Sağlıkta şiddet üzerinde kitle iletişim araçlarının etkisi: Sosyal öğrenme kuramı perspektifinde hasta ve sağlık çalışanları bakış açılarının karşılaştırılması
The effect of mass communication tools on violence in health: A comparison of the perspectives of patients and health workers in the perspective of social learning theory
- Tez No: 839746
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ FERİDUN NİZAM
- Tez Türü: Doktora
- Konular: İletişim Bilimleri, Communication Sciences
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Fırat Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İletişim Bilimleri Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 139
Özet
Kitle iletişim araçları günlük yaşantımızda en çok maruz kaldığımız araçlardır. Hayatımızın her noktasında bizlerle olan bu araçlar, adeta insanların altıncı temel duyu organı haline gelmiştir. Bu nedenle insanların günlük yaşantısında her an var olan, bilgi paylaşımının yapıldığı ve etkileşimin yaşandığı bu araçlar bireyler üzerinde yüksek etkiye sahiptir. Kitle iletişim araçları sunmuş olduğu mesaj ve içeriklerle bireylerde belirli tutum ve davranış kalıpları oluşturabilmekte, var olan tutum ve davranışları pekiştirebilmekte veya bunları değiştirebilmekte ve böylece yaygınlaştırabilmektedir. Kitle iletişim araçlarının bu yönü dikkate alınarak kaleme alınmış olan çalışmada, sağlıkta şiddet üzerine kitle iletişim araçlarının etkisini analiz etmek amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında Elâzığ Fırat Üniversitesi Hastanesinde hem 01.01.2014 ile 31.12.2021 tarihleri arasında yapılan 180 beyaz kod verisi retrospektif olarak incelenmiş hem de aynı hastanede çalışan personellere ve sağlık hizmeti alan hastalara anket uygulaması gerçekleştirilmiştir. Yapılan anket uygulamasında elde edilen bulgular karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Her grup için ayrı hazırlanan ve toplam 38 sorudan oluşan anket formu, random (şans-kura) yöntemiyle 1 Temmuz 2021 ile 31 Aralık 2021 tarihleri arasında Elâzığ Fırat Üniversitesi Hastanesinde görev yapan 400 sağlık çalışanına ve aynı kurumdan sağlık hizmeti alan 400 hastaya gerçekleştirilerek toplam 800 anket verisi elde edilmiştir. Hem beyaz kod verilerinin hem de anket verilerinin analizinde SPSS analiz programı kullanılmıştır. Araştırmada gerçekleştirilen ankette elde edilen bulgular değerlendirildiğinde; toplumda ve sağlık kurumlarında şiddet eğiliminin giderek arttığı, sağlık çalışanlarının büyük çoğunluğunun meslek hayatı boyunca en az bir kere şiddete maruz kaldığı, hastaların büyük çoğunluğunun sağlık çalışanlarına uygulanan şiddeti haksızlık olarak gördüğü ancak bazı sağlıkçıların şiddeti hak ettiği düşüncesinde oldukları, sağlık çalışanlarının genellikle hasta sirkülasyonun yoğun olarak yaşandığı acil servisler, poliklinikler, aile hekimlikleri ve 112 acil sağlık hizmetleri sunumunda şiddete maruz kaldıkları, sağlık çalışanlarının sözel, fiziksel ve psikolojik şiddet türlerine maruz kalabildiği ve bu şiddet türlerinden sözel şiddet türü ile daha çok karşılaştığı temel bulgular arasındadır. Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddetin nedenleri arasında hasta ve hasta yakınlarına olumsuz haber vermenin, iletişimsel sorunların, tedavi memnuniyetsizliğinin, muayene sırasında fazla beklemenin, toplumsal hoşgörü eksikliğinin ve kitle iletişim araçlarında sağlık ile ilgili yapılan hatalara yer verilmesinin yüksek derecede etkili olduğu, sağlıkçılara uygulanan fiziksel şiddetin daha çok erkek çalışana uygulandığı, sağlıkçılara uygulanan sözel şiddetin daha çok uzman doktor, doktor ve hemşire meslek guruplarına yönelik olduğu, lisans ve lisansüstü eğitime sahip olanların daha çok sözel şiddete maruz kaldığı, uygulanan sözel veya fiziksel şiddetin meslekte çalışma süresine göre anlamlı bir farklılık göstermediği, son bir yılda iletişime yönelik eğitim almayanların daha çok fiziksel şiddete maruz kaldığı, kadın hastaların ve genç ve orta yaşa sahip olanların daha çok sağlıkta şiddet eğiliminde oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca çalışmanın temel çıkış noktası olarak kitle iletişim araçlarında sağlıkta şiddet içeriğine yer verilmesinin sağlıkta şiddeti arttırdığı, kitle iletişim araçlarında sunulan sağlıkta şiddetin hasta ve hasta yakınlarına rol model