Geri Dön

İslam dünyasında bahçe ve evren anlatımı

The Islamic garden: A cosmological approach

  1. Tez No: 83030
  2. Yazar: SEDAT BORNOVALI
  3. Danışmanlar: PROF.DR. SEMRA ÖGEL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Mimarlık, Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1999
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 109

Özet

ISLAM DÜNYASINDA BAHÇE VE EVREN ANLATIMI ÖZET İslam mimarisi çok kısa bir dönemde, farklı kültürlerle ilişkiye girerek temellerini oluşturduğu için, bu konuda yapılacak genel içerikli araştırmaların homojen ve net bir sonuca ulaşması zordur. Bu çalışmada konunun kapsamı üzerinde denemeler yapmaya girişilmemiş İslam Sanatı ve İslam Mimarisi üzerine yazılmış başlıca el kitaplarının çizdiği sınırlar dahilinde kalınmıştır. Tarihin hangi döneminde olursa olsun doğası gereği bahçeler üzerinde araştırma yapmanın bazı zorluklan vardır. Bu zorluklar, doğal unsurların mekan kuruluşuna doğrudan etkisi, aynı unsurların hem doğa hem de insanlar tarafından kolayca değiştirilebilir oluşu, doğal unsurların büyümesi ve müdahaleyi zorunlu kılması olarak sıralanabilir. İslam dünyasının geniş bir zaman diliminde inceleniyor olması da, her dönemle ilgili aynı tür veri mevcut olmadığı için başlı başına bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. İslam'm Emeviler öncesindeki ilk dönemlerinde bu araştırmaya ışık tutacak tek kaynak Kur'an-ı Kerim'dir. Emevi devrinde arkeolojik bazı veriler mevcuttur. Abbasi döneminde arkeolojik kaynaklara az da olsa çağdaş anlatımlar katılır. Daha sonraki dönemlerde iyi korunmuş örnekler, eksiksiz sayılabilecek veriler bulunsa da yine de bütün hakkında bir değerlendirme yapılamamıştır. İslamiyetin doğduğu yer olan Arap yarımadasında İslam öncesi bahçe mimarisi ile ilgili yeterli kaynağa rastlanmamaktadır. Arap yarımadasının iklim ve coğrafi koşullan göz önüne alınacak olursa bahçelerin denetim altında tutulabilen tek doğa parçası olduğu anlaşılabilmektedir. Sonralan İslam dünyası olarak tanımlanabilecek olan yerlerin büyük bölümü daha önce Roma İmparatorluğu sınırlan içinde yaşamıştır. Bu yüzden Roma ve Bizans bahçelerinin İslam bahçelerini etkilediği varsayılmaktadır. Roma mimarisinde bahçeye duyulan düşkünlük hem yazılı kaynaklar hem de arkeolojik verilerle gözler önüne serilmiştir. İtalya'nın Pompei ve Herculaneum antik kentleri kazılannda çok gösterişli bahçelere sahip olan roma villası örnekleri ortaya çıkanlmıştır. Aynı döneme ait edebi verilerde de özellikle zengin sayılabilecek kişilerin bahçelerinden bahsedildiğine rastlanmaktadır. Ancak bu bahçeler İslam dünyası bahçeleri ile tam bir paralellik sergilememektedirler. Roma bahçelerinde ağaçlar konusunda İslam bahçelerinde olduğu kadar seçici olunmadığı, daha çok iklime uygun ağaçlara yer verildiği anlaşılmaktadır. VllŞema olarak pek açıklayıcı kaynak olamamasına rağmen Pompei bahçesinin tam ortasından uzunlamasına geçen bir kanal olduğu anlaşılmaktadır. Roma bahçelerinde bahçıvanların görevlerinden olan yaprak ve dallan kasmak suretiyle bunlara sanatsal bir görünüm kazandırmaya İslam bahçelerine rastlanmamaktadır. İslam bahçelerinde yapay malzemelere rastlansa bile ağaçların doğal görünümlerine el sürülmemektedir. Bizans edebi kaynaklarında bahçelerden fazla bahsedilmemekle birlikte, Konstantinopolis'te