MiR-155, let-7c ve miR-433 mikro-RNA ekspresyonlarının down sendromlu bireylerde konjenital kalp hastalıklarına etkisinin araştırılması
Investigation of the effects of miR-155, let-7c, and miR-433 microRNA expressions on congenital heart diseases in individuals with down syndrome
- Tez No: 842146
- Danışmanlar: DOÇ. DR. SİNEM YALÇINTEPE
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Genetik, Genetics
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Trakya Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Biyoteknoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 91
Özet
Down sendromu (DS), 21. Kromozomun tam veya kısmi bir kopyasının fazlalığından kaynaklanan bir durumdur (Trizomi 21). DS, bilişsel bozuklukların en yaygın genetik nedenidir ve kraniyofasiyal anomaliler, konjenital kalp hastalığı, gelişimsel gecikmeler, immun yetmezlik, kısa boy, hipotoni gibi geniş bir yelpaze ile karakterizedir. Ayrıca, otoimmün hastalıklar, epilepsi, işitme ve görme problemleri, hematolojik bozukluklar, hipotiroidizm ve Alzheimer gibi çeşitli tıbbi durumların artmış riski de mevcuttur. DS yaygınlığı, çalışma popülasyonuna ve kullanılan tanısal yöntemlere bağlı olarak yaklaşık 800 doğumda bir olarak tahmin edilmektedir. DS riski anne yaşıyla artar ve ileri anne yaşı yaklaşık %10 oranında DS gebeliklerinden sorumludur. Trizomi 21 gebeliklerinin çoğu düşük veya ölü doğumla sonuçlanır ve etkilenen fetüslerin yaklaşık %80'i doğum zamanına kadar hayatta kalamaz. DS'nin moleküler patogenezi karmaşıktır ve tam olarak anlaşılmamaktadır, ancak“gen dozu”hipotezi en yaygın kabul edilen teoridir. Bu hipotez, ekstra kromozom 21'in gen ekspresyon seviyelerinde %50'lik bir artışa neden olduğunu ve DS fenotipi ile ilişkili genlerin dengesini bozduğunu öne sürmektedir. Kromozom 21'de 400'den fazla gen bulunmaktadır ve bu genlerin aşırı ifadesi, DS'nin karakteristik özelliklerinden sorumlu olabilir. Kodlamayan RNA'lar (ncRNA'lar), protein kodlamayan RNA molekülleri olup, gen ekspresyonu ve hücresel süreçlerde önemli düzenleyici roller oynarlar. Mikro-RNA'lar, gen ekspresyonunu düzenlemede önemli bir rol oynayan protein kodlamayan RNA molekülleridir. İnsan genomunun sadece %3'ünü oluşturmalarına rağmen, yüzlerce mRNA'yı hedefleyebilirler. İnsan 21. Kromozomundan ifade edilen beş miRNA bulunmaktadır ve DS fenotipi ile ilişkili dokularda miR-99a, let-7c ve miR-125b-2'nin aşırı eksprese olduğu gösterilmiştir. Çalışmamızda DS'lu bireylerin en yaygın fenotipi olan konjenital kalp hastalığının oluşmasında etkili olduğu varsayılan 3 mikro-RNA'nın (miR-155, miR-433 ve let-7c) Real-Time PCR yöntemi kullanılarak ekspresyonlarının araştırılması amaçlanmıştır. Trakya Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı'ndan ve Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı'ndan DS'lu konjenital kalp hastalığı olan (Grup A) ve DS'lu ancak konjenital kalp hastalığı olmayan (Grup B) hastalardan ve kontrol grubu (Grup C) olarak sağlıklı bireyler çalışmamıza dahil edilmiştir. Çalışmamız sonucunda istatistiksel analizler, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik ve Tıbbi Bilişim Anabilim Dalı'nda SPSS 20.0 (Lisans No: 10240642) paket programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. İstatistiksel anlamlılık sınır değeri olarak p
Özet (Çeviri)
Down syndrome (DS), also known as Trisomy 21, is a condition resulting from the complete or partial duplication of chromosome 21. DS is the most common genetic cause of cognitive impairments and is characterized by a broad spectrum of features, including craniofacial anomalies, congenital heart disease, developmental delays, immunodeficiency, short stature, and hypotonia. Additionally, there is an increased risk of various medical conditions such as autoimmune diseases, epilepsy, hearing and vision problems, hematological disorders, hypothyroidism, and Alzheimer's disease. The prevalence of