Yazılı kaynaklar ve arkeolojik veriler ışığında Urartu mimarisi
Urartu architecture in the light of written sources and archaeological data
- Tez No: 836403
- Danışmanlar: DOÇ. DR. HÜLYA KAYA HASDEMİR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Muş Alparslan Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 178
Özet
İlk kez Asur kaynaklarında adına rastlanılan Urartu Devleti, M.Ö. 13. yüzyılın ilk çeyreğinde M.Ö. 7. yüzyılın sonlarına kadar tarih sahnesinde varlık göstermiştir. Küçük beylikler halinde yaşayan Urartular, M.Ö. 9. yüzyılın ortalarında güneyden gelen Asur tehlikesine karşı birleşerek büyük bir devlet haline gelmişlerdir. Çekirdeğini Van Gölü'nün oluşturduğu, batı tarafta Fırat, kuzey tarafta Sevan Gölü, doğu tarafta Urmiye Gölü ve güney tarafta Toros Dağları'nın çevrelediği bölgede hızlı bir gelişim göstererek güçlü bir devlet konumuna gelmişlerdir. Urartu Devleti, hâkimiyeti altında olan bölgelerde çeşitli yapılar inşa etmişler ve bu sayede kültürlerini günümüze kadar ulaştırmayı başarmışlardır. Bölgenin zorlu coğrafi şartlarına rağmen savunulması kolay, kilit noktalardaki alanlara kaleler inşa edip ticaret yolu güzergâhlarını denetim altına almayı başarmışlardır. Urartular kale inşasında olduğu gibi tarımsal faaliyetlerde de gelişimlerini sürdürmeye devam etmişlerdir. Urartu Devleti kurulmadan önce tarımsal faaliyetler bakımından bazı kısıtlamalara maruz kalan Doğu Anadolu Bölgesi, Urartular'ın çeşitli sulama kanalları inşa etmesiyle verimli tarım arazilerine kavuşmuştur. Mimari yapılar üzerinde veya yakınlarında ele geçirilen yazıtlar ise Urartu kültürünü günümüze taşıyan unsurlar olmuşlardır. Özellikle son zamanlarda gerçekleştirilen arkeolojik çalışmalar neticesinde Urartular dünyaca tanınır hale gelmiştir. Türk arkeologların gerçekleştirdiği kazı çalışmaları sayesinde Urartu yapılarının planı, işlevi ve konumu hakkında birçok bilgiye ulaşılmış, bu da tarihi verilerin değerlendirilmesini kolaylaştırmıştır. Bu çalışmada, mevcut arkeolojik veriler ve bu konuda yazılmış eserler çerçevesinde Urartu mimarisini teşkil eden sivil mimari, kaleler, tapınaklar, açık hava kutsal alanları, tahıl depoları, mezarlar ve sulama kanallarını incelemeye çalışacağız. Urartular'ın geniş coğrafyalara yayılmış bir uygarlık olması, bu konuda veri toplanmasını zorlaştırmaktadır. Yapılan çalışmaların uzun ve meşakkatli bir iş olduğu bilindiğinden, yapılacak olan bütün bilimsel çalışmaların Urartu Devleti'nin tanınmasına katkıda bulunacağının bilinmesi gerekmektedir.
Özet (Çeviri)
The Urartian State, whose name is encountered for the first time in Assyrian sources, dates back to BC. In the first quarter of the 13th century BC. They existed on the stage of history until the end of the 7th century. Small principalities live Urartians, BC. In the 9th century, they united against the Assyrian Danger from the south and became a great state. They had the appearance of a strong state with a rapid expansion in the region, whose core was formed by Lake Van, surrounded by the Euphrates in the west, Lake Sevan in the north, Lake Urmiye in the east and the Taurus Mountains in the south. The Urartian State built various structures from the past that were under its domination, and in this way, they succeeded in conveying their culture to the present day. Despite the difficult geographical conditions of the region, they managed to control the trade route rotues by building castles in key areas that were easy to defend. The Urartians continued to develop in agricultural activities as well as in the construction of castles. The Eastern Anatolia Region, which was exposed to some restrictions in terms of agricultural activities before the establisment of the Urartian State, gained fertile agricultural lands with the Urartians construction of various irrigation channels. The inscriptions found on or near the architectural structures have been the elements that carry the Urartian culture to the present. Especially thanks to the archaeological studies carried out in recent years, the Urartians have been recognized all over the world. Thanks to the excavations carried out by Turkish archaeologists, a lot of information was obtained about the plan, function and location of the Urartian structures, which facilitated the evaluation of historical data. İn this study, we will try to examine the civil architecture, castles, temples, open-air sanctuaries, grain warehouses, tombs and irrigation channels that constitutes the Urartian architecture within the framework of the existing archaeological data and the works written on this subject. The fact that the Urartians are a civilization spread over wide geographies makes it difficult to collect data on this subject. Since it is known that the studies carried out are a long and arduous task, it should be known that all scientific studies to be carried out will contribute to the recognition of the Urartian State
Benzer Tezler
- Van ve Bitlis yörelerindeki Urartu Dönemine ait eserler ve bölgede yapılan kazılar
The monuments of Urartian period in Van and Bitlis and excavations in the region
İHSAN KIZMAZ
- Arkeolojik buluntular, betimleme sanatı ve yazılı kaynaklar ışığında Urartu Krallığı'nda tekerlekli taşıtlar
In the light of archaeological finds, representational art and written sources wheeled vehicles in Urartu Kingdom
BİLCAN GÖKCE
Doktora
Türkçe
2011
ArkeolojiYüzüncü Yıl ÜniversitesiArkeoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. RAFET ÇAVUŞOĞLU
- Arkeolojik ve filolojik belgeler ışığında Tabal Ülkesi
Tabal Kingdom in the ligth of textual and archaeological evidence
ATAKAN AKÇAY
- Yazılı ve arkeolojik belgeler ışığında Urartu Krallığı'nın yıkılış süreci
Urartian kingdom collapse process in the light of written and archaeological documents
RIZA GÜRLER AKGÜN
Yüksek Lisans
Türkçe
2009
ArkeolojiMarmara ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KEMALETTİN KÖROĞLU