çok sayıda park alanı bulunduğu da bilinmektedir. Bizans sanatında çiçek motifine sıklıkla rastlanması da Bizans'ta bahçeye fazlasıyla önem verildiğinin bir göstergesi sayılmaktadır. İran'da bahçeler hayat verici unsurlar olarak görülür. Hatta İslam dünyası bahçelerinde sıklıkla rastlanan dörde bölünmüş bir dünya anlayışına İran'da sık sık rastlanmaktadır. İran'ın kurak ve ağaçsız bir bölge olması bahçelere verilen değerin artmasına yol açmıştır. İran bahçelerinde geometrik unsurlara ve simetriye çok önem verilmektedir. Hindu sanatında çiçekler ve diğer bitkiler ibadetin birer parçasıdır İslam'ın en büyük kaynağı olan Kur'an-ı Kerim' de mimariye yönelik kurallara rastlanmamaktadır. Ayrıca hem bahçe hem de cennet anlamına gelen Jannat sözcüğünün nerede hangi anlamda kullanıldığına dair de fikir uyuşmazlıkları mevcuttur. Adem ve Havva hikayesi de yine böyle bir Cennet-bahçede geçmektedir. Cennet'te dört ırmak bulunuşu ve bu ırmakların böldüğü dört Cennet-bahçe bulunduğunun Kur'an'da da geçmesi cihar bağ anlayışı ile örtüşmektedir. Kur'an'da Cennet'ten bahsedilirken çiçeklere hiç değinilmemiştir. Oysa İslam aleminde bahçelere çiçekler dikilmiş hatta zaman içinde lale ile Allah, gül ile Hz Muhammed ilişkilendirilerek çiçeklerin önem vurgulanmıştır. Hz. Muhammed'in görüşlerini yansıtan hadislerde de Cennet dışındaki bahçelerin ekonomik önemine değinilmiş, bahçeler meyve yetiştirilen yerler olarak tanımlanmıştır. Ekonomik açıdan bu derece önemli olması bahçelerin az rastlanır olması şeklinde de yorumlanabilmektedir. Önemli türbelerin bulunduğu mezarlık alanlarının Cenneti hatırlatması, cenneti taklit etmek değil sadece çağrıştırmak amacını gütmektedir. Mezarların bahçe içine yerleştirilmesinde cennetteki zevklere yönelik bir ima aramak da mümkündür. Kur'an'ın içeriği taklit edilemeyeceği için bahçelerle Cennet'i taklit etmeye çalışmanın başlı başına suç olduğunu düşündüren bir antitez de mevcuttur. Buna göre Cennet'i taklit eden mekan, şarap içilen, tembellik edilen, yemek yenen, genç kız ve erkeklerle ilişkiye girilen bir günah mekanından başka bir şey olamayacaktır. İslam dünyasında bahçe ile ilgili kaynaklardan biri de edebiyattır. Fars edebiyatında bustan ve gülistan şiir ya da hikaye antolojisi anlamında kullanılmıştır. Arap edebiyatında da bahçeler ve çiçeklerle ilgili eserler veren“ravdiyat”ve“navriyaf'a rastlanır. MUÜnlü tasavvuf sairi Yunus Emre'nin ”Şol Cennetin Irmakları“ adıyla tanınan en popüler eserinin bahçe konusunu işlemiş olması da bahçeye duyulan ilgiyi gözler önüne sermektedir. En önemli İslam sanatlarından biri olan minyatür, bahçelerin genel özellikleri hakkında pek çok bilgiyi günümüze ulaştırmaktadır. İslam dünyası bahçeleri konusunda bilgi verecek herhangi bir duvar resmi bulunmamakla birlikte Emevi devrinde bu konuda başlıca üç eserden bahsedilebilir. Şam Emeviye Camii, Kubbet ül Sahra ve Mşatta. Şam Emeviye Camii' nde görkemli ağaçlara rastlanırken diğer iki eserde merkezde birer ağaç bulunmaktadır. İran halılarında da bahçe betimlemelerine sık sık rastlanır. XVTI yy. 