DS is estimated to be approximately one in 800 live births, depending on the study population and diagnostic methods. The risk of DS increases with maternal age, and advanced maternal age accounts for about 10% of DS pregnancies. Most Trisomy 21 pregnancies result in miscarriage or stillbirth, with approximately 80% of affected fetuses not surviving until birth. The molecular pathogenesis of DS is complex and not fully understood, but the“gene dosage”hypothesis is the most widely accepted theory. This hypothesis suggests that the extra copy of chromosome 21 leads to a 50% increase in gene expression levels, disrupting the balance of genes associated with the DS phenotype. Chromosome 21 contains over 400 genes, and the overexpression of these genes may be responsible for the characteristic features of DS. Non-coding RNAs (ncRNAs) are non-protein-coding RNA molecules that play important regulatory roles in gene expression and cellular processes. MicroRNAs (miRNAs) are a class of ncRNAs that play a crucial role in regulating gene expression. Despite constituting only 3% of the human genome, miRNAs can target hundreds of mRNAs. Five miRNAs are expressed from human chromosome 21, and overexpression of miR-99a, let-7c, and miR-125b-2 has been shown in tissues associated with the DS phenotype. In our study, we aimed to investigate the expressions of three miRNAs (miR-155, miR-433, and let-7c), assumed to be effective in the development of congenital heart disease, the most common phenotype in individuals with DS, using the Real-Time PCR method. Participants included individuals with DS and congenital heart disease (Group A), individuals with DS without congenital heart disease (Group B), and a control group of healthy individuals (Group C) from the Department of Pediatric Cardiology and the Department of Medical Genetics at Trakya University Faculty of Medicine. Statistical analyses were performed using the SPSS 20.0 package program from the Biostatistics and Medical Informatics Department at Trakya University Faculty of Medicine, with a significance threshold set at p
Benzer Tezler
- HK-2 hücre hattında anti-HLA antikorlarının mirna ekspresyonu üzerine etkisinin araştırılması
Investigation of the effect of anti-HLA antibodies on mirna expression in HK-2 cell line
ASLI ELDEM
Doktora
Türkçe
2023
Tıbbi Biyolojiİzmir Katip Çelebi ÜniversitesiTıbbi Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TÜLAY KILIÇASLAN AYNA
- İdiyopatik granülomatöz mastit ve meme kanserinin ayırıcı tanı ve prognozunda non-invaziv biyobelirteç olarak dolaşımdaki mikrorna-155, let-7C, mikrorna-21 düzeylerinin belirlenmesi
Determination of circulating microrna-155, let-7C, microrna-21 levels as A non-invasive biomarker in differential diagnosis and prognosis of idiopathic granulomatous mastitis and breast cancer
HÜLYA AKSAN
- Major depresif bozukluk tanılı hastaların BDNF ilişkili kan miRNA düzeylerinin klinik özellikler ve çocukluk çağı travması ile ilişkisinin değerlendirilmesi: Karşılaştırmalı bir çalışma
Evaluation of the relationship of BDNF-related blood miRNA levels of patients with major depressive disorder with clinical features and childhood trauma: A comparative study
EBRU ÇİFTÇİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
DOÇ. İKBAL İNANLI
- Pandemik SARS-COV-2 enfeksiyonu geçiren hastalarda mirna araştırılması
Mirna investigation in patients with pandemic sARS-COV-2 infection
GÖKÇE KADER ARSLAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
MikrobiyolojiNecmettin Erbakan ÜniversitesiTıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET ÖZDEMİR
- Meme kanseri gelişiminde mirna' ların rolünün araştırılması
Investigation of the role of mi?crornas in breast cancer development
ELİF ERTÜRK
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
BiyolojiUludağ ÜniversitesiTıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÜLŞAH ÇEÇENER