oluşturduğu, kitle iletişim araçlarında sağlıkta şiddetin uygulanış biçimine yer verilmesinin şiddet uygulama potansiyeli olan kişiler tarafından örnek alındığı, kitle iletişim araçlarında sağlıkta şiddetin gösterimi ile insanların duyarsızlaştırıldığı ve şiddetin normalleştirildiği, televizyonun, internetin ve sosyal medyanın sağlık çalışanlarına uygulanan şiddeti arttırmada yüksek etkiye sahip olduğu çalışmanın en önemli bulguları arasında yer almaktadır. Elazığ Fırat Üniversitesi Hastanesinin retrospektif olarak değerlendirilen 180 beyaz kod verisinin analizinde ise; şiddet bildiriminin en çok 2017 (%23) yılında yapıldığı, şiddetin daha çok mesai saatleri içerisinde gerçekleştiği (%52,2), kadın çalışanların (%63) daha fazla şiddete maruz kaldığı, doktor (%31,1) meslek grubunun daha çok şiddete maruz kaldığı, daha çok sözel şiddet (%69) türünün yaşandığı, şiddetin büyük oranda hasta yakınları (%83) ve erkekler (%75) tarafından gerçekleştirildiği, gerçekleşen şiddet sonrası gözaltına alınma durumunun oldukça düşük olduğu (%5), şiddetin en çok acil serviste (%35) gerçekleştiği ve uygulanan şiddet türü ile cinsiyet arasında anlamlı bir farklılığın olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır. Bütün bu bulgular ışığında çalışmanın temel çıkış noktası olan kitle iletişim araçlarının sağlıkta şiddet üzerindeki etkisi ile ilgili olarak, kitle iletişim araçlarının sağlıkta şiddeti arttırıcı bir işlev gördüğü, kitle iletişim araçlarının sağlıkta şiddet ile ilgili rol model oluşturduğu, kitle iletişim araçlarının sağlıkta şiddeti normalleştirdiği ve bireyleri sağlıkta şiddete karşı duyarsızlaştırdığı yönündeki varsayımlarımız doğrulanmıştır.
Özet (Çeviri)
Mass media are the tools we are most exposed to in our daily lives. These tools, which are with us at every point of our lives, have almost become the sixth basic sense organ of people. For this reason, these tools, which are always present in people's daily lives, where information is shared and interaction is experienced, have a high impact on individuals. Mass media can create certain attitudes and behavioral patterns in individuals with the messages and content they present, reinforce or change existing attitudes and behaviors, and thus spread them. This study, which was written by taking this aspect of mass media into consideration, aims to analyze the effect of mass media on violence in health. Within the scope of the study, both the 180 white code data made between 01.01.2014 and 31.12.2021 in Elâzığ Fırat University Hospital were retrospectively analyzed and a survey was conducted on the personnel working in the same hospital and the patients receiving health services. The findings obtained in the survey application were analyzed comparatively. The questionnaire form, which was prepared separately for each group and consisted of a total of 38 questions, was administered to 400 healthcare professionals working at Elâzığ Fırat University Hospital and 400 patients receiving healthcare services from the same institution between July 1, 2021 and December 31, 2021 by random (chance-drawing) method, and a total of 800 survey data were obtained. SPSS analysis program was used in the analysis of both white code data and survey data. When the findings obtained from the survey conducted in the research are evaluated; The main findings are that the tendency towards violence in society and health institutions is increasing, the majority of health care workers have been subjected to violence at least once during their professional life, the majority of patients see violence against health care workers as unfair, but they think that some health care workers deserve violence, health care workers are generally exposed to violence in emergency services, polyclinics, family physicians and 112 emergency health services where patient circulation is intense, health care workers can be exposed to verbal, physical and psychological types of violence and among these types of violence, verbal violence is more common. Among the reasons for violence against healthcare workers, it was found that giving negative news to patients and their relatives, communication problems, treatment dissatisfaction, waiting too long during examination, lack of social tolerance and mass media coverage of health-related