Geri Dön

Alerjik rinit ve/veya astım tanıları ile başvurup solunumsal alerjenlere karşı deri prik testi yapılan hastaların değerlendirilmesi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 836446
  2. Yazar: ÜLKÜ BENAN SEVİM
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MUTLU YÜKSEK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Astım, Alerjik Rinit, Deri Prik Test, Total lgE, Phadiatop
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 108

Özet

Amaç: Ocak 2019-Ocak 2021 tarihleri arasında çocuk alerji polikliniğimizde alerjik rinit (AR) ve/veya astım tanılarından en az birini alan hastalarımızın klinik özellikleri, bulguları, semptomların mevsimselliği, özgeçmiş, aile öyküsü, yaşadığı bölgenin özellikleri ve alerjen maruziyet öyküsü, deri prik tetkikleri, kan eozinofili yüzdesi, nazal eozinofili, total IgE değerleri incelenerek bölgemizde yaşayan çocukların solunumsal alerjen duyarlılıkları ve bu duyarlılıklar ile AR, astım ve diğer alerjik hastalıkların tanısı arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi, yaşanılan bölge ile alınan tanılar arasındaki ilişkiyi saptamak ve bu anlamda literatüre katkıda bulunmaktır. Yöntem: ZBEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Alerji Polikliniği'ne AR ve/veya astım şikayetleri ile Ocak 2019- Ocak 2021 tarihleri arasında başvuran ve solunumsal alerjenlere karşı deri prik testi yapılan 3 yaş-18 yaş arası 583 hasta çalışmaya alındı. Bu hastaların deri prik test değerlendirmelerine ek olarak yaş, cinsiyet, yaşadıkları bölge, aile öyküleri, özgeçmişindeki alerji sorgusu, şikayetlerinin başlangıç yaşı ve mevsimi, testin yapıldığı mevsim ve bunlara ek olarak bakılmış olanlarının spesifik ve kan total lgE değerleri, nazal ve kan eozinofil sonuçları da dosyalarından taranarak veri formumuza kaydedildi. Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 7,8±3,6, 262 tanesi (%44,9) kız, 321 tanesi (%55,1)'i erkekti. Astım tanısı alanların şikayetlerinin başladığı ortalama yaş 4,8, AR tanısı alanların 5,9 idi, her iki tanıyı birlikte alanların ortalama yaşı 5 olarak saptandı. Büyük çoğunluğunun özgeçmişinde herhangi bir atopi öyküsü saptanmazken atopi öyküsü olan hastaların da en fazla AR, atopik dermatit ve astım eşlik ettiği görüldü. Kentsel bölgelerde yaşayanların oranı (%77.7) daha yüksekti. Şikayetlerin en fazla perrenial dönem, takiben kış aylarında arttığı saptandı. Hastaların %62'sinin birinci derece yakınlarında atopik hastalık öyküsü mevcuttu. Total lgE değerlerinin ortalaması 303,34 IU/ml idi. Phadiatop bakılan hastaların %42'si klas 0, %18'i klas 4'tü. Eozinofil yüzdelerinin %44.6'sı %5'in altında saptandı. En sık allerjen (%54,1) otlar ve tahıllar idi. Deri prik testi pozitifliğinin Phadiatop pozitifliği veya negatifliği ile ilişkisi saptanmadı, ancak ev tozu akarının, otlar ve tahılların, köpek ve kedi epitelinin pozitifliğinin, hem Phadiatop pozitifliği hem de negatifliği ile ilişkisi anlamlı idi. Total lgE değeri 100 IU/ml ve üzeri olan hastalarda anlamlı oranda yüksek Phadiatop pozitifliği saptandı. Total IgE değeri 500 IU/ml ve üzerinde olanlar ile astım tanısı alanlar arasında anlamlı ilişki mevcuttu. Hastalarımızda total lgE değeri ve kan eozinofil yüzdelerinin de ilişkisini değerlendirdiğimizde aralarında anlamlı bir ilişki saptandı. Sonuç: Alerjik hastalık kuşkusunda deri prick testi ile Phadiotopun birlikte değerlendirilmesi alerjik hastalıkların saptanma oranı arttıracaktır. deri prik tetkikinde solunumsal alerjenlere karşı duyarlanması saptanmayan hastaların büyük bir kısmında Phadiatop pozitif saptandı. Öte yandan; ev tozu akarı (Dp+Dfmite), otlar ve tahılları, köpek ve kedi epiteline karşı deri prik negatifliği ile Phadiatop negatifliği arasındaki ilişki yüksek derecede anlamlı saptandı. Bu durumda bu alerjenlere deri prik testi negatifse Phadiatop ile doğrulama gerekli görünmemektedir.?????? Çalışmamızda total IgE değeri 500 IU/ml ve üzerinde olanlar ile astım tanısı alanlar arasında istatistiksel olarak yüksek anlamlı bir ilişki mevcuttu, total IgE düzeyi astım tanı kriterleri arasında yer almamakta olup astım tanı kriterlerini karşılamayan hastalarda tanıyı destekleme amaçlı total IgE nin de değerlendirmeye alınmasını önermekteyiz. Hastaların çoğunun eozinofil yüzdesinin %5 değerinin altında olduğu görülmüştür. Eozinofil sayısının normal olması alerjik hastalıkları dışlamamaktadır. Hastaların şikayetlerinin en fazla perrenial dönemde ve bunu takiben kış mevsiminde görüldüğü saptandı. Bu dönemler viral hastalıkların ve solunum yolları hastalıklarının da fazla görüldüğü dönemler olmakla birlikte bu dönemde uygun semptomları olan hastalarda alerjik açıdan da değerlendirilme yapılması hastalıkların atlanmaması açısından anlamlı olacaktır. Hastaların büyük çoğunluğunun özgeçmişinde herhangi bir atopi öyküsü saptanmazken atopi öyküsü olan hastaların da en fazla alerjik rinit, atopik dermatit ve astım tanısı aldığı görüldü. Bu nedenle atopi öyküsü tariflemeyen ancak semptomları alerjik hastalık düşündüren durumlarda da alerjiye yönelik tetkiklerin yapılması önerilir.?