'dan itibaren ise bahçe halıları ortaya çıkar. Bunların hemen hemen tamamı cihar-bağ şemasını sergiler. Emevi dönemi en erken cihar-bağ tipi İslam bahçelerine rastlanması açısından önem kazanmaktadır. Bu durum kazılarla tespit edilmiştir. Siyasal gücün Emeviler'den Abbasiler' e geçmesi ile birlikte uygarlık alanında köklü değişiklikler olmuştur. Abbasiler' in estetik anlayışında önceleri önemli bir İran etkisi varken daha sonra gelen Türk etkisi İslam dünyasında çok belirleyici olmuştur. Emevi ve Abbasi dönemlerinin incelenmesi ile şu sonuçlara varılmaktadır: Bahçe ve saray dünyevi olabilecek zevklerin mekanıydı. Ana işlevleri törenseldi. Hükümdara tecrit ortamı oluşturulması için bahçeler labirent gibiydi. Türk bahçeleri kendi göçebe dünyalarında bulunan geniş çayırlan arar. Türkler için bahçe bakıp dinlenmeyi değil keşfedilmesi gereken bir sonsuzluğu simgelemektedir. Selçuklu devrinde bağ sözcüğü saray ve bahçeyi içeren külliyeye verilen isimdir. Batı İran'ın Büveyhoğullan tarafından birleştirilmesi ile Sasani mimarisi yeniden ortaya çıkmıştır. Tolunoğullan'nda ise birçok sarayın yanında hayvanat bahçesi bulunmaktaydı. Sicilya'da da Arap egemenliğinin ardından Cennet-bahçe fikrini hatırlatan unsurlara rastlanmaktadır. Batı Akdeniz Arap mimarisi, Timurlu Devleti, Safevi İran'ı ve sonrası, Hindistan Babürlü Devleti, İslam dünyasında bahçe kavramının anlaşılması açısından incelenmesi gereken dönemler olarak karşımıza çıkmaktadır. İran'da bulunan ve üzerinde dörde bölünmüş ortasında ağaç ya da havuz betimlemeleri bulunan çanak çömleklerin varlığı M.Ö. 4000 yılına kadar uzanır. Bu ve sonrasındaki örneklerde İslam bahçelerinde 4 ve 8 rakamlarına sık sık rastlanmaktadır. 4 sayısı insanı ve dünyasal olanları simgelerken 8 devinen bir 4'ü yani yaşamı simgeler. Minyatürlerin hemen hepsinde rastlanan, bir servi, bir meyve ağacı sıralanması ölümsüzlük ve yaşamın sürekliliğini ortaya koyar. Anadolu-Türk mimarisi ile ilgili ilk veriler XIII: yy' a dayanır. Diyarbakır Artuklu Sarayı'nın merkezinde bir havuz ortaya çıkarılmıştır. Aym haç plan daha sonra Sinop Süleyman Pervane Medresesi 'nde de görülmektedir. IXBugünkü Kabataş yakınlarında bulunan Karabali Bahçesi ise tam bir cihar-bağ örneğidir. Ancak bu esere cihar-bağ tipi bahçenin İslam dünyasındaki yolculuğunun bir kademesi olarak bakmak pek doğru olmayacaktır. Çünkü bahçe, Tebriz'i fethi sırasında Haşt Behişt sarayına hayranlık duyan Yavuz tarafından dönerken yanında getirdiği Acem Ali ve diğer bazı sanatçılar tarafından meydana getirilmiştir. Bu yüzden bu bahçe daha ziyade bir İran eseri olarak incelenmelidir. Osmanlılarda ise asma bahçelere rastlanır. Türk bahçelerinde diğer İslam bahçelerinde görülen geometriye rastlanmaz. Tıpkı Türkiye ve diğer ülkelerde yaşanan İslam gibi bahçeler de farklılık gösterir. İslam mimarisi çeşitli dönemlerde bahçelerini doğal olmayan malzemelerle zenginleştirmiştir. Bu malzemelerin arasında doğal ağaçlar haricindeki ahşap malzemeler, bakır çemberler ve değerli metaller sayılabilir. Sonuç olarak İslam dünyasının geniş bir zaman dilimine yayılması, İslam dünyasında bahçe konusunda homojen ve net sonuçlar ortaya konmasını zorlaştırmıştır. Ancak çağlar boyunca izlenebilen ve ayırt edici olan birkaç nokta şöyle sıralanabilir: ? Bahçeler kozmolojik anlamlar taşıyan kuruluşlara sahiptir. ? Bahçeler fayda sağlanan mekanlardır. ? Tümünde köşk, kasır gibi yapılar bulunur. ? Bahçeler temaşaya uygundur. ”Bahçelerde suyun mevcudiyetine dikkat çekilmiştir. Mutlaka belirgin bir şekilde çevrelenmişlerdir Tam bir geometrik düzene uyarlar.

Özet (Çeviri)

THE ISLAMIC GARDEN: A COSMOLOGICAL APPROACH SUMMARY Islamic art has interacted with various cultures in a short period of time, thus forming its foundations. Therefore any research on the subject can hardly come to a homogenious conclusion. From this point of view this study has is limited by the principle books written on the subjects of Islamic Art and Islamic Architecture. Whatever the given period of history, research on gardens have special problems. These problems are, direct influence of natural elements in establishing space, the same elements being very easily changeable by both nature and men, and the growth of natural elements making iterference a necessity. Also, because the Islamic world is being studied during a large time-span, there are no identical data for each period. The only source available for the Pre-Omayyad period is the Koran. For the Omayyad period, there are some archeological data. During the Abbasid period there are a few written sources as well as archeological ones. For later periods although there are well preserved examples and almost complete data, it is hard to find an evaluation on the whole. There are no sources available about pre-islamic period garden arcitecture in the Arabic Peninsula, the birth place of Islam. Taking into account the climate and geography of the peninsula, it is understood that gardens are the only pieces of land that could be controlled. Most of the sites later to be described as the Islamic world were originally part of the Roman empire. Therefore, it is accepted that Roman and Byzantine gardens have influenced the Islamic gardens. The interest shown for the garden in Roman architecture can be found in both printed sources and archeological data. During Italy's Pompei and Herculaneum excavations, example of Roman villas with imposing gardens have been found. In the literary works of the same period, there are mentions of gardens belonging to the welthy men. But these gardens do not show an exact parrallelism to the Islamic gardens. It is observed that the roman gardens are not as choosy about trees as the Islamic ones, rather planting trees that are suitableto their climate. XIAlthough no exact sketches can be found in the sources, it is understood that there is a cannal deviding the Pompei garden in the middle. In Roman gardens, one of the jobs of the gardener is to prune the branches and the leaves of the trees to give them an artistic look. No such thing is seen in the Islamic garden. Even though some artificial material can be seen in the Islamic gardens, the natural looks of the trees were not tampered with. There are not many references to gardens in the Byzantine literary works; but it is known that there were many parks in Constantinople. The fact that the flover design is often found in Byzantine art is taken as proof that gardens were important in the Byzantine era. In Iran, gardens are seen as life giving elements. The concept of a four piece of world is often seen reflected in Islamic gardens and the Persian gardens are no exception to this. The fact that Iran is often dry and treeless has meant that trees are very important to them. Geometrical elements and symmetry are very important in Persian gardens. In hindu art, flowers and other plants are a part of the religion. There are no rules on architecture to be found in the Koran. Also, there exists a difference opinion about the use and the meaning of the word jannat, which means both garden and Heaven. The story of Adam and Eve takes places in such a Heaven-garden. The fact that there are four rivers in Heaven and there four Heaven-gardens divided by these rivers are mentioned in the Koran is in keeping with the char-bag concept. But when mentioning heaven in the Koran, there is no allegation to flowers. But it is known that flowers were planted in Islamic gardens and also flowers were honored now and then by matching tulips to Allah and roses to Mohammad. In the sayings of Mohammad, the economic importance of gardens outside of heaven are emphasized and they are described as places where fruit is raised. The emphasis on economic importance can only be hinted to gardens being a rare phenomenon. That the cemeterial grounds around some mosoleums look like heavan, but only to remind people of it. Placing of thombs in gardens can be taken as a means to point heavenly preferances. Just as it is not permissible to imitate the contents of Koran, there isan antithesis stating that it is a major offence to try to imitate heaven in the forms of gardens. According to this belief, a place which tries to imitate heaven can be nothing but a site of sin where people are lazy, eating, drinking wine and behaving unacceptably. One source of gardens in the Islamic World are literary works. In Persian literature the words Bustan and Gülistan were also used to mean an anthology ofpoems and stories. In arabic literature rawdiyat and nawriyat which include work about gardens and flowers. Famous sufi poet Yunus Emre' s most popular work is known as“Şol Cennetin Irmakları”in which the main theme is the garden. That shows the importance of gardens in Islam. XllOne of the most important works of art in Islam, the miniature, is an important means of conveying a good deal of information about the general charecteristics of Islamic gender. Although there are no mural about the subject, there are some spesific knowledge on the subject during the Emevi era. The Omayyad Mosque in Damascus, the Dome of the Rock and Khirbet al Mafjar. Where as magnificent trees were to be found in the mosaics of the Omayyad Mosque in Damascus. The other two have one tree each. Images of gardens can often be found in Persian carpets. From XVII. Century on, garden carpets can be found. Almost all of these garden carpets exhibit the Char-bagh plan. The Omayyad era is important because the earliest examples of char-bagh type Islamic gardens can be found during this time. This has been esteblished by excavations. With the political power passing from Omayyads to Abbasids there occured a number of radical changes in the expression of civilisation. At first, there was the influence of Iran on the aesthetic concepts of the Abbasids. Later the Turkish influence became very distinctive in the Islamic world. This conclusion can be drawn from examining Omayyad and Abbasid periods: The garden and the palace were places of worldly pleasures. Their main function was ceremonial. In order to offer monarch some privacy, the gardens were made in the form of labyrinths. The Turkish gardens, seek the vast meadows of their nomadic world. For Turks, a garden means not a place to rest in, but an infinity to be explored. During the Seljuk period, the word“bağ”ment the complex containing the palace and its gardens. With the unification of Western Iran by Buyids, Sasani architecture reappeared. In Tulunids, there was a zoo next to most palaces. Also in Sicily, after the arab sovereignity, elements resembling the heaven-garden idea can be seen. West Mediterranian Arabic architecture, Timurid State, Safavid Iran and later periods, Indian Mughal State are periods that should be studied in depth from the point of view of Islamic garden architecture. Pots and pans, having tree images, divided into four and having images of trees or ponds in the middle can be found in Iran as far back as 4000 B.C. In these and later Islamic examples the figures 4 and 8 can often be found. While 4 is a symbol of mandala the wildly, 8 means a moving 4, symbolizing life. A row of fruit trees and poplars often found in miniatures symbolize immortality and perpetual life. The first sources of Anatolian-Turkish architecture can be seen in the XIII century. A pond has been found in the center of Artukid Palace in Diyarbakır. The same cross plan is later seen in Süleyman Pervane Madrasa in Sinop. X1UThe Karabali gardens found near where is called Kabataş today, is a perfect example of char-bagh But it would be incorrect to see this garden as a step in the voyage of the char-bagh in the Islamic world. The reason for this is the fact that this garden was created by Acem Ali and some other artists who were brought back from Tabriz by Yavuz, who saw the Hasht Behisht palace and admired it. Thus this garden should be viewed as an example of Persian garden rather than Turkish. In the Ottoman era, suspended gardens were common. The geometrical pattern in other Islamic garden is not find in Turkish gardens. Just as the Islamic faith differs in Turkey and other Islamic Countries, so do their gardens differ. During various periods, Islamic architecture has enriched its gardens by adding artificial materials. Some of these materials are wooden forms, copper hoops and other matallic materials. To conclude, the fact that the Islamic world is spred out in a long period of the time makes it very hard to firm clear and homogeneous conclusions on the subject of Islamic gardens. Nevertheless some distinctive points can be observed throughout the ages: The gardens posses formations with cosmological meanings. The gardens are profitable places. They all contain buildings such as pavillions or chalets. These gardens are suitable for strolling about in and viewing. It is important that these gardens all contain water. They are all fenced in by walls without exceptions. They all follow a geometric design. XIV

Benzer Tezler

  1. Anadolu Selçuklu kervansarayları üzerine bir inceleme

    A Study about the Anatolian Selçuk (Selehouk) caravansaries

    MEHMET AYDOĞDU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    TarihFırat Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. M. BEŞİR AŞAN

  2. Suudi Arabistan'ın Arap Baharı devrimlerine yönelik dış politikası

    Saudi Arabia's foreign policy towards Arab Spring revolutions

    ABDULSALAM SAEED DAWOOD WAHIB

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Siyasal Bilimlerİstanbul Gelişim Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HAKKI GÖKER ÖNEN

  3. İslam'da kozmogonik, kozmolojik ve eskatolojik terimlerin yeniden okunması

    Rereading of cosmological, cosmogonic and eschatological terms in İslam

    İSMET TAHİRLER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    DinÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞEVKET YAVUZ

  4. Müteahhirîn dönemi kelâmında ilâhî sıfat anlayışı: Sa'düddîn et-Teftâzânî ve Seyyid Şerîf Cürcânî örneği

    Divine adjectives comprehension in the theology of the Muta'ahhirûn period: The outlook of Sa'ad al-dīn al-Taftāzānī and al-Sayyid al-Sharīf al-Jurjānī

    BEYZA BAYRAKTAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    DinBolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HİKMET YAĞLI MAVİL