mistakes were highly effective, physical violence against healthcare workers was mostly inflicted on male employees, verbal violence against healthcare workers was mostly inflicted on specialist physicians, doctor and nurse occupational groups, those with undergraduate and postgraduate education were more likely to be subjected to verbal violence, verbal or physical violence did not show a significant difference according to the duration of employment in the profession, those who did not receive training on communication in the last year were more likely to be subjected to physical violence, female patients and those with young and middle age were more prone to violence in health. In addition, as the main starting point of the study, it is among the most important findings of the study that the inclusion of the content of violence in health in mass media increases violence in health, violence in health presented in mass media creates role models for patients and their relatives, the inclusion of the way violence in health is applied in mass media is taken as an example by people who have the potential to commit violence, people are desensitized and violence is normalized with the demonstration of violence in health in mass media, television, internet and social media have a high impact on increasing violence against health workers. In the analysis of 180 white code data of Elazığ Fırat University Hospital evaluated retrospectively; violence was reported mostly in 2017 (23%), violence occurred mostly during working hours (52.2%), female employees (63%) were exposed to violence more, the occupational group of physicians (31.1%) was exposed to violence more, and verbal violence (69%) was the most common type of violence, It was concluded that violence was mostly perpetrated by patients' relatives (83%) and men (75%), the rate of detention after the violence was very low (5%), violence was mostly perpetrated in the emergency department (35%) and there was a significant difference between the type of violence perpetrated and gender. In the light of all these findings, our assumptions about the effect of mass media on violence in health, which was the main starting point of the study, that mass media has a function of increasing violence in health, that mass media creates role models for violence in health, that mass media normalizes violence in health and desensitizes individuals to violence in health have been confirmed.
Benzer Tezler
- Menstrual ağrı şiddetini etkileyen faktörlerin incelenmesi
Examination of factors affecting menstrual pain severity
GAMZE NALAN ÇİNAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Fizyoterapi ve RehabilitasyonHacettepe ÜniversitesiTemel Fizyoterapi Ve Rehablitasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SERAP ÖZGÜL
- Sağlığın sosyal belirleyicileri ve sağlıkta eşitsizlik, kronik obstrüktif akciğer hastalığı şiddetini etkiliyor mu?
Do social determinants of HEALTH and inequality in health affect the severity of chronic obstructive pulmonary disease (COPD)?
SALİH YİĞİT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Göğüs HastalıklarıDokuz Eylül ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OĞUZ KILINÇ
- Fazla kilolu ve obez bireylere uygulanan kişisel antrenman programlarının sağlıkla ilgili yaşam kaliteleri üzerine etkisinin araştırılması
Overweight and obese individuals of applied personal training programs impact on health related quality of life investigation
İBRAHİM KUBİLAY TÜRKAY
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
SporMehmet Akif Ersoy ÜniversitesiBeden Eğitimi ve Spor Öğretimi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. EMRAH ATAY
- Sekiz haftalık spor kaya tırmanışı antrenmanının kalp ve seçilmiş fiziksel ve fizyolojik parametreler üzerine etkisi
The effect of eight weeks sport rock climbing training on heart and selected physical and physiological parameters
DİCLE ARAS
- Obstrüktif uyku apne sendromu olan kişilerde tai chi ve qigong egzersiz eğitiminin etkisi
Effect of tai chi and qigong exercises in the patients with obstructive sleep apnea syndrome
GÜLHAN YILMAZ GÖKMEN
Doktora
Türkçe
2017
Fizyoterapi ve Rehabilitasyonİstanbul Medipol ÜniversitesiFizyoterapi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZELİHA CANDAN ALGUN