Özet (Çeviri)

The clinical features, signs and symptoms of our patients who had at least one of the asthma diagnoses seasonality, background, family history, characteristics of the region where he lives and allergen exposure history, skin Prick tests, percentage of blood eosinophilia, nasal eosinophilia, total IgE values ​​were examined in our region. respiratory allergen sensitivities and these sensitivities and AR, asthma and other allergic evaluation of the relationship between the diagnosis of diseases, the relationship between the region of residence and the diagnoses received. To determine the relationship and to contribute to the literature in this sense. Method: It was admitted to ZBEÜ Medical Faculty Hospital Pediatric Allergy Polyclinic with AR and/or asthma complaints in January 2019- Ages 3-18 years, who applied between January 2021 and had a skin prick test against respiratory allergens 583 patients between the ages of 583 were included in the study. In addition to the skin prick test evaluations of these patients, age, gender, region of residence, family history, history of allergy inquiries, age of onset of complaints and season, the season in which the test was performed, and in addition to these, the specific and blood total lgE levels of those examined values, nasal and blood eosinophil results were also scanned from their files and recorded in our data form. Findings: The mean age of the patients was 7.8±3.6 years, 262 (44.9%) females and 321 (55.1%) males. Asthma diagnosis The mean age at which the complaints of patients started was 4.8, and 5.9 years of AR diagnosis, both diagnoses together. The mean age of the subjects was 5 years. Most of them have any atopy in their resume. While no history of atopy was detected, patients with a history of atopy were mostly accompanied by AR, atopic dermatitis and asthma. it was seen. The proportion of people living in urban areas (77.7%) was higher. Most of the complaints It was determined that it increased in the perrenial period, followed by winter months. First degree of 62% of patients His relatives had a history of atopic disease. The mean of total IU/ml values ​​was 303.34 IU/ml. Of the patients treated with Phadiatop, 42% were class 0 and 18% were class 4. 44.6% of eosinophil percentages are above 5% found below. The most common allergens (54.1%) were herbs and cereals. Phadiatop skin prick test positivity positivity or negativity was not detected, but house dust mite, grasses and grains, dog and The relationship between cat epithelial positivity and both Phadiatop positivity and negativity was significant. total Significantly higher Phadiatop positivity was detected in patients with IgE value of 100 IU/ml and above. There was a significant correlation between those with a total IgE value of 500 IU/ml and above and those diagnosed with asthma. When we evaluate the relationship between total IgE value and blood eosinophil percentages in our patients. a significant relationship was found between them. Result: Evaluation of skin prick test and Phadiotop together in suspected allergic disease will increase the detection rate of diseases.

Benzer Tezler

  1. Alerjik rinit ve/veya astım tanılı monosensitize hastalarda immünoterapinin yeni duyarlanma üzerine etkisinin incelenmesi

    Investigation of impact of immunotherapy on re-administration in monosensitized patients with allergic rinites and / or asthma diagnosis

    ŞERİFE BAĞCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Allerji ve İmmünolojiKocaeli Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ IŞIL ESER ŞİMŞEK

  2. Alerjik rinit tedavisinin astım septomları üzerine etkisi

    The effect of allergic rhinitis treatment on asthma symptoms

    MUSTAFA ALİ KARAARSLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Kulak Burun ve BoğazPamukkale Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BÜLENT TOPUZ

  3. Allerjen spesifik immunoterapi: Uzun dönem etkinlik sonuçlarımız

    Allergen specific immunotherapy: Long term efficacy results

    ÖZLEM GÖKSEL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Allerji ve İmmünolojiAnkara Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YAVUZ SELİM DEMİREL

  4. Türkiye'nin Sakarya ilinde atopik dermatit, alerjik rinit ve astımlı çocukların inhalan ve besin alerjenlerine duyarlılık prevalansı

    The sensitivity prevalance to the inhalen and food allergens of the children with atopic dermatit, allergic rhinitis and asthma i̇n Sakarya province of Turkey

    AYŞE HAMDE ÇAMDAĞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSakarya Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖNER ÖZDEMİR

  5. Kronik ürtikerli olgularda dermatofitlere karşı erken tip aşırı duyarlılık

    Immediate hypersensitivity to dermatophytes in chronic urticaria

    IŞIN ÇEKEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    DermatolojiÇukurova Üniversitesi

    Dermatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. VAROL LÜTFÜ AKSUNGUR