona bağlantı gösterme olasılığı yüksektir. AD'nin moleküler genetiği ve moleküler analizi çok karmaşıktır; ama hastalığın moleküler patalojisinin açıklığa kavuşturulması ancak genetiğinin anlaşılması ile mümkün olacaktır.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT Alzheimer's Disease (AD), a neurodegenerative disorder, is the most common cause of dementia in the elderly. AD is clinically characterized by a gradual, progressive decline in intellectual functions. Age and environmental factors increase the risk of the disease. In 90 per cent of the cases AD develops after the age of 65 years, the majority being sporadic. But there is enough of evidence that AD has a genetic etiology. To date three genes are identified that when mutated cause AD, with an onset age earlier than 65 years; the P-Amyloid Precursor Protein gene (APP), the Presenilin-1 gene (PS1) and the Presenilin-2 gene (PS2). Besides, the s4 allele of the Apolipoprotein E gene (APOE) plays a risk factor in late onset AD. In the framework of this study, the methods used in the molecular analysis of AD have been established for the first time in Turkey. Using these methods a total of 61 AD patients and 56 healthy individuals have been screened for the APOE gene. The genotyping showed that the e4 allele was overrepresented in the AD population analysed. When 26 AD patients out of the whole AD population and four healthy controls were screened for the APP, PS1 and PS2 genes, no mutations could be found in the 27 exons examined; however, a novel intronic polymorphism recurrent in the PS2 genes of three of the 26 AD patients, was shown not to be present in the 61 healthy individuals analysed for the same position. When the numbers of the AD patients was increased to 61, in order to further investigate the frequency of this novel C- >T change in intron 6 (position -79) of PS2, the number increased to 6, indicating that 9.8 per cent of the AD population carried this polymorphism which may be tightly linked to a mutation. The molecular genetics and analysis of AD is very complex; however its proper evaluation is the only means of understanding the pathophysiology of the disease.

Benzer Tezler

  1. Genom boyu taramaları ve moleküler genetik yaklaşımlarıyla Escherichia coli bakterisinde bor toleransı ile ilgili genlerin araştırılması

    Investigation of genes related to boron tolerance in Escherichia coli using genome-wide screening and molecular genetic approaches

    MERVE SEZER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    BiyolojiMuğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

    Biyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BEKİR ÇÖL

  2. Azospermi tanılı primer infertil erkeklerde AZF a,b,c bölgelerinin MLPA tekniği ile taranması ve sonuçların konfirmasyonu

    Screening by Multiple ligation-dependent probe amplification assay of AZF a, b, c regions in primary infertile men with azoospermia

    KÖNÜL HAZIYEVA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    GenetikEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ OĞUZ ÇİLİNGİR

  3. Anne sütü ve yenidoğan bağırsak florasının moleküler yöntemler ile tespiti

    Determination of intestinal flora of newborn and breast milk using molecular methods

    GÜL GÜNER NAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAdnan Menderes Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MÜNEVVER KAYNAK TÜRKMEN

  4. İnvaziv enfeksiyonlardan izole edilen çoklu ilaç dirençli asinetobakter suşlarında, direncin moleküler karakterizasyonu, suşlar arası klonal ilişkinin PFGE (Pulse field gel elektrophoresis) ve MLST (Multi locus sequencing typing ) ile karşılaştırılması

    Molecular characterization resistance in MDR (Multi drug resistance) acinetobacter strains isolated from invasive infections, comparison of the relationship between strains with karakterizasyonu, suşlar arası klonal ilişkinin PFGE (Pulse field gel elektrophoresis) and MLST (Multi locus sequencing typing )

    FERİDE AKIŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    MikrobiyolojiÇukurova Üniversitesi

    Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATİH KÖKSAL

  5. Sıvı kromatografisi kütle spektrometresi ile serum metilmalonik asit tayini ve serum B12 vitamini, serum homosistein düzeyleriyle karşılaştırılması

    Analysis of methylmalonic acid in serum by liquid chromatography-mass spectrometry and comparison of serum vitamin B12 levels with serum methylmalonic acid and homocysteine

    EMRE İSPİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    BiyokimyaGATA

    Temel Tıp Bilimleri Bölümü

    DOÇ. DR. MUHİTTİN ABDÜLKADİR